- Katılım
- 23 May 2010
- Mesajlar
- 10,583
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Kemalizm ve Gençlik
Atatürk pek çok sözünde, Cumhuriyeti siyasal iktidarlara değil de gençliğe emanet ettiğini beyan etmiştir.
Bunun en temel sebepleri gençlerin yeniliklere açık bireyler olması, köklü değişikliklerden korkmamaları, daha iyi bir yarın umut etmeleridir.
Gençlerin "bireysel enerji" düzeyi bu durumu etkileyen sebeplerin başında gelir.
Yıllar geçtikçe enerjisi azalan kişi, uyum göstermek için yeni çabalar gerektirecek köklü değişikliklerden korkmaya başlar.
Yıllar geçtikçe toplumda iyi bir konuma gelinmesi ve elde edilen olanakların elden kaçırılmamak istenmesi yaşlı bireyleri tutucu olmaya yönlendirir bu da köklü değişikliklere meyletmemelerinin sebeplerindendir.
Bir başka sebep de elde edilen birikimlerin yeniden kazanılmasına imkân sağlayacak sürenin de kalmamasıdır.
Genç, kendisi dışında henüz bir sorumluluk üstlenmemiştir.
Davranışlarını ayarlarken ya da toplumda bazı köklü değişimlerden yana tutum takınırken, bir anlamda özgürdür.
Oysa evlenmek ve çocuk sahibi olmakla somutlaşmaya başlayan sorumluluklar zinciri, ileriki yıllarda adımlarını çok daha dikkatle ve ihtiyatla atmasını gerektirecektir.
Her toplumsal hareket giderek kurumsallaşmaya ve dolayısıla da uysallaşmaya, tutuculaşmaya yüz tutar.
Oysa bu gençlik hareketleri için söz konusu değildir.
Çünkü gençlik, sürekli yenilendiği için kurumsallaşamayacak, kalıplaşamayacak bir güçtür.
İşte tüm bu nedenlerden dolayı, gençler idealisttir.
Cumhuriyetin de Atatürk tarafından gençlere emanet edilmesinde gençlerin bu "idealist" yönü ağır basmaktadır.
Atatürk 30 Ağustos 1924'te Dumlupınar'da şöyle sesleniyordu gençliğe:
“ Gençler, cesaretimizi pekiştiren ve sürdüren sizsiniz.
Siz almakta olduğunuz terbiye ve kültürle insanlık erdeminin, vatan sevgisinin, fikir özgürlüğünün en değerli simgesi olacaksınız.
Ey yükselen yeni kuşaklar, gelecek sizindir.
Cumhuriyeti biz kurduk, onu yüceltecek ve sürdürecek olan sizlersiniz. ”
Atatürk gençlere güveniyor ve onlara "sürekli savaşım" öneriyordu :
“ Yeni Türkiye devleti tüm Türklük özelliklerini, yani onun dinç, kararlı, erdemli olma özelliklerini kendinde toplamıştır.
Gençler ! Biz size geçmişten, geçmişin boş inançlarından geçmişin kalıtılarından arındırılmış yeni doğuş getirdik.
Olayların zorunlu sonucu demek olan bu doğuş sizin değerli katkılarınız ve aydın desteğinizle ortaya çıktı.
Bu yeni varlığı büyütüp yüceltmek size yöneltilmiştir.
Bu görevde başarılı olacağınıza, gördüğüm kanıtlara bakarak kuvvetle inananlardanım. ”
“ Sayın gençler, yaşam savaşımdır.
O nedenle hayatta sadece iki şey vardır: Yenmek, yenilmek.
Size, Türk gençliğine verdiğimiz ve bıraktığımız vicdani armağan, sadece ve hep yenmektir ve inanıyorum ki hep yeneceksiniz.
Ulusun saygınlığı ve yükselme koşulları bakımından yapılacak işlerde ve atılacak adımlarda hiç duraksamayınız.
Ulusu o yükselişe ulaştırmamızı önleyecek engellere hep birlikte göğüs gereceğiz...
Kesinkes o amaca ulaşacağız.
Bu ulus sizin gibi evlatlarıyla hak ettiği yüceliğe erişecektir. ”
Atatürk'ün ve Kemalizm'in gençliğe bakışı Ata'nın Bursa Nutku ve Gençliğe Hitabesi ile de anlaşılabilmektedir
alıntı
Atatürk pek çok sözünde, Cumhuriyeti siyasal iktidarlara değil de gençliğe emanet ettiğini beyan etmiştir.
