Laiklik uğruna! (2)

türk ocağı

serdengeçti
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
1,813
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Taceddin Dergahı
Laiklik uğruna! (2)

Ders kitapları, hiç kuşkusuz, her rejimin geleceğe ilişkin projesidir. Ders kitaplarına bakarak, rejimin nasıl bir ülke ve nasıl bir toplum yetiştirmek istediğini anlamak kabildir. Atatürk döneminin ders kitapları ise, büyük ölçüde Atatürk'ün tashihinden geçmiş, Atatürk ekleme ve çıkartmalar yapmıştır…

Bunlardan biri de meşhur Afet inan’ın imzasını taşıyan “Medeni Bilgiler” isimli kitaptır. Afet Hanım’ın imzasını taşıyor, ama “önsöz”ünde Afet inan: “Bu kitaplar benim ismimle çıkmış olmasına rağmen, Atatürk'ün fikirleri ve telkinlerinden mülhem olduğunu ve üslûbun tamamen kendisine ait olduğunu tarihî hakikatleri belirtmek bakımından bana düşen bir ödev telâkki ediyorum” diyor.

işte kitabın “Millet” bölümünden bazı alıntılar:

“Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arapların dinini kabul ettikten sonra bu din Arapların... Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis Türk Milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. çünkü, Muhammed'in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. Bu Arap fikri, ümmet kelimesi ile ifade olundu?.."

“Türk Milleti birçok asırlar… bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur’an’ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndü…”

“… din hissi, dünyanın acısı duyulan tokadıyla derhal Türk Milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti… Artık Türk, cenneti değil… son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. işte dinin, din hissinin Türk Milletinde bıraktığı (kötü) hatıra…”

“Türk Milletini Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlerini, benliğini unutturacak, Allah’la mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular…”

“Din birliğinin de bir millet teşkilinde müessir olduğunu söyleyenler vardır. Fakat biz, bizim gözümüz önündeki Türk milleti tablosunda bunun aksini görmekteyiz.”

Bu işler “laiklik adına” yapıldı, bu kitaplar “laiklik adına” yazıldı.

O günler, “Biz her ne şekilde ve surette olursa olsun, memleket dahilinde dinî neşriyat yapılarak, dinî bir atmosfer yaratılmasına ve gençlik için dinî bir zihniyet fideliği vücuda getirilmesine taraftar değiliz” diyen Basın Yayın Genel Müdürü laikliği koruduğunu söylüyordu…

“Gazetelerin son günlerdeki neşriyatı arasında dinden bahis bâzı yazı, mütalâa, îmâ ve temsillere rastlanmaktadır. Bundan sonra din mevzuu üzerinde gerek tarihî, gerek temsilî ve gerek mütalâa kabilinden olan her türlü makale, bend, fıkra ve tefrikaların (dizi yazıların) neşrinden (yayınlanmasından) tevakki edilmesi (vaz geçilmesi) ve başlanmış bu gibi tefrikaların en çok on gün zarfında nihayetlendirilmesi...” (Başvekâlet, Matbuat Umum Müdürlüğü îç Matbuat Dairesi’nin gazetelere “653 sayı ve 17 Mayıs 1942 tarih”li müzekkeresi) şeklinde gazetelere tamimler gönderen zihniyet de herhalde “laikliği koruyup kollama” görevini hakkıyla yaptığını düşünüyordu.
Muhtemelen ona göre de “laiklik dinsizlik değil”di! Muhtemelen ona göre de “kimsenin dinine-imanına devlet karışmıyor”du!

CHP Edirne Mebusu (milletvekili) Mehmed fieref (Aykut) Bey de aynı şekilde düşünüyor olmalıydı. Aynı şekilde düşünmeseydi, kaleme aldığı “Kamalizm” isimli kitabının üçüncü sayfasında, “laikliği koruma-kollama” bilinci içinde “yeni bir din” uydurur muydu? “Kamalizm... yalnız yaşamak dinini aşılayan ve bütün prensipleri ekonomik temeller üzerine kuran bir dindir.”

