MARCUSX
New member
Konuştukça konuşuyor! İşsizlik arttıkça artıyor!
Bir Başbakan’ın bir gün içinde her saat başı, her yerde, her vesileyle konuşması ile ülkenin “ekonomik büyümesi, sofralara gelen ekmeğin çoğalması; fabrikaların, tezgâhların, bahçelerin, seraların artması ve işsizliğin azalması” arasında bir bağlantı olabilir mi!
Böyle bağlantı aranabilir mi?
Aranırsa bilimsel olur mu?
Burası Türkiye abicim!
Burada bilimsel olur.
Kaç çocuk doğuracaksın!
Başbakan söyleyecek.
Üniversite bitireceksin...
İş bulma garantin var mı?
Onu sana Başbakan söyleyecek.
Hangi gazeteciyi okuyacaksın?
Başbakan söyleyecek.
Açılımın adını ne koyacaksın?
Başbakan söyleyecek.
Köprü güzergâhı neresi olacak!
Onu da Başbakan söyleyecek.
Kızın başını testerelemişler.
Kız babaları ne yapacak?
Başbakan söyleyecek.
***
Konuştukça konuşuyor!
Konuştukça açılıyor!
Hemen her gün; bazı günler 4 ayrı yerde 4 kez konuşuyor. Washington’a gidecekse hava meydanında VIP salonunda konuşuyor, uçağa biniyor yanında götürdüğü gazetecilere konuşuyor, Washington’da uçaktan iniyor yine konuşuyor, New York’a hareket ederken yine konuşuyor, New York’ta BM binasına girerken de konuşuyor.
Buna can mı dayanır!
Ülke için dayanıyor!
Bir gemi mi denize indirilecek, Trabzon’da bir taka mı kızağa çekilecek, törende konuşuyor, Uluslararası Kıdemli Vatandaşlar Kongresi’ne gidiyor orada da konuşuyor, akşam TV’de gezilerde uçağına aldığı buğulu bakışlı gazetecilerin “çanak sorularını” cevaplarken de konuşuyor, TV’de canlı yayından çıkıp otomobiline binerken yine konuşuyor.
7 yıldır konuşuyor.
7 yıldır işsizlik artıyor.
Ufuk Söylemez araştırmayı yapmış, Ercan İnan dün yazdı: 1988 yılından Başbakan’ın iktidara geldiği 2002 yılı Kasım ayına kadar geçen 15 yıl içinde Türkiye’nin ortalama işsizlik oranı yüzde 7.74 olmuş. Başbakan’ın erken seçim olmazsa gerçekleşecek olan 2003-2012 yılları arasındaki 10 yıllık iktidarında Türkiye’nin işsizlik oranı 12.14’e çıkmış.
***
Konuşuyor, konuşuyor!
Bu konuşkan başbakan ile geçen 10 yıl, ülkede kendisinden önceki 15 yılın ortalama işsizliğinden yüzde 50 daha fazla işsiz yaşar hale geliyor.
Yeter bu eziyet!
Başbakan’ı eziyetten kurtarmalıyız. Bilge bir dostum var; “Başbakan’ı eziyetten kurtarma projesi” düşünmüş, bana “Yaz bunu, Başbakan’a ve ülkene bir faydan dokunsun” dedi.
Proje şu:
Bir rejisör bulunacak.
Çeşitli senaryolar yazılacak, uçağa bindirilip götürülen 12 gazeteci, istendiğinde dini bütün Said-i Nursi, istendiğinde ateist Nâzım Hikmet, türbanlı kadın, saçı boyalı hanım, ney, bağlama, küdüm, ağlayan Bülent Arınç, gülen Fethullah Hoca, kucağa alınan bir yoksul çocuk görsel malzeme olarak kullanılıp, “Başbakan’ın Konuşmaları” filmi çekilecek.
Sabah konuşmaları.
Öğle konuşmaları.
Akşam konuşmaları.
Pazar konuşmaları.
Bayram konuşmaları.
Bunlar TV’lerden yayınlanacak, böylelikle Başbakan’ın ne söylediğini ve halkının da ne yapması gerektiğini bu konuşmalardan öğreneceğiz. Bütün TV’ler bu “sabah-öğle-akşam-pazar-bayram konuşmalarını” yayınlar. Çünkü bugün Başbakan konuşmaya başlağında en az 10-12 TV kanalı her türlü yayını kesip “Başbakan’ı canlı konuşmasıyla” halka sunuyor.
Konuştukça konuşuyor.
İşsizlik arttıkça artıyor.
O zaman yazık bu eziyete! Projeyi geliştiren dostum haklı; canlı konuşmadan, bant konuşmaya geçilsin.
Bakarsın işsizlik azalır.
