Libya Libyalılarındır…

degazor35

TÜRK oğlu TÜRK
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
5,674
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
forumda bu kadar HIYAR varken,ortalığın CACIĞA dön
İnsanların sahip oldukları inanç temelleri vardır. Geldikleri bir soy vardır. Sahip oldukları bir fikri yapı vardır. Her şeyden önce hissettikleri vardır. Neye sahip olursa olsun sonuçta hissettiği şekilde yaşıyor insan. Bugüne kadar, inanç temelli düşündüğünü söyleyip hareket eden "görüş" siyasallaşınca, her düşünceyi dini temellere dayandırmaya başlamıştır.

Yapılan yanlışların en büyüğü; Arap'ın olanı kutsal saymak, her eskiye ait olanı, dini olarak saymaları olmuştur. Bu yanlış temele oturtulunca üstüne bina edilenler haliyle yanlışın katları olacaktır.

*******

İnançlarından dolayı bir insan milliyetçiliği kabul etmeyebilir. Ona göre soy kavramı önemli değildir; ancak söz konusu olan Arap olursa iş değişir. Ümmeti siyasal anlamda kabul edenler, kavramı gerçek yörüngesinden çıkarıp, milli olana karşıtmış gibi ortaya koyarlar. Bu noktada Müslüman'san soy önemli değildir. Hem Müslüman, hem Türküm diyemezsiniz. Müslüman'ım demeniz yeterlidir.

Bu özellikle Türklere uygulanan bir metottur. Nesiniz? -Müslüman Türküm. Hayır olamaz, Müslüman mısın, Türk müsün? Zorlama başlar. Baskı başlar. Lakin Arap olana sormazlar bu soruyu, Fars olana sormazlar… İllaki Türk'e sorarlar bu tip soruları.

*******

Dediğimiz gibi hissetmek önemlidir. Ardından da ekleriz, kendini Türk hisseden herkes Türk'tür. Bu alanda zorlama yapılmaz. Kişinin kendini Türk hissetmesine karşın, sen Türk değilsin diyemeyiz. Böyle karşı çıkanlara da, en büyük tepkiyi biz gösteririz.

Bir zihniyet, soyunuzun özelliğini üstüne basarak söylemeyin, bazıları tahrik olabilir, diye ilginç görüşler atar ortaya. Kimliğinizi belirtmeyin, sadece kendi isteğinizle kazanmış olduğunuz Müslüman isminizi kullanmanız yeterlidir. Bu yeterlidir ama Allahın bana vermiş olduğu biyolojik kimlikten söz etmemeliyim.

Aslında ne yaparsak yapalım değiştiremeyeceğimiz kimliğimizdir o. Naturamızdır fakat ondan söz etmemeliyiz.

*******

Niye bizim kimliğimizi silmek isterler acaba? Niçin bu konuda sonsuz bir çaba sarf ederler, neden? Türk milletine kuyruk acısı olanlar, Türk'e karşı aşağılık kompleksi içinde olanlar, belli bir izime tabi olanlar, kimliklerini inkar edenler, Türk'ün tarihteki altın sayfalarını kıskananlar ve İslam'a yaptığı hizmetten gocunanlar, misyoner diyalogcular ve bütün bunların yerli işbirlikçileri Türk kimliğini yeryüzünden silmek isterler.

*******

Zaman zaman gündeme getirilen büyük bir gazetenin Atatürk'e ait olan bir logosu vardır; Türkiye Türklerindir. Bunu sorun yaparlar, Başbakan "Ne Mutlu Türküm Diyene" demeyin der. Ses çıkarmayız. Bize kimliğinizi ön plana çıkarmayın diyen Başbakan bakın ne demiş:

"Ben şuna inanıyorum, Libya, Libyalılarındır, Libya halkınındır. Libya halkı 25 bin şehidiyle temelini inşa ettiği bu yeni değişim, dönüşüm döneminde yanında tüm dünyayı, insanlığı görmek suretiyle geleceğe çok daha farklı bakacaktır."

*******

Türkiye Türklerindir, dediği için Atatürk'ten nefret edenler, milli olmaya karşı çıkanlar, milliyetçi söylemlerden rahatsız olan Başbakan, bu söylediğinizi nasıl değerlendirelim; Libya Libyalılarındır.

Özünden uzaklaşıp Arap baharında yanmayı maharet sayanlar, birazcık milli olun, bıçakla etimizi kemiğimize kadar kazısak biyolojik kimliğimiz değişmez.

Öyleyse Başbakana sormak lazım:

Libya Libyalılarındır da, neden Türkiye Türklerin değildir?

Sağlıcakla kalın!


FİKRİ ATILBAZ
 

Türkiye Türklerindir, dediği için Atatürk'ten nefret edenler, milli olmaya karşı çıkanlar, milliyetçi söylemlerden rahatsız olan Başbakan, bu söylediğinizi nasıl değerlendirelim; Libya Libyalılarındır.

Öyleyse Başbakana sormak lazım:

Libya Libyalılarındır da, neden Türkiye Türklerin değildir?

Sağlıcakla kalın!


FİKRİ ATILBAZ

:durdurun bukalemunlar
 
Türkiye Türklerindir, Tayyip'i napcaz uyan bi ülke yok :)
 
Yahu oLdness_07, bu ve benzeri konularda adamın söyledikleri, zihniyeti bellidir. Konu hakkında söylediği sözlerin noktası veya virgülü önemli değildir. O nedenle bizleri güldürme.
 
Füseyle'nin babası (Vâsile İbnu'l-Eska) radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulü dedim, kişinin kavmini sevmesi (milletini), (merdud olan=reddedilen=kabul edilmeyen) asabiye midir?"

