Kime Oy verecegiz Be Kardesim (oktay sinanoglu)

APOSTOL

New member
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
748
Reaction score
0
Puanları
0
BiLiM+GÖNÜL

Kime oy vereceğiz be kardeşim?

Anî sağanak bastırdı. Üstüm zil, şemsiyem yok. Islak tarla faresine dönüşüyorum. İnsanlar değil de, Amerika’nın neft (petrol) satışları düşünülerek yapılmış otoyol gibi caddeden, arabaların arasında harp filimlerindeki gibi zikzak koşarak karşıya geçtim. Pervazın altına sığındım, sonra devlet dairesine girdim. Ufak bir işim düşmüştü.
Yaşlı başlı insanlar, bAir şeyler imzalatmak için büyücek bir mekânda bekleşiyorlardı. Sonunda üst katta kendimi el pençe divan, küçük bir odadaki tek memûre hanımın önünde buldum. Başını önüne eğmiş, evraklarla boğuşurken bir yandan ne istediğimi sordu. Söyledim; işim kolaymış, matbû saman kâğıdını uzattı. Bir yerlere dolaştırılacak, birkaç imza alınacak. Ben, boynum bükük teşekkür ederken, nihayet kafasını kaldırıp yüzüme baktı.
Birden tanıdı; meğer kitaplarımızı okumuş. Kısa bir sohbet. Ben bu lâfları pek açmam ama, söz dolaşıp seçimlere geldi. Genç bayan aydın bir kişi. Ülke satan fırkalardan birine değil de, gerçek ulusal sorunlarla mücadele etmekte olduğu için hızla büyümekte olan bir fırkaya (partiye) oyunu vermek istiyormuş. “Ancak,” diyor, “Seddi (barajı) geçemezler de oyum ziyan olur diye tereddüt ediyorum.” Hım… Bunu birçok kişiden duymuşsunuzdur. Çarpıtılmış (ayarlı basın-yayının etkisiyle mi?) bir mantık. Öyle şey olur mu kardeşim?

YÜKSELEN SULARIN ÖNÜNDE DURABİLECEK
HİÇBİR SED YOKTUR
Sen tut, “oyum ziyan olmasın” diye vatanı alenen, veya sessiz sedasız (gıksız) yabancılara teslim eden ayarlı, Sayın Erol Bilbilik’in tâbiriyle işbirlikçi, “büyük” fırkalara oyunu ver. Sonra da pişman olup gidişattan yakın! Olmaz öyle şey. Küçük bir fırkaya da oyunu versen, bu, içerdeki satılmışlara gidecek oylardan bir eksik olması demektir; kârdır. Kaldı ki, hızla büyümekte olan, belki de ülkenin son umudu, ulusal bir güç fırkasından bahsediyorsun. Yükselen suların önünde durabilecek hiçbir sed yoktur.

