zerkli
New member
- Katılım
- 7 Eyl 2008
- Mesajlar
- 2,738
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
İl ve İlçe Milli Eğitim müdürleri gerici icraatlarıyla iktidarın aynası.
Öğretmenlere açılan soruşturmalar, liselilere verilen tasdiknameler... Hepsi onların elinden geçiyor. Onlarsa AKP'nin kendilerine yüklediği misyonu gerçekleştirmek için ellerinden geleni yapıyor.
Önceki Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 58, 59 ve 60'ncı AKP Hükümetleri döneminde 56 İl Milli Eğitim Müdürü, 473 İlçe Milli Eğitim Müdürü olmak üzere 529 yeni yönetici ataması yapıldığını, bunlardan 5 İl Milli Eğitim Müdürü ile 55 İlçe Milli Eğitim müdürünün Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olduğunu açıklamıştı. Aslında İlahiyat ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mezunu İl, İlçe Milli Eğitim ve okul müdürü sayısı diğer tüm branşlardan fazla. Çelik’in bakanlığı döneminde, din kökenli İl ve İlçe Milli Eğitim müdürü sayısı 86'dan 266'ya çıktığı biliniyor. Ayrıca yine Çelik görevdeyken, Ocak 2008'e kadar, 993 biyoloji, 230 fizik ve 231 kimya öğretmeni atanmışken, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliğine atananların sayısı 7.758'i buluyor.
Eğitim, gerici kadrolaşmanın en yaygın olduğu alanlardan biri. AKP iktidarı döneminde Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 931 personelin Milli Eğitim Bakanlığı'na kaydırılması bunun en açık örneği.
İşte Milli Eğitim müdürlerinin gerici açıklama ve uygulamalarından örnekler:
İçki içen öğretmenleri lojmandan attılar
Bolu'nun Dörtdivan İlçesi'nde üç bayan öğretmen akşam saatlerinde kaldıkları lojmanda alkol aldıkları gerekçesiyle lojmandan çıkarıldılar. Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Recep Sezer de, Dörtdivan'ın küçük bir yer olduğunu, öğretmenlerin dedikodu çıkmaması için lojmandan çıkartıldıklarını söyledi. Sezer "Her insanın hatası olur. Yanlış anlaşılacak bir durum olmuş. Dedikodu çıkması bile kötü. Bu öğretmenlik mesleği öyle bir şey ki dedikoduya mahal vermeyecek, her şeyine dikkat edecek" dedi.
Dayakçı müdürü korudular, dayak yiyeni soruşturdular
Buca Anadolu Lisesi'nde görevli olan kadın beden eğitimi öğretmeni, okul müdürü tarafından feci şekilde dövülmüş, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise dayakçı müdüre değil dayak yiyen öğretmene soruşturma açmıştı. Müdürün, daha önce Havva Özişbakan Lisesi'nin müdür yardımcısı olduğu, Buca Anadolu Lisesi'ne vekaleten atandığı öğrenildi. Olayın ardından Milli Eğitim Müdürlüğü, dayakçı müdürü açığa almak yerine yerini değiştirerek eski okuluna geri gönderdi. Dayakçı müdür kamuoyunun, sendikaların ve kadın örgütlerinin yoğun baskılarının ardından açığa alındı.
Anayasayı hatırlatan öğretmene maaş kesim cezası verdiler
Ankara Polatlı'da 13 Eylül İlköğretim Okulu'nda sınıf öğretmeni olarak görev yapan Mehmet Kaval'a, öğrencilerine Anayasa'nın 42'nci maddesinde "Eğitim ve öğretimin ücretsizdir" yazdığı için aidat ödememeleri gerektiğini söylediği için maaş kesim cezası verildi. Polatlı İlçe Milli Eğitim Müdürü Necmettin Özdemir, öğretmene, idarecilere hakaret etmesi ve okulun pis olduğuna dair tutanak tutturmak istemesi yüzünden ceza kesildiğini iddia etti ve maaş kesim cezasını onayladı.
