-HaKiKaT-
Altın Üye
- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 10,386
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Tayyip bölücüleri affedecek
Seçimlerden 1,5 yıl önce Mersin’de Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkan bir çiftçi, Tarım Bakanı’nın Anayasa’yı ihlal ettiğini söylemiş, “Çiftçiyim, sizin hükümetinizin tarım politikaları yüzünden ekinden verim alamıyoruz, anamız ağlıyor” diye yakınmıştı. Tayyip Erdoğan’ın hakkını arayan Türk emekçisine cevabı “Ananı da al git buradan!” olmuş, bu sözü daha sonra eylemlerde ve Cumhuriyet mitinglerinde kendisine karşı bir slogan olarak, “Tayyip ananı da al git!” şeklinde ortaya çıkmıştı.
Bu tavrın bir söylem olarak bir ülkenin başbakanına yakışmayacak kadar düzeysiz olmasının yanı sıra, diğer bir yönü de Tayyip Erdoğan zihniyetinin Türk halkıyla olan çelişkisinin her geçen gün daha da fazla ortaya çıkmasıdır. Bu anlamda Tayyip Erdoğan’ın son açıklamaları bu zihniyetin çifte standardını gözler önüne sermektedir. Türk çiftçisine karşı “Ananı da al git!” diyecek kadar acımasız olan bu zihniyet, sıra Kürtlere gelince bir o kadar hoşgörülü ve bağışlayıcıdır. Öyle ki, Tayyip Erdoğan ülkeyi parçalamak için dağlara çıkan teröristlere “Ananızın, babanızın yanına dönün” çağrısı yapmaktadır.
Tayyip Erdoğan’ın bu tavrı siyasi bir gaf değildir. Daha önce bu partinin şehit analarına ve babalarına karşı olan tavrı ya da bizzat Tayyip Erdoğan’ın şehitlerden “kelle” diye bahsetmesi anımsandığında bu söylemlerin bilinçli bir tavrın sonucunda ortaya çıktığını görmek zor olmayacaktır.
Bu bir zihniyettir ve bu zihniyetin adı Kürt-İslam faşizmidir. Bu zihniyetin Türk’ün atasına, vatanına, bayrağına saygısı olmadığı gibi Türk analarına da saygısı yoktur. Bu zihniyetin iktidarında Türk’e yer yoktur.
Tayyip Erdoğan’ın bu açıklamalarından sonra Türkiye yeni bir af yasasını tartışmaya başladı. TSK ve hükümetin ortak olarak hazırladığı iddia edilen, dağdan indirme planının ayrıntıları ise şöyle dillendirildi:
Hükümet dağdakileri indirmek için Türk Ceza Kanunu’nun 221. maddesini etkin bir şekilde işletecek, suça karışmayan PKK üyelerine ceza verilmeyecek. “Örgütün kurucusu ve yöneticisi” dar kapsamlı olarak tanımlanacak. Yani sadece Abdullah Öcalan, Karayılan ve Cemil Bayık, örgütün yöneticisi kapsamında değerlendirilecek, geri kalan yöneticiler affedilecek.
TSK, dağdakilerin ceza almayacağını dağdakilere bildirme harekâtı başlatacak, Kuzey Irak dağlarında helikopter ve uçaklarla bildiri dağıtacak. Kuzey Irak’a yönelik Kürtçe TV hazırlıkları tamamlanacak. Türkiye’den yayın yapacak Kürtçe TV, dağdaki PKK’lılara eve dönün çağrısı yapacak.
Bu öneriler birilerine yetersiz gelmiş olacak ki, Anavatan Partisi Başkan Yardımcısı Niyazi Kahveci, Tayyip Erdoğan’ın bu önerilerini tamamlayacak açıklamalarda bulundu. Anavatan Partisi’ne göre “baba ocağına dönmek” yeterli değilmiş. Gabar, Cudi, ve Kandil Dağları iskana açılmalı ve buralarda çiftçilik yapılmalıymış.
Yani teröristler Kandil Dağı’nın eteğinde analarının dizinin dibinde sebze meyve yetiştirecek, Türk Ordusu’nun görevi Kandil’i bombalamak yerine, teröristleri sebze yetiştiriciliğine ikna etmek için bildiri dağıtmak olacak!