ŞU SORULARA EVET DEDİRTENLERE Mİ OY VERECEKSİNİZ!
Herkes soruyor: “Oyumuzu kime vereceğiz be kardeşim?” “Şaşırdık kaldık” diyorlar. Herkes aklını ve gönlünü devreye sokarak karar verecek. Ancak bunu yaparken kişi kendisine şu soruları sormalı:
1) Bu fırka, “illâ da gireceğiz, illâ gireceğiz” deyip nedenini bile halka izah etmeden bizi AB Gümrük Birliği’ne tek taraflı sokup bize 60 milyar dolar Avrupa kazığı attırdı mı?
2) “15 günde 15 kanun” diye “yabancı devletler de [Türk] topraklarını (yâni vatanı) satın alabilir” gibi yasalara metni bile okumadan imzayı bastı mı?
3) Hukukumuzu “tahkim” diye nereden çıktığı belli olmayan bir lâfla daha deprem enkazından cesetler çıkarılırken yabancı devletlere teslim etti mi?
4) Sahte Atatürkçülük edebiyatı yapadururken Atatürk’ün milli eğitimin milli olması temel ilkesini hiçe sayıp Lozan’ı da yırtıp yabancı misyoner okullarının ana okulu bile açmalarına destek oldu mu?
5) Bir taraftan Müslümanlık edebiyatı yaparken diğer yandan belediyelerinde hiç hiristiyanı olmayan yerlere kiliseler açtı mı? Gezim (turizm) bahanesiyle bin yıllık coğrafî Türk adlarını Yunan adlarına çevirdi mi?
6) Yeni sömürgeciliğin baş aygıtı IMF’ye veya hükümet ortaklarına “uyum sağlıyoruz” diye Türk tütününü, şeker sanayini ve tarımını yasaklattı mı? Hayvancılığı yok edip dışardan et ithaline yol açtı mı?
7) Bir süre önce kendini ve daha birçok ülkeyi besleyen buğday çiftçisini perişan edip halkı açlığa mahkûm etti mi? Kilometre karelerce tarım arazilerini yabancılara peşkeş çekti, kaptırdı mı?
3 Ağustos 2002’de, meclisi tatilden çağırıp Avrupa Birliği’nin bile haberdar olmadığı, Lozan’da kazanılmış haklarımızı iptal mânâsına gelen, sonunda Türklerin Türkiye’den kovulmasına yol açacak yasaları alelacele çıkardı mı? Bunları halka “AB uyum yasaları” diye yutturup imzayı bastı mı? Ya da engel olabilecekken olmadığı gibi, bir de, seçim takiyyesi ile ağız değiştirdi mi?
9) Bankaları “özelleştirme” yaygaraları ile yok pahasına ona buna peşkeş çekip üstelik milletin en az 80 milyar dolarını hortumlattığı gibi, sonra da fâilleri serbest bıraktı mı? Paraların nereye gittiğini sormak şöyle dursun, kuruşuna kadar paraların hangi ülkelerin hangi bankalarında olduğunu tespit eden devlet görevlilerini işlerinden attı mı?
10) Yolsuzlukları ayyuka çıkan sâbık bakanları aday listelerinin başlarına yerleştirdi mi?
Daha nice nice sorular…
Bu sorulardan bir veya birkaçına, büyük ihtimalle tümüne “evet” cevabı verdirten fırkalara mı oy vereceksiniz? Şu fırkanın kazanma olasılığı var diye kestirip hemşerimize bir hademelik işi, veya bize de ufak bir ihâle verirler diye mi?

BAĞIMSIZLIĞA, VATANINA, HAYSİYETİNE SAHİP ÇIKMAK
Hayır. Türk Ulusu artık uyanmıştır. Ufak tefek şahsî çıkarlar peşinde koşanların, çoluk çocuğunu ilelebet köleliğe, açlık ve sefalete, ve yakın gelecekte zulüm ve soykırımlara mahkûm edeceğini bilmektedir. Tek kurtuluş yolu bağımsızlığına, kendine, vatanına, haysiyetine sahip çıkmak, Atatürk’ün izinde “gaflet, dalâlet, hattâ hıyanet içinde” olanlara haddini bildirmektir.

22 Eylül 2002; “Yarının Ankarası”ndan.
[email protected]
...BİR İNTERNET SAYFASINDAN ALINTIDIR
TANIYANLAR MUTLAKA VARDIR AMA TANIMAYANLAR ICIN SINANOGLU KIMDIR..

1935'te doğan Sinanoğlu, 1953’te Atatürk tarafından 1928 yılında kurulmuş TED Yenişehir Lisesini burslu olarak okudu ve birincilikle bitirdi. Okulun bursuyla kimya mühendisliği okumak üzere ABD'ye gitti. 1956’da ABD Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley Kimya Mühendisliği'ni birincilikle bitirdi.


1957’de Massachusetts Institute of Technology ' yi ( MIT ) 8 ayda birincilikle bitirerek Yüksek kimya Mühendisi oldu. 1960’ta Yale Üniversitesinde "asistant professor" (yardımcı doçent ) olarak çalışmaya başladı.


26 yaşında iken atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı ile "associate professor" (doçent) ve 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandırdı ve "full professor" ( profesör ) ünvanını aldı. Bu ünvan ile modern üniversite tarihinin ve Yale Üniversitesi tarihinin en genç profesörü oldu.


