Hitler ve Yahudiler..

Kureyza katliyamı... Muhammed ve müslümanların yahudilere karşı yapmış olduğu en büyük katliyamdır.

Belgeleyip ispat edebilirmisin ? Karavana sallayıp iftiramı ediyorsun yoksa?
Yeni ergen olmuşlarda dahil tüm erkeklerin kafaları vurulmuştur.

firavunla karıştırdın galiba..
Hemde kadınları ve kızlarının gözü önünde.

buna ancak yuhhhhhh derim
Bunun karşısında kadınlarıda saçlarını başlarını yolmuştur. Sonra kadınları ve malları müslümanlar arasında paylaştırılmıştır. Bir rivayete göre Muhammedin payına da 3 tane kadın düşmüştür ve hepsini satmıştır.

Yokkkk artık devenin hörgücü..
Kadınları gözleri önünde müslümanlara paylaştırıldığını gören bir yahudi şöyle demiştir:

“Artık her şeyimize el koydunuz, hiç olmazsa gözlerimizin önünde namusumuza el uzatmayın”

Acitasyonda eklemişsin,
Katliyam sabahtan akşama kadar sürmüştür...

Bir mezbahada uyuyakalıp gördüğün rüyayı anlatıyor olabileceğini düşünmeye başladım.
Müslümanların çoguda Hitlerin soykırımı gibi Muhammedin bu katliyamıylada övünüp durmuştur... Barış kardeşlik hoşgörü dini... Hani nerde?

Barış ve Kardeşlik dini nerde olacak Kuranda Tabikiiii ama okuyup düşünmek müslüman ve müslüman geçinenlere zor geldiği için bir takım nurlu zevatların ağzına bakıyoruz ondan sonra ortaya islam adı altında islamla alakası olmayan bir vahşilik/hayvanlık çıkıyor yani kaderlerimiz nurlu zatların iki dudağı arasında şekilleniyor ve ortaya çıkan bu bu şekili islam sanıyorsunuz..........
 
İslamiyet'de Ve Kuran-ı Kerim'de Kısasa Kısas Vardır,
Diyelim Biri Birisini Öldürdü Öldürülen Kişinin Yakınları İsterse Cana Karşılık Kısas Yapar İsterse Kan Parası Alır,
Peygamber Efendimiz ( S.A.V ) Allah'ın İzni Olmadan Hiçbir İş Yapmamıştır,
Zihni Bulanıklar Bunu Anlayamazlar Anlasalar Zaten Muhalif Olmazlar.

Bluday1979 sen iyi bilirsin. Bu öldürülen yahudilerin sayısı kaçmış ve bu yahudiler kaç müslümanı öldürmüş. Googla da aradım öldürülen yahudi erkeklerinin sayısının 1000 civarında olduğu yazılıyorda kaç müslüman şehit edilmiş onu bulamadım. Yazarsan sevinirim.
 
Demek oluyorki katliyam emrini veren Muhammed değil bizzat Allahmış... Çok merhametli bir tanrıymış doğrusu... Barış kardeşlik hoşgörü dini. Palavranın ötesi...

Merhametlidir elbet ama senin mazlumu öldürmene izin verecek kadar merhametli olmasını beklemekte çok adaletsizliktir.Gel sen benim halkımı öldür ama ben sana hoşgörüyle muamele edeyim.Oldu başka?

Hoşgörü görecelidir herkes kendini haklı çıkarmasını bilir.Ama adalet mutlaka yerini bulacaktır belki yarın belki yarından da yakın!

Peygamberimiz hakkında ileri geri konuşman ve alaycı üslub takınman seni marjinal yapmaz farklı olmak istiyorsan özgün bişeylerle gel ..
 
Belgeleyip ispat edebilirmisin ? Karavana sallayıp iftiramı ediyorsun yoksa?


firavunla karıştırdın galiba..


buna ancak yuhhhhhh derim


Yokkkk artık devenin hörgücü..


Acitasyonda eklemişsin,


Bir mezbahada uyuyakalıp gördüğün rüyayı anlatıyor olabileceğini düşünmeye başladım.


Barış ve Kardeşlik dini nerde olacak Kuranda Tabikiiii ama okuyup düşünmek müslüman ve müslüman geçinenlere zor geldiği için bir takım nurlu zevatların ağzına bakıyoruz ondan sonra ortaya islam adı altında islamla alakası olmayan bir vahşilik/hayvanlık çıkıyor yani kaderlerimiz nurlu zatların iki dudağı arasında şekilleniyor ve ortaya çıkan bu bu şekili islam sanıyorsunuz..........

