Türkçe'de "Kuyruklu yıldız" adını verdiğimiz ilginç gök cisimlerinin uluslararası terminolojideki karşılığı olan "comet / komet" sözcüğü, Latince "cometa" dan gelir: "uzun saçlı" anlamındadır... İnsanların gökyüzüne baktıklarında farklı farklı şeyler gördüklerine daha önce de değinmiştik...
İlk öğrenmemiz gereken şey, tabiatıyla, "kuyruklu yıldız" ların birer "yıldız" olmadıklarıdır. Bizim gördüklerimiz, Güneş sisteminde uzun eliptik yörüngeler üzerinde dönen gök cisimleridir. Kendi ışıkları yoktur. Güneşten yansıttıkları ışınlar sayesinde görülürler.
Bilim adamları, kuyruklu yıldızların, Güneş sisteminin oluşumuna kucak açan anasal nebula'nın (bulutsu, izleyen sayfadaki bilgilere bknz.) yoğunlaşması sırasında ortaya çıkan döküntüler oldukları inancındadır.
Çoğunun, Güneş sistemimizi çevrelediği ve en yakın yıldız olan Alpha Centauri'ye olan uzaklığın yarısına kadar ulaştığına inanılan dev Oort Bulutu'ndan kaynaklandığı düşünülmektedir. Yaklaşık 100 milyona ulaşan sayıda "kuyruklu yıldız" ın, Güneşimizin çevresinde döndüğü varsayılmaktadır...
Genel kanıya göre, bir kuyruklu yıldız yapısında çekirdek donmuş su ve çeşitli gazlar ile toz zerrecikleri ve kayal maddelerden oluşur. Bu çekirdeğin çevresinde "coma / koma" adı verilen bulanık bir bulut yer alır. Çekirdek ve koma birlikte kuyruklu yıldızın "kafa" kısmını oluşturur.
Kometler arasında, Güneşin çevresinde eliptik bir yörüngede dönenler, Güneşe yaklaştıkça, ısının etkisiyle "kafa" kısmındaki toz ve gazlar çözülmeğe, koma kısmı büyümeğe başlar. Güneş rüzgarlarının etkisiyle, toz ve gazlar savrulmağa başlayarak "kuyruk" kısmını oluştururlar. Sonuçta, Güneşe yaklaşıldığı ölçüde kuyruk da uzadıkça uzar... Böyle bir "kuyruk" un 150 milyon kilometre uzunluğa erişebildiği biliniyor!...
(Güneş rüzgarı adı verilen fenomen, Güneşten gelen yüklü parçacıklar ve radyasyonun baskısı anlamındadır.)
Bir başka deyişle, Güneş sisteminin dış mekanlarında efendi efendi dönüp duran, yani iç mekanları merak edip yaklaşmayan "kuyruklu yıldız" ların kuyruğu muyruğu yoktur...
İlginç olan nokta, bir kuyruklu yıldızın Güneşe her yaklaşımında, kendisini oluşturan maddenin bir bölümünü kaybetmesidir. Sevgili Halley kuyruklu yıldızımız da dahil olmak üzere, eliptik yörünge çizerek Güneşe yaklaşmak cesareti gösteren bütün kuyruklu yıldızlar zaman içinde giderek eriyip yok olmağa mahkûmdurlar, demektir!...
Bir başka ilginç nokta ise şudur: Bir kuyruklu yıldızın kuyruğu daima Güneşe bakan yüzünün tersi yönde uzanır. Dolayısıyla, kuyruğunu arkasına alarak Güneşe yaklaşan bir kuyruklu yıldızda, Güneşten uzaklamağa başlayıca, bu kez kuyruk kafanın önünde gitmeğe başlar!...
İlk öğrenmemiz gereken şey, tabiatıyla, "kuyruklu yıldız" ların birer "yıldız" olmadıklarıdır. Bizim gördüklerimiz, Güneş sisteminde uzun eliptik yörüngeler üzerinde dönen gök cisimleridir. Kendi ışıkları yoktur. Güneşten yansıttıkları ışınlar sayesinde görülürler.
Bilim adamları, kuyruklu yıldızların, Güneş sisteminin oluşumuna kucak açan anasal nebula'nın (bulutsu, izleyen sayfadaki bilgilere bknz.) yoğunlaşması sırasında ortaya çıkan döküntüler oldukları inancındadır.
Çoğunun, Güneş sistemimizi çevrelediği ve en yakın yıldız olan Alpha Centauri'ye olan uzaklığın yarısına kadar ulaştığına inanılan dev Oort Bulutu'ndan kaynaklandığı düşünülmektedir. Yaklaşık 100 milyona ulaşan sayıda "kuyruklu yıldız" ın, Güneşimizin çevresinde döndüğü varsayılmaktadır...
Genel kanıya göre, bir kuyruklu yıldız yapısında çekirdek donmuş su ve çeşitli gazlar ile toz zerrecikleri ve kayal maddelerden oluşur. Bu çekirdeğin çevresinde "coma / koma" adı verilen bulanık bir bulut yer alır. Çekirdek ve koma birlikte kuyruklu yıldızın "kafa" kısmını oluşturur.
Kometler arasında, Güneşin çevresinde eliptik bir yörüngede dönenler, Güneşe yaklaştıkça, ısının etkisiyle "kafa" kısmındaki toz ve gazlar çözülmeğe, koma kısmı büyümeğe başlar. Güneş rüzgarlarının etkisiyle, toz ve gazlar savrulmağa başlayarak "kuyruk" kısmını oluştururlar. Sonuçta, Güneşe yaklaşıldığı ölçüde kuyruk da uzadıkça uzar... Böyle bir "kuyruk" un 150 milyon kilometre uzunluğa erişebildiği biliniyor!...
(Güneş rüzgarı adı verilen fenomen, Güneşten gelen yüklü parçacıklar ve radyasyonun baskısı anlamındadır.)
Bir başka deyişle, Güneş sisteminin dış mekanlarında efendi efendi dönüp duran, yani iç mekanları merak edip yaklaşmayan "kuyruklu yıldız" ların kuyruğu muyruğu yoktur...
İlginç olan nokta, bir kuyruklu yıldızın Güneşe her yaklaşımında, kendisini oluşturan maddenin bir bölümünü kaybetmesidir. Sevgili Halley kuyruklu yıldızımız da dahil olmak üzere, eliptik yörünge çizerek Güneşe yaklaşmak cesareti gösteren bütün kuyruklu yıldızlar zaman içinde giderek eriyip yok olmağa mahkûmdurlar, demektir!...
Bir başka ilginç nokta ise şudur: Bir kuyruklu yıldızın kuyruğu daima Güneşe bakan yüzünün tersi yönde uzanır. Dolayısıyla, kuyruğunu arkasına alarak Güneşe yaklaşan bir kuyruklu yıldızda, Güneşten uzaklamağa başlayıca, bu kez kuyruk kafanın önünde gitmeğe başlar!...