by_ajan
New member
öncelikle ayırdına varılması gereken birkaç durum var. "insanlar neden savaşır?" sorusunda "savaşmak" ne anlam taşıyor. başka bir kavram ile ifade edersek savaş yerine mücadele dersek konu farklı bir boyut kazanıyor. "insanlar ne için mücadele ederler?" sorusunun bir çok açılımı olur. ama çıkış noktası birdir ve cevap kendileri içindir. şimdi konunun izlediği yoldan devam edersek burada savaşmak bireysel değil toplumsal bir bileşende yol alıyor. bu durumda soruyu değiştirmek gerekir; ve soru "devletler ne için savaşır?" şeklini alır. bu sorununda bir çok açılımı olacağı gibi çıkış noktası yine aynıdır ve cevap kendi iktidarı içindir. ve savaşlar hep bu iktidarın sıkıntıya düştüğü durumlarda patlak verir. bu iktidarın devam etmesi için savaş kaçınılmaz olduğu durumlarda iktidar odakları halkı/kitleleri farklı manipilasyonlarla (din, ırk, töre vs. araç olarak kullanarak) savaşa zorlar.
örneğin haçlı seferlerinin amacı ipek yolunu elde tutmaktır ama din araç olarak kullanılarak bu gerçek gizlenmiştir. birde bağımsızlık için yapılan savaşlar vardır. fakat bunlar iktidar odakları tarafından değil bizzat halkın kendi içinde oluşur ve genişleyerek oluşur. ve bu oluşumlar tarihte yerini her zaman yanlı alır. eğer oluşum iktidar odaklarına ters düşüyorsa çete/terör olarak adlandırılır. iktidara ters düşmezse kahraman olurlar.
örneğin haçlı seferlerinin amacı ipek yolunu elde tutmaktır ama din araç olarak kullanılarak bu gerçek gizlenmiştir. birde bağımsızlık için yapılan savaşlar vardır. fakat bunlar iktidar odakları tarafından değil bizzat halkın kendi içinde oluşur ve genişleyerek oluşur. ve bu oluşumlar tarihte yerini her zaman yanlı alır. eğer oluşum iktidar odaklarına ters düşüyorsa çete/terör olarak adlandırılır. iktidara ters düşmezse kahraman olurlar.