Nephentes
New member
herifin sitesi var ya http://www.mericerkan.com/
aha biyografisi kendi agzından sırf size yok sa o igrenc siteye girmem
Meriç Erkan Kimdir?
Neil Armstrong’un aya ayak bastığı 22.07.1969 tarihinde çok sevdiğim Samsun’umda dünyaya geldim. Yani Neil aya ben dünyaya !
Şimdiki söylemle ilköğretimimi Samsun’da tamamladım. Sınavlarını kazanıp İzmir Maltepe Askeri Lisesi’ne gittim. Burada 3 senelik askeri öğrencilik yıllarıma müteakiben ayrıldığım okulumun İngilizce eğitim vermesi sayesinde kalan son senemi beni kabul eden Samsun Anadolu Lisesi’nde okuyarak 1987 yılında mezun oldum. Lakabım Tarzan’dı : ) Aynı yıl üniversite sınavlarında Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği’ni kazandım ve öğrenimimi sürdürmek için ailemle birlikte İstanbul’a geldim. Tabi Kebire de bizle beraber geldi : )
Öğrenimimin 3. senesinde gelen mankenlik ve modellik tekliflerini değerlendirip My Ajans’ta Sayın Merih Akalın Hocamızın verdiği mankenlik, modellik ve zarafet kurslarını başarıyla tamamladım. Bu arada şu zarafet kelimesinin benimle ne kadar özdeşleştiği konusundaki düşüncelerinizi hissetmiyor değilim. : )
1989 yılında o zamanların şaşalı vizon showlarıyla başlayan mankenlik ve modellik serüveni günümüze kadar sürdü. Bu süreçte yüzlerce katalog, billboard, defile, klip, reklam vs çalışmalarında yer aldım. Bu alanda profesyonel oldum ve geçimimi bu işlerden sürdürmeye başladım. Gerçeği söylemek gerekirse zaten bu yaşantımın okulumu engellemesi dolayısıyla 9,5 senede bitirdiğim mühendislik mesleğini hiç icra edemedim.
Arada ticari işler de yapmış olsam her zaman için bunlar hayatımın 2. planında yer aldılar.
Sinema dendiğinde size ilk olarak Aaahuuuuuuuuuuu diyeceğim. Zira 1989 sonlarında ilk deneyimim yönetmenliğini Yücel Uçanoğlu’nun yaptığı başrollerini Ahu Tuğba ile paylaştığım Aşk Üçgeni adlı filmle sinemaya merhaba dedim.
Derken filmler, filmler.. Ancak 90’lı yıllarda Yeşilçam’ın çöküşü bu filmlerin gündeme gelmesini hatta yayınlanmasını güçleştirdi. Başrolünü oynadığım 18 filmden istediğimiz verimi ve karşılığı hiçbir şekilde alamadım. Bu arada Mahallenin Muhtarları , Canısı, Kalbimi Kıra Kıra , vs pek çok dizide 2. karakter rollerde yer aldım. Ama dürüstçe söylemek gerekirse ne istediğim bir projede ne de istediğim bir rolde yer alabildim. Yapımcılarımız beni dış görünümüme göre değerlendirip çeşitli roller verdiler ama gerçekten oyunculuğumu gösterebileceğim ağırlıkta ve çizgide bir rolü asla oynayamadım desem yeridir.
2000 yılında Demet Şener’in başrolünü oynadığı Aşk Hırsızı adlı diziden sonra bu işlere de ara verdim ve genellikle Samsun’da yaşamaya başladım. Arada sırada mankenlik ve modellik çalışmaları için İstanbul’a geldim. Memleketim Samsun’da Eylül 2005’te çektiğimiz Profesyonel Çaylaklar isimli TV filmi bu alandaki son çalışmam oldu. Bu filmin yapımcısı olmamın yanı sıra ufak bir rolde de yer aldım. Bu filmimizi yakında TV ekranlarında seyredebileceksiniz.
Ahu Tuğba’ya olan 17 yıllık aşkımı ilan etmem belki de hayatımı bütünüyle değiştirdi. Kendimi bir anda ATV’de Sinevizyon’ un yapımcılığında, Aydın’ın sunduğu ve Ahu Tuğba’nın hayatının işlendiği Sabah Yıldızları Programında buluverdim.
