Çalışma sorusu : Batıdan gelen demokrasi karakteri gereği neden insanları önce birey, sonra Türk,Kürt,Alevi,Laz diye damgalıyor ve sınıflıyor.Çünkü Batı’dan aldığımız demokrasi ,sınıf çatışması ve burjuva-işçi gibi sosyal çatışmaların tarihinden gelmiştir.
Bizim aradığımız demokrasi, bizim tarihi kültürümüz üzerine gelip oturmalı , yani, kardeşleyecek , karıştıracak, kaynaştıracak ‘kurumları’ öne çıkaracak......
Birileri,tarihini bilmeden,kendi kardeşleme kültürünün kurumlarını bilmeden ,Batı’nın sosyal çatışma ve kardeş kanından süzülmüş demokrasi kültürüne sarılıp ,işte ne güzel demokrasi, en güzel rejim bu diyebilir mi ?
Ama ben,diyemiyorum.Ben Batı’dan alınmış bu sivil kurumaların bu toprağın kardeşlik kültürüne asla uymadığını iddia ediyorum.
Ve bu yüzden demokrasiyi benimseyebilmemiz için tüm sivil kurumların ve partilerin öncelikle kardeşleyecek kaynaştıracak bir ideolojik Yapı ve felsefeden hareket etmeleri gerektiğini söylüyorum...
İşte bunları söylüyorum,kardeşlerim.... Bugün dahi bu topraklarda her insan her genç Yunus Emre’nin şu mısrasını ezberden bilir ve böyle başlar :’’ Yetmiş iki millete bir göz ile bakmayan.’’Derin felsefemiz bu iken, Anadolu insanı bu mısranın felsefesiyle kendini yetiştirmiş iken,sivil kurumların hala ayrıştıran,düşmanlaştıran siyasetini anlamamız mümkün değildir.....
NİHAT GENÇ KARANLIĞA OKUNAN EZANLAR sayfa 39...............
Bizim aradığımız demokrasi, bizim tarihi kültürümüz üzerine gelip oturmalı , yani, kardeşleyecek , karıştıracak, kaynaştıracak ‘kurumları’ öne çıkaracak......
Birileri,tarihini bilmeden,kendi kardeşleme kültürünün kurumlarını bilmeden ,Batı’nın sosyal çatışma ve kardeş kanından süzülmüş demokrasi kültürüne sarılıp ,işte ne güzel demokrasi, en güzel rejim bu diyebilir mi ?
Ama ben,diyemiyorum.Ben Batı’dan alınmış bu sivil kurumaların bu toprağın kardeşlik kültürüne asla uymadığını iddia ediyorum.
Ve bu yüzden demokrasiyi benimseyebilmemiz için tüm sivil kurumların ve partilerin öncelikle kardeşleyecek kaynaştıracak bir ideolojik Yapı ve felsefeden hareket etmeleri gerektiğini söylüyorum...
İşte bunları söylüyorum,kardeşlerim.... Bugün dahi bu topraklarda her insan her genç Yunus Emre’nin şu mısrasını ezberden bilir ve böyle başlar :’’ Yetmiş iki millete bir göz ile bakmayan.’’Derin felsefemiz bu iken, Anadolu insanı bu mısranın felsefesiyle kendini yetiştirmiş iken,sivil kurumların hala ayrıştıran,düşmanlaştıran siyasetini anlamamız mümkün değildir.....
NİHAT GENÇ KARANLIĞA OKUNAN EZANLAR sayfa 39...............
