By CaPTaiN
New member
Korku Dolu Askerlik
Benim bir yakınımın başından ilginç bir olay geçti ve bunu size aktarmak istiyorum. Komşumuzun oğlu Ankara'da bir hapishanede askerlik yapıyordu. Askerlik yaptığı hapishane ise bildiğim kadarıyla 12 eylül olaylarının geçtiği yerdi. Bir gece nöbette hapishanenin arka avlusuna nöbet verilmiş ona O da nöbete başlamış. Gece ayaz ve soğukmuş. Birden bir uğultu sesleri duymaya başlamış. Avlunun içinde ise boş kola şişeleri var. Birden bunlar havalanmış. Şişelerin içinde taş varmış ve şişelerden birinin içinden birden taş fırlamış. Ertesi gün komutana bu durumu anlatmış ama komutan inanmamış. Fakat o gece aynı yerde nöbet tutan biri de aynı şikayette bulunmuş. Komutan da şaşırmış bu duruma ama bir şey yapmamış. Bir hafta sonra yine aynı yerde nöbet verilmiş komşumuzun oğluna. Yine şişeden taş fırlamış ama bu sefer bir ruh gelmiş gözünün önüne. Boynunda ip kucağında bir bebekle yaklaşıyormuş komşumuzun oğluna. Kadının üstünde kefen var bir de. Birden komşumuzun oğluna bebeği uzatmış bebek de kefene sarılı ve ağlıyor. Orada korkudan eli ayağı titremeye başlamış. Fatiha suresine başlamış. Daha sonra nöbeti bitince yatağa gitmiş. Ertesi gün yine komutana durumu izah etmiş. Komutan da o günün gecesi başka biriyle on aynı yerde nöbet vermiş. Aynı olaylar yine gelişmiş ve komşumuzun oğlu da korkudan kekeleyerek olayı anlatınca komutan bir daha ona oranın nöbetine onun verilmeyeceğini söylemiş. Ancak avluya kimse giremiyormuş.
Benim bir yakınımın başından ilginç bir olay geçti ve bunu size aktarmak istiyorum. Komşumuzun oğlu Ankara'da bir hapishanede askerlik yapıyordu. Askerlik yaptığı hapishane ise bildiğim kadarıyla 12 eylül olaylarının geçtiği yerdi. Bir gece nöbette hapishanenin arka avlusuna nöbet verilmiş ona O da nöbete başlamış. Gece ayaz ve soğukmuş. Birden bir uğultu sesleri duymaya başlamış. Avlunun içinde ise boş kola şişeleri var. Birden bunlar havalanmış. Şişelerin içinde taş varmış ve şişelerden birinin içinden birden taş fırlamış. Ertesi gün komutana bu durumu anlatmış ama komutan inanmamış. Fakat o gece aynı yerde nöbet tutan biri de aynı şikayette bulunmuş. Komutan da şaşırmış bu duruma ama bir şey yapmamış. Bir hafta sonra yine aynı yerde nöbet verilmiş komşumuzun oğluna. Yine şişeden taş fırlamış ama bu sefer bir ruh gelmiş gözünün önüne. Boynunda ip kucağında bir bebekle yaklaşıyormuş komşumuzun oğluna. Kadının üstünde kefen var bir de. Birden komşumuzun oğluna bebeği uzatmış bebek de kefene sarılı ve ağlıyor. Orada korkudan eli ayağı titremeye başlamış. Fatiha suresine başlamış. Daha sonra nöbeti bitince yatağa gitmiş. Ertesi gün yine komutana durumu izah etmiş. Komutan da o günün gecesi başka biriyle on aynı yerde nöbet vermiş. Aynı olaylar yine gelişmiş ve komşumuzun oğlu da korkudan kekeleyerek olayı anlatınca komutan bir daha ona oranın nöbetine onun verilmeyeceğini söylemiş. Ancak avluya kimse giremiyormuş.