Cami bahçesine eğitim merkezi yaptılar
İzmir’in Menemen ilçesinde bir caminin bahçesine, İlçe Milli Eğitim Müdürü Oğuz Sezgin’in onayı ile “eğitim merkezi” yapıldı. Eğitim merkezinin açılışına İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin yanı sıra müftü de katıldı. Açılışta yapılan konuşmalarda “Öğrenciler kafelere gideceğine camiye gitsin daha iyi” vurgusu yapıldı.
Öğrencilere zorunlu Kutlu Doğum Haftası düzenlediler
Tokat Zile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, ilçedeki okullara resmi yazı göndererek, her okuldan üç öğrencinin ilçede düzenlenecek “Kutlu Doğum Haftası” etkinliklerine katılmasını zorunlu tuttu. Ayrıca etkinlik çerçevesinde “Hz. Peygamber’in Hayatı” konulu bir bilgi yarışması düzenlendi. Tüm etkinlikler Zile İlçe Milli Eğitim Müdürü tarafından “Her okul üç öğrenciyle mutlaka katılacaktır” ibaresi ile zorunlu tutuldu.
Hadis okuma yarışması düzenlediler
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü izniyle, Pendik Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından "Ezbere Hadis Okuma Yarışması" düzenlendi. Anlamlarıyla birlikte 1.010 hadisi ezbere okuyarak birinci olan Raziye Çoban, Saraybosna’da burslu üniversite okuma hakkı kazandı. Düzenlenen ödül töreninde, Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürü'nü temsilen Şube Müdürü’nün yanı sıra Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü de hazır bulundu.
Güzel ezan okuma yarışması düzenlediler
Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından Bingöl’de “Kur'an-ı Kerim ve Ezanı Güzel Okuma Yarışması” düzenlendi. Kazananlara ödüllerini takdim eden Bingöl İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Hansu, “Kur’an-ı Kerim’in ve Ezan-ı Şerifin önemini ve yerini topluma dikkat çekmek amacıyla bu tür etkinliklerin düzenlendiğini” ifade ederek, “Bu etkinliğin amacını çok iyi bir şekilde yerine getirilmesini siz İmam Hatip öğrencilerinden istiyoruz. Bu okullarımız gerçekten toplumumuzun gözbebeğidir. Yüzde yüze yakını Müslüman olan ülkemizde bu okullarımızı en önde tutmamız gerekir. Bizleri yaratan Allah’ın kelamını öğrenmekten, anlamını bilmekten ve uygulamaktan daha doğru, daha güzel ne olabilir” diye konuştu.
Rize’de de “Hafızlık ve Ezan Okuma Yarışması” düzenlendi. Yarışma jürisinde Rize İl Milli Eğitim Müdürü Rasim Çelik ile Güneysu İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Külünk de hazır bulundu.
"Okul dışında ise bizi bağlamaz"
Düzce İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Sezer, Okulda Fuhuş İddiaları ile İlgili Yaptığı Açıklamada, Olayların Okul Dışında Yaşandığını Belirterek, "Her İki Hadise de Okul Dışında Yaşanmıştır" diyerek kendilerini ilgilendirmediğini söyledi.
"Din öğretmenleri okulun denge unsurudur"
İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Rağip Üye, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmenlerinin okullarda rehber öğretmen ve denge unsuru olarak fonksiyon ifa ettiğini dile getirerek, böylelikle önemli bir boşluğu doldurduklarını söyledi. Üye, "Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmeni arkadaşlarımızın işi çok zordur. Yanlış bilgiyi kaldırıp yerine sağlam ve düzgün olanı koymak durumundadırlar" şeklinde konuştu.
