Şimdi tekrar J.C.�ın eserlerine dönelim, zira konumuzun bu bölümü 
ulu önderimiz M.Kemal Atatürk ile de ilgili. Atatürk sadece büyük bir lider 
değil aynı zamanda devrimci, araştırmacı ve yaratıcı bir kişiydi. 
Türklerin tarih ve dilini araştırmak için Türk Dil ve Tarih Kurumu�nu kurmuştu. 
Bu kurumun araştırmaları pekçok bilgiye erişmesine karşılık hala açıkta 
kalan bazı noktalar aydınlanmamıştı. 1932 yılında Tahsin Mayatepek 
adındaki eski bir albayın Maya ve Türk dilleri arasındaki benzerlikten 
bahsetmesi üzerine Atatürk kendisini Meksika�ya elçi olarak gönderdi. 
Tahsin bey burada Maya kültürünü inceledi ve Türk kültürü ile arasındaki 
şaşırtıcı benzerlikleri tespit etti. Örneğin 130 dan fazla yer ve kelimenin 
Maya ve Türk dillerinde aynı veya çok benzer olduğunu gördü 
(Örneğin bizdeki �tepe� Maya dilinde �tepek� olarak geçer. Zaten Tahsin 
bey de sanırım bu soyadı araştırmalarından sonra benimsemiştir) Fakat 
kendisini şaşırtan asıl gelişmeler J.C.�ın kitaplarıyla karşılaşmasıyla olmuştur. 
Bu kitaplar Türkiye�ye getirilerek bir tercüman ordusu tarafından hızla 
tercüme edilmiş ve daktilo sayfalarına dökülmüştür. Atatürk bu çevirilerden 
özellikle �Kayıp Kıta Mu� ve �Mu�nun Çocukları� ile ilgilenmiş ve kendi 
elleriyle çevirilerin yanlarına notlar düşmüştür. Atatürk ne yazık ki 1935 
yılından sonra sinsice ilerleyen hastalığa yenik düşerek araştırmalarını 
toplama imkanına kavuşamamıştır. Bu konu Kanal D televizyonu ve 
Fenomen dergilerince de ele alınmış fakat üzerine gidilmemiştir. 
Benim 1996 yılında Türk Dil Kurumunda yaptığım bir araştırmada 
J.C.�ın orjinal 5 kitabına, bunların çevirilerine ve Tahsin beyin bizzat 
eliyle tuttuğu notlara rastladım. Bu notlar halen T.D.K. da 56 ve 57 
numaralı dosyalarda korunmaktadır. Benim yaptığım bu tespitin aynısı, 
çok yeni kitabı çıkan Ergun Candan�ın �Gizli Sırlar Öğretisi� nde de yer 
almaktadır. Kendisi ile telefon görüşmemde bu bilgileri ilk defa kamuoyuna 
duyurulmasından duyduğum mutluluğu ifade ettim. İkimizin de paylaştığı 
ortak duygu bu kitapların yeniden yorumlanarak toplanması ve Tahsin 
beyin yaptığı çalışmalarla birleştirilerek halkımızın bilgisine sunulmasıdır. 
Sanırım burada en büyük görev Kültür Bakanı�mıza düşmektedir. Bu bilgiler 
çok az kişinin bilgisi dahilinde. Her ne kadar dünya görüşlerimizi yeniden 
gözden geçirmemizi gerektirecek kadar şaşırtıcı olsa da bence bu 
bilgilerin çok kişinin önüne açılması gerekmektedir. 
Yeni dünya düzeni içinde üzülerek gördüğüm bir gelişme var. 
Başta gençlerimiz olmak üzere tüm toplumumuz giderek daha az araştırıcı 
olmakta. İşin ilginç yanı ise başta politik liderlerimiz olmak üzere medyanın 
da aynı doğrultuda çalışmalar yapmasıdır. Televizyonlarımız �Televole� 
benzeri ağızda keçi boynuzu tadı bırakan bence zararlı fakat büyüklerimiz 
tarafından faydalı(!) görülen �saçma programların� istilasına uğramıştır. 
İnsanlarımız �Materyalist-Maddeye bağımlı� yetiştirilmektedir. Erdemlerimiz 
unutulmakta, manevi değerlerin yerini sadece geçici sahte mutlulular veren 
maddiyat almaktadır. Gerçeği araştıran, sorgulayan, fikirler üreten insanların 
azaldığı bir dünyada sizlerle paylaşmaktan zevk aldığım bilgilerin ufak 
merak tohumları olması dileğiyle, 
Sevgi Işığınız Aydınlığınız Olsun diyorum. 
�Ne kadar uzağa bakmak istiyorsan, o kadar geçmişe bakmalısın.�  
                   Mu�tlu 
 
Yararlanılabilecek Kaynaklar : 
1- Gizli Sırlar Öğretisi,  Ergun Candan (Sınır Ötesi yayınları) 
2- Ezoterik-Batini Doktirinler Tarihi,  Cihangir Gener (Gece yayınları) 
3- Batık Ülke Mu Uygarlığı,  Hans Stephan Santesson (RM yayınları) 
4- Edgar Cayce�nin Atlantis ve Mu ile ilgili kitapları (RM yayınları) 
5- Children of MU-MU�nun Çocukları,  J.C. 
6- The Sacred Symbols of MU-MU�nun Gizli Sembolleri,  J.C. 
7- The Lost Continent of MU-Kayıp Kıta MU,  J.C. 
8- Fenomen Dergisi, Sayı 3,6,14,24,26,28
umarım işine yarar