1964’te ODTÜ'ye danışman profesör oldu. Yale Üniversitesinde ikinci bir kürsüye daha profesör olarak atandı. Dünyada yeni kurulmaya başlayan Moleküler Biyoloji dalının ilk birkaç profesöründen biri oldu. (Watson ve Crick sarmal modelindeki dna sarmalının çözelti içinde o halde nasıl durduğunu keşfeden adam - solvofobik kuvvet ) Amerikan Ulusal bilimler akademisine Üye olarak seçildi. Buraya seçilen ilk ve tek Türk oldu.

İki defa Nobel' e aday gösterildi. Defalarca Nobel Akademisinin isteği üzerine Nobel'e adaylar gösterdi. Dünyanın sayısız yerinde sayısız buluşları ve teoremleri ile ilgili sayısız konferans verdi.


26 yaşından beri devam ettiği Yale Üniversitesinde Moleküler biyoloji ve kimya olmak üzere iki kürsüde profesör ve son 7 senedir görev yaptığı Yıldız Teknik Üniversitesinde ise Kimya dalında olmak üzere bir kürsüde Profesör olarak görevini sürdürüyor.

Boyle bir dehayı turkiye sınırları icerisinde tutamıyoruz ya lanet olsun bu memleketi yonetenlere..
 
Vatanı ,milleti oyuncak sanıp oynamaya kalkanlar elbet bir gün Türk Milletinin elinde oyuncak olacaklardır.
Allah böyle insanları(gaflet içinde olanları) Türk'üm demekten alıkoyar inşallah.
Üstad Sinanoğlu'na sonsuz teşekkürler.
ve ufak bir hatırlatma
BİLGE KAĞAN ATAMIZDAN BİZE NASİHAT:
“Türk, Oğuz beyleri, milleti işit: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk milleti, ilini, töreni kim bozabilecekti?”
 
Klavyene saglık kardeşte bunların hepsi al birini vur ötekini ya . Önemli olan kötülerin içinden az kötüyü seçmek iyi zaten yok
 
60. hükümet milliyetci hareket
 
Kime olacak? Sahte demokratları (Başı sıkışınca askeri yardıma çağıran) görerek, gerçek demokratlara oyumuzu vereceğiz.
 
kardesım yok ki TÜRKEŞ gibibirisi şu devleti yola getirecek
 
Bir ülkede 30-40 tane parti olursa millette oy verecek parti bulamaz tabiki Merkez sağ Dyp-Anap Milliyetçi Cephe Mhp Sosyal Demokratlar CHP Radikal sol partilerde ip de birleşmeliler ama nerde o zaman diğer partilerede ihtiyaç kalmaz
 
biz demokrasicilik oynuyoruz. türkiyede herşey belli. her seçimde iktidar bellidir. bizim için süpriz olan sonuçlar bunu planlayanlar için olağandır. o yüzden oy kullanıp kullanmamak bir şey değiştirmeyecek.
 
Çidden türkeş gibisi gelmez birdaha devlet bahceliye hayır, ne yaptı ecevitle bir olup sezeri seçti sezer anayasa kitabını ecevitin önüne fırlattı vedeeeeeeeeeee bir kriz batlak verdi bunu kimsenin unutmasını ismiyorum devlet bahceliye hayır...............
 
Ne çıkarsa çıksın tek parti çıkmayacak bence ve tekrardan çok yavaş ilerleyecek türkiye
 
arkadaslar düşüncelerimle örtüşen parti MHP.ancak devlet bahçeliyle bu iş yürümezz..
 
propaganda kürsüsü gibi olmuş
vatana faydası olan türkiye için çalışacak çalmayacak
kim olursa o olsun :)
 
60.hükümet devlet bahceli gümbür gümbür geliyo.devletin başına devlet gelecek
 
vala arkadaşlar başa geçen ülkeyi sömürüyor anasını ağlatıyor

bahçelide geçti kıtlık çıktı
 
60.Hükümet Milliyetçi Hareket.başbuğ Türkeşin emanetini en iyi şekilde koruyup,yükseltecegız
 
tabi ki AK PARTİ
80 yıldır görmediklerimizi yaptı bu hükümet bunu inkar etmekten vazgeçin artık.
 
Bence adam gibi parti yok ama AKP olabilir. MHP falan da... Başörtü yasağı diye tutturmasa CHP 'ninde benim için bir farkı yok da işte... İnsanların özgürlüklerine dil uzatanlarla işim olmaz.
 
Geri
Üst