“Okullarda gevşeme var”
Son olarak da İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, Çekmeköy Mehmetçik Lisesi'nde 24 öğrencinin okuldan atılması ve Kemal Hasoğlu Lisesi öğretmenleri hakkında soruşturma açılmasını yaz dönemine girilmesiyle ortaya çıkan “gevşekliğe” bağladı. Tekel işçilerine destek verdikleri için okuldan atılan öğrencilerle ilgiliolarak “Çocuklarımız, çevre koşullarından etkilenerek birtakım algılamalar içerisine girebiliyorlar. Bu değişik algılardan kaynaklanıyor. Yoksa bu eğitim-öğretim sürecinde normalde karşılaşabileceğimiz bir husus değil. Ancak sonuçta yine de çocukların okul ortamında yaptığı bir eylemdir” diyen Yıldız, “Yaz dönemine girilmesi dolayısıyla okullarda sıkıntı ve gevşeme olduğunu, çocukların daha rahat çevreyle kucaklaştığını görüyoruz” şeklinde konuştu.
Gerici icraatlarıyla bilinen Eyüp ve Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile ilgili Eğitim Sen İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı Mehmet Sarı ile görüşlerini paylaştık. Kendisinden bu iki ilçedeki gerici kadrolaşma ile ilgili Eğitim Sen İstanbul 4 Nolu Şube tarafından yapılan basın açıklamalarında ele alınan başlıklara dair görüş aldık:
Cumhuriyet tarihinin en büyük kadrolaşma uygulamaları AKP eliyle yürütülmektedir. Eğitimde ırkçı, gerici uygulamalar, Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar yoğunlaşmıştır. AKP, bir taraftan eğitim sistemini kendi ideolojisine uygun hale getirmek için tüm imkanlarını seferber ederken, diğer taraftan tüm kamu kurumlarında yandaşlarını önemli mevkilere getirerek sadece bugüne değil, geleceğe de yatırım yapmaktadır. Özellikle siyasal kadrolaşma yoluyla, eğitimin tüm kademelerindeki etkilerini, Eğitim Sen üye ve yöneticilerine yönelik baskı, soruşturma ve sürgün olaylarının artmasıyla ilişkilendirmek mümkündür.
Kadrolaşma uygulamaları Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde de son hızıyla uygulanmaktadır. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube müdürlüğü norm kadrosu dört iken yedi şube müdürü görev yapmaktadır. Vekaleten görev yapan şube müdürleri hangi kıstaslar göz önüne alınarak görevlendirildiği belli değildir. Şube müdürü olmak için sadece AKP’ye yakınlığı ile bilinen Eğitim Bir Sen’den referans almak maalesef yeterlidir.
Bilindiği gibi bu yıl müdür, müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı atamaları yapılan sınav sonuçlarına göre yapılmaktadır. Bu sistem ilk bakışta adaletli bir sistem gibi görünmektedir. Ancak bir çok ilçede olduğu gibi Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde de adaletsiz bir duruma dönüştürülmüştür. Müdür, Müdür baş yardımcılığı ve müdür yardımcılığı sınavına giren Eğitim Bir Sen üyeleri teşekkür, takdir ve maaşla ödüllendirilerek sınava giren diğer adayların önüne geçirilmiştir. Okul müdürlerinin önerdiği öğretmenler ödüllendirilmemiş onların yerine sınava giren Eğitim Bir Sen üyeleri ödüllendirilmiştir.
Şubemize bağlı İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinden Bilgi Edinme Yasasına dayanarak teşekkür ve takdirle ödüllendirilen öğretmenlerin listesini istedik. Tüm ilçelerden listeler en kısa sürede Sendikamıza verilmesine rağmen Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından verilmemiştir. Bu durum kadrolaşma ve malum sendika üyelerinin kayrıldığının başka bir kanıtıdır. Liste verilmeyerek yapılan usulsuz saklanmak istenmektedir. Bilgi edinme Yasasının gereği yerine getirilmeyerek açıkça suç işlenmiştir.