Seçimlerden 1,5 yıl önce Mersin’de Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkan bir çiftçi, Tarım Bakanı’nın Anayasa’yı ihlal ettiğini söylemiş, “Çiftçiyim, sizin hükümetinizin tarım politikaları yüzünden ekinden verim alamıyoruz, anamız ağlıyor” diye yakınmıştı. Tayyip Erdoğan’ın hakkını arayan Türk emekçisine cevabı “Ananı da al git buradan!” olmuş, bu sözü daha sonra eylemlerde ve Cumhuriyet mitinglerinde kendisine karşı bir slogan olarak, “Tayyip ananı da al git!” şeklinde ortaya çıkmıştı.
Bu tavrın bir söylem olarak bir ülkenin başbakanına yakışmayacak kadar düzeysiz olmasının yanı sıra, diğer bir yönü de Tayyip Erdoğan zihniyetinin Türk halkıyla olan çelişkisinin her geçen gün daha da fazla ortaya çıkmasıdır. Bu anlamda Tayyip Erdoğan’ın son açıklamaları bu zihniyetin çifte standardını gözler önüne sermektedir. Türk çiftçisine karşı “Ananı da al git!” diyecek kadar acımasız olan bu zihniyet, sıra Kürtlere gelince bir o kadar hoşgörülü ve bağışlayıcıdır. Öyle ki, Tayyip Erdoğan ülkeyi parçalamak için dağlara çıkan teröristlere “Ananızın, babanızın yanına dönün” çağrısı yapmaktadır.
Tayyip Erdoğan’ın bu tavrı siyasi bir gaf değildir. Daha önce bu partinin şehit analarına ve babalarına karşı olan tavrı ya da bizzat Tayyip Erdoğan’ın şehitlerden “kelle” diye bahsetmesi anımsandığında bu söylemlerin bilinçli bir tavrın sonucunda ortaya çıktığını görmek zor olmayacaktır.
Bu bir zihniyettir ve bu zihniyetin adı Kürt-İslam faşizmidir. Bu zihniyetin Türk’ün atasına, vatanına, bayrağına saygısı olmadığı gibi Türk analarına da saygısı yoktur. Bu zihniyetin iktidarında Türk’e yer yoktur.
Tayyip Erdoğan’ın bu açıklamalarından sonra Türkiye yeni bir af yasasını tartışmaya başladı. TSK ve hükümetin ortak olarak hazırladığı iddia edilen, dağdan indirme planının ayrıntıları ise şöyle dillendirildi:
Hükümet dağdakileri indirmek için Türk Ceza Kanunu’nun 221. maddesini etkin bir şekilde işletecek, suça karışmayan PKK üyelerine ceza verilmeyecek. “Örgütün kurucusu ve yöneticisi” dar kapsamlı olarak tanımlanacak. Yani sadece Abdullah Öcalan, Karayılan ve Cemil Bayık, örgütün yöneticisi kapsamında değerlendirilecek, geri kalan yöneticiler affedilecek.
TSK, dağdakilerin ceza almayacağını dağdakilere bildirme harekâtı başlatacak, Kuzey Irak dağlarında helikopter ve uçaklarla bildiri dağıtacak. Kuzey Irak’a yönelik Kürtçe TV hazırlıkları tamamlanacak. Türkiye’den yayın yapacak Kürtçe TV, dağdaki PKK’lılara eve dönün çağrısı yapacak.
Bu öneriler birilerine yetersiz gelmiş olacak ki, Anavatan Partisi Başkan Yardımcısı Niyazi Kahveci, Tayyip Erdoğan’ın bu önerilerini tamamlayacak açıklamalarda bulundu. Anavatan Partisi’ne göre “baba ocağına dönmek” yeterli değilmiş. Gabar, Cudi, ve Kandil Dağları iskana açılmalı ve buralarda çiftçilik yapılmalıymış.
Yani teröristler Kandil Dağı’nın eteğinde analarının dizinin dibinde sebze meyve yetiştirecek, Türk Ordusu’nun görevi Kandil’i bombalamak yerine, teröristleri sebze yetiştiriciliğine ikna etmek için bildiri dağıtmak olacak!


