Kenan Evren nereye konulacak?

yyildirayy

Moderatör
Moderatör
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
20,694
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ATATÜRK' ü inkar eden bizden değil; ondan bundandı


Bakan Akdağ: Elbette 90 yaşında biri yargılanıp da 30 yaşında birinin yargılandıktan konduğu yere her halde konmayacaktır

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in yargılanmasıyla ilgili, ''Elbette 90 yaşında biri yargılanıpta, 30 yaşında biri yargılandıktan sonra onun konduğu yere her halde konmayacaktır. Hukuk neyse gereğini yerine getirir'' dedi.

Bakan Akdağ, Palandöken Kayak Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen ''Yerel Yönetimler Danışma Meclisi'' toplantısında katıldı.

Sağlık Bakanı Akdağ toplantıda yaptığı konuşmada, önceki hafta temas ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Erzurum'da hava sıcaklığının eksi 33 derece olduğunu anımsatarak, yetkililere fakir vatandaşların evlerini ziyaret etmelerini, soğuktan etkilenip etkilenmedikleri yönünde tespitte bulunmaları yönünde talimat verdiğini söyledi.

Bakan Akdağ, şunları söyledi:

''İnsanın yüzünü ısıran bir ayaz vardı. Acaba Erzurum'da o gece bir yoksul evinde titreyen bir kimse var mıydı? Eğer varsa biz görevimizi yapamıyoruz demektir. Ben Sağlık Bakanı olarak hükümetin bir mensubu olarak yapamıyorum demektir. İlin valisi görevini yeterince yerine getirememiştir demektir. İlin belediye başkanı görevini yeterince yerine getirememiş demektir. 15 evi ziyaret ettiler. Bende biraz endişe ettim. Sonra rapor geldi. Allah'a şükürler olsun içinde insanların titreştiği bir tek ev bile çıkmadı. Bunlar yoksul evler. Ama şu çıktı. Kömürleri tükenmek üzere olan 2 ev çıktı. Şubatın sonuna kadar kömürleri tükeniyormuş. İşte bunun için Başbakanımız bütün yöneticilere hepimize şunu söylüyor. 'Siz fakir fukaranın evine gideceksiniz, onların size gelmesini beklemeyeceksiniz'. Peki bunu yapabilir miyiz? Bunu yapabileceğimizi gördük.''

Ambulans hizmetleri konusunda zaman zaman eleştirilerin olduğunu ifade eden Sağlık Bakanı Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Çok nadiren de olsa ambulans hizmeti verilirken, bir hasta taşınırken hatalı ve eksik bir iş yapılıyor. İnanın benim bakanlığımda o meseleden dolayı bir fırtına kopuyor. Yani bir ilde, bir görevli ya da bazı görevliler hata yapmışlar. İnsanla iş yapıyorsunuz. Yılda aşağı yukarı 2 milyon kişiyi taşıdığımıza göre bir günde ambulanslarla 6 bin kişiyi taşıyoruz. Ambulansla 6 bin kişiyi taşıdığınız bir ülke. Biz gelmeden bu rakam bir günde bin kişiydi. 6 bin kişiyi taşıdığınız bir sistemde herhangi bir yerde bir yönetici bir görevli bir hata yapmış olabilir. Siz de şöyle düşünebilirsiniz. 'Burada bir eksik var. Bu kaçınılmazdır. Bunun çokta üstüne gitmeyelim. Ne varmış ya?'. Hayır, biz böyle düşünemeyiz.''

KENAN EVREN'İN YARGILANMASI
Akdağ, konuşmasında 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in yargılanması ve anayasa değişikliği konularına da değinerek, ''Elbette 90 yaşında biri yargılanıpta, 30 yaşında biri yargılandıktan sonra onun konduğu yere her halde konmayacaktır. Hukuk neyse gereğini yerine getirir'' diye konuştu.

''Bir referandum oldu. Kim varsa topunu, tüfeğini toplayan geldiler. İşte AK Parti'nin karşısına dikildiler. Sonrada milletimiz gereğini yaptı, hesabı kesti'' diyen Bakan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Geçen bir hemşehrimizin bir yazısını okudum, üzüldüm. O dönemlerde bu işin çilesi çekmiş, hapis yatmış bir büyüğümüz. Diyor ki 'Ben doğru karşılamıyorum 90 yaşında bir kişinin yargılanmasını, o günleri unutmak lazım'. Yanlış bir yaklaşım. Elbette 90 yaşında biri yargılanıp ta 30 yaşında biri yargılandıktan sonra onun konduğu yere her halde konmayacaktır. Hukuk neyse gereğini yerine getirir. Burada biz bir kişiyi yargılamıyoruz. Biz anayasayı değiştirerek hukukun, yargının, bir kişi ya da üç-beş kişiyi yargılamasının önünü açmadık. Biz diktatörlüğün, zulmün, baskının, demokrasinin katledilmesinin hesabı sorulur dedik. Şimdi bunun hesabı soruluyor. Referanduma karşı çıkanlar hesabı sorulamaz da demişlerdi, hatırlayın. Ama bugün hesabı soruluyor. Tabii ki sorulacak.''