Eyüp İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ise 2007 tarihinde yayınlanan Başbakanlık Personel Daire Başkanlığı’nın banka sözleşmeleri konusunda yetkili sendikanın oluşturulacak komisyonda yer alması gerektiği hakkındaki yazılı görüşüne rağmen banka promosyonları konusunda Eyüp ilçesinde oluşturulacak komisyona ilçedeki yetkili sendika olan Eğitim Sen’in temsilcisi yerine tercihine göre belirlediği sendika temsilcisi çağrılmıştır. 4/B sözleşmeli personelin bankalarla anlaşmasını yaparak promosyonların yüzde 30’una el koymuştur. Yaptığımız tespitte Milli Eğitim Bakanlığı’ndan gelecek olan genelge okullara ulaşmadan yüzde 30’ları gasp etmek amacı olduğu ortaya çıkmıştır.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yeni binaya taşınması üzerine İklimlendirme ve mefruşat alımı için okul aile birliklerinden usulsüz bir şekilde ilçeye para aktarılmıştır. Ayrıca Ata Özer döneminde açılacak olan Gençlik Lisesi için de okul aile birliklerinden 1000’er TL İl M.E.Müdürlüğü’nün hesabına aktarılmıştır. Bu paranın nereye harcandığı belli değildir.
Her yıl kadrolu öğretmenlere hem birinci hem de ikinci derece sicil amirlerince sicil notu verilmektedir. Verilen sicil notlarında eşit davranmadıklarını ve özellikle Eğitim Sen üyelerine yönelik taraflı tutum takındıklarını tespit ettik. Teşekkür, takdir ve maaşlı ödüllendirmede de aynı taraflı tutum görülebilir.
25 Kasım grevine katılan eğitim emekçilerine okul müdürünün verdiği uyarı ve kınama cezalarına İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yapılan itirazları da reddederek hukuka karşı gelinmiştir. Çünkü hem idare mahkemelerinin hem Danıştay’ın hem ceza mahkemelerinin ve hem de AİHM kararları görmezden gelinerek ceza verilmiş ve baskıcı tutum sürdürülmüştür.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Şube Müdürlüğü kadrosu ne arttırılmış ne de açık olduğu ilan edilmiştir. Buna rağmen yandaş sendikanın üyelerinden şube müdürleri görevlendirilmiştir. Açıkça görülüyor ki bu ilçede kadrolaşma yaşanıyor.
(soL - Haber Merkezi)
Kimler Milli Eğitim Müdürü oluyor? | soL Haber Portalı
Öğretmenlere açılan soruşturmalar, liselilere verilen tasdiknameler... Hepsi onların elinden geçiyor. Onlarsa AKP'nin kendilerine yüklediği misyonu gerçekleştirmek için ellerinden geleni yapıyor.
Önceki Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 58, 59 ve 60'ncı AKP Hükümetleri döneminde 56 İl Milli Eğitim Müdürü, 473 İlçe Milli Eğitim Müdürü olmak üzere 529 yeni yönetici ataması yapıldığını, bunlardan 5 İl Milli Eğitim Müdürü ile 55 İlçe Milli Eğitim müdürünün Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olduğunu açıklamıştı. Aslında İlahiyat ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mezunu İl, İlçe Milli Eğitim ve okul müdürü sayısı diğer tüm branşlardan fazla. Çelik’in bakanlığı döneminde, din kökenli İl ve İlçe Milli Eğitim müdürü sayısı 86'dan 266'ya çıktığı biliniyor. Ayrıca yine Çelik görevdeyken, Ocak 2008'e kadar, 993 biyoloji, 230 fizik ve 231 kimya öğretmeni atanmışken, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliğine atananların sayısı 7.758'i buluyor.
Eğitim, gerici kadrolaşmanın en yaygın olduğu alanlardan biri. AKP iktidarı döneminde Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 931 personelin Milli Eğitim Bakanlığı'na kaydırılması bunun en açık örneği.
İşte Milli Eğitim müdürlerinin gerici açıklama ve uygulamalarından örnekler:
İçki içen öğretmenleri lojmandan attılar
Bolu'nun Dörtdivan İlçesi'nde üç bayan öğretmen akşam saatlerinde kaldıkları lojmanda alkol aldıkları gerekçesiyle lojmandan çıkarıldılar. Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Recep Sezer de, Dörtdivan'ın küçük bir yer olduğunu, öğretmenlerin dedikodu çıkmaması için lojmandan çıkartıldıklarını söyledi. Sezer "Her insanın hatası olur. Yanlış anlaşılacak bir durum olmuş. Dedikodu çıkması bile kötü. Bu öğretmenlik mesleği öyle bir şey ki dedikoduya mahal vermeyecek, her şeyine dikkat edecek" dedi.
