Komik itiraflar (7)

yyildirayy

Moderatör
Moderatör
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
20,694
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ATATÜRK' ü inkar eden bizden değil; ondan bundandı
Şimdiye kadar hep "arkadaşım" dediğim çocuk; geçen sabah servise biraz geç kaldığımda ben gelene kadar servisi bekleterek, beklemek istemeyip geç kaldım diye hakkımda ileri geri konuşanlara ağızlarının payını verip uğruma hepsiyle kavga ettiğinden beri gözüme o kadar çekici gelmeye başladı ki; her görüşümde "Kahramanım benim!" diye üzerine atlayıp öpmemek için kendimi çok zor tutuyorum. Ah biz kadınların sahiplenilme ve korunma içgüdüsü yok mu...


Telefonu "Balım, çiçeğim" diye açan sevgilime karşın, aradığımda beni "Alo buyrun" diye karşılayan bir kocam var. Bir sevgili edinmekle içimdeki bir eksikliğimi giderdiğime inanıyorum.


Otuz sefer dedim; "Yanaklarımı sıkıştırıp 'Tombiş yanaklım' deme, hoşuma gitmiyor." diye, otuz birincisinde, ''Şişko yanaklım'' demeye başladı. Ben bunu mu demek istedim ya?


Meltem Cumbul'un sunuculuğu yaptığı programı izlerken " Bu kadın güzelleşmiş sanki." dememi ablamın derin iç çekişi izledi ve " Kıvanç Tatlıtuğ benim de koynumda olsa ben de güzelleşirim valla" dedi. Tam onu onayladım, o sırada odada olduğunu unuttuğumuz babamla göz göze geldik. "İsterseniz ben gözünüze birer yumruk atayım, pandaya benzer daha bir güzel olursunuz." dedi. Konuyu kapattık.


Üzerimde nasıl duracağına bakmak için denediğim bikinimi çıkarmaya üşenip, "Bikinimi giydim, giymişken bari denize gideyim" diyerek plaja koşan benden tembeli var mıdır?


Yaşımız ilerliyor, başımıza aklar düşüyor. Çeşit çeşit boyalarla saçlarımda artan ispiyoncuları gizlemekle uğraşırken ben, sevgilimin giderek karizma görünmesine sinir oluyorum.


Sevgili kocam, taze damat yeğenini çekmiş bir köşeye öğütlüyor.Sanki biraz da övünüyor mu ne? "Bak yeğenim işi baştan sıkı tutacaksın.Yularını kadın kısmına kaptırmıycaksın. Evde hep erkek adamın sözü geçer." diyor. Bir de bana dönüp,"Değil mi hanım?" diye soruyor. "Tabii hayatım." diyorum ben de. Ama kocam da ben de biliyoruz ki; minare ne kadar yüksek olursa olsun imam yine bildiğini okuyor.


Üç yıl önceydi eski çalıştığım işyerinde tuvalete giriyorum. Her yer tadilat nedeniyle yıkılmış, içeride yoğun bir çalışma var. Sadece psivuarların sağlam kaldığını görüyorum. Orada çalışananlardan birine sesleniyorum. ''Usta, kolay gelsin, psivuarı kullanabilir miyim?'' Ustamız birkaç saniye düşündükten sonra beni dumur edecek cevabı veriyor. ''He, kullan ama ufak yap!''


Üniversitede asistanlık yapmakta olan arkadaşımla "Yaşama Yerleşmek" kavramını tartışıyoruz. Yaşama yerleşmenin, 'insanın ait olduğu zaman dilimine en yakışır biçimde ait olması' anlamına gelen söylemlerimizle, konu genişleyip akıcılığını yitiriyor ve biraz daha karmaşık bir hale geliyor. Bir ara 7 yaşındaki kızımı kediciğine bir şeyler anlatırken izliyorum: "Velhasıl Susam'cığım, yaşama yerleşmek sandalyeye yerleşmek gibi bir şeydir." Budur! Biz bile çıkamamıştık içinden...


Kuzenim, rahatsızlığım nedeniyle birkaç günlüğüne yanıma geliyor. Bir akşam üzeri bir arkadaşı arıyor ve müzmin bekar kuzenimi "Durumu çok iyi!" dediği biriyle tanıştırmak istiyor. Pek ümitli olmasakta kuzenime engel olmak istemiyorum. "Git ve tanış, kim bilir?" diyorum. Kuzenim karşı tarafın ısrarına dayanamayıp gidiyor. Döndüğünde kendisine "Eee, nasıldı?" diyorum. Gittikleri açık hava mangal yerini anlatmaya başlıyor. "Çok güzel bir yerdi. Etini kendin seçiyorsun. Mangallar hazır halde. Etrafında tavşanlar, koyunlar, eşekler, tavuskuşları dolaşıyor. Bilirsin hiç ayran sevmem ama üç bardak ayran içtim." Bu sefer sorumu değiştirerek "Adam nasıldı?" diyorum. Kuzenim tekrar "Çok güzel bir yerdi. Etini kendin seçi..." diye devam ediyor. Şimdi tanıştığı adamı hiç beğenmeyip kendini hiç sevmediği ayrana vuran kuzenime mi üzüleyim; yoksa durumu iyi olmasına rağmen etrafındaki koyunun ve eşeğin kendisinden daha çok dikkat çektiği adama mı üzüleyim, bilemedim!


Liseden mezun olduğum yaz, ilk flört, ilk aşk... İnanılmaz anlayışlı, sevecen, saygılı bir partner bulmuşum, ben de deliler gibi aşığım... 2 yılın sonunda üniversiteyi kazanıyorum ve lise mezunu bir adamı beğenmiyorum; sonuç ise ayrılık. Yıllar sonra Google'da ismini arattığımda karşıma bir şirket sahibi olarak geliyor. Ben mi? Yüksek lisans mezunu bir koca besliyorum. Eğitim şart mı bilemiyorum.


Minibüste ineceği duraktan çok sonra indirilen yolcu tehditvari bir biçimde inmeden hemen önce "Gülüm! Kendine dikkat et..." diye seslice söyleniyor. Tabi bizim yeni yetme tazecik şoför kardeşimiz de, tüm saflığı ve şirinliğiyle "Saol abi, kendine iyi bak. Görüşmek üzere." deyip el sallıyor. Sinirli abimiz de kavga etmeye yer bulamadığı için yol alıyor.


(Ç) alıntıdır
 
Liseden mezun olduğum yaz, ilk flört, ilk aşk... İnanılmaz anlayışlı, sevecen, saygılı bir partner bulmuşum, ben de deliler gibi aşığım... 2 yılın sonunda üniversiteyi kazanıyorum ve lise mezunu bir adamı beğenmiyorum; sonuç ise ayrılık. Yıllar sonra Google'da ismini arattığımda karşıma bir şirket sahibi olarak geliyor. Ben mi? Yüksek lisans mezunu bir koca besliyorum. Eğitim şart mı bilemiyorum. BU ÇOK DÜŞÜNDÜRÜCÜ OLMUŞ
 
''He, kullan ama ufak yap!'' kop kop süper :D nereden buluyon Bunları :D
 
Geri
Üst