Karıncalar hakkında
* Bir karınca yuvasına günde 2.400 böcek taşır.
* Dört satır okuduğunuzda dünyada 40 insan ve 700 milyon karınca doğmakta, 30 insan ve 500 milyon karınca ölmektedir.
* Karınca boyu 0.01 ile 3 cm arasında değişen, ağırlığı 1 ile 150 miligram arasında, sperm hücrelerinin sayısına göre dilediği kadar yumurtlayan, herşeyi yiyen ve nüfusu milyarların çok ötesine varan bir böcek türüdür.
* Karıncalar dünyamızın 150 milyon yıl önce doğan ilk bilinçli hakimleri ve ilk toplum kuranlarıdırlar.
* Karıncanın aerodinamizmi mükemmeldir. Her eklem mekanik bir harikadır, Deri ve kabuk kısımları sanki bir bilgisayarın yardımıyla yerleştirilmiştir. Üçgen kafası havayı deler, uzun ve bükülebilen bacakları toprakta yürürken bedenin rahat bir şekilde yaylanmasını sağlar sanki spor bir otomobil gibidir. Pençeleriyle tavanda yürüyebilir, gözleriyle 180 derecelik bir çevreyi görür. Antenleriyle bizim göremediğimiz binlerce bilgiyi ve uç kısımlarını çekiç gibi kullanır. Karnı keseler ve boşluklarla doludur, oralarda gerekli maddeleri stok eder. Çeneleriyle keser, sıkıştırır ve yakalar. Bedenindeki muazzam boru sistemi kokusal haberlerin depolanmasını sağlar.
* Arjantin karıncaları ilk kez 1866´da Buenos Aires´de görüldüler. 1891´de ABD´de, 1908´de Güney Afrika´da, 1910´da Şili´de, 1917´de Avustralya´da ve 1920´de Fransa´da ortaya çıktılar ve Fransa´nın güneyinde ortaya çıkar çıkmaz yöredeki tüm yerli karıncalara karşı savaş açarak onları yendiler. 1960´da İspanya´da, 1967´de Roma´da görüldüler, 1990 sonlarında ise kuzey Avrupa´ya doğru yayıldıkları belirlendi.
* Karıncalar insanlardan daha kalabalıktırlar. Daha çok siteleri vardır ve çevreye daha uygun yuvalarda yaşarlar. Hiçbir insanın yaşayamayacağı kuru, buzul, sıcak veya nemli bölgelerde yaşarlar. Bizden yüz milyon önce de vardılar ve atom bombasına bile dayanıklı oldukları hatırlanırsa bizden yüz milyon yıl sonra da varolacaklar. Onların tarihinde bizler sadece üç milyon yıllık bir raslantıdan ibaretiz. Bir gün dünyadışı canlılar dünyamıza inerlerse şaşırmayacaklar ve kuşkusuz karıncalarla konuşmaya başlayacaklardır çünkü onlar dünyanın gerçek sahipleridirler.
* Karıncaların bulunmadığı 1 km2´lik bir toprak parçası yoktur.
* Dört satır okuduğunuzda dünyada 40 insan ve 700 milyon karınca doğmakta, 30 insan ve 500 milyon karınca ölmektedir.
* Karınca boyu 0.01 ile 3 cm arasında değişen, ağırlığı 1 ile 150 miligram arasında, sperm hücrelerinin sayısına göre dilediği kadar yumurtlayan, herşeyi yiyen ve nüfusu milyarların çok ötesine varan bir böcek türüdür.
* Karıncalar dünyamızın 150 milyon yıl önce doğan ilk bilinçli hakimleri ve ilk toplum kuranlarıdırlar.
* Karıncanın aerodinamizmi mükemmeldir. Her eklem mekanik bir harikadır, Deri ve kabuk kısımları sanki bir bilgisayarın yardımıyla yerleştirilmiştir. Üçgen kafası havayı deler, uzun ve bükülebilen bacakları toprakta yürürken bedenin rahat bir şekilde yaylanmasını sağlar sanki spor bir otomobil gibidir. Pençeleriyle tavanda yürüyebilir, gözleriyle 180 derecelik bir çevreyi görür. Antenleriyle bizim göremediğimiz binlerce bilgiyi ve uç kısımlarını çekiç gibi kullanır. Karnı keseler ve boşluklarla doludur, oralarda gerekli maddeleri stok eder. Çeneleriyle keser, sıkıştırır ve yakalar. Bedenindeki muazzam boru sistemi kokusal haberlerin depolanmasını sağlar.
* Arjantin karıncaları ilk kez 1866´da Buenos Aires´de görüldüler. 1891´de ABD´de, 1908´de Güney Afrika´da, 1910´da Şili´de, 1917´de Avustralya´da ve 1920´de Fransa´da ortaya çıktılar ve Fransa´nın güneyinde ortaya çıkar çıkmaz yöredeki tüm yerli karıncalara karşı savaş açarak onları yendiler. 1960´da İspanya´da, 1967´de Roma´da görüldüler, 1990 sonlarında ise kuzey Avrupa´ya doğru yayıldıkları belirlendi.
* Karıncalar insanlardan daha kalabalıktırlar. Daha çok siteleri vardır ve çevreye daha uygun yuvalarda yaşarlar. Hiçbir insanın yaşayamayacağı kuru, buzul, sıcak veya nemli bölgelerde yaşarlar. Bizden yüz milyon önce de vardılar ve atom bombasına bile dayanıklı oldukları hatırlanırsa bizden yüz milyon yıl sonra da varolacaklar. Onların tarihinde bizler sadece üç milyon yıllık bir raslantıdan ibaretiz. Bir gün dünyadışı canlılar dünyamıza inerlerse şaşırmayacaklar ve kuşkusuz karıncalarla konuşmaya başlayacaklardır çünkü onlar dünyanın gerçek sahipleridirler.
* Karıncaların bulunmadığı 1 km2´lik bir toprak parçası yoktur.