Bunun en temel sebepleri gençlerin yeniliklere açık bireyler olması, köklü değişikliklerden korkmamaları, daha iyi bir yarın umut etmeleridir.
Gençlerin "bireysel enerji" düzeyi bu durumu etkileyen sebeplerin başında gelir.
Yıllar geçtikçe enerjisi azalan kişi, uyum göstermek için yeni çabalar gerektirecek köklü değişikliklerden korkmaya başlar.
Yıllar geçtikçe toplumda iyi bir konuma gelinmesi ve elde edilen olanakların elden kaçırılmamak istenmesi yaşlı bireyleri tutucu olmaya yönlendirir bu da köklü değişikliklere meyletmemelerinin sebeplerindendir.
Bir başka sebep de elde edilen birikimlerin yeniden kazanılmasına imkân sağlayacak sürenin de kalmamasıdır.
Genç, kendisi dışında henüz bir sorumluluk üstlenmemiştir.
Davranışlarını ayarlarken ya da toplumda bazı köklü değişimlerden yana tutum takınırken, bir anlamda özgürdür.
Oysa evlenmek ve çocuk sahibi olmakla somutlaşmaya başlayan sorumluluklar zinciri, ileriki yıllarda adımlarını çok daha dikkatle ve ihtiyatla atmasını gerektirecektir.
Her toplumsal hareket giderek kurumsallaşmaya ve dolayısıla da uysallaşmaya, tutuculaşmaya yüz tutar.
Oysa bu gençlik hareketleri için söz konusu değildir.
Çünkü gençlik, sürekli yenilendiği için kurumsallaşamayacak, kalıplaşamayacak bir güçtür.
İşte tüm bu nedenlerden dolayı, gençler idealisttir.
Cumhuriyetin de Atatürk tarafından gençlere emanet edilmesinde gençlerin bu "idealist" yönü ağır basmaktadır.
Atatürk 30 Ağustos 1924'te Dumlupınar'da şöyle sesleniyordu gençliğe:
“ Gençler, cesaretimizi pekiştiren ve sürdüren sizsiniz.
Siz almakta olduğunuz terbiye ve kültürle insanlık erdeminin, vatan sevgisinin, fikir özgürlüğünün en değerli simgesi olacaksınız.
Ey yükselen yeni kuşaklar, gelecek sizindir.
Cumhuriyeti biz kurduk, onu yüceltecek ve sürdürecek olan sizlersiniz. ”
Atatürk gençlere güveniyor ve onlara "sürekli savaşım" öneriyordu :
“ Yeni Türkiye devleti tüm Türklük özelliklerini, yani onun dinç, kararlı, erdemli olma özelliklerini kendinde toplamıştır.
Gençler ! Biz size geçmişten, geçmişin boş inançlarından geçmişin kalıtılarından arındırılmış yeni doğuş getirdik.
Olayların zorunlu sonucu demek olan bu doğuş sizin değerli katkılarınız ve aydın desteğinizle ortaya çıktı.
Bu yeni varlığı büyütüp yüceltmek size yöneltilmiştir.
Bu görevde başarılı olacağınıza, gördüğüm kanıtlara bakarak kuvvetle inananlardanım. ”
“ Sayın gençler, yaşam savaşımdır.
O nedenle hayatta sadece iki şey vardır: Yenmek, yenilmek.
Size, Türk gençliğine verdiğimiz ve bıraktığımız vicdani armağan, sadece ve hep yenmektir ve inanıyorum ki hep yeneceksiniz.
Ulusun saygınlığı ve yükselme koşulları bakımından yapılacak işlerde ve atılacak adımlarda hiç duraksamayınız.
Ulusu o yükselişe ulaştırmamızı önleyecek engellere hep birlikte göğüs gereceğiz...
Kesinkes o amaca ulaşacağız.
Bu ulus sizin gibi evlatlarıyla hak ettiği yüceliğe erişecektir. ”
Atatürk'ün ve Kemalizm'in gençliğe bakışı Ata'nın Bursa Nutku ve Gençliğe Hitabesi ile de anlaşılabilmektedir
alıntı