Kaybetmeden aramak!..

Börteçine9

New member
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
2,162
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
KIZILELMA!!
Care ararken, başımıza dertleri açanlardan medet umduğumuz için çaresiziz!
Türkiyeli tanımıyla netleştirilen kimlik erozyonu; alt-üst kimlik vehimleriyle içinden çıkılmaz hale getirildi. Türkiyeli denilinceye kadar da; onlarca yıl “halk” demişlerdi, “halklar” demişlerdi, “halklara özgürlük”, “halkların kardeşliği” demişlerdi... Onlar demişlerdi, biz dinlemiştik...
Milletliğimizi hedef aldılar! Millet olarak kalmayı beceremezsek, devlet kalamayız diye yırtınıp durduk! Hâlâ aynı söylemimizde ısrarcıyız!..
Erzurum halkı demenin mantığı olur. Diyarbakır halkı, Konya halkı demenin mantığı vardır ve doğrudur. Ama kimse, hele hele milliyetçiyim diyen hiç ama hiç kimsenin “Türk halkı” demek hakkı ve benim bu gaflete rızam yoktur. “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran halklara Türk denir” tarifine kafa tutarcasına, bölücülerin ekmeğine yağ sürmecesine “halk” diyenleri uyarmaya devam edeceğim, devam etmeliyiz.
Milletlerin töreleri ve türeleri olur. Türk milletinin de 10 bin yıllık töresi, yine 10 bin yıllık türesi vardır. Törelerimizin adını gelenek-görenek; türemizin adını da yasa koyduk Anadolu coğrafyamızda. Töremize ve türemize sadık kalamazsak; törelerimize türelerimize sahip çıkamazsak; örfümüzün içini, kavramlarımızın içini boşaltarak boşaltmaya başlarsak veya kavramlarımızın içini boşaltanlara direnmezsek, milletliğimiz tehlikededir... Milletliğimiz tehlikedeyse, devletliğimiz bitmiştir bile!..
Milletliğimizi muhafaza edersek ancak; Diyarbakır’daki, Ankara’daki, İstanbul’daki patlatılan bombalar hepimizin canını aynı derecede acıtır! Milletliğimizi muhafaza edebilirsek bütün oluruz. Bütün kaldığımız zaman, ne terörün ne de teröristin bize gücünün yetmesi mümkün olmaz!
Milletliğimizi muhafaza edemezsek; türelerimiz, yani yasalarımız yaptırım gücü zafiyete uğrar! Yasaların yaptırım gücü azaldığında, yasaların verdiği cezaların caydırıcılığı kalmadığında, günümüzün kargaşası çıkar ortaya!
Geçenlerde bir hukukçumuzun ağzından dinleyerek hayretlere düşmüştüm. Mahkemelere intikal eden olayların failleri olarak tutuklananların, yüzde 60’ı, birinci veya bir sonraki mahkemede tahliye oluyormuş! Bu oran, Japonya’da yüzde 5’miş. Yani Japonya’da, gözaltına alınan kişiler yüzde 95 gibi ezici bir oranla suçlu olur. Mahkemeye gelmeden, getirilmeden ön hazırlık bu kadar ciddi yapılır. Bizde ise; duyumlardan, senaryolardan hareketle yoldan geçen toplanır, sonra da yüzde 60’ı tahliye edilir.
Niye yakalandığını, niye yargılandığını bilmeyen, bilemeyen; aylarca, hatta bazen yıllarca cezaevinde kalan kişiler, tahliye olduklarında da “Yaşasın adalet!” diye sevinç naraları atar! Türemizin, yani yasalarımızın böylesine komediye dönüşmüş olmasının baş nedeni, milletliğimizi muhafaza edemeyişimizdendir! Millet; birbirine benzer insanlardan teşekkül eder. Birbirine benzer insanların; ayıp-günah kavramlarıyla oluşturdukları sessiz bir millî-ahlakî yaptırımları olur. Bu; ayıp-günah adlı sessiz yaptırımların üstündeki suçları yargılamak üzere de milletin türeleri-yasaları olur! Bu yasalarla muhatap olanlar içindir; “Şeriatın kestiği parmak acımaz” inancı...
Yoksa birinin hırsızı, diğerinin Köroğlu’sudur! Yoksa birinin haini, diğerinin kahramanıdır! Yoksa birinin hortumcusu, diğerinin akıllısıdır! Birinin mafyası, diğerinin Gladio’sudur!
Milletliğimizi muhafaza edemezsek; ayıp-günah kavramlarımıza sahip çıkamazsak; “Kendine hayrı olmayanın, kime hayrı olur!” mantığıyla kurnazlar, itibar görür ve en kurnazlar, taaa başbakanlığa kadar çıkabilirler!..
Ergenekonlar, Manaslar, Köroğlular da bu başkurnazlar sayesinde yaşanır!..
Sonra da; “Şeytan aldı ***ürdü, satamadan getirdi” mantığıyla kaybettiğimizi bularak sevinir ve oyalanır gideriz gittiği yere kadar!..
Bu sefer, kaybetmeden aramaya başladık mı ne?!.
Selam, sevgi, dua ile...

Mustafa Aslan
 
Bir gün herkes uyancak ama ben o günü göremicem bu gidişlee

Uyan Türk Ulusu Uyan 39 Kupona Alınmadı Vatan
 
Kendine TÜRK'üm diyemiyenler utansın...
 
Geri
Üst