Artık kameralar peşimdeydi. Şu meşhur Akif ve Sinan uyumadan neredeyse 24 saat beni takip etmeye başlamışlardı. 200 kişilik muhteşem Sinevizyon ekibi tüm gerçekleri en ince ayrıntısına varıncaya kadar ekrana taşımaya kararlıydı. Tabiî ki bu başarıda en başta genel koordinatör SAVAŞ KALAFAT’ın imzası vardı. Kendisini tanıdıkça hayran kaldım ve şu sözleri söylemeden geçemeyeceğim. Magazin camiasının duayenlerinden olan Savaş Kalafat, profesyonelliği, dürüstlüğü, yöneticiliği, mertliği ve insanlığa ders olacak nitelikteki sağlam, sıcak ve öğretici kişiliğiyle hiçbir menfaat gütmeksizin hep yanımızdaki destekçimiz ve moral kaynağımız oldu.
Hepimizin dünyaya gelmesine sebep olan bir babası vardır. Bir de baba vardır bu dünyada hiçbir menfaat olmaksızın sana öyle bir destek verir ki sen ona da baba demeyi bir borç bilirsin. Sen övülmeyi de pek sevmezsin, mütevazisin biliyorum Savaş Baba ama içimden geldi işte.. Kızma bana seni seviyorum, her zaman ve her yerde emrindeyim.
HAYAT FELSEFEM
Her biriniz kendi hayatınızın başrolünü oynuyorsunuz. Bazen geriye dönüp filmi objektif olarak değerlendirdiğinizde eğer mutlu oluyor ve bu filmi tekrar seyretmek istiyorsanız doğru yoldasınız demektir. Aynen devam edin ve idealleriniz için engel ne olursa olsun yılmayın. ALLAH’ın her şeye gücü yeter. Önce inanın, dürüst olun, çalışın ve sabredin. Gerisini rabbim verir. Hiç şüpheniz olmasın. ALLAH’ın bahşettiği en büyük nimetlerden biri olan gülümsemeyi kimseden esirgemeyin. Sevmekten çok sevilmek güzeldir. Tüm yaratılanları yaratandan ötürü sevin!
adam yakıo ben daha ne diim!!!
aha biyografisi kendi agzından sırf size yok sa o igrenc siteye girmem
Meriç Erkan Kimdir?
Neil Armstrong’un aya ayak bastığı 22.07.1969 tarihinde çok sevdiğim Samsun’umda dünyaya geldim. Yani Neil aya ben dünyaya !
Şimdiki söylemle ilköğretimimi Samsun’da tamamladım. Sınavlarını kazanıp İzmir Maltepe Askeri Lisesi’ne gittim. Burada 3 senelik askeri öğrencilik yıllarıma müteakiben ayrıldığım okulumun İngilizce eğitim vermesi sayesinde kalan son senemi beni kabul eden Samsun Anadolu Lisesi’nde okuyarak 1987 yılında mezun oldum. Lakabım Tarzan’dı : ) Aynı yıl üniversite sınavlarında Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği’ni kazandım ve öğrenimimi sürdürmek için ailemle birlikte İstanbul’a geldim. Tabi Kebire de bizle beraber geldi : )
Öğrenimimin 3. senesinde gelen mankenlik ve modellik tekliflerini değerlendirip My Ajans’ta Sayın Merih Akalın Hocamızın verdiği mankenlik, modellik ve zarafet kurslarını başarıyla tamamladım. Bu arada şu zarafet kelimesinin benimle ne kadar özdeşleştiği konusundaki düşüncelerinizi hissetmiyor değilim. : )
1989 yılında o zamanların şaşalı vizon showlarıyla başlayan mankenlik ve modellik serüveni günümüze kadar sürdü. Bu süreçte yüzlerce katalog, billboard, defile, klip, reklam vs çalışmalarında yer aldım. Bu alanda profesyonel oldum ve geçimimi bu işlerden sürdürmeye başladım. Gerçeği söylemek gerekirse zaten bu yaşantımın okulumu engellemesi dolayısıyla 9,5 senede bitirdiğim mühendislik mesleğini hiç icra edemedim.
Arada ticari işler de yapmış olsam her zaman için bunlar hayatımın 2. planında yer aldılar.