"Hayır buyurdular, asabiye, kişinin zulümde kavmine yardımcı olmasıdır."

SEVADU'L-A'ZAM (EKSERİYET)(Kütüb-i Sitte)



Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım!...
-Boğamazsın ki!
-Hiçolmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?

Mehmet Akif Ersoy
 
DeLiBeBe ve onun gibi düşünen arkadaşlara cevap : Ümmet olmak ile millet olmak arasındaki fark zaten İslamiyetin yaşandığı topraklarda da pratikte ve aklen olanaksız. Öyle olsa komple o coğrafyaya '' birleşik ümmet ve islam devletleri '' gibisinden durumu açıklayan bir isimlendirme yapılırdı. Kişilerin inancı gereği aklında, yüreğinde böylesi bir birlik düşüncesi var olabilir. Böyle bir sevdaya gönül vermiş olabilir. Bunun gerçek olması için sonsuz dualar edebilir. Fakat bu istekler, arzular gerçeği yansıtmaz. Gerçek öyle olsaydı o bölgede yaşayan insanlar kendilerine milli bir kimlik kazandıran Mısır, Suriye, Fas, Libya, İran, Ürdün gibi devlet veya millet isimlerini kullanmazlardı. O nedenle bu konudaki ısrar akılcı değil ancak gönül işidir. Tıpki dünyadaki bütün insanların Hıristiyan, Yahudi, Müslüman yada başka bir şey olmasını istemek gibi. Bu ve benzeri konuları ünlü bir şairin, ünlü bir bilim insanının, toplumun gözünde değerli bir kişinin savunuyor olması, istemesi, gerçekleri değiştiremez. Millet olma bilinci insanın doğasında var olan bir değer. Bu değeri ortadan kaldırmak mümkünsede çok zordur. arap baharı ve benzeri davranışlar bu bilinci ortadan kaldırmayı amaçlayan baharlardır. O nedenle fitne Hıristiyan ile aklını çalıştıramayan her neyse o, omuz omuzadır. Kuçak kucağıdır. Yanyanadır.
 
TÜrkİye

tÜrkİyelİyİm dİyenlere birakilmayacaktir.....................................
 
Yahu oLdness_07, bu ve benzeri konularda adamın söyledikleri, zihniyeti bellidir. Konu hakkında söylediği sözlerin noktası veya virgülü önemli değildir. O nedenle bizleri güldürme.

Gerçeklere gülmeyin,ortada komik bir durum yok çünkü...
Ben nokta virgül incelemiyorum,noktası virgülüne kadar başbakanın zihniyetini bildiğim
için böyle bir yorumda bulundum...


Cαη;5399202' Alıntı:
Basbakan'ın Ne Mutlu Türküm Diyene dediğini de görmedim

Önemli olan söylemek değil icraate dökmek.
Bu ülke çok gördü ülkem için ölürüm her şeyi yaparım ayakları yapanları.Bakınız Cem Uzan'da Ne Mutlu Türküm Diyene diye zırt bırt edebiyat yapanlardandır.Siyasette konuştuğundan çok ne yaptığın önemli.

Milliyetçilik garip el işaretleriyle olmaz.Yada genç çocukları ''ocak'' denen yerlerde toplayıp toplu halde kavgaya götürmeklede olmaz.Yada Atatürk'ün arkasına sığınmaklada olmaz.

Adam günde 4-5 saatlik uykuyla dolaşıyor.İşte milliyetçiliğe en basit örnek size =)
Yaptıklarını saymıyorum siz çok iyi bilirsiniz ama bazen kabullenmek zordur.
 
Anladık sevgili oLdness_07. Siz Türkiyeli, Amerikalı, İngiltereli, Fransalısınız. O nedenle Türklerle aynı ortak aklı ve aynı kader birliğni paylaşamazsınız. O güldürme bizi diye biten mesajıma da, gerçeklere gülmeyin,ortada komik bir durum yok çünkü... cevabın için açıklama yapmalıyım. Zaten bizler adamın artık ne amaç için yaşayıp konuştuğunu biliyoruz, işin güzel tarafı sizlerde biliyorsunuz. Ancak o yorumda; Başbakan'ın Türkiye Türklerin değildir diye bir açıklama yaptığını hatırlamıyorum ben, sözünde samimiyet yok. Yani adamın işi belli, yaptığı belli, aldığı emirler belli. Kısacası Ülkesini, milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini seven bir insan değil. Eğer böyle bir vatan evladı olsa kendisine biçilen bu görevi, bu teklifi son derece sert bir şekilde eleştirir ve çevirirdi. Oysaki yaptığı işlerden, konuşmalarından bu işe dünden hevesli ve seçilmiş biri olduğu net bir şekilde anlaşılıyor. O nedenle böyle bir kişinin Türkiye Türklerindir demesi veya dememesi bir anlam taşımıyor. Çünkü adamın zihniyeti belli. Bu bilgiler ışığında, hayır bunu demedi, dedi gereksiz bir yaklaşım. O bizi güldürme sözüde adamı olduğundan faklı biriymiş gibi gösterme çabası içindi. Yani yok canım, sanıldığı gibi türk düşmanı değil. Başbakan Türkiye Türklerin değildir diye bir açıklama yapmadı, demen. Bu arada yine yanlış anlama diye bir şeyi daha kısaca açıklamak isterim. Hani bazen sizler, bizler gibi bir cümle kullanıyorumya, orada bizler; ben ve benim gibi düşünenler, sizler; sen ve senin gibi düşünenler anlamında. Yani bizler iyiyiz vatanı en iyi biz severiz, sizler hain ve düşmansınız gibisinden bir amaçla yazdığım bir kelime değil o, bizler, sizler. Sadece benim gibi düşünenler, senin gibi düşünenler anlamında. Kısaca akp ve güruhu bu ülkeyi seven kişilerden oluşmuyor, atılan adımları yapılan işleri vatanseverlik gibi açıklayan bütün yaklaşımlar beni güldürüyor. Yani insanları aptal yerine koyarak eğlenmeyin, bu eğlenme çabanız bizi üzüyor. Bizi güldürüyor.
 

slymnbrs1 sadece birşey söyleyeyim,İstanbul'un fethi,Çanakkale savaşı kurtuluş savaşı gibi savaşlar Türklük gücüyle değil iman gücüyle,din birliği ile sağlanmıştır.

