Kapalı ve hiyerarşik kurumlar nasıl denetlenebilir?

innuendo

HANZALA
Moderatör
Katılım
5 Nis 2007
Mesajlar
9,878
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
FİLİSTANBUL
Kapalı ve hiyerarşik kurumlar nasıl denetlenebilir?

İçine dönük ve dış dünyaya kapalı toplumlar da kurumlar da, ancak felaketlerle karşılaştıkları zaman açılmak zorunda kalıyorlar.

Bu açılma ile o toplumun gizlenen aksaklıkları, hastalıkları, eksikleri ortaya çıkıyor. Bunlar yoğun biçimde tartışılmaya başlanıyor.

Günümüzde buna çok somut bir örnek "Katolik Kilisesi"dir.

Hem kapalı, hem hiyerarşik yapıda hem de erkek topluluğu olan Katolik Kilisesi'nin tartışmaların odağına gelmesi, Katolik din adamlarının çocuklara yönelik cinsel tacizlerde bulunmalarının açığa çıkması nedeniyle oldu.

İlk olarak Boston'da patlayan skandal sonucunda bu tür tacizlerin çok fazla sayıda olduğu ve bunların Katolik hiyerarşisinde örtbas edildiği anlaşıldı.

Şimdi Papa'nın istifasının bile istendiği tepkiler tüm Katolik dünyasında duyulmakta.
Bunun yanında Katolik Kilisesi'nin kadını yok sayması, evrensel uygarlıktaki gelişmeleri görmezden gelmesi gibi olgular da yoğun biçimde tartışılmakta.

Oysa mesela Katoliklerin pazar ayinlerine Amerika'da katılanların yüzde 60'ı kadınlarmış ve bunlar bağış çanaklarına yılda 6 milyar dolar atarlarmış.


Kapalı ve hiyerarşik


Aslında bu tür aksaklıkların ve ayıpların yer aldığı tek kurum tabii ki Katolik Kilisesi değil.
Eğer bir kurum kapalı ve hiyerarşik yapıda ise, bunu denetlemek de, ölçümlemek de pek mümkün olmuyor.

Bu tür yapılara iş hayatında, şirketlerde de rastlayabiliriz.

Çok deneyimli bir isimle, Halil Bezmen'le bu durumu konuşuyorduk.
Bir dönemde sahibi olduğu ve yönettiği Mensucat Santral'den örnekler vererek şunları anlattı:

- Mensucat Santral'e 1973'te Genel Müdür olduğumda şirkette boy boy cuntalar vardı. Şirketin performansını ölçmek mümkün değildi. Sonunda üretim, maliyetler gibi veriler ölçülüp verimlilik rakamları ortaya çıkınca, memur kadrosu 450 kişiden 100'ün altına indi. Şapka düşüp kel ortaya çıkınca, pek çok yönetici çekip gitmek zorunda kaldı.
Tabii ki kapalılık ve hiyerarşik yapı "Aile"den başlayarak, ulusal kurumlara uzanan bir yaygınlıkta görülür.

Kilise, ayıplarını örtmek için "Kutsal" kavramına sığınıyor.

Kavramlara sığınak

Bunun yanında çeşitli kurumlar "Aile mahremiyeti" nden başlayıp "Devlet sırrı"na uzanan kavramlar yelpazesinde denetimden uzak kalmayı başarırlar.

Sovyetler çöküp dağıldıktan ve Demir Perde yıkıldıktan sonra Doğu Avrupa ülkelerinin, Şili, Paraguay ve Arjantin cuntaları devrildikten sonra da Latin Amerika ülkelerinin ordularının ayıpları açığa çıkmıştı.

Şimdi bu coğrafyalarda ordular askeri oligarşinin dışındaki uzman siviller tarafından denetleniyor.

Örneğin silah alımlarında, bu silahları yapan mühendislerin, bu silahları kullananlardan daha fazla uzman olabilecekleri hatırlandı.

Bizde "Bedelli askerlik olsun mu" ya da "Askerlik süresi kısalsın mı" içerikli tartışmalar yapılırken ve ülkenin Başbakanı bile Genelkurmay Başkanı "Şimdi olmaz" deyince durumu kabullenirken, dünyadaki kapalı ve hiyerarşik yapıların sorunlarını herhalde hatırlamalıyız?

Bazı sorular

Acaba Türkiye'de kaç subay ve astsubaya kaç tane er düşüyor?