Sinema dendiğinde size ilk olarak Aaahuuuuuuuuuuu diyeceğim. Zira 1989 sonlarında ilk deneyimim yönetmenliğini Yücel Uçanoğlu’nun yaptığı başrollerini Ahu Tuğba ile paylaştığım Aşk Üçgeni adlı filmle sinemaya merhaba dedim.
Derken filmler, filmler.. Ancak 90’lı yıllarda Yeşilçam’ın çöküşü bu filmlerin gündeme gelmesini hatta yayınlanmasını güçleştirdi. Başrolünü oynadığım 18 filmden istediğimiz verimi ve karşılığı hiçbir şekilde alamadım. Bu arada Mahallenin Muhtarları , Canısı, Kalbimi Kıra Kıra , vs pek çok dizide 2. karakter rollerde yer aldım. Ama dürüstçe söylemek gerekirse ne istediğim bir projede ne de istediğim bir rolde yer alabildim. Yapımcılarımız beni dış görünümüme göre değerlendirip çeşitli roller verdiler ama gerçekten oyunculuğumu gösterebileceğim ağırlıkta ve çizgide bir rolü asla oynayamadım desem yeridir.
2000 yılında Demet Şener’in başrolünü oynadığı Aşk Hırsızı adlı diziden sonra bu işlere de ara verdim ve genellikle Samsun’da yaşamaya başladım. Arada sırada mankenlik ve modellik çalışmaları için İstanbul’a geldim. Memleketim Samsun’da Eylül 2005’te çektiğimiz Profesyonel Çaylaklar isimli TV filmi bu alandaki son çalışmam oldu. Bu filmin yapımcısı olmamın yanı sıra ufak bir rolde de yer aldım. Bu filmimizi yakında TV ekranlarında seyredebileceksiniz.
Ahu Tuğba’ya olan 17 yıllık aşkımı ilan etmem belki de hayatımı bütünüyle değiştirdi. Kendimi bir anda ATV’de Sinevizyon’ un yapımcılığında, Aydın’ın sunduğu ve Ahu Tuğba’nın hayatının işlendiği Sabah Yıldızları Programında buluverdim.
Artık kameralar peşimdeydi. Şu meşhur Akif ve Sinan uyumadan neredeyse 24 saat beni takip etmeye başlamışlardı. 200 kişilik muhteşem Sinevizyon ekibi tüm gerçekleri en ince ayrıntısına varıncaya kadar ekrana taşımaya kararlıydı. Tabiî ki bu başarıda en başta genel koordinatör SAVAŞ KALAFAT’ın imzası vardı. Kendisini tanıdıkça hayran kaldım ve şu sözleri söylemeden geçemeyeceğim. Magazin camiasının duayenlerinden olan Savaş Kalafat, profesyonelliği, dürüstlüğü, yöneticiliği, mertliği ve insanlığa ders olacak nitelikteki sağlam, sıcak ve öğretici kişiliğiyle hiçbir menfaat gütmeksizin hep yanımızdaki destekçimiz ve moral kaynağımız oldu.
Hepimizin dünyaya gelmesine sebep olan bir babası vardır. Bir de baba vardır bu dünyada hiçbir menfaat olmaksızın sana öyle bir destek verir ki sen ona da baba demeyi bir borç bilirsin. Sen övülmeyi de pek sevmezsin, mütevazisin biliyorum Savaş Baba ama içimden geldi işte.. Kızma bana seni seviyorum, her zaman ve her yerde emrindeyim.
HAYAT FELSEFEM
Her biriniz kendi hayatınızın başrolünü oynuyorsunuz. Bazen geriye dönüp filmi objektif olarak değerlendirdiğinizde eğer mutlu oluyor ve bu filmi tekrar seyretmek istiyorsanız doğru yoldasınız demektir. Aynen devam edin ve idealleriniz için engel ne olursa olsun yılmayın. ALLAH’ın her şeye gücü yeter. Önce inanın, dürüst olun, çalışın ve sabredin. Gerisini rabbim verir. Hiç şüpheniz olmasın. ALLAH’ın bahşettiği en büyük nimetlerden biri olan gülümsemeyi kimseden esirgemeyin. Sevmekten çok sevilmek güzeldir. Tüm yaratılanları yaratandan ötürü sevin!
adam yakıo ben daha ne diim!!!