KAYSERİ'DEKİ YOLSUZLUK İDDİALARI
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki de yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile ilgili yolsuzluk olduğu yönünde iddialarına hatırlatarak, şunları söyledi:

''Geçici işçi bir çocuk, birkaç kişiyi dolandırmış, 'size taksi ruhsatı vereceğim' diye. Hepsi kendi adamları. Bunlarda ayağa sıkan tayfa. Bilinen tayfa. Bizim bildiğimiz bir adam değil, işe benim aldığım bir adam değil. Bunu duyunca teftiş kuruluna emir verdim. Tespitler yaptılar. Tarafları dinlediler. 'Bu çocuk suçlu başkanım' dediler. Savcılık aramaya başladığı çocuğu, çocuk da kaçtı. Bir ay sonra şimdi Ergenekon'dan içeride yatanların birisinin iş yerinde yakalandı. Geldi. Yargılamalar 2 yıl kadar sürdü. İki yıl sonra evrakta sahtekarlık, dolandırıcılık suçundan ceza aldı. Temyiz safhası bitti ve kesinleşti. Adamcağız içeride yatıyor. Fakat aradan 5 sene geçti. Bir gün bizim muhterem Kılıçdaroğlu elinde bir dosyayla mecliste zuhur etti. İlk genel başkanlığı, meclis konuşması, bütçe görüşmesi ve kendini de göstermek istiyor bir dosya sallıyor, Kayseri yolsuzlukları. Hey güzel Allah'ım.''

Kendilerinin şikayet ettiği kişiyi Kılıçdaroğlu'nun yolsuzluk olarak nitelediğini dile getiren Özhaseki, şöyle devam etti:

''Bizim şikayet ettiğimiz, yakalattığımız, suçu tespit edilmiş, Yargıtaydan bile onaylanmış, işi bitmiş bir olayı tam tersinden çevirerek anlatmaya başladı. Arkasından baktı tongaya bastığını anladı. Kayseri İl Başkanı gitmiş anlatmış olayı, 'eyvah tongaya bastık' diye yüzüne söylemiş. Kılıçdaroğlu, 'AK Partililer kötü, AK Partililer hırsızlık yapar, AK Partililer kollanıyor, hükümet onlara baskın yapmıyor, müfettiş göndermiyor, Bak rüşvet defterini gönderdim 2 müfettiş bile gitmedi' diyor. El insaf. O dediği neyse emin olun savcılar 10 ay incelemişti 'bir şey yok' diye karar vermişti. Daha sonra 3 savcı daha görevlendirdiler onun 2 müfettiş bile yok dediği yerde 11 ay uğraştılar. Dediler ki 'hakikaten bir şey yok' Dosya kapanmıştı.''

Kılıçdaroğlu'nun televizyon kanallarında konuya ilişkin iddiayı sürdürdüğünü anımsatan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Hala iki gün önce televizyonlarda yine aynı şeyleri söylüyordu. Bundan bir-iki ay önceydi. Uğur Dündar'ın programıydı. Kayseri'de rüşveti yakaladım. Hepimiz dikkat kesildik. 'Bak şimdi Uğur Bey' diyor 'bir benzinliğe 9 katlı ruhsat verilir mi ev ruhsatı. Verilmez. Bir belediye bunu veriyorsa niye verir? Rüşvet alır da verir. Bak işte burada restoran var, 9 katlı bina var, düğün salonu var, benzinliğe verilmiş kardeşim bu' diyor. Türkiye'nin en büyük skandalı. Elinde kötü bir karanlık resim. Durmadan resmi gösteriyor. Ertesi gün dediği yere gittik. Ne 9 katlı bina var. Ne restoran var, ne kafeterya var. Yok, yok, yok. Resmi akşam benzinliğe doğru çekmişler. 200 metre geride bir bina var. Binanın silueti benzinliğin üzerine düşmüş. Ya bir tane değil ki söylediği yalan. Ben Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle yalan söyleyen bir genel başkan görmedim. Adam sabah akşam söylüyor. Hiç yüzü kızarmıyor. Pıtır, pıtır, pıtır yalanı devam ettiriyor.''

Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.




Recep Akdağ: Evren 30 yaşında birinin konduğu yere konmayacak-HABERTÜRK
 
Geri
Üst