pasaklı
New member
- Katılım
- 12 Eki 2005
- Mesajlar
- 6,543
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Türkiye’deki kadın hareketinin lideri, korkusuz, aydınlık yüzü olarak iz bıraktı gazeteci-yazar Duygu Asena. Düşünceleri, kitapları ve röportajlarıyla aydınlattığı binlerce kadın haklarını korumayı ondan öğrendi. Sayısız kadın bastırılmışlığın gölgesinden, haksızlığın boğuculuğundan ve cinselliğin ayıbından onunla kurtuldu. Demokrasinin, eşitliğin peşinden gidip toplumun kanayan yaralarına gücü yettiğince parmak bastı.
Feminizm kelimesine tu kaka yapanlara inat feminizmin asıl anlamını öğretti Türk kadınına. Kadının hayata özgür ve eşit katılımı için savaştı, tabuları yıktı.
19 Nisan 1946’da doğan Duygu Asena, mucizevi biçimde iki yıl beyin tümörüyle savaştı, ancak ne yazık ki 30 Temmuz 2006’da hayata veda etti.
Hiç okumadıysanız, yarın bir Duygu Asena kitabı alın siz de. Kadın mışsınız, erkek mişsiniz fark etmez. Onun bu haklı mücadelesini, ömrünü ne uğurda harcadığını gözlemleyin.
Ancak o zaman ‘feministlik’ kavramına ‘haşaaaaa’ diyenlere siz de güleceksiniz…
Feministliğin ‘eşitlik’ demek olduğunu, aydın kadının adı-soyadından sonra gelecek kadar doğal bir etiket olduğunu , feministliğin çirkin kadınların kaprisinden ibaret olmadığını, ayrıca erkeklerin de feminist olabileceğini öğreneceksiniz.
Düşünüyorum da, keşke daha çok Duygu Asena olsaydı…Belki daha az ‘havar’ (imdat çığlığı) yükselirdi Batman’da ölen - öldürülen kadınlardan…
Toprağı bol olsun…
Not: Hadi birileri feminizme taş atan yorumlar yazsın şimdi. Onun bilgiç ve yıkılmaz edasıyla kadınlığı savunmak istiyorum…
Feminizm kelimesine tu kaka yapanlara inat feminizmin asıl anlamını öğretti Türk kadınına. Kadının hayata özgür ve eşit katılımı için savaştı, tabuları yıktı.
19 Nisan 1946’da doğan Duygu Asena, mucizevi biçimde iki yıl beyin tümörüyle savaştı, ancak ne yazık ki 30 Temmuz 2006’da hayata veda etti.
Hiç okumadıysanız, yarın bir Duygu Asena kitabı alın siz de. Kadın mışsınız, erkek mişsiniz fark etmez. Onun bu haklı mücadelesini, ömrünü ne uğurda harcadığını gözlemleyin.
Ancak o zaman ‘feministlik’ kavramına ‘haşaaaaa’ diyenlere siz de güleceksiniz…
Feministliğin ‘eşitlik’ demek olduğunu, aydın kadının adı-soyadından sonra gelecek kadar doğal bir etiket olduğunu , feministliğin çirkin kadınların kaprisinden ibaret olmadığını, ayrıca erkeklerin de feminist olabileceğini öğreneceksiniz.
Düşünüyorum da, keşke daha çok Duygu Asena olsaydı…Belki daha az ‘havar’ (imdat çığlığı) yükselirdi Batman’da ölen - öldürülen kadınlardan…
Toprağı bol olsun…
Not: Hadi birileri feminizme taş atan yorumlar yazsın şimdi. Onun bilgiç ve yıkılmaz edasıyla kadınlığı savunmak istiyorum…