Arkadaşlar konuyu fazla uzatmayalım. Öğrenmek isteyen GOOGLE da arasın. Konu kapansın. :sneaky2:

KÖTÜ SÖZ SÖYLEYENİN AĞZINI KOKUTUR SADECE
 
Bluday1979 sen iyi bilirsin. Bu öldürülen yahudilerin sayısı kaçmış ve bu yahudiler kaç müslümanı öldürmüş. Googla da aradım öldürülen yahudi erkeklerinin sayısının 1000 civarında olduğu yazılıyorda kaç müslüman şehit edilmiş onu bulamadım. Yazarsan sevinirim.

Ben Şu Kadar Müslüman Öldürülmüş Demedim Ki,
Kureyza Kabilsei Savaş Yaptığı Kabilelerin Erkeklerini Ölürdüğünü Söyledim,
Sayı Olarak'da Bir Rakam Verdiğimi Hatırlamıyorum,
Kureyza Kabilesinin Kılıç'dan Geçirilmesi Kısasa Kısas Yapılmıştır Buna Kendileri Bile Cevap Verememiştir Çünkü Kendi Kitaplarında Böyle Bir Kurallları Vardı.
Bazı Arkadaşlar Örnek Vermeye Çalışmış Ama Yalan Yanlış Vermiş Bende Doğrusunu Söyledim.
 
Adalet anlayışınız batsın iyie genleştiniz be kardeşim.

ADALET kısasa kısastır başkada bişey değildir.Aksi takdirde adalet zulme teşvik etmiş olur .Cezanın hükmü kısas olmalıdır ki ileri ki zamanlarda teşebbüs etmeye dahi kalkmasınlar.Her konuda bilgiçlik taslamayın toplum mühendisliği hassas bi konudur her cahilin ağzına alıpta çiğneyip geçebileceği bir yapı değildir.

sen yaptığında ne olacak, sen masumları öldürdüğünde ne olacak
hitleri savunduğunda sözlerini yazdığında ne olacak

bilinçsiz 12 yaş ergenliği geçiren çocuk gibisin
işiniz gücünüz bu
 
Muhammedin kitabı Tevrat değildir. Kurandır. Hükmü tevrat değil kuran verir. Bu hükme Muhammet hiçte karşı gelmemiştir. Çünkü ona göre de katliyam tek çaredir. "Tevratta yazıyor hemşerim Muhammed ne yapsın..." tarzı savunmalar acizliktir kendi kendini avutmadır. Gerçekleri savunmak değil katliyamı alkışlamak sapıklıktır...

Ekşi sözlük okuyorum sandım bian.Bu ne biçim üslub yahu emir kipinde dili geçmiş zamanın çekilmesi gibi olmuş.Tarzları aynı stilleri aynı yorumlarıda hemen hemen aynı kaynak zaten malum.

Arkadaş tarih kaç baktın mı?

M.S 627 ama katliyam değil hemen gördüğünüzü yapıştırıvermeyin.

Ben sana nasıl kopyalanır gösteriyim bak sen;

''''hendek savaşı başlamadan müslümanlarla antlaşma yapan lakin savaş sırasında saf değiştirerek müslümanlara saldıran kureyzaoğullarının savaş sonunda kendi kutsal kitapları olan tevrat'a göre cezalandırılmaları olayıdır.

hz. peygamber savaş sırasında sad bin muaz ve sad bin ubade'yi onlara elçi olarak göndermiş ve akidlerine uymalarını istemiştir. fakat kesin bir dille bu istek geri çevrilmiştir. hendek savaşı kazanıldıktan sonra burası kuşatılmıştır. yaklaşık 25 gün süren kuşatmanın ardından yahudilikten müslümanlığa geçen sad bin muaz'ın vereceği cezaya razı olan kureyzaoğulları teslim olmuştur. sad bin muaz adil davranıp tevrat'a göre cezalarını vermiştir. "savaşır durumdaki erkekler öldürülecek, kadın ve çocuklar esir alınacak". buna binayen kureyzaoğullarının erkeleri öldürülmüştür ve malları müslümanlar arasında savaş ganimeti olarak pay edilmiştir.

müslümanlar kureyzaoğullarına durduk yerde saldırmamış, herhangi bir akdi bozmamıştır. dünyanın her yerinde uygulanan "savaş halinde düşmana içeriden yardım edenler idam edilir" kuralı uygulanmıştır.

günümüzde dahi böyle bir hıyanetin cezası tartışmasız idamdır.

bugün türkiye ırak ile savaşa girse ve türkiye içinden bazı gruplar ırak saflarına geçip türk askerini arkadan vursa cezaları ne olur? savaş halinde ağırlaştırılmış müebbet verilmez herhalde! vatana hıyanet kapsamında idam olur bu ceza.''''