Dayakçı müdürü korudular, dayak yiyeni soruşturdular
Buca Anadolu Lisesi'nde görevli olan kadın beden eğitimi öğretmeni, okul müdürü tarafından feci şekilde dövülmüş, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise dayakçı müdüre değil dayak yiyen öğretmene soruşturma açmıştı. Müdürün, daha önce Havva Özişbakan Lisesi'nin müdür yardımcısı olduğu, Buca Anadolu Lisesi'ne vekaleten atandığı öğrenildi. Olayın ardından Milli Eğitim Müdürlüğü, dayakçı müdürü açığa almak yerine yerini değiştirerek eski okuluna geri gönderdi. Dayakçı müdür kamuoyunun, sendikaların ve kadın örgütlerinin yoğun baskılarının ardından açığa alındı.
Anayasayı hatırlatan öğretmene maaş kesim cezası verdiler
Ankara Polatlı'da 13 Eylül İlköğretim Okulu'nda sınıf öğretmeni olarak görev yapan Mehmet Kaval'a, öğrencilerine Anayasa'nın 42'nci maddesinde "Eğitim ve öğretimin ücretsizdir" yazdığı için aidat ödememeleri gerektiğini söylediği için maaş kesim cezası verildi. Polatlı İlçe Milli Eğitim Müdürü Necmettin Özdemir, öğretmene, idarecilere hakaret etmesi ve okulun pis olduğuna dair tutanak tutturmak istemesi yüzünden ceza kesildiğini iddia etti ve maaş kesim cezasını onayladı.
Cami bahçesine eğitim merkezi yaptılar
İzmir’in Menemen ilçesinde bir caminin bahçesine, İlçe Milli Eğitim Müdürü Oğuz Sezgin’in onayı ile “eğitim merkezi” yapıldı. Eğitim merkezinin açılışına İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin yanı sıra müftü de katıldı. Açılışta yapılan konuşmalarda “Öğrenciler kafelere gideceğine camiye gitsin daha iyi” vurgusu yapıldı.
Öğrencilere zorunlu Kutlu Doğum Haftası düzenlediler
Tokat Zile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, ilçedeki okullara resmi yazı göndererek, her okuldan üç öğrencinin ilçede düzenlenecek “Kutlu Doğum Haftası” etkinliklerine katılmasını zorunlu tuttu. Ayrıca etkinlik çerçevesinde “Hz. Peygamber’in Hayatı” konulu bir bilgi yarışması düzenlendi. Tüm etkinlikler Zile İlçe Milli Eğitim Müdürü tarafından “Her okul üç öğrenciyle mutlaka katılacaktır” ibaresi ile zorunlu tutuldu.
Hadis okuma yarışması düzenlediler
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü izniyle, Pendik Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından "Ezbere Hadis Okuma Yarışması" düzenlendi. Anlamlarıyla birlikte 1.010 hadisi ezbere okuyarak birinci olan Raziye Çoban, Saraybosna’da burslu üniversite okuma hakkı kazandı. Düzenlenen ödül töreninde, Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürü'nü temsilen Şube Müdürü’nün yanı sıra Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü de hazır bulundu.
Güzel ezan okuma yarışması düzenlediler
Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından Bingöl’de “Kur'an-ı Kerim ve Ezanı Güzel Okuma Yarışması” düzenlendi. Kazananlara ödüllerini takdim eden Bingöl İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Hansu, “Kur’an-ı Kerim’in ve Ezan-ı Şerifin önemini ve yerini topluma dikkat çekmek amacıyla bu tür etkinliklerin düzenlendiğini” ifade ederek, “Bu etkinliğin amacını çok iyi bir şekilde yerine getirilmesini siz İmam Hatip öğrencilerinden istiyoruz. Bu okullarımız gerçekten toplumumuzun gözbebeğidir. Yüzde yüze yakını Müslüman olan ülkemizde bu okullarımızı en önde tutmamız gerekir. Bizleri yaratan Allah’ın kelamını öğrenmekten, anlamını bilmekten ve uygulamaktan daha doğru, daha güzel ne olabilir” diye konuştu.