Örneğin Çanakkale savaşında sadece Türkler mi vardı.%25 i kürt ve diğer kökenlerden kişilerdir.Ama tamamı müslümandı.Düşmana hücum ederken ''Allahu Ekber'' sesleri eşlik ederdi.Bu nedenle Türkiye Cumhuriyet'nde dinin önemini yok saymaman lazım gelir.

Şimdi biz bir siyasetçiyi tartışıyorsa en çok ne yaptığı önemlidir.Yani siyaset sadece ideoloji değil eserlerlede konuşmalıdır.Şimdi Erdoğan'a gülüyorsun tamam senin zihniyetini temsil eden adam kim,ne yapmış ne söylemişde Erdoğan'a gülüyorsun.Yada onun gibi düşünenlere.Ülkeye 10 yıl aradan sonra gelen insanlar ''Türkiye Afrika ülkesinden Avrupa ülkesine'' dönmüş diyor.İşte budur başarının özeti.

Ne mutlu Türküm diyene de diyebilir.Ancak siyaset akıl işidir.''Ne mutlu Türk'üm diyene'' diye bir söylemin içerisine girmesi onun dezavantajına olur.Ülkemizde kökeni Türk olmayan insan epey fazla.
Sence akıllıca bir işmi.Ülkesini sevdiğini bundan 75 sene önce aramızdan ayrılan bir devlet liderinin
sözü ile ifşa etmek mi,yoksa ortaya koytuğu ve ülkenin ciddi anlamda faydasını gördüğü icraat projeleriyle mi ortaya koyması daha mantıklı ?

Bundan önce kendini ''milliyetçi'' diye savunan hatta ''radikal milliyetçilik'' kavramını zihinlerde oluşturabilmiş gruplar iktidara geldi.Peki ne oldu.Bu iktidarın öncesine koalisyonda milliyetçiler vardı hemde en kralından ne oldu.Aklımıza ilk gelen şey mesela benim ''hortum'' kelimesi.Banka hortumlamak diye bir deyimimiz vardı ya bundan ötesi var mıdır ?Ama ben 2002 li yıllardan beri hortum diye birşey duyamadım.Aksine ''batmayan banka'' laflarını duyuyorum hep.Kuru kuruya millyetçilik karın doyurmaz.

Eğer siyasetçiyseniz belli bir grubun,topluluğun,etnik kökenin,dinin ön planda olmaması lazım gelir.
Mantıklı olan odur.Genelleyici olmak lazım gelir.Bu tip ne mutlu Türk'üm diyene gibi sözler sadece işini iyi yapamayan siyasetçilerin can simidi olmuştur.
Hayatım boyunca ''Türk ulusu yücedir,'' ve benzeri söylemlerden nefret ettim.Bunları söyledğimde bana çok ağır çıkanlarda oluyor.Ama ben Türk'üm.Nasıl bazı insanlar ''Ne mutlu kürdüm diyene'' diye bir söz duyunca sinirlenirse benzer birşeydir.İnsanların ırklarını bu kadar benimsemesi,yüceleştirme çabası açıklanamaz.Aynı şeyleri Hitler'de söylemiştir.Her ırktaki ülkedeki insan aynı dünyada yaşıyoruz aynı sıkıntıları çekiyoruz,aynı sorunlarla karşılaşıyoruz aynı şeylerden mutlu oluyoruz.
Tabi ki insan Türk olmaktan memnun olabilir bunu kast etmiyorum.Bende Türklüğümden memnunum.
Ama bununla övünmek,siyasete alet etmek,insanların suratına vurmak beni rahatsız eden.Bunu dine bakış gibi görebilirsiniz.


 

slymnbrs1 sadece birşey söyleyeyim,İstanbul'un fethi,Çanakkale savaşı kurtuluş savaşı gibi savaşlar Türklük gücüyle değil iman gücüyle,din birliği ile sağlanmıştır.

Örneğin Çanakkale savaşında sadece Türkler mi vardı.%25 i kürt ve diğer kökenlerden kişilerdir.Ama tamamı müslümandı.Düşmana hücum ederken ''Allahu Ekber'' sesleri eşlik ederdi.Bu nedenle Türkiye Cumhuriyet'nde dinin önemini yok saymaman lazım gelir.

Şimdi biz bir siyasetçiyi tartışıyorsa en çok ne yaptığı önemlidir.Yani siyaset sadece ideoloji değil eserlerlede konuşmalıdır.Şimdi Erdoğan'a gülüyorsun tamam senin zihniyetini temsil eden adam kim,ne yapmış ne söylemişde Erdoğan'a gülüyorsun.Yada onun gibi düşünenlere.Ülkeye 10 yıl aradan sonra gelen insanlar ''Türkiye Afrika ülkesinden Avrupa ülkesine'' dönmüş diyor.İşte budur başarının özeti.