Konu bu kadar net anlıcağın kimse bu galeyana gelipte senin safına geçmez.

Bütün dünyada hatta İslamın hüküm sürdüğü bütün devletlerde bu kural böyledir.HAİNLER idam edilir karısı çoluğu çocuğu serbest bırakılır .Ama tabi geçmişte bu esirler cariye olarak alınmıştır normal yani arap gelenekleri evrensel olacak değildir elbet.


Hayret bişey arkadaşım ya görende elinde fotoğraf makinesiyle katliyamı kaydetmişsin sanıcaklar.Senin daha bugün ülkende neler olduğundan haberin yok kalkmış dünyaya hükümranlığını 1500 yıldır sürdüren birine dalaşıyorsun.Bırak aciz kal .Ayrıca hadisler güvensizdir aç kuran oku ve Kuranın kimyasını çözdüğün zaman bilahare görüşürüz.
 
Ben Şu Kadar Müslüman Öldürülmüş Demedim Ki,
Kureyza Kabilsei Savaş Yaptığı Kabilelerin Erkeklerini Ölürdüğünü Söyledim,
Sayı Olarak'da Bir Rakam Verdiğimi Hatırlamıyorum,
Kureyza Kabilesinin Kılıç'dan Geçirilmesi Kısasa Kısas Yapılmıştır Buna Kendileri Bile Cevap Verememiştir Çünkü Kendi Kitaplarında Böyle Bir Kurallları Vardı.
Bazı Arkadaşlar Örnek Vermeye Çalışmış Ama Yalan Yanlış Vermiş Bende Doğrusunu Söyledim.

Güzel kardeşim elbette sayı vermedin. Bu kabilenin yaptığı savaşlarda öldürdüğü erkeklerin sayısını sormadım. Öğrenmek istediğim bu kabilenin tüm erkeklerinin öldürülmesi için somut ne yapmış, kaç müslüman öldürmüş. Bir çok müslümanı öldürmüş olmalıki kabilenin tüm erkekleri öldürülsün. Merak ettiğim bu google da bulsaydım sana sormazdım. Araştırmacısın diye sordum. Kusura bakma
 
Ekşi sözlük okuyorum sandım bian.Bu ne biçim üslub yahu emir kipinde dili geçmiş zamanın çekilmesi gibi olmuş.Tarzları aynı stilleri aynı yorumlarıda hemen hemen aynı kaynak zaten malum.

Hayret bişey arkadaşım ya görende elinde fotoğraf makinesiyle katliyamı kaydetmişsin sanıcaklar.Senin daha bugün ülkende neler olduğundan haberin yok kalkmış dünyaya hükümranlığını 1500 yıldır sürdüren birine dalaşıyorsun.Bırak aciz kal .Ayrıca hadisler güvensizdir aç kuran oku ve Kuranın kimyasını çözdüğün zaman bilahare görüşürüz.

Lütfen eksik yazmayalım tam yazalımki daha anlaşılabilir olsun

Medine'de yaşayan Yahudi kabilelerinden biri. Peygamber efendimizin Medine'ye hicret ettiği senelerde Medine'de Müslümanlardan başka Yahudiler, Hıristiyanlar ve puta tapan müşrikler de vardı. Yahudi kabileleri Beni Kaynuka, Beni Nadir ve Beni Kureyza olmak üzere üç kabileydi. Bu kabileler İslamiyete ve sevgili Peygamberimize aşırı derecede düşman idiler. Peygamber olduğunu bildikleri halde kendi kavimlerinden olmadığı için hasetliklerinden iman etmiyorlar ve sinsi düşmanlık besliyorlardı. Peygamber efendimiz bu Yahudi kabileler ile vatandaşlık anlaşması yaptı. Ancak Beni Kaynuka ve Beni Nadir anlaşmayı bozdular. Bu sebeple Medine'den çıkarıldılar.

Beni Kureyza kabilesi ise, Uhud Savaşı sonrasına kadar Medine'de kaldı. Fakat bu kabile de Hendek Savaşı sırasında vatandaşlık anlaşmasına uymadı. Savaşın en şiddetli anında on bin kişilik bir Kureyş ordusunun yürüdüğünü gören bu kabile de, Müslümanları arkadan vurmak üzere, harekete geçti.

