Kınalı Ali (Çanakkale şehiti)

yyildirayy

Moderatör
Moderatör
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
20,694
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ATATÜRK' ü inkar eden bizden değil; ondan bundandı
Bu vatan böyle kurtalırdı eeeey hain oğlu dağda hainlik yapan soysuzlar

Üsteğmen Faruk, cepheye yeni gelen askerleri denetlerken, bir yandan da onlarla Sohbet ediyor, ‘Nerelisin?' gibi sorular soruyordu.
Gözleri bir ara, saçının ortası sararmış bir delikanlıya takıldı Yanına çağırdı ve merakla sordu:
" Adın ne senin evladım?" dedi.
" Ali, komutanım" dedi.
" Nerelisin?"
" Tokatlıyım, komutanım, Tokat'ın Zile kazasındanım..."
" Peki, evladım, bu kafanın hali ne?
Saçlarının ortası neden kırmızı boyalı böyle?"
" Cepheye gelmeden önce anam saçıma kına yaktı komutanım. Neden yaktığını da bilmiyorum."
" Peki dedi üsteğmen. "Gidebilirisin Kınalı Ali."
O günden sonra Ali'nin adı Kınalı Ali oldu.
Cephede tüm arkadaşları Kınalı Ali demekle yetinmiyor, saçındaki kınayı da alay konusu yapıyorlardı. Kınalı Ali, arkadaşlarına karşı sevecen ve dürüst tutumu sayesinde, kısa sürede hepsinin sevgisini kazandı. Bir gün memleketine mektup göndermek için arkadaşlarından yardım istedi.
" Anama, babama burada iyi olduğumu bildirmek istiyorum.
Ama okumam yazmam yok. Biriniz yardım edebilir misiniz?"
Biri değil, birçok arkadaşı yardıma geldi.
" Sen söyle biz yazalım" dediler.
Kınalı Ali söylüyor, bir arkadaşı yazıyor, diğeri de Söylenenlerin doğru yazılıp yazılmadığını denetliyordu.
" Sevgili anacığım, babacığım hasretle ellerinizden öperim. Ben burada çok iyiyim, beni sakın merak etmeyin." Kız kardeşini, kendinden küçük erkek kardeşinin sağlığını ve hatırını sorduktan sonra, köydeki herkesin burnunda tüttüğünü ve kimsenin kendisini merak etmemesini söyledikten sonra, Biz burada var oldukça bilesiniz ki düşman bir adım bile ilerleyemeyecektir tümcesi ile bitiriyordu. Tam zarf kapatılırken Ali " iki üç satır daha ekleteceğini" söyleyerek Mektubun sonuna şunları yazdırdı." Anacığım, beni buraya gönderirken kafama kına yaktın ama burada komutanlarım da, arkadaşlarımda benle hep dalga geçiyorlar. Cepheye gitmek sırası yakında inşallah kardeşim Ahmet'e gelecek, Onu gönderirken sakın kına yakma saçına. Burada onunla da dalga geçmesinler. Tekrar ellerinden öperim anacığım."
Gelibolu'da savaş giderek şiddetleniyordu. İngilizler kesin sonuç almak için tüm güçleriyle yükleniyorlardı. Cephede savaşan askerlerimiz önceleri birer, birer, sonraları beşer, beşer, Onar, onar şehit oluyorlardı. Gelen destek güçleri de yeterli olmuyor, onlarında sayıları giderek azalıyordu. Gelibolu düşmek üzereydi. Kınalı Ali'nin komutanı bu durum karşısında çaresizdi. Kendi bölüğü henüz sıcak temasa hazır değildi. Genç erlerine insan bedeninin süngü ve mermilerle orak gibi biçildiği bu cepheye göndermek zorunda kalmaması için Allah'a dua ediyordu. Komutanlarını düşünceli ve sıkıntılı gören Kınalı Ali ve arkadaşları, komutanlarına gidip, ondan kendilerini cepheye göndermesini istediler. Askerlerinin ısrarları üzerine komutanları daha fazla direneme diye ölüme gönderdiğini bile, bile bu isteklerini kabul etmek zorunda kaldı.
Kınalı Ali ve arkadaşları, sevinç çığlıkları atarak cepheye hayır, bile, bile ölüme gidiyorlardı. O gün güle oynaya Gelibolu cephesinde ölümle buluşacakları yere koşan Kınalı Ali'nin bölüğünden tek kişi geri dönmedi. Gidenlerin tümü şehit olmuştu. Bu olaydan kısa bir süre sonra Kınalı Ali'ye anne, babasından
mektup geldi. Onun yerine komutanı aldı mektubu ve buruk bir ifade ile okumaya başladı. Cepheye gitmeden önce arkadaşlarına yazdırdığı mektubuna aile adına babası yanıt veriyordu. " Oğlum Ali, nasılsın, iyi misin? Gözlerinden öperim, selam ederim. Öküzü sattık, parasının yarısını sana gönderiyoruz, yarısını da yakında cepheye gidecek küçük kardeşine veriyoruz. Şimdi öküzün yerine tarlayı ben
sürüyorum. Fazla yorulmuyorum da. Sen sakın bizi düşünme." Babası mektupta köydeki herkesten akrabalarından haberler verdikten sonra "şimdi * sana diyeceği var" diyerek sözü ona bırakıyordu.
Mektubun bundan sonraki bölümü Kınalı Ali'nin anasının ağzından yazılmıştı şöyle diyordu anası:
" Oğlum Ali, yazmışsın ki kafamdaki kınayla dalga geçtiler. Kardeşime de yakma demişsin. Kardeşine de yaktım. Komutanlarına ve arkadaşlarına söyle senle dalga geçmesinler.