Ne mutlu Türküm diyene de diyebilir.Ancak siyaset akıl işidir.''Ne mutlu Türk'üm diyene'' diye bir söylemin içerisine girmesi onun dezavantajına olur.Ülkemizde kökeni Türk olmayan insan epey fazla.
Sence akıllıca bir işmi.Ülkesini sevdiğini bundan 75 sene önce aramızdan ayrılan bir devlet liderinin
sözü ile ifşa etmek mi,yoksa ortaya koytuğu ve ülkenin ciddi anlamda faydasını gördüğü icraat projeleriyle mi ortaya koyması daha mantıklı ?

Bundan önce kendini ''milliyetçi'' diye savunan hatta ''radikal milliyetçilik'' kavramını zihinlerde oluşturabilmiş gruplar iktidara geldi.Peki ne oldu.Bu iktidarın öncesine koalisyonda milliyetçiler vardı hemde en kralından ne oldu.Aklımıza ilk gelen şey mesela benim ''hortum'' kelimesi.Banka hortumlamak diye bir deyimimiz vardı ya bundan ötesi var mıdır ?Ama ben 2002 li yıllardan beri hortum diye birşey duyamadım.Aksine ''batmayan banka'' laflarını duyuyorum hep.Kuru kuruya millyetçilik karın doyurmaz.

Eğer siyasetçiyseniz belli bir grubun,topluluğun,etnik kökenin,dinin ön planda olmaması lazım gelir.
Mantıklı olan odur.Genelleyici olmak lazım gelir.Bu tip ne mutlu Türk'üm diyene gibi sözler sadece işini iyi yapamayan siyasetçilerin can simidi olmuştur.
Hayatım boyunca ''Türk ulusu yücedir,'' ve benzeri söylemlerden nefret ettim.Bunları söyledğimde bana çok ağır çıkanlarda oluyor.Ama ben Türk'üm.Nasıl bazı insanlar ''Ne mutlu kürdüm diyene'' diye bir söz duyunca sinirlenirse benzer birşeydir.İnsanların ırklarını bu kadar benimsemesi,yüceleştirme çabası açıklanamaz.Aynı şeyleri Hitler'de söylemiştir.Her ırktaki ülkedeki insan aynı dünyada yaşıyoruz aynı sıkıntıları çekiyoruz,aynı sorunlarla karşılaşıyoruz aynı şeylerden mutlu oluyoruz.
Tabi ki insan Türk olmaktan memnun olabilir bunu kast etmiyorum.Bende Türklüğümden memnunum.
Ama bununla övünmek,siyasete alet etmek,insanların suratına vurmak beni rahatsız eden.Bunu dine bakış gibi görebilirsiniz.




Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın, AKP'nin kapatılması davası sırasında, ABD'Büyükelçisi Jaffery'e bilgi verdiği öne sürüldü.

ORTADOĞU

Yargıdan emniyete,askeriyeden maliyeye kadar her köşeyi tutmuş adamın hortumunu nasıl göreceksin kardeş?

Haaa,
hortum arıyorsan zahit e sor ,bakalım fenerin ışığı görükecek mi?

birde şu tokileri araştır bakalım,

arkasından kayık binmekten aciz kişilerin nasıl armatör !!! olduklarınıda izah ederseniz memnun kalırız...
 

slymnbrs1 sadece birşey söyleyeyim,İstanbul'un fethi,Çanakkale savaşı kurtuluş savaşı gibi savaşlar Türklük gücüyle değil iman gücüyle,din birliği ile sağlanmıştır.

Türklük kavramını, İslam imanı ve Allahın birliği hakikatından ayrı görmek hastalığı milli birliğimizi habis bir ur gibi kemiren en büyük yanlıştır. Kurtuluş Savaşını başlatan, savaştan önce orduyu teşkilatlandıran, irade Türk Milliyetçileridir. Milliyetçiler anadoluda direnişe geçip halis müslüman anadolu insanı seferberlik halinde mücadeleye katılırken, Anadolunun en büyük müslümanı geçinen şeyhülislam Mustafa Sabri, Mustafa Kemal ve kuvvayi milliye aleyhine fetva vermekle meşguldü. İngiliz sömürgesi olmak için şerefli bir makamı kirletmekle meşguldü. Türklüğe ve milliyetçiliğe savaş açmıştı.

Örneğin Çanakkale savaşında sadece Türkler mi vardı.%25 i kürt ve diğer kökenlerden kişilerdir.Ama tamamı müslümandı.Düşmana hücum ederken ''Allahu Ekber'' sesleri eşlik ederdi.Bu nedenle Türkiye Cumhuriyet'nde dinin önemini yok saymaman lazım gelir.

Dinin önemini kim yok saymış? Anadoluda bugüne kadar ne zaman etnik kökenli politika üretilmiş? Birbirine kaynaşmış bir toplumda hangi aklı evvel "kurtuluş savaşı etnik seceresini" tutmuş bunuda tez olarak ortaya koyuyor?

Şimdi biz bir siyasetçiyi tartışıyorsa en çok ne yaptığı önemlidir.Yani siyaset sadece ideoloji değil eserlerlede konuşmalıdır.Şimdi Erdoğan'a gülüyorsun tamam senin zihniyetini temsil eden adam kim,ne yapmış ne söylemişde Erdoğan'a gülüyorsun.Yada onun gibi düşünenlere.Ülkeye 10 yıl aradan sonra gelen insanlar ''Türkiye Afrika ülkesinden Avrupa ülkesine'' dönmüş diyor.İşte budur başarının özeti.

Türkiyenin bir bölgesinin terör örgütüne terkedildiği gerçeği nasıl başarı olarak özetlenebilir? Siyasetçi herşeyden önce mensubu olduğu devletin birlik ve bütünlüğünden mesuldür. 10 yıl sonra diyarbakıra giden vatandaş hangi manzaralarla karşılaşmakta bunuda değerlendirelim.