Bu “yeni dine” elbette “yeni bir kıble” gerekiyordu! Onu da Kemalettin Kamu uydurdu:

“Ne örümcek, ne yosun/ Ne mu'cize, ne füsun,
“Kâbe Arab'ın olsun/ Bize çankaya yeter!”

Artık sıra minare ve ezan uydurmaya gelmişti. O iş de Yaşar Nabi’ye düştü:

“Motorların şarkısı olsun yeni bestemiz,
“Yeni din ezanları, minareler yerine,
“Bulutlara püsküren bacalarda okunsun!”

Olup bitenleri anlamayanlar ise cumhuriyet döneminin en namlı celladı olan Kara Ali’ye veriliyordu. “Menemen Olayı’na kadar (1931) geçen 12 yıl içinde 5 bin 216 kişiyi sallandırdım (astım)” diyen meşhur cellada anlaşılan çok iş düşmüştü.
Türkiye en küçük itirazların bile sehpalarda bastırıldığı bir dönemden geçiyordu.

Bunlar “laiklik adına” oluyordu…
Ama hâlâ “laiklik dinsizlik değil”di!
Rahmetli M. âkif, tarih boyunca toprağa ektiğimiz şehitlerimizi düşünüp, “Bir hilâl uğruna ya Rabb ne güneşler batıyor” demişti…
fiimdiki güneşler “laiklik uğruna” batıyor…
Hem de ne güneşler, ne beyinler!

Yavuz Bahadıroğlu
Vakit
 
ee olacagı bu herkes kafasına göre laiklik tanımı yaparsa sonuc bu olur solcu cıkar laiklik böyle der sağcı cıkar laiklik böyle der birisi cıkar laiklik böyle derse cok önemli bir kavram kendince cok bilgili olan insanlar tarafından bosaltılıp bakın dinciler söyle diye seriat gelecek diye milleti galyana getirip her yei kamusal alan yapıp adını laiklik koyarsa toplumun kültür ve gelenek ve göreneklerine karsı tanımlar yaprsa böyle karmasa olur
 
o dediğini din üzerinden yapıolar arkadasım.ayetleri kendilerine göre yorumluyolar..Hakk dediğimiz şey yerini bulur..suçlu değilse bu vekiller korkacak bişeyleri yok...bu kadar zıpladıklarına göre var birşeyler demekki...
 
Laikliği kendine göre yorumlamak malum en güncel olay bizler için.
Laikliğin dinsizlik olmadığı herkesçe malum
ammmmmmaaaaa
laik devlet olacaksın
birde dini siyasete karıştırdılar,laiklik elden gidiyor naraları ile
din uğruna adam sallandıracaksın.
Sallayın ve sallandırın
O
Çanakkale ruhu,
İstiklal ruhu bir gün geri dönerde bu halkın içine girerse
elinizdeki sözde laiklikle nereye gideceksiniz?
işte bu merak edilir.
 
işte kitabın “Millet” bölümünden bazı alıntılar:

“Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arapların dinini kabul ettikten sonra bu din Arapların... Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis Türk Milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. çünkü, Muhammed'in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. Bu Arap fikri, ümmet kelimesi ile ifade olundu?.."

Atatürk devrinden beri bir şey değişmemiş yani. Bizde aynı şeyi söylüyoruz. Emevilerin Şövenist Arap Emperyalizmi ile başlayan Araplaştırma politikası hala devam ediyor. Bugünün islamcıları da anadolu kadınının 1000 yıldır taktığı başörtüsünün yerine Fransa'dan çıktığını söyledikleri (sanki fransızların icadı) arap-islam şeriat devriminin simgesi olan türban için mücadele veriyor. İslamcı Cumhurbaşkanı seçiliyor Suudi Kralın ayağına oteline gidiyor. Türk milliyetçiliği ümmetçilik adı altında bir ARABIN yazdığı Türk İslam ülküsünün peşinden gidiyor. Demek ki Türkiye'deki islamiyet hala Allaha giden bir yol olarak değil, Arabın Türkün ülkesinde siyasi güç gösterisi yaptığı bir araç olarak kullanılıyor.