Rize’de de “Hafızlık ve Ezan Okuma Yarışması” düzenlendi. Yarışma jürisinde Rize İl Milli Eğitim Müdürü Rasim Çelik ile Güneysu İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Külünk de hazır bulundu.
"Okul dışında ise bizi bağlamaz"
Düzce İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Sezer, Okulda Fuhuş İddiaları ile İlgili Yaptığı Açıklamada, Olayların Okul Dışında Yaşandığını Belirterek, "Her İki Hadise de Okul Dışında Yaşanmıştır" diyerek kendilerini ilgilendirmediğini söyledi.
"Din öğretmenleri okulun denge unsurudur"
İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Rağip Üye, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmenlerinin okullarda rehber öğretmen ve denge unsuru olarak fonksiyon ifa ettiğini dile getirerek, böylelikle önemli bir boşluğu doldurduklarını söyledi. Üye, "Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmeni arkadaşlarımızın işi çok zordur. Yanlış bilgiyi kaldırıp yerine sağlam ve düzgün olanı koymak durumundadırlar" şeklinde konuştu.
“Okullarda gevşeme var”
Son olarak da İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, Çekmeköy Mehmetçik Lisesi'nde 24 öğrencinin okuldan atılması ve Kemal Hasoğlu Lisesi öğretmenleri hakkında soruşturma açılmasını yaz dönemine girilmesiyle ortaya çıkan “gevşekliğe” bağladı. Tekel işçilerine destek verdikleri için okuldan atılan öğrencilerle ilgiliolarak “Çocuklarımız, çevre koşullarından etkilenerek birtakım algılamalar içerisine girebiliyorlar. Bu değişik algılardan kaynaklanıyor. Yoksa bu eğitim-öğretim sürecinde normalde karşılaşabileceğimiz bir husus değil. Ancak sonuçta yine de çocukların okul ortamında yaptığı bir eylemdir” diyen Yıldız, “Yaz dönemine girilmesi dolayısıyla okullarda sıkıntı ve gevşeme olduğunu, çocukların daha rahat çevreyle kucaklaştığını görüyoruz” şeklinde konuştu.
Gerici icraatlarıyla bilinen Eyüp ve Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile ilgili Eğitim Sen İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı Mehmet Sarı ile görüşlerini paylaştık. Kendisinden bu iki ilçedeki gerici kadrolaşma ile ilgili Eğitim Sen İstanbul 4 Nolu Şube tarafından yapılan basın açıklamalarında ele alınan başlıklara dair görüş aldık:
Cumhuriyet tarihinin en büyük kadrolaşma uygulamaları AKP eliyle yürütülmektedir. Eğitimde ırkçı, gerici uygulamalar, Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar yoğunlaşmıştır. AKP, bir taraftan eğitim sistemini kendi ideolojisine uygun hale getirmek için tüm imkanlarını seferber ederken, diğer taraftan tüm kamu kurumlarında yandaşlarını önemli mevkilere getirerek sadece bugüne değil, geleceğe de yatırım yapmaktadır. Özellikle siyasal kadrolaşma yoluyla, eğitimin tüm kademelerindeki etkilerini, Eğitim Sen üye ve yöneticilerine yönelik baskı, soruşturma ve sürgün olaylarının artmasıyla ilişkilendirmek mümkündür.
Kadrolaşma uygulamaları Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde de son hızıyla uygulanmaktadır. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube müdürlüğü norm kadrosu dört iken yedi şube müdürü görev yapmaktadır. Vekaleten görev yapan şube müdürleri hangi kıstaslar göz önüne alınarak görevlendirildiği belli değildir. Şube müdürü olmak için sadece AKP’ye yakınlığı ile bilinen Eğitim Bir Sen’den referans almak maalesef yeterlidir.