Ne mutlu Türküm diyene de diyebilir.Ancak siyaset akıl işidir.''Ne mutlu Türk'üm diyene'' diye bir söylemin içerisine girmesi onun dezavantajına olur.Ülkemizde kökeni Türk olmayan insan epey fazla.

"Ne mutlu Türk olana" değil, "türküm diyene" denmiş bunu anlamak bu kadar güçmü? Kimin hangi kökenden geldiğinin hiç bir önemli yoktur. Ne olursan ol "türk" adı altında milletleşmiş kenetlenmişsin devletin doğuda yanlış politikalara imza atmasını "türklük" kavramına fatura etmek ancak bölücü mihrakların ve Türkiye düşmanlarının arzu ettiği bir tespittir. Etnik köken meraklıları, ırkçılık, mikro milliyetçilik tartışmaları açanlar etnikçidir, ırkçıdır, bölücüdür. Şu yapmış olduğunuz tespite binaen düşünün, acaba hangimiz ayrıştırıcıyız? Hangimiz ırkçıyız?

Sence akıllıca bir işmi.Ülkesini sevdiğini bundan 75 sene önce aramızdan ayrılan bir devlet liderinin
sözü ile ifşa etmek mi,yoksa ortaya koytuğu ve ülkenin ciddi anlamda faydasını gördüğü icraat projeleriyle mi ortaya koyması daha mantıklı ?

Bundan önce kendini ''milliyetçi'' diye savunan hatta ''radikal milliyetçilik'' kavramını zihinlerde oluşturabilmiş gruplar iktidara geldi.Peki ne oldu.Bu iktidarın öncesine koalisyonda milliyetçiler vardı hemde en kralından ne oldu.Aklımıza ilk gelen şey mesela benim ''hortum'' kelimesi.Banka hortumlamak diye bir deyimimiz vardı ya bundan ötesi var mıdır ?Ama ben 2002 li yıllardan beri hortum diye birşey duyamadım.Aksine ''batmayan banka'' laflarını duyuyorum hep.Kuru kuruya millyetçilik karın doyurmaz.

Duyanda hz ömer kabrinden kalktı ülkeye halife oldu sanacak :)) Sadece yaşadığım şehrin vekilllerinin ve ailelerinin dünü ve bugününü biliyorum bana yetiyor... Epeyce icraat görüyorum maşallah...

Eğer siyasetçiyseniz belli bir grubun,topluluğun,etnik kökenin,dinin ön planda olmaması lazım gelir.
Mantıklı olan odur.Genelleyici olmak lazım gelir.Bu tip ne mutlu Türk'üm diyene gibi sözler sadece işini iyi yapamayan siyasetçilerin can simidi olmuştur.
Hayatım boyunca ''Türk ulusu yücedir,'' ve benzeri söylemlerden nefret ettim.Bunları söyledğimde bana çok ağır çıkanlarda oluyor.Ama ben Türk'üm.Nasıl bazı insanlar ''Ne mutlu kürdüm diyene'' diye bir söz duyunca sinirlenirse benzer birşeydir.İnsanların ırklarını bu kadar benimsemesi,yüceleştirme çabası açıklanamaz.Aynı şeyleri Hitler'de söylemiştir.Her ırktaki ülkedeki insan aynı dünyada yaşıyoruz aynı sıkıntıları çekiyoruz,aynı sorunlarla karşılaşıyoruz aynı şeylerden mutlu oluyoruz.
Tabi ki insan Türk olmaktan memnun olabilir bunu kast etmiyorum.Bende Türklüğümden memnunum.
Ama bununla övünmek,siyasete alet etmek,insanların suratına vurmak beni rahatsız eden.Bunu dine bakış gibi görebilirsiniz.



Osmanlı, oğuzların kayı boyundan bir türk beyliği olarak doğdu. Oğuzun töresi, islam iman ve ahlakıyla harmanlandı büyüdü genişledi. Safkan bir müslümanlık samimi bir iman ve cihad, hak adalet namına hükmettiler, ne zaman ki osmanlı sultanları emevilerinden devşirme imamları kendilerine, saraya ve halka rehber edinmeye başladı bozulma gerileme o zaman başladı. Cehalet, hurafe, bidat, ilimden kopuş, köhne tekke zihniyeti, hayattan soyutlanmış derviş prototipinin hakiki müslümanlık olarak takdim edilmesi v.s. çöküş böyle başladı.

Ve gün geldi oğuzun töresi diye yola çıkan imparatorluk Türklüğü ve Türkü aşağılama noktasına geldi. Türkün adı "edrak-ı bi idrak" (anlayışsız türkler) olarak tanımlandı. “Türk’ün geçmişini bilmesine ve öğrenmesine ihtiyaç yoktur. Gerekli olan şeriatı öğrenmektir.” dediler. Yukarıda bahsi geçen şeyhulislam Mustafa Sabri şunları söyledi:


Yalnız Müslüman ve insan
Olarak kalmak üzere, Türklükten,
Şeref ve izzetimle istifa
Ediyorum Allah'ın huzurunda!...
...
Tövbe yarabbi tövbe Türklüğüme
Beni Türk milletinden ad etme.


..Arapça'yı lisan ittihaz etmek derecesinde kendimize mal dinmek isterim. Amma bundan Türklüğümüz mutazarrır olurmuş... Biz müstefid oluruz ya!...


(bu lakırdıları eden vatan haini için tokatta adıyla anılan vakfın kurucuları arasından AKP tokat milletvekili resul tosunda vardır. Zihniyet aynı beslenilen fikri zehir aynıdır.)




