Kova Yaşar"ın Anıları

kent55

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
31,409
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ѕαмѕυηѕρσя


Bir keresinde Milli Takımla Almanya'ya gittik, o zaman Gaziantepspor'da Reşit Kaynak vardı, eski Beşiktaşlı Orhan Kaynak ile Fenerbahçe'li rahmetli Kayhank Kaynak'ın abisi. Reşit'in annesi böbrek hastasıymış, taş düşürüyormuş kadın, Reşit bana 'Yaşar annem böbrek hastası gel dışarı çıkalım hem bir eczane buluruz, anneme ilaç alırım buranın ilaçları iyi gelir sevinir kadın, hem de gezeriz biraz' dedi. Çıktık dolandık bulduk bir eczane girdik içeri, bir kızcağız var, tabi bizde ne Almanca ne İngilizce, derdimizi anlatamıyoruz, biz 'böbrek, taş, anne, mother' falan bir şeyler saçmalıyoruz, kız boş boş bakıyor, sonra Reşit dedi ki 'gel oğlum dışarı çıkalım bir taş bulalım öyle anlatırız derdimizi' dedi, çıktık, sokakta taş bulana kadar yarım saat geçti, geldik geri eczaneye ben yattım yere, Reşit taşı karnımın üstüne koydu, sonra taşı elimizle itip, aşağı attık, böylelikle Alman kıza 'böbrekten taş düşürme' olayını anlatacağız hesapta, kız iyice çileden çıktı ne anlasın garip, iki arıza gelmiş, tuhaf tuhaf hareketler yapıyor, sonra Allahtan kafileden birileri geldi, tercüman buldular o anlattı kıza 'bunlar böbrek ilacı istiyor' diye, kız da reçete istemiş, tabi biz de reçete de yok ne bilelim Almanya'da reçetesiz ilaç verilmediğini, hem ilacı alamadık hem öyle bir rezillik yaşadık yani." :):)

Spiker soruyor imkanlar çok kısıtlıydı değilmi ?
"Ya hiç yoktu hiç, şimdi hani bir moda var maçlarda herkes birbirinin formasını alır, hatıra olsun diye işte biz 80'li yıllarda yabancı takımlarla oynarken yapardık bunu ama hatıra olsun diye değil, adamların formaları Adidas, pırıl pırıl formalardı, bizde o zaman dandik kumaştan formalar vardı, bir kez Kuzey İrlanda ile oynadık, maç sonrası adamların peşine düştük, forma diye herkes şaşırmıştı, çok kıyak formaları vardı, alıyorduk onları, biz antrenmanda falan giyiyorduk." her ne kadar imkanlar kısıtlıda olsa bu anı beni üzdü.
:(




Yaşar denince akla İngiltere maçı geliyor herkes 8 golü soruyor oysa o dönem İngilizlerle 3 maç yaptık, ikisini 8-0 birini de 5-0 kaybettik, ben hem ilk 8 yediğimiz maçta oynadım hem de 5 yediğimiz maçta, toplam 13 gol yedim İngilizlerden. İnanın 1 ay sürekli yan top çalıştık. ancak o gün yediğimiz 8 golden 3'ü yan toptandı. Adamların nasıl gol atacağını biliyor ama çaresini bulamıyorduk. Hayatımda oynadığım en tuhaf maçtı düşünün sahada 22 kişi var ve 20 tanesi bana bakıyordu çünkü maç hep benim kalemin önünde oynandı. Top sanki duvara çarpıyordu bana geri geliyordu. Maçtaki tek şutumuzu Erdal Keser atmıştı belki bin maç yapsak 8 olmazdı ama oldu. 40'inci dakikada beni çıkarın diye bağırdım hoca başka alana degisiklik yaptı ben sahada kaldım 8 golü de ben yedim. Maç sonu TRT spikeri geldi 'ne hissediyorsun' dedi adamın suratına baktım 'ne hissedeyim ki' dedim. Bir de 5 gol yediğim Wembley'deki İngiltere maçı var. Abdülkerim, Lineker'i, Raşit Çetiner de Hoddle'i tutuyor. Bir korner sırasında, Abdülkerim ceza sahasında resmen 'Lineker'i gördünüz mü beyler?' diye sordu. Rasit de, 'az önce buralardaydı' yanıtını verdi. Maç mı, makara mı belli degildi. tabii 8 gollük maçtan sonra bu 5'lik karşılaşma ciddiye alınmadı :):)