Bilindiği gibi bu yıl müdür, müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı atamaları yapılan sınav sonuçlarına göre yapılmaktadır. Bu sistem ilk bakışta adaletli bir sistem gibi görünmektedir. Ancak bir çok ilçede olduğu gibi Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde de adaletsiz bir duruma dönüştürülmüştür. Müdür, Müdür baş yardımcılığı ve müdür yardımcılığı sınavına giren Eğitim Bir Sen üyeleri teşekkür, takdir ve maaşla ödüllendirilerek sınava giren diğer adayların önüne geçirilmiştir. Okul müdürlerinin önerdiği öğretmenler ödüllendirilmemiş onların yerine sınava giren Eğitim Bir Sen üyeleri ödüllendirilmiştir.
Şubemize bağlı İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinden Bilgi Edinme Yasasına dayanarak teşekkür ve takdirle ödüllendirilen öğretmenlerin listesini istedik. Tüm ilçelerden listeler en kısa sürede Sendikamıza verilmesine rağmen Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından verilmemiştir. Bu durum kadrolaşma ve malum sendika üyelerinin kayrıldığının başka bir kanıtıdır. Liste verilmeyerek yapılan usulsuz saklanmak istenmektedir. Bilgi edinme Yasasının gereği yerine getirilmeyerek açıkça suç işlenmiştir.
Eyüp İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ise 2007 tarihinde yayınlanan Başbakanlık Personel Daire Başkanlığı’nın banka sözleşmeleri konusunda yetkili sendikanın oluşturulacak komisyonda yer alması gerektiği hakkındaki yazılı görüşüne rağmen banka promosyonları konusunda Eyüp ilçesinde oluşturulacak komisyona ilçedeki yetkili sendika olan Eğitim Sen’in temsilcisi yerine tercihine göre belirlediği sendika temsilcisi çağrılmıştır. 4/B sözleşmeli personelin bankalarla anlaşmasını yaparak promosyonların yüzde 30’una el koymuştur. Yaptığımız tespitte Milli Eğitim Bakanlığı’ndan gelecek olan genelge okullara ulaşmadan yüzde 30’ları gasp etmek amacı olduğu ortaya çıkmıştır.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yeni binaya taşınması üzerine İklimlendirme ve mefruşat alımı için okul aile birliklerinden usulsüz bir şekilde ilçeye para aktarılmıştır. Ayrıca Ata Özer döneminde açılacak olan Gençlik Lisesi için de okul aile birliklerinden 1000’er TL İl M.E.Müdürlüğü’nün hesabına aktarılmıştır. Bu paranın nereye harcandığı belli değildir.
Her yıl kadrolu öğretmenlere hem birinci hem de ikinci derece sicil amirlerince sicil notu verilmektedir. Verilen sicil notlarında eşit davranmadıklarını ve özellikle Eğitim Sen üyelerine yönelik taraflı tutum takındıklarını tespit ettik. Teşekkür, takdir ve maaşlı ödüllendirmede de aynı taraflı tutum görülebilir.
25 Kasım grevine katılan eğitim emekçilerine okul müdürünün verdiği uyarı ve kınama cezalarına İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yapılan itirazları da reddederek hukuka karşı gelinmiştir. Çünkü hem idare mahkemelerinin hem Danıştay’ın hem ceza mahkemelerinin ve hem de AİHM kararları görmezden gelinerek ceza verilmiş ve baskıcı tutum sürdürülmüştür.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Şube Müdürlüğü kadrosu ne arttırılmış ne de açık olduğu ilan edilmiştir. Buna rağmen yandaş sendikanın üyelerinden şube müdürleri görevlendirilmiştir. Açıkça görülüyor ki bu ilçede kadrolaşma yaşanıyor.
(soL - Haber Merkezi)
Kimler Milli Eğitim Müdürü oluyor? | soL Haber Portalı