Dün Türklüğe düşman kesilenler emevi kafalı bidatçı Sözüm ona İslamcılardı, Direnişe karşı çıkıp mandacılığı savundular ingilizle işbirliği yaptılar.
Daha sonra Türklüğe düşman kesilenler komünizmin ağına düşmüş cahillerdi. Rus emperyalizminin taşeronluğunu yapıp bütün mukaddesatımıza düşman kesildiler.
Ondan sonra bölücü etnik kürtçüler çıktı ortaya kan döktüler ihanet ettiler, isyan ettiler dağa çıktılar, ABD nin İsrailin kucağında aşağılık bir taşeron vazifesi gördüler.
Şimdi ise liberal milliyet düşmanları, küresel emperyalizmin maşalığı uğruna göbekli muhafazakar anlayışla kolkola gene türklüğe düşmanlar, Türkün son devletini, üniter yapısını, milli devletini kimliksiz, ruhsuz bir gökkuşağı cumhuriyetine çevirmek derdinde her gün yol katedmekteler
.

Bir asırdan fazla bir süredir, bütün bu şer güçlere karşı onurlu bir mücadele veren Türk Milliyetçileri, dün olduğu gibi bugünde son nefes, son nefer, son damla kana kadar mücadelesini verecektir, kimsenin kuşkusu olmasın. Atalarından emanet bu toprak, bu bayrak, bu vatan, mensubu olmakla şeref duyduğu din-i mübin " Allah katında din İslamdır" ayeti kerimesine sıkıcı bağlanmış bir ruh haliyle, emperyalist kafirlerin oyunlarını Cenab-ı Hakkın izniyle bozacaktır.
 
DeLiBeBe ve onun gibi düşünen arkadaşlara cevap : Ümmet olmak ile millet olmak arasındaki fark zaten İslamiyetin yaşandığı topraklarda da pratikte ve aklen olanaksız. Öyle olsa komple o coğrafyaya '' birleşik ümmet ve islam devletleri '' gibisinden durumu açıklayan bir isimlendirme yapılırdı. Kişilerin inancı gereği aklında, yüreğinde böylesi bir birlik düşüncesi var olabilir. Böyle bir sevdaya gönül vermiş olabilir. Bunun gerçek olması için sonsuz dualar edebilir. Fakat bu istekler, arzular gerçeği yansıtmaz. Gerçek öyle olsaydı o bölgede yaşayan insanlar kendilerine milli bir kimlik kazandıran Mısır, Suriye, Fas, Libya, İran, Ürdün gibi devlet veya millet isimlerini kullanmazlardı. O nedenle bu konudaki ısrar akılcı değil ancak gönül işidir. Tıpki dünyadaki bütün insanların Hıristiyan, Yahudi, Müslüman yada başka bir şey olmasını istemek gibi. Bu ve benzeri konuları ünlü bir şairin, ünlü bir bilim insanının, toplumun gözünde değerli bir kişinin savunuyor olması, istemesi, gerçekleri değiştiremez. Millet olma bilinci insanın doğasında var olan bir değer. Bu değeri ortadan kaldırmak mümkünsede çok zordur. arap baharı ve benzeri davranışlar bu bilinci ortadan kaldırmayı amaçlayan baharlardır. O nedenle fitne Hıristiyan ile aklını çalıştıramayan her neyse o, omuz omuzadır. Kuçak kucağıdır. Yanyanadır.