KAYNAK: http://haber.gazetevatan.com/haberd...12.10.2009&Newsid=264146&Categoryid=4&wid=108
Bir Başbakan’ın bir gün içinde her saat başı, her yerde, her vesileyle konuşması ile ülkenin “ekonomik büyümesi, sofralara gelen ekmeğin çoğalması; fabrikaların, tezgâhların, bahçelerin, seraların artması ve işsizliğin azalması” arasında bir bağlantı olabilir mi!
Böyle bağlantı aranabilir mi?
Aranırsa bilimsel olur mu?
Burası Türkiye abicim!
Burada bilimsel olur.
Kaç çocuk doğuracaksın!
Başbakan söyleyecek.
Üniversite bitireceksin...
İş bulma garantin var mı?
Onu sana Başbakan söyleyecek.
Hangi gazeteciyi okuyacaksın?
Başbakan söyleyecek.
Açılımın adını ne koyacaksın?
Başbakan söyleyecek.
Köprü güzergâhı neresi olacak!
Onu da Başbakan söyleyecek.
Kızın başını testerelemişler.
Kız babaları ne yapacak?
Başbakan söyleyecek.
***
Konuştukça konuşuyor!
Konuştukça açılıyor!
Hemen her gün; bazı günler 4 ayrı yerde 4 kez konuşuyor. Washington’a gidecekse hava meydanında VIP salonunda konuşuyor, uçağa biniyor yanında götürdüğü gazetecilere konuşuyor, Washington’da uçaktan iniyor yine konuşuyor, New York’a hareket ederken yine konuşuyor, New York’ta BM binasına girerken de konuşuyor.
Buna can mı dayanır!
Ülke için dayanıyor!
Bir gemi mi denize indirilecek, Trabzon’da bir taka mı kızağa çekilecek, törende konuşuyor, Uluslararası Kıdemli Vatandaşlar Kongresi’ne gidiyor orada da konuşuyor, akşam TV’de gezilerde uçağına aldığı buğulu bakışlı gazetecilerin “çanak sorularını” cevaplarken de konuşuyor, TV’de canlı yayından çıkıp otomobiline binerken yine konuşuyor.
7 yıldır konuşuyor.
7 yıldır işsizlik artıyor.
Ufuk Söylemez araştırmayı yapmış, Ercan İnan dün yazdı: 1988 yılından Başbakan’ın iktidara geldiği 2002 yılı Kasım ayına kadar geçen 15 yıl içinde Türkiye’nin ortalama işsizlik oranı yüzde 7.74 olmuş. Başbakan’ın erken seçim olmazsa gerçekleşecek olan 2003-2012 yılları arasındaki 10 yıllık iktidarında Türkiye’nin işsizlik oranı 12.14’e çıkmış.
***
Konuşuyor, konuşuyor!
Bu konuşkan başbakan ile geçen 10 yıl, ülkede kendisinden önceki 15 yılın ortalama işsizliğinden yüzde 50 daha fazla işsiz yaşar hale geliyor.
Yeter bu eziyet!
Başbakan’ı eziyetten kurtarmalıyız. Bilge bir dostum var; “Başbakan’ı eziyetten kurtarma projesi” düşünmüş, bana “Yaz bunu, Başbakan’a ve ülkene bir faydan dokunsun” dedi.
Proje şu:
Bir rejisör bulunacak.
Çeşitli senaryolar yazılacak, uçağa bindirilip götürülen 12 gazeteci, istendiğinde dini bütün Said-i Nursi, istendiğinde ateist Nâzım Hikmet, türbanlı kadın, saçı boyalı hanım, ney, bağlama, küdüm, ağlayan Bülent Arınç, gülen Fethullah Hoca, kucağa alınan bir yoksul çocuk görsel malzeme olarak kullanılıp, “Başbakan’ın Konuşmaları” filmi çekilecek.
Sabah konuşmaları.
Öğle konuşmaları.
Akşam konuşmaları.
Pazar konuşmaları.
Bayram konuşmaları.
Bunlar TV’lerden yayınlanacak, böylelikle Başbakan’ın ne söylediğini ve halkının da ne yapması gerektiğini bu konuşmalardan öğreneceğiz. Bütün TV’ler bu “sabah-öğle-akşam-pazar-bayram konuşmalarını” yayınlar. Çünkü bugün Başbakan konuşmaya başlağında en az 10-12 TV kanalı her türlü yayını kesip “Başbakan’ı canlı konuşmasıyla” halka sunuyor.
Konuştukça konuşuyor.
İşsizlik arttıkça artıyor.
O zaman yazık bu eziyete! Projeyi geliştiren dostum haklı; canlı konuşmadan, bant konuşmaya geçilsin.
Bakarsın işsizlik azalır.
KAYNAK: http://haber.gazetevatan.com/haberd...12.10.2009&Newsid=264146&Categoryid=4&wid=108
