Japonya-Çin |Ayna TvRip Belgeseli

yrgn_dmkrt

New member
Katılım
20 Nis 2006
Mesajlar
57
Reaction score
0
Puanları
0
heian_jing.jpg


Japonya-Çin |Ayna TvRip Belgeseli
Dünya ülkelerini turlamaya devam eden Ayna Asya’nın devi Çin ve Japonya'da

Çin:

dddj0y.jpg


Dünya ülkelerini turlamaya devam eden Ayna bu hafta Asya’nın devi Çin’e gidiyor. Ayna’nın Çin’deki ilk rotası Fucian eyaletinin merkez şehri Fuco oluyor. Sadece bu şehre has bir dil var. Bu dilin adına da Fuco dili diyorlar. Eyalet genelindeyse 5-6 farklı dil daha konuşuluyor.

Fuco sokaklarında ilerleyen ekibimiz ilginç bir açılışa tanık oluyor. Market açılışı için bir davul takımı tutmuş market sahipleri. Davulcular da insanların ilgisini çekebilmek için hünerlerini döktürüyorlar davullarına vurarak.

Kungfunun anavatanı Çin’de bir kungfu okulunu ziyaret ediyor Ayna. Bu okullar aynı zamanda normal eğitim de veriyor. 11 bin öğrenciye sahip olan bu okul üniversite kompleksi gibi çok geniş bir arazi üzerine kurulmuş. Bu okul gibi yüzlercesi var Çin’de. Okulun bahçesinde eğitimlerine devam eden öğrenciler arka arkaya parendeler atıyorlar havada. Gösteri salonda ise Ayna ekibine özel muhteşem bir kungfu show sergiliyor okulun öğrencileri.

Çin kültüründe ejderin ve ejder dansının ayrı bir önemi var. Çinliler kendilerinin ejderin neslinden geldiklerine inanıyorlar. Özel günlerinde, festivallerinde ve bayramlarında hep ejder dansı yapıyorlar. Saim Orhan da dans gurubuyla beraber ejder dansı yapıyor Fuco’da.

Bir Çin düğününe gidiyor şimdi de Ayna . Bu düğünler Türkiye’dekilerden biraz faklı. Düğüne gelen misafirler önce salonun girişine kurulan masada isimlerini ve ne kadar para vereceklerini yazdırıyorlar. Böylece düğün sahibi, düğün sonrası kimin ne kadar para vermiş olduğunu burada görüyor. Para verilirken de genelde 333 Yuen, 666 Yuen ya da 888 Yuen gibi uğurlu rakamlar tercih ediliyor. İnsanlar para vermek için kuyruğa giriyorlar bu masanın önünde. O kadar çok para veren oluyor ki isim ve para miktarlarının yazıldığı defterin sayfaları doluyor. Düğün sahipleri de bu şekilde düğün masraflarını çıkarmış oluyorlar.

Pandaların anavatanı Çin. Bu hayvanların nesli tükenmek üzere dünyada. Ayna’da koruma altında olan pandaları görüntülemeye gidiyor.

Çinliler yeşil çay içiyorlar ve bu çayı da bir seremoniyle hazırlıyorlar. Seremoni çay demlemenin ne kadar zarif bir konu olduğunu anlatıyor. Çin’de 7 farklı renkte, 2 bin çeşit çay olduğu söyleniyor ve Saim Orhan’da bunlardan bir tanesini tatmak için bir çay mağazasına gidiyor. Çayın kilosunun fiyatı 4 dolar ile 40 bin dolar arasında değişiyor. 40 bin dolar olan çay çok ender bulunduğu ve dağlarda özel olarak toplandığı için fiyatı pahalı. Yeşil çayı küçük fincanlarda ve şekersiz olarak içiyor Çinliler. Böylece sağlıklarına da dikkat etmiş oluyorlar.

Çayda olduğu gibi kahvaltı kültürleri de farklı Çinlilerin. Sabah kahvaltısında yağsız, tuzsuz şifan isimli pirinç çorbası yanında da turşular yiyorlar. Ancak kaliteli bir restorana gittiklerinde de bunların yanına ilaveten kızartılmış hamur yotiav ve yine yağsız tuzsuz buharda pişirilmiş hamur oluyor. Ekmeği ise hiç tüketmiyor Çinliler.