İslam ordusu iki ateş arasında kalmıştı. Kuzey ve batıda müşrik Kureyş orduları, güney doğuda ise Yahudiler bulunuyordu. Müslümanlar, on bin kişilik müşrik ordusu ve Yahudilerle, bir aya yakın geceli gündüzlü durup dinlenmeden çarpıştılar. Açlık, susuzluk, uykusuzluk ve şiddetli soğuklara aldırış etmeden canla başla mücadeleye devam ettiler. Sonunda müşrikler mağlub bir şekilde, fırtınalı bir gecede, geldikleri gibi perişan bir halde Medine'yi terk ettiler. (Bkz. Hendek Savaşı)

İslam ordusu Hendek Savaşından Medine'ye döner dönmez ihanet eden Beni Kureyza Yahudilerinin üzerine yürüdü. Peygamber efendimizin emriyle derhal harekete geçip Beni Kureyza kabilesinin bulunduğu kale kuşatma altına alındı.

Peygamber efendimiz onları önce İslama davet etti. Yahudiler, bu güzel teklifi kabul etmediler, Sevgili Peygamberimizin; "Öyle ise, Allahü teala ve Resulünün emrine boyun eğerek kaleden inip teslim olunuz." emr-i şerifini de reddettiler. Bunun üzerine Alemlerin Efendisi, okçuların üstadı Sa'd bin Ebi Vakkas hazretlerine; "Ey Sa'd! İlerle ve onları oka tut!" buyurdu. Hazret-i Sa'd ve diğer okçular, sadaklarındaki okları, tekbir sadaları arasında Yahudi kalesine atmaya başladılar. Onlar da ok ve taş atışlarıyla karşılık vererek, çarpışmayı başlattılar.

Bir ay kuşatmadan sonra Beni Kureyza kabilesi Peygamber efendimizden haklarında hüküm vermek üzere bir kimseyi hakem tayin etmesini istediler. Resulullah efendimiz de; "Eshabımdan istediğiniz kimseyi hakem seçiniz." buyurdu. Onlar da daha önceden Medine'de meşhur kabile reislerinden olan Sa'd bin Muaz'ı istediler. "Biz Sa'd bin Muaz'ın vereceği hükme razı oluruz." dediler. Peygamber efendimiz, Sa'd bin Muaz hazretlerinin getirilmesini emrettiler. Sa'd bin Muaz, Hendek Savaşında ağır yara almıştı. Sedye üzerinde getirildi. Peygamber efendimiz; "Ey Sa'd! Şunlar, senin hükmüne göre teslim olmayı kabul ettiler. Haydi, onlar hakkındaki hükmünü bana bildir." buyurdu. Hazret-i Sa'd, Yahudilerden, vereceği hükme razı olacaklarına dair kesin söz aldı. Her iki taraf da verilecek hükmü merakla beklemeye başladılar. Bunun üzerine hazret-i Sa'd, üstünlüğünü gösteren, ilikleri donduran, şanına layık olan şu muazzam hükmü açıkladı: "Benim hükmüm odur ki, akil ve baliğ olan bütün erkeklerin boynu vurulsun! Kadınları, çocukları esir alınsın, malları da Müslümanlar arasında taksim edilsin!"

Bu kesin hüküm karşısında, Yahudiler donup kaldılar. Çünkü, kendi kitaplarında, azgınlık yapanlara verilecek ceza aynen böyleydi ki; "Şehrin birine harb etmek için vardığında, onları sulha davet et. Bunu kabul edip, kapılarını açarlarsa, içindekilerin hepsi, sana haraç versinler ve hizmet etsinler. Şayet, harb etmeye karar verirlerse, onları muhasara et. Allahü tealanın ihsanı ile, onlara galip geldiğin zaman, erkeklerinin hepsini kılıçtan geçir. Kadınlarını, çocuklarını ve mallarını ganimet olarak al!.." diye yazıyordu.

Sa'd bin Mu'az hazretlerinin verdiği hükmün ilahi hükme uygun gelmesinden dolayı, alemlerin efendisi sevgili Peygamberimiz, onu tebrik edip; "Sen, onlar hakkında Allahü tealanın yedi kat gökler üstünde, Levh-i mahfuzdaki hükmüne uygun hüküm verdin!" buyurarak takdirlerini bildirdiler.

Yahudiler, kendi kitaplarında belirtilen bu hükme itiraz edemediler. Verilen hüküm yerine getirildi.

Böylece, Müslümanların en sıkışık zamanlarında arkadan vuran, yapılan bütün antlaşmaları bozan, Peygamber efendimize, çocukluğundan beri düşmanlık yapan, öldürmeye uğraşan, sihirler yapan bu kavim de Medine'den temizlenmiş oldu.
 