Bizde üç işe kına yakarlar;


1 - GELINLIK KIZA, GITSIN AILESINE, ÇOCUKLARINA KURBAN OLSUN DIYE

2 - KURBANLIK KOÇA, ALLAH'A KURBAN OLSUN DIYE

3 - ASKERE GIDEN YIĞITLERIMIZE, VATANA KURBAN OLSUN DIYE...

Gözlerinden öper, selam ederim. Allah'a emanet olun
" Ali'nin mektubu okunurken ve çevresindeki herkes onu dinlerken, hıçkıra,
hıçkıra ağlıyordu... "
 
Biz bu ulkeyi boyle kurduk...
ama simdi 8-10 cakalin pesinde kosuyoruz.
Sehitlerimizin kemikleri sizliyor...

boylebi konu actigin icin cok tskr kardesim
 
1 - GELINLIK KIZA, GITSIN AILESINE, ÇOCUKLARINA KURBAN OLSUN DIYE

2 - KURBANLIK KOÇA, ALLAH'A KURBAN OLSUN DIYE

3 - ASKERE GIDEN YIĞITLERIMIZE, VATANA KURBAN OLSUN DIYE...


tabı bızde bı sehıt torunuyuz ve basımız dık anlımız ak en kahpesınıde gorduk daglarda ama turkun azmınden ve gururndan hıc bısey kacmıyo 86-2 tertıp hakkari cukurca
 
Biz bu ulkeyi boyle kurduk...
ama simdi 8-10 cakalin pesinde kosuyoruz.
Sehitlerimizin kemikleri sizliyor...

boylebi konu actigin icin cok tskr kardesim

Bu vatanı yüzbinlerce şehitle kurduk 8-10 çakallamı başedemeyeceğiz. Arkalarında her kim olursa olsun. Yeterki o kurtuluş savaşındaki ruhumuzu kaybetmeyelim.
 
Allah onlara layık olmayı nasip etsin bize ...
 
paylamışın için teşekürler
biz bu vatan üzerinde oynanan oyunlara müsade etmeyeceğiz ve kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz ve biliyorum ki tüm yurdumun insanları yeri geldiğinde damarlarında ki asil kanın farkına varacaklar her kim ne derse desin bizim gençlerimiz ne yolda olursa olsun vatanı için canını vermeye her an için hazırlar.
ne mutlu TÜRKÜM diyene ...
 
çok sağolasın gerçekten güzel paylaşım şehitlerimize Allahdan rahmet kalanlarına sabırlar dilerim
 
Geri
Üst