Hangi kitaptan okudun uygulanamayacağını. Sen daha doğmadan önce 1500 yıl uygulandı. Bu yazıyı 1500 yıl önce yazsaydın belki taraftar toplayabilirdin =). Senin inandıkların neyi başardı kaç kuruşluk faydası oldu bu memlekete milleti avrupalılaştırıp tek düze adam oluşturmaya çabalamak dışında? Allah izin verdiğinde o sistem istediğiniz kadar yırtının tekrar uygulanacak. Bunun için sadece dua değil, icraat de yapıyorum elimden geldiğince ve inşa'allah ölene kadar da bu işe devam edecek azmi,şevki kendimde bulurum. Zaten avrupanın, amerikanın islamlaşması, amerikada gayrimüslim ailelerden gelen binlerce insanın islamı seçmeleri durumun pozitife döndüğüne işarettir... Sizin adınıza üzücü bir haber ama bu dünyadaki tüm devletler için artık böyle... Allahın aleyhindeki icraatlere karşı takındıkları gayri-islami tavrı uygulamayı başaramıyorlar eskisi gibi her ne hikmetse =).İstatistikler değişimin çoktan başladığını bize gösteriyor. Zafer geliyor... Sizin yardımınızla ya da sizin yardımınız olmadan... Kendini müslüman olarak takdim eden arkadaşlarının da senin mesajına teşekkür etmesi bu yazıya cidden inandıkları anlamına geliyorsa pişman olmazlar inşallah diyorum ben... İslam hakkında birşeyleri okumamış olsam atıyor bu adam desinler bana ama hergün kuranda okuduğum şeyleri kuranın görüşlerini, belki bazen istem dışı yanlışlıklarımdan veya bazı aşırı teferruatlardaki bilgisizliklerden yanlış yazıyor olabilirim, ama yazmaya çalıştığım şeylerdeki ana hatlar kendini müslüman kimliğinde gören kişilerin inanması gereken kaideleri barındırmaktadır. Yeni dönem kendini müslüman olarak gören neslin yanıldığı nokta ne biliyor musun? Allah vardır evet kurana inanıyorum der ama Allah'ı tam olarak tarif et, hakimiyet alanları nedir desem tarif edemez. Kuranda yazan kaidelere muhalif onlarca, hatta yüzlerce şeyin doğru olduğuna inanır. Bu kelime-i tevhid kısa bir cümledir ama belki 2 hafta samimi şekilde okuyup anlayarak, ana hatlarıyla ancak kavranacak bir olgudur... Tevhidin (kelime-i tevhid) manasını anlamamıştır aslında. Asr-ı saadet, hulafa-i raşidin, abbasiler, eyyubiler, selçuklular Osmanlılar sanki hiç yokmuşçasına, BİR KİŞİNİN görüşünün doğru şeyler olduğuna inanır. Sonra ben müslümanım diye dolaşır ortalıkta. Burada hiç kimseyi suçlamıyorum dikkat edin. Yine okuduklarımla konuşuyorum... İlk önce neye inandığınızı bir araştırın da sonra buralarda yorum yapın diyorum, kendini müslüman kimliğinde gören arkadaşlara... Ayrıca o devletlerin halkları birleşmek için yanıp tutuşuyor. İsimlerinin öyle olması senin gibi kandırılmışların veya bizzat ajanların çabalarıyladır. Bu düşünce sisteminle emperyalist devlete karşı gibi görünsen de, bozuk düşünce yapın seni dolaylı yoldan onlara yardıma itiyor... Millet ne milletinden bahsediyorsun sen ya? O kadar milli devletleri destekliyorsanız, aynı hassasiyeti diğer etnik gruplara da göstersenize? Sizin düşünce sisteminiz insanları parçalamaktan başka hiçbir işe yaramaz. İlk önce millet kavramını bi aç öğren sonra gel buraya. Bütün ortadoğuyu tek yürek yapmak varken (zamanında da yapıldı hala da binlerce isteyeni ve gönüllüsü var bu işin... kendi çevrenizdeki adamlar size benziyor diye az zannetmeyin destekleyenleri... O bölgelerin adamlarından birçok kişiyle konuşun sonra gelin buraya... Hayat sadece siz, aileniz, çevreniz, arkadaşlarınız, resmi tarih kitabınızdan ibaret değildir) senin görüşün mevcut bünyelerin daha da parçalanmasına haklı bir zemin hazırlar. Onu bırak kendini aynı milletten gören onlarca arap devleti var.... Bunlar madem tek millet niye tek devlet değil? Madem bütün türkler aynı millette bu misak-ı milli saçmalığı nedir? Kaç tane türk devleti var niye tek devlet değil? Senin gibi bencilleştirilen islam camiası yüzünden bu haldeyiz merak etme ;). Varsa yoksa ailen, çocukların, annen, baban değil mi? Böyle bir neslin cidden elindeki küçücük toprak parçasını düşüneceğine inanıyorsan fazla hayal kurma derim ;). Kan uykusu izle diyorum. Askerin komutanına biz niye buraya geldik komutanım diyor? Senin askerin böyle ahirete inanmayan bir asker miydi? Ölüme gülerek koşmaz mıydı eskiden? Daha geçenlerde komutanların durumu meydana çıktı... Desteklediğin yapı öyle çürük ki bina yapmayı bırak bir tuğla bile koyulmaz... Yazık hacı... Böyle yanlış yollar izler üzerinden gitmeyi her zaman mercedes varken hacı murata binmeye benzetmişimdir =)... İtin ve vurdurun bakalım... Belki çalışır...
 