Silahlı Kuvvetler'in sayısı, çağdaş savaş tekniklerine ve jeo-stratejik gereklere göre mi, yoksa subay astsubay mevcuduna göre mi belirleniyor?

Bölücü teröre dönük mücadele, konvansiyonel metotlarla mı, yoksa bu mücadeleye uygun uzman ve profesyonel kadrolarla mı daha etkin sürdürülür?
Komşularla ve özellikle Yunanistan'la sıfır problemli bir döneme girildiğine göre Ege Ordusu'na hâlâ gerek var mı?

Yurtdışında çalışan Türk gençlerinin işlerini kaybetmemeleri için bulunan bedelli ve kısa dönem askerlik, neden aynı durumda olan ve Türkiye'de yaşayan gençlere (ve orta yaşlılara) da uygulanmıyor?

Açık toplumlar bunları da tartışır.



Sabah - MEHMET BARLAS - Kapalı ve hiyerarşik kurumlar nasıl denetlenebilir?
 
Türkiye'de tartışılmaz. Tartışırsan vatan haini olursun...
 
barlas askerlik yapmadınmı? yaptınsa nasıl yaptın? bilmiyormusun her ay denetleme yapıldığını?

Her denetlemede kötü duruma düşmemek için çırpınmadınmı? Denetlemelerden geçemezsen vayy halineeee askerliğin bitmez....

barlasa kıbrısta bir aylık askerlik yaptırmak lazım en az yirmi kilo vereceğini garanti ederim....yemiş yemiş şişmiş ileri geri ahkam kesiyor ....
 
Dünyanın bi çok ülkesinde bu tip kargaşalı sorunlar mevcut ....
Mesela Barnabas incili bulundu .... Papaların ileri gelenleri bu incilin kendilerine teslim edilmesi için gerekli hukuki uygulamalara ve yaptırımlara başvurdular , sonuçsuz ...
Daha sonraları halkın gerçeği görmemesi gerek gibisinden abuk subuk çatlar açıklamalar gelmeye başladı ....
Adamlar kendi içlerinde dahi bu şekilde bir karanlık dolap çevirirken ....
Hepside biliyor şu anki dinlerinin uydurmaca olduğunu (yahudilerin ve hristiyanların ileri gelenleri )
ama şunu da unutuyorlar Allah kurdukları düzeni bi gün başlarına geçirecektir ....
O elbette vaadini yerine getirecektir .... Ve nurunu tamamlıyacaktır .... Buna kim engel olabilir ....
Taştan medet bekleyen lermi ? İnsan bozması dinleri ilah edenlermi ?
Yoksa bir sivri sineğe yenik düşen nemrut nesillerimi ?
Gözlerini arar arar ancak yorulur ve yere düşer ....
Böyle bir kudreti ne bulur ne duyar .... Artık hüküm Allah ındır ...
 
yunanistanla problem yok ege ordu kalksın.

sovyetler çöktü 3. ordu kalksın.

boğazların güvenliğiyle ilgili bir problem yok, istanbulun işgali gibi bir konu gündemde değil 1. ordu kalksın.

iç güvenliğe polis baksın jandarma genel komutanlığı kalksın.

...
...
...


iktidarın kendisi var yandaşlara lüzum yok onlarda kalsın.
 
orduya ne gerek var üç beş tane bekçi yeterde artar bile ...

Sanki ülkemiz stratejik açıdan çok rahat bir konumda nede olsa ülkemiz sina çölü, kuş uçmaz kervan geçmez kimsenin işine yaramaz ...

ermenistan bile toprak talep ediyor yunanistan boyuna bakmadan istanbulu boğazları istiyor suriyenin hatay acısı sönmüş değil ...
 
orduya ne gerek var üç beş tane bekçi yeterde artar bile ...

Sanki ülkemiz stratejik açıdan çok rahat bir konumda nede olsa ülkemiz sina çölü, kuş uçmaz kervan geçmez kimsenin işine yaramaz ...

ermenistan bile toprak talep ediyor yunanistan boyuna bakmadan istanbulu boğazları istiyor suriyenin hatay acısı sönmüş değil ...

Bütün dünyanın Osmanlı dan kuyruk yarası var ...
Ne kadar isterlerse istesinler Allah ın izni ile hayal den öteye gidemeyecek bu istekleri ....
Yeterki biz birbirimize düşmeyelim ...
 
Geri
Üst