“Türk Milleti birçok asırlar… bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur’an’ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndü…”
Hala bir şey değişmemiş. Nüfusu %99 müslüman olan bir ülkede Türkçe Kuran, Türkçe Ezan deyince birileri ayağa kalkıyor. İnsanların her gün günde 5 vakit ezbere okuduğu duaların Türkçe karşılığının ne olduğunu bilmemesi sizce de saçma değil mi? Ama sizinle ayrıldığımız nokta biz Kuran Türkçe okunsun, Allahın kelamını herkes anlasın diyoruz, Siz hayır Kuran Türkçe olmas dilimizi terkedelim araplaşalım herkes arapça öğrensin diyorsunuz. Kuran kursuna ne gerek var kardeşim? Çocuklara arapça öğreteceğinize eline Türkçe kuran versenize allahın ne dediğini kendi ana dillerinde öğrenip anlasınlar?

Ama güya ruhban sınıfı olmayan dinimizdeki cemaat liderlerine, mezhep önderlerine, tarikat şeyhlerine ne gerek kalır değil mi insanlar dinini kendi ana dilinde öğrenirlerse. Allah sadece arapların allahı mıdır? Kuran sadece Arapların kitabı mıdır ki Arapça gelmiştir? Eğer benim dilimde gelmediyse benim dilime çevrilir okurum. Yoksa Allah herkesin arapça konuşmasını isteseydi tek dil yaratırdı dünyada, tek kavim herkesi arap yaratırdı.


“… din hissi, dünyanın acısı duyulan tokadıyla derhal Türk Milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti… Artık Türk, cenneti değil… son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. işte dinin, din hissinin Türk Milletinde bıraktığı (kötü) hatıra…”

Abuk ve sabukça yapılmış bir alıntı olarak ne denmek istediğini anlamadım. Muhtemelen alıntı yapılırken yapılan hile ile Türklerin islamdan zarar gördüğü gibi bir anlam verilmek istenmiş. Ama asıl olarak ÜMMETÇİ siyaset nedeniye arap çölerinde Türk Askerlerinin yediği acı tokadı anlatıyor. Ama insanların bu tokadı anlamamaları için islamiyete negatif bir tepki varmış gibi alıntı yapılmış. Her zamanki islamcı demogojisi. Yazıdan aldığı cümleleri bile tam almamışlar bırakın bütünlükteki anlamını.

Bu da yalan mıdır? Ümmetçilerin yüzüne tokat gibi patlamamış mıdır Arapların İngilizlerile gizli anlaşmaları? Sizin din kardeşleriniz bizim kaç Mehmedimizi İngilize satmıştır delikanlı gibi söylesenize. Elbette bu Ümmetçiliğin ne büyük illet olduğunu Arap Çöllerinde savaşan, askerinin düşüğü durumu gören, Arapların tavırlarını gözleyen ATATÜRK'ten başka kimse bilemez. Siz hala ümetçi olun, Filistin'e yardım diye islamcıları organize edin.

EMİN OLUN TÜRKİYE İNGİLİZ İŞGALİNDE OLSA, FİLİSTİN NORMAL BİR DEVLET OLSA İNGİLİZLER İLE ANLAŞIR BİZE YARDIM ETMEZLERDİ. ÇÜNKÜ ARAPLARDA MİLLİYETÇİLİK VAR, BİZİM MİLLİYETÇİLERİMİZDE DE ARAPLIK.

“Türk Milletini Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlerini, benliğini unutturacak, Allah’la mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular…”
AYNEN BÖYLE OLDU. Türk insanını dini hayatı içinde uyuttular. Matbaayı ülkeye sokmayan da bu zihniyetti. Avrupa'nın ve Teknik gelişmelerin gerisinde kalınmasındaki sebebte buydu. Aynı Başbakan'ın bugün Seyid Onbaşı Çanakkale'deki top mermisini İman Gücüyle sırtına aldı demesi gibi. O yüzden müslüman dünyasında bilimsel gelişme olmuyor. Avrupalı ADRENALİN diye bir hormon buluyor insana zor anlarda ekstra performans sağlayan. Sonra o hormondan kalp durmasından şok geçirmeye kadar bir çok durum için ilaç üretiyor. Bizim Başbakan gibiler de tehlike anında gösterilen ekstra performansı İMAN GÜCÜNE bağlıyor. Buyursun Başbakan'a bir top mermisi verilsin bakalım Seyit Onbaşı kadar imanı var mı yok mu bir görelim.
POZİTİF BİLİME DÜŞMANLIK HALA İSLAMCILARIN TEMEL HAYAT DURUŞUDUR. ONLAR HARUN YAHYA GİBİ VAR OLAN BİLİMİ ALLAHI İSPATLAMAK İÇİN HARCARLAR AMA DÜNYANIN BİLİMSEL GELİŞİMİNE MÜSLÜMANLARIN ELLE TUTULUR BİR KATKISI OLMAZ.