Şiçansı tapınağını ziyaret ediyor Ayna. Bu tapınak Budistler için Güney Çin’deki bir hac merkeziymiş. Akşam oluca tapınakta ayin başlıyor. Dualar okuyor rahipler ayin boyunca. Her ayin yaklaşık 1 saat sürüyor. Halkın katılımıysa neredeyse hiç yok. Çin’de Bıntuhua yani kendileştirme diye bir kelime var. Çin tarihten itibaren kurduğu her şeyi kendileştirmiş. Budizmi bile kendine benzetmiş ve Zen Budizmi diye bir şey ortaya çıkmış.

Fuco’da bir budist mezarlığına gidiyor Ayna ekibi. Çin’de adetlere ve geleneklere göre mezarlıklar yamaçlara yapılıyor ve mezarlığın suyu görmesi gerekiyor. Bu nehir manzarası ya da bir deniz manzarası olabilir. Manzarasına göreyse mezarların fiyatları değişiyor. Budistler öldükten sonra yakılıyor, külleri kavanozlara konuluyor ve bu mezarlıklarda muhafaza ediliyor. İsteğe bağlı olarak bir mezara bir kişinin külü konabiliyor, aile mezarlığı olarak değerlendirildiğinde de 5 kişinin külü konabiliyor. 20 yıllığına bu mezarı kiralıyorlar. 20 yıl sonra tekrar bir pazarlık yapılmazsa ölen kişinin külleri çöpe gönderiliyor.

Fuco şehrinde 4 Türk yaşıyor ve o Türklerden bir tanesi Fucian eyaletinde çok meşhur. Ayna’nın yanında Alaaddin Çolak’ı gören hayranları ondan imza alabilmek için etrafını sarıyorlar. Meşhur olma hikayesini Ayna’ya anlatıyor Alaaddin Çolak.

Çin’in başka bir şehrine gitmek için yola koyuluyor Ayna. İpek yolunun denizden başlangıç noktası olan Çuencou’ya gidiyoruz.

Sokaklarda ilerlerken bir cenaze merasimine rastlıyor Ayna. Ölü yakılmaya gönderilmeden önce evinin yakınında bulunan cadde ve sokaklarda dolaştırılıyor. Süslenmiş tabut omuzlarda taşınıyor. Cenazenin birinci dereceden yakınları ve gelinleri zorla da olsa ağlamak durumunda. Merasim boyunca kötü ruhların defolup ölünün ruhunun huzur bulması için çatapat patlatılıyor veya davul zurna çalınıyor. Bu cenaze merasiminde bir bando takımı bile var. Gülenler, oynayanlar ve ağlayanlar hep beraber takip ediyorlar cenazeyi.

Ayna Sahabe Camii isimli bir Camiyi ziyaret ediyor şehirde. 1009 yılında Arap tüccarların yapmış olduğu bir camii. Çin’de Arap sitilinde yapılan en eski camii sahabe Camii.1000 yıllık geçmişe rağmen caminin tavan kısmı tamamen yok olmuş. Tabanında ise otlar büyümüş. Çuencou şehrinin bir de Müslüman mahallesi var. Civarda 3-4 tane Müslüman köy var. Çinli Müslümanların sahabe kabri olarak adlandırdıkları mekanı da ziyaret ediyor Ayna.

Çuencou ayakkabı ve tekstil şehri. Bir ayakkabı fabrikasını geziyor Ayna. Sadece Çuencou şehrinde irili ufaklı 6 bin ayakkabı fabrikası var ve bu fabrikalarda binlerce ayakkabı üretiliyor her gün.

Çin’deki yolculuğuna devam eden Ayna şimdide Şiamen şehrine gidiyor. Çin’in Tayvan’a en yakın olduğu noktayı görüntülüyor ekibimiz.

Akşam Türklerin organize etmiş olduğu bir yemeğe davet ediliyor Ayna. Şiamen ve civar şehirlerdeki Türklerle tanışma ve onların iş durumlarını öğrenme adına faydalı bir gece oluyor bu.



2w6thd5.png


 
Geri
Üst