Abdülkerim'in Wembley'e ilk ayak basan Türk ben olacağım diye sahaya atlaması var, Lineker'i gördün mü olayı var onu demin anlattım, bir de maç öncesi İngiliz Kraliyet Ailesinin seromonisi vardı, dükler falan gelmişti, bir dükle karısı maç öncesi sahaya inip elimizi sıkmıştı, bize başarı dilemişlerdi, onları görünce 'noluyo lan böyle operaya mı geldik' demiştik.



Bu da ikinci 8-0'in öyküsü kaleci Fatih ile Milli Takım'da oda arkadaşıydık. İngilizler'den 3 maçta 21 gol yiyince (Bir 8 de Fatih yemişti) gazeteler 'Fatih ile Yaşar öyle iyi arkadaşlar ki,yedikleri (!)içtikleri ayrı gitmez' diye yazdı. İkinci 8-0'lik maçta kalede o vardı.Çünkü ilk 2 maçta 13 gol yediğim için
oynamayacağımı biliyordum.Fatih sürekli beni sıkıştırıyor ve 'Abi ne olur, 8
olur mu?'diye soruyordu. Ben de, '1-2 olur fazla olmaz' diyordum. O kadar
çok sordu ki, bir gün darlandım,'Yeter be. 7 olur, 9 olur ama 8 olmaz. O
bana has!' deyip sıyrıldım. Maç 8 olunca, Fatih, 'Abi be! Senin yapacağın
tahmin bu kadar olur' dedi, gülüştük .




8-0'lik bir ingiltere maçında 5. yada 6. golü yedikten sonra TRT spikerinin dedikleri: "Evet sayın izleyiciler,ingilizlerin bir atağını daha gol yiyerek savuşturduk" maçın 90.dakikasi ve ingilizler bir gol daha atıyorlar ve spiker yine patlatıyor "Evet sayın izleyiciler, maç bitti daha gol yiyoruz...

Bir de bazı maçlarda kornerden gelen topa yükselip bendeee diye bağırıp sonra top kaleye girince ‘değilll dermişsiniz bu doğru mu?

“Evet doğru yandan orta gelince stoperlere çıkmayın derdim ‘bendeee’ diye bağırırdım onlar da topu bana bırakırlardı, bir maçta yine topa çıktım ‘bendeeee’ diye bağırdım, libero falan bıraktıklar topu tutayım diye, kaçırmışım kornerden gelen top gol oldu, sonra değill diye bağırmıştım

Düşünün sahada 22 kisi var ve 20 tanesi bana bakıyordu.ÇÜNKÜ maç hep benim kalemin önünde oynandı.
Top sanki duvara çarpıyordu bana geri geliyordu.
Maçtaki tek şutumuzu Erdal Keser atmıstı. Belki bin maç yapsak 8
olmazdı. Ama oldu.40'inci dakikada beni çıkarın diye bağırdım. Hoca başka
alana değişiklik yaptı ben sahada kaldım 8 golü de ben yedim.Maç sonu TRT spikeri geldi 'Ne hissediyorsun'dedi. Adamın suratına baktım 'Ne hissedeyim ki' dedim..



kimine göre forum bana göre aile



 
:)
Allah da seni güldürsün Yaşar
76408.jpg
 
Bi insana boşu boşuna kova Lakabını vermezLer demekki harbiden hak etmış.. :smile:
 
yaw artık karnıma ağrılar girdi :) bi kere beyaz show da denk gelmiştim diyoki maçta en çok topa benle rıdvan dokundu ben kaleden çıkarıyodum rıdvan santra yapıyodu :)
 
hahaha alem bizimkiler ya
ne hissediyorsun diye sormazmi birde spiker hahahaha
 
yaf usta harbiden komedi ha eline sağlık
 
vay be ne günlerdi yaşar neler yaşattın mllete
 
gül gül öldüm yazıları okuyunca bile o zamanları canlı yaşasak nolurmuş acaba :D
lakapda tam uymuş
 
Geri
Üst