Öğrenmek istediğim bu kabilenin tüm erkeklerinin öldürülmesi için somut ne yapmış, kaç müslüman öldürmüş. Bir çok müslümanı öldürmüş olmalıki kabilenin tüm erkekleri öldürülsün.


Anlamadığım Kaç Müslüman'ın Şehit Edildiği Niye Bu Kadar Çok Önemli,
Buradaki Amaç Kaç Müslüman'ın Şehit edildiği Değil,
Kureyza Kabilesinin Kendi Kazdığı Çukura Kendisinin Düşmesidir,
Burada'ki İnceliği Anlayamadıysan Asıl Sen Kusura Bakma Arkadaşım.
+ Ben Dinimi Google'dan Öğrenmedim Ki Google'dan Araştırıp Cevap Vereyim.
 
Öğrenmek istediğim bu kabilenin tüm erkeklerinin öldürülmesi için somut ne yapmış, kaç müslüman öldürmüş. Bir çok müslümanı öldürmüş olmalıki kabilenin tüm erkekleri öldürülsün.


Anlamadığım Kaç Müslüman'ın Şehit Edildiği Niye Bu Kadar Çok Önemli,
Buradaki Amaç Kaç Müslüman'ın Şehit edildiği Değil,
Kureyza Kabilesinin Kendi Kazdığı Çukura Kendisinin Düşmesidir,
Burada'ki İnceliği Anlayamadıysan Asıl Sen Kusura Bakma Arkadaşım.
+ Ben Dinimi Google'dan Öğrenmedim Ki Google'dan Araştırıp Cevap Vereyim.

Tamam canım ben istediğim cevabı aldım. Teşekkür ederim. Müslümanlık kolaylık dinidir. Kendi kazdığı çukura atılması için tuzak kurma dini değildir. Kuran-ı Kerim mealinin tamamını en az 8-10 kez okumuşumdur. Peygamberimizin hayatını da öyle. Bunları hep diyanetin kitaplarında okudum. Takıldığım konuları google da aradım. Google' ı inkar edemezsin. Hepimiz çoğu şeyi ordan öğreniyoruz. Foruma bakarmısın. Etiketler bile google logolu. Kısasa kısas dedin de o nedenle merak ettim kaç müslüman şehit edilmiş diye. Demek kureyza tarafından şehit edilme olayı yok.
Olsun varsın senin verdiğin cevap da tatmin ediciydi. Teşekkür ederim
 
Ekşi sözlük okuyorum sandım bian.Bu ne biçim üslub yahu emir kipinde dili geçmiş zamanın çekilmesi gibi olmuş.Tarzları aynı stilleri aynı yorumlarıda hemen hemen aynı kaynak zaten malum.

"savaş halinde düşmana içeriden yardım edenler idam edilir" kuralı uygulanmıştır.

günümüzde dahi böyle bir hıyanetin cezası tartışmasız idamdır.

bugün türkiye ırak ile savaşa girse ve türkiye içinden bazı gruplar ırak saflarına geçip türk askerini arkadan vursa cezaları ne olur? savaş halinde ağırlaştırılmış müebbet verilmez herhalde! vatana hıyanet kapsamında idam olur bu ceza.''


Bir soru, Tevrata değil de Kuran-ı Kerime göre yargılansalardı sonuç ne olurdu.
 
Bir soru, Tevrata değil de Kuran-ı Kerime göre yargılansalardı sonuç ne olurdu.

İhanetin bedeli candır ama peygamberimiz bu Ben-i Kureyza kabilesine ilk önce bir şans tanımıştır çünkü ilk ihanetleri değildir bu halkın..Ee anlaşmayı yap boz nereye kadar hemde en sıkıntılı dönemde.İdam hakedilmiş orda ki kararı peygamberimiz değil eski bir yahudi hakem vermiştir.Hakemin tutulmasınıda kendileri istemiş ayrıca hakemide kendileri belirlemiştir.Bu kadar geniş bir açıdan bakılırsa gayet net bir adalet.

Bunların dışında Peygamberimiz munafık olduğu apaçık belli olan ve müslümanlara onlarca kez ihanet eden İbni Selül ün oğlunun isteği üzerine cenaze namazını kıldırdı.Hz Ömer buna karşı çıkmış olmasına rağmen peygamberimiz genede merhametini gösterdi ve namazını kıldırdı.Anlıcanız peygamberimizin merhameti değil bir ateiste hiçbir müslümana bile düşmez.
 
İhanetin bedeli