Sevgili oLdness_07, bu mesajında değindiğin bazı konular ve açıklamalar çok güzel, son derece mantıklı. En akılcı, en doğru bulduğum açıklaman; bazı değerlerin övünme, siyasi amaçlı kullanılması, insanlara dayatılması konusundaki açıklamaların. Seninle anlaşamayacağımız noktalar ise şunlar; Bu konular hakkında yazarken tarih bilgilerine bir parça hâkim olmak gerekir. İşin kötüsü ben bu alanda bilgili birisi değilim. Başlayalım o zaman; İstanbul’un fethi ile Kurtuluş Savaşı içerik ve değerlendirme açısından aynı kategoride ele alınacak, örnek verilebilecek konular değil. İstanbul’un fethini doğru anlamak doğru değerlendirebilmek için afakî fetih kavramları yerine Osmanlı İmparatorluğunun tarihsel gelişimi ve toprak devrimini yapan ''DİRLİK'' düzenini iyi anlamak gerekir. Topraklarını genişletmek zorunda olan bir imparatorluğun varlığını iyi anlamak gerekir. İşte bu gereklilik, yeni bir hedef olarak Roma’nın-Bizans’ın fethedilmesini Osmanlı İmparatorluğunun önüne koymuştur. Tarih boyunca devletler birbiriyle savaştılar, toprak aldılar, toprak kaybettiler. Kaldı ki İstanbul’a birçok kez sefer yapmış farklı imparatorluklar, milletler, devletler olmuştur. İstanbul’un fethini sadece getirip dinsel bir temele oturtursak yanlış olur. Bu fethi açıklarken İslamiyet’i ve Hz. Muhammedi işin içine katmak bence üzücü. İstanbul’un alınmasını önemli bir konu olarak görmek, Türklük adına, İslamiyet adına, jeopolitik durum adına önemli bir gelişme olduğunu bilmek yeterli. İstanbul’un fethi ile Kurtuluş Savaşını benzer konular olarak ele almamalıyız. Kurtuluş Savaşı İtilaf Devletleri'nce Anadolu’nun işgali sonucunda Misak-ı Millî sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için girişilen çok cepheli, antiemperyalist bir savaştır. Dünya Tarihinde Kurtuluş Savaşı '' Türk İstiklâl Harbi '' veya '' Millî Mücadele '' olarak adlandırılır. Tarihimizdeki savaşlarda askerlerimizin düşmana hücum ederken '' Allahu Ekber '' seslerinin eşlik etmesi; Tarih boyunca Devleti geçerli kılmak için onun sahip olduğu gücü toplum bireylerinde geçerli kılacak bazı temellere ihtiyaç vardır. Devlet gücü ancak bu yolla varlığını hissettirebilir. Bu temel binlerce yıl "din" olgusuna dayandırılmıştır. Bazı toplumlarda birleştirici bir rol oynamıştır. Siyasal güce sahip olmaya başlayan şefler de bu dinsel inançlara dayanarak buyruklarını geçerli kılabiliyorlardı. İlk devleti kuran Sümerlerin siyasal şefleri dinlerinin baş rahipleriydi. İlkçağda kurulan pek çok ileri devlette artık adına "hükümdar" diyeceğimiz krallar bazen, Mısır'da olduğu gibi, kendilerini doğrudan doğruya Tanrı dahi sayabilmiş ve toplum da bunu kabullenmişti. Demek istediğimiz şu ki, devlet dediğimiz o büyük toplumsal gücü ellerinde bulunduranlar, geçerliliklerini sağlamak için en büyük dayanağın din olduğunu anlamışlardı. İlkçağda devlet gücü dolaylı da olsa dine dayanıyordu. Bu gelişmeyi doğal ve tartışmasız kabul etmek gereklidir. Tarihsel olguların ancak sebepleri araştırılır, olanları bugünkü bilgi düzeyimizle eleştirmemiz, kendi yorumlarımızı katmamız doğru değildir. Bu anlatılanlar insanoğlunun kurduğu devletlerde, imparatorluklarda dinsel etkilerin olduğunu vurgulamak içindir. Bunca anlatılan konuların içerisinde Türklüğün, millet olma bilincinin bu sözü edilen İstanbul’un fethi veya Kurtuluş Savaşı gibi tarihi olaylarda hiç geçmediğini söylemek, temel prensip olarak iman gücüne, din birliğine bağlamak, o uğurda can veren, emek ve zaman harcayan insanların, özverili davranan insanların varlıklarına, yaptıklarına saygısızlıktır. Din toplumsal hayatı düzenleyen diğer unsurlara katkı sağlayan bir değerdir. Bu nedenle dinin varlığını ve etkisini tartışmak anlamsızdır. Türkiye’ye 10 yıl aradan sonra gelen insanlar '' Türkiye Afrika ülkesinden Avrupa ülkesine'' dönmüş diyorlar. Bu yalanları size kimler diyorlar. Yani sağ olsun, akp bizi Afrikalı olmaktan kurtardı. Avrupa Birliği’ndeki '' yakın dostlarımız '' bize, Bizans çocuklarıyız diyerek hitap etmektedir. Bizans kavramı ile Rumluğu Yunanlaştırdığınızda ve Türklüğü de Rumlaştırdığınızda günümüzde Türkiye Cumhuriyetini kuran halk esas olarak Türk olmamaktadır. Osmanlı Türk değildir, müslümandır. Kime göre, Avrupalı tarihçilere göre. Esasen günümüzde Türklükten arındırılmış bir Osmanlıcılık artık Türklük açısından kaybedilmiş bir Avrupa Türkiyesi için bir politika değil bizzat Türkiye’nin günümüzde karşı karşıya kaldığı kürt ayrılıkçılığının tarihsel temellerini oluşturmak içindir. Türkiye Cumhuriyeti Türklük kimliğini terk ederse sözde Türk olmayan Osmanlı gibi bir politika izlerse o zaman Türkiye bütünselliği İslami temelde koruyabilir. kürtler bu Osmanlı modelini benimseyebilir gibi kargaları bile güldüren bir söyleme temel oluşturmaktadır. Bulgar ve Yugoslav hareketleri için emperyalist sistem, parçalama ve ayrılma stratejileri geliştirmişti. Bunu şu an akp desteğiyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti üzerinde uyguluyor. İşte bu zihniyetten beslenenler '' Ne Mutlu Türküm Diyene '' sözlerini Adolf Hitlerin alman ırkını üstün görmesiyle eşdeğer tutarlar. Sonrada bazen utanmadan aslında ben Türk olmaktan rahatsız değilim ve hatta gurur duyuyorum gibi takunyalı sesler çıkarırlar. Bu çabayı anlamak çok güç yani tarihi süreç içerisinde Türkler vardı, sonradan türemiş bir millet değilki bu. İslamiyet henüz doğmamışken, ondan çok çok öncesinde Türk milleti vardı. Nedir bu Türk olmaktan korkmak. Nasıl bir hastalık?
 
Forumda benim görüşümde olan kişilerin sayısı epeyce azaltılmiş.
Mesajımı yazıp takrar baktığımda yaklaşık boydan boya bir sayfa 4-5 kişi tarafından yazılmış cevaplara
muhattap oluyorum.Okurken gözlerim sulanıyor artık.

Siyaset bölümünü bu konuma getiren üst yöneticilere tebriklerimi iletiyorum.İstediklerini başarmışlar.
Eskiden tartışılacak bir ortam vardı artık oda alınmış elimizden.Evet bu bir tepki.

Kalın sağlıcakla....
 
Yılların siyasetcisi miydiniz ki tartışılacak ortamdan falan bahsediyorsunuz ? Ya da kendi akımınız falan mı var? Yoksa bu akıma uyan partizanları bulmakda güçlük mü çekiyorsunuz? O zaman birde kendinizi sorgulayın derim ben ;) Birileri alışmış --kim onlar-- kendisiyle aynı görüşü paylaşmayan , zıt görüşlü şahısları ceza aldırmaya veya banlanmasına sebep olmaya!

Demek insanlar geç de olsa doğru yolu bulmaya başlıyor ;) Doğru sözün karşısında verecek cevabı olmadıklarından enazından erdemli davranıp susmasını biliyor....
 
Geri
Üst