“Din birliğinin de bir millet teşkilinde müessir olduğunu söyleyenler vardır. Fakat biz, bizim gözümüz önündeki Türk milleti tablosunda bunun aksini görmekteyiz.”
İşte din birliği bir ülke için asıl birlik değildir. Asıl birlik ulus birliğidir. Din birliği bunun öğesidir. Bir ulusun dini birliği önemlidir ama asıl birlik din birliğine sahip değişik milletler değildir. Aynı ulusun aynı dine ve birbirine yakın mezheplere sahip olması gerekir. Dünya ulusal devletlere dönüşmüş hala ümmetçiyiz tüm islam alemini birleştireceğiz diyenler var. Tüm islam alemini birleştirince kim yönetecek islam alemini? Tüm islam alemi birleşse Türkiye'deki islamcı arkadaşlara "hadi len oradan diyecek" araplar. Bu bizim dinimiz diyecek. Bunu göremiyorsanız ne söyleyeyim size, yok görüyorsanız siz arap olmayı arabın altında bir adam olmayı kabullenmişsiniz demektir.


Bu işler “laiklik adına” yapıldı, bu kitaplar “laiklik adına” yazıldı.

Bundan sonra bunu desteklemek için oradan buradan çelişkili alıntılar yapılıyor. O zaman dine bu kadar baskı yapıldığını iddia eden şahıs rejimi değiştirmek için birilerinin nasıl ayaklandığını da anlatsın. Halkı ayaklandırmak, devlete başkaldırtmak için uğraşan provakatörlerin asılmasından çok mu rahatsız olmuş Yavuz Bahadıroğlu?

O zaman rahatsız olmaya devam etsin. Atatürk'ün kurduğu içinde Türk sözü geçen bu devleti sokakta bulmadık biz. Arabın tampon bölgesi, ABD'nin ılımlı şeriatı, Ümmetçinin Arap hayranı yapmayız biz.

Siz Türk olmayı öğrendiğiniz gün birşeyler düzelecek. Bir Türk gibi müslüman olduğunuzda sorun da kalmayacak. Hala Arap gibi müslüman olmaya çalışanlardır bu yobazlığın başını çeken. Peygamber Arapsa banane. Ben onu Allahın elçisi olduğu için seviyorum Arap olduğu için değil. İslamın, dili, ırkı olamaz tüm zamanlara ve tüm alemlere gönderilmiş bir kitapsa Kuran.

Siz İslamiyet diye ARAPlaştırmaya devam edin bu ülkeyi. Hala ezberden anlamını bilmeden Kuran okutun, hurafeleri din diye yutturun, 1000 sene önceki imamlara göre devlet yönetimi planları yapın.

Karşınızda arabın Türk-İslam ülküsüne değil ATATÜRK'ÜN TÜRKÇÜLÜĞÜNE ve BİLİNCİNE sahip GERÇEK TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİ BULACAKSINIZ.

saygılar
 
digiklan arkadaşın bu yazısına şapka çıkarırım ben.
Aslında herkes dinini Türkçe öğrense hiç sorun kalmayacak, birileride gelip risalei nur yazamayacak.
 
