guns4rose bir kere Dursun Çiçekle ilgili belgeyi bir kere Vakit değil de taraf yayınladı
ikinciside nedenk bu gazetede masıl çıkıyor.Çok başka belegerlde zamanında Hürridyet de Milliyetde çıkıyordu
aslında bu tip belge ve bilgiler her gazeteye gidiyor ama onların yayınlamaya maçası yemiyor
ama işlerine gelen belgeler olursa çok güzel yayınlıyorlar
Mesela Almanyada devam eden deniz feneri davası mahkemde devam ederken hergün çarşaf çarşaf haberler yayınlanıyordu.
Kılıçdaroğlu meselesine gelince
Kılıçdaroğlu bu belegeleri ne karşılığında alıyordu.krşılığında onlara ne vadetti
madem bu belgeler suç içeriyorsa neden bu belgeleri savcışığa vermek yerine kirli insanlarala pazarlık sonucu bir takım işler çeviriyor
Haklısın bir yanılgı içine düşmüş olabilirim. Vakit değilde taraf olabilir. Haklısınız.
Zaten belli çizgileri olan gazeteleri aynı başlık altında toplayabiliriz, farketmez. Şimdi güzel kardeşim belirtmek istediğim nokta şurası. Delillerin, kanıt özelliği kanıtlanmadan kanıt diyemezsiniz. Mahkeme bunları red ettiği zaman kanıt olmaktan çıkar.
Sorun şu ki ben hiç bir yargı makamında bulunan dava ile ilgili konuşmuyorum. Deniz Feneri de dahil. Zira konuştuğumuz zaman nelerin ortaya çıkabileceği malum. Örnek vereyim. Hani Türkiye'de ki deniz feneri davası. Ben en son tercümesi yapılıyor diye duymuştum. Ne oldu acaba. Uzun süredir de haberlerde çıkmıyor. İlginç... Demekki bir taraf gerçektende yargının işlevlerine dokunmuyor. Örnek bunlar. Üstelik Almanya'da devam eden bir yargı süreci Türk basınında haber çıkmasına engel değidir. Sebebi çok nettir; çünkü Türkiye'de oluşan kamuoyu Alman yargı makamlarını etkisi altına alıp baskı kuramaz. Fakat Türk yargısına baskı kurabilir. Bu baskıdan dolayı geçenlerde bir ergenekon hakimi davadan istifa mı ne etti. Bak bunlar senin düşüncelerini çürütecek cinsten cevaplar.
Hadi diyelim ki bu tip belge ve bilgiler bütün gazetelere gidiyorda bir tek zaman ve çizgisindeki gazetelerin maçası yetiyor. Neden bu şekilde bakıyorsunda şu şekilde bakmıyorsun? Bu tip belge ve bilgiler bütün gazetelere gidiyor fakat bir tek zaman ve çizgisindeki gazeteler işine geldiği için yargı kurallarını çiğniyor. Zira baktığınız zaman deniz feneriyle ilgili işine gelen gazetelerde aşırı derecede bir yayın göremiyoruz. Görüş farkı buradan çıkıyor. Madem öyle bunların hepsini yok sayarız ve şöyle bir yargı çıkarırız; Demekki yargı hükümete yakın duruyor ve hükümete yakın olan gazetelere bunları bir şekilde servis ediyor. Zira böyle olmasaydı Deniz Feneri davasında gazetelerde boy boy şeyler çıkardı. Dikkat çekerim Türkiye'de ki Deniz Feneri davasında aşırı bir yayın üslubu yok.
Sonra konuşmaya geldiğimiz zaman başbakanın zahit akmanı nasıl savunduğunu hepimiz biliyoruz. Sonra iş konuşmaya geldi mi söylüyoruz. İktidar sizin partinizin elinde yahu kaldırın dokunulmazlıklarınızıda şu muhalefetteki temiz olmayan, işe yaramayanları yargılayın. Neden yargılamıyorsunuz? Neden baskı kurmuyorsunuz? Yada iktidar neden bunu yapmayıp çamur atıyor? Demekki bir korku hakim.
Dokunulmazlıklar kalkarsa muhalefet yargıda temize çıkabilir korkusu mevcut. Yada biz yargıda suçlu görülürüz korkusu hakim. Eee buyrun buna bir yanıt verinde görelim.
Evela şu dokunulmazlıkları kaldırın da muhalefeti ve iktidarı yargılayalım. Ondan sonra gelelim burada Kılıçtaroğlu'nu tartışalım. Yada olmadı Kılıçtaroğlu'nun dokunulmazlığını kaldırın ondan sonra görelim. Yada olmadı iktidar hariç muhalefetin dokunulmazlığını kaldırın ondan sonra konuşalım. Nasıl olsa sıraya sizde girersiniz. Eeee dokunulmazlığı hiç gündeme bile taşıyamayan parti benim gözümde çokta temiz değildir.
Neysu bunların yeterli derecede cevap olabileceğine inanıyorum.
Teşekkür ederim.