Atatürk devrinden beri bir şey değişmemiş yani. Bizde aynı şeyi söylüyoruz. Emevilerin Şövenist Arap Emperyalizmi ile başlayan Araplaştırma politikası hala devam ediyor. Bugünün islamcıları da anadolu kadınının 1000 yıldır taktığı başörtüsünün yerine Fransa'dan çıktığını söyledikleri (sanki fransızların icadı) arap-islam şeriat devriminin simgesi olan türban için mücadele veriyor. İslamcı Cumhurbaşkanı seçiliyor Suudi Kralın ayağına oteline gidiyor. Türk milliyetçiliği ümmetçilik adı altında bir ARABIN yazdığı Türk İslam ülküsünün peşinden gidiyor. Demek ki Türkiye'deki islamiyet hala Allaha giden bir yol olarak değil, Arabın Türkün ülkesinde siyasi güç gösterisi yaptığı bir araç olarak kullanılıyor.


Hala bir şey değişmemiş. Nüfusu %99 müslüman olan bir ülkede Türkçe Kuran, Türkçe Ezan deyince birileri ayağa kalkıyor. İnsanların her gün günde 5 vakit ezbere okuduğu duaların Türkçe karşılığının ne olduğunu bilmemesi sizce de saçma değil mi? Ama sizinle ayrıldığımız nokta biz Kuran Türkçe okunsun, Allahın kelamını herkes anlasın diyoruz, Siz hayır Kuran Türkçe olmas dilimizi terkedelim araplaşalım herkes arapça öğrensin diyorsunuz. Kuran kursuna ne gerek var kardeşim? Çocuklara arapça öğreteceğinize eline Türkçe kuran versenize allahın ne dediğini kendi ana dillerinde öğrenip anlasınlar?

Ama güya ruhban sınıfı olmayan dinimizdeki cemaat liderlerine, mezhep önderlerine, tarikat şeyhlerine ne gerek kalır değil mi insanlar dinini kendi ana dilinde öğrenirlerse. Allah sadece arapların allahı mıdır? Kuran sadece Arapların kitabı mıdır ki Arapça gelmiştir? Eğer benim dilimde gelmediyse benim dilime çevrilir okurum. Yoksa Allah herkesin arapça konuşmasını isteseydi tek dil yaratırdı dünyada, tek kavim herkesi arap yaratırdı.




Abuk ve sabukça yapılmış bir alıntı olarak ne denmek istediğini anlamadım. Muhtemelen alıntı yapılırken yapılan hile ile Türklerin islamdan zarar gördüğü gibi bir anlam verilmek istenmiş. Ama asıl olarak ÜMMETÇİ siyaset nedeniye arap çölerinde Türk Askerlerinin yediği acı tokadı anlatıyor. Ama insanların bu tokadı anlamamaları için islamiyete negatif bir tepki varmış gibi alıntı yapılmış. Her zamanki islamcı demogojisi. Yazıdan aldığı cümleleri bile tam almamışlar bırakın bütünlükteki anlamını.

Bu da yalan mıdır? Ümmetçilerin yüzüne tokat gibi patlamamış mıdır Arapların İngilizlerile gizli anlaşmaları? Sizin din kardeşleriniz bizim kaç Mehmedimizi İngilize satmıştır delikanlı gibi söylesenize. Elbette bu Ümmetçiliğin ne büyük illet olduğunu Arap Çöllerinde savaşan, askerinin düşüğü durumu gören, Arapların tavırlarını gözleyen ATATÜRK'ten başka kimse bilemez. Siz hala ümetçi olun, Filistin'e yardım diye islamcıları organize edin.

EMİN OLUN TÜRKİYE İNGİLİZ İŞGALİNDE OLSA, FİLİSTİN NORMAL BİR DEVLET OLSA İNGİLİZLER İLE ANLAŞIR BİZE YARDIM ETMEZLERDİ. ÇÜNKÜ ARAPLARDA MİLLİYETÇİLİK VAR, BİZİM MİLLİYETÇİLERİMİZDE DE ARAPLIK.


AYNEN BÖYLE OLDU. Türk insanını dini hayatı içinde uyuttular. Matbaayı ülkeye sokmayan da bu zihniyetti. Avrupa'nın ve Teknik gelişmelerin gerisinde kalınmasındaki sebebte buydu. Aynı Başbakan'ın bugün Seyid Onbaşı Çanakkale'deki top mermisini İman Gücüyle sırtına aldı demesi gibi. O yüzden müslüman dünyasında bilimsel gelişme olmuyor. Avrupalı ADRENALİN diye bir hormon buluyor insana zor anlarda ekstra performans sağlayan. Sonra o hormondan kalp durmasından şok geçirmeye kadar bir çok durum için ilaç üretiyor. Bizim Başbakan gibiler de tehlike anında gösterilen ekstra performansı İMAN GÜCÜNE bağlıyor. Buyursun Başbakan'a bir top mermisi verilsin bakalım Seyit Onbaşı kadar imanı var mı yok mu bir görelim.
POZİTİF BİLİME DÜŞMANLIK HALA İSLAMCILARIN TEMEL HAYAT DURUŞUDUR. ONLAR HARUN YAHYA GİBİ VAR OLAN BİLİMİ ALLAHI İSPATLAMAK İÇİN HARCARLAR AMA DÜNYANIN BİLİMSEL GELİŞİMİNE MÜSLÜMANLARIN ELLE TUTULUR BİR KATKISI OLMAZ.


İşte din birliği bir ülke için asıl birlik değildir. Asıl birlik ulus birliğidir. Din birliği bunun öğesidir. Bir ulusun dini birliği önemlidir ama asıl birlik din birliğine sahip değişik milletler değildir. Aynı ulusun aynı dine ve birbirine yakın mezheplere sahip olması gerekir. Dünya ulusal devletlere dönüşmüş hala ümmetçiyiz tüm islam alemini birleştireceğiz diyenler var. Tüm islam alemini birleştirince kim yönetecek islam alemini? Tüm islam alemi birleşse Türkiye'deki islamcı arkadaşlara "hadi len oradan diyecek" araplar. Bu bizim dinimiz diyecek. Bunu göremiyorsanız ne söyleyeyim size, yok görüyorsanız siz arap olmayı arabın altında bir adam olmayı kabullenmişsiniz demektir.




Bundan sonra bunu desteklemek için oradan buradan çelişkili alıntılar yapılıyor. O zaman dine bu kadar baskı yapıldığını iddia eden şahıs rejimi değiştirmek için birilerinin nasıl ayaklandığını da anlatsın. Halkı ayaklandırmak, devlete başkaldırtmak için uğraşan provakatörlerin asılmasından çok mu rahatsız olmuş Yavuz Bahadıroğlu?

O zaman rahatsız olmaya devam etsin. Atatürk'ün kurduğu içinde Türk sözü geçen bu devleti sokakta bulmadık biz. Arabın tampon bölgesi, ABD'nin ılımlı şeriatı, Ümmetçinin Arap hayranı yapmayız biz.

Siz Türk olmayı öğrendiğiniz gün birşeyler düzelecek. Bir Türk gibi müslüman olduğunuzda sorun da kalmayacak. Hala Arap gibi müslüman olmaya çalışanlardır bu yobazlığın başını çeken. Peygamber Arapsa banane. Ben onu Allahın elçisi olduğu için seviyorum Arap olduğu için değil. İslamın, dili, ırkı olamaz tüm zamanlara ve tüm alemlere gönderilmiş bir kitapsa Kuran.

Siz İslamiyet diye ARAPlaştırmaya devam edin bu ülkeyi. Hala ezberden anlamını bilmeden Kuran okutun, hurafeleri din diye yutturun, 1000 sene önceki imamlara göre devlet yönetimi planları yapın.

Karşınızda arabın Türk-İslam ülküsüne değil ATATÜRK'ÜN TÜRKÇÜLÜĞÜNE ve BİLİNCİNE sahip GERÇEK TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİ BULACAKSINIZ.

saygılar

yalnız kardeş o asılanlardan arasında (menemen) bir de siyonist vardı. Evet yoldan geçen biri.Artı düşünsene terörist olan bir dağa sialhlarında kurşun olmayan askerleri gönderirsen ne olur. ...
 
fiimdiki güneşler “laiklik uğruna” batıyor…
Hem de ne güneşler, ne beyinler!



DAHA DA OLACAK BENCE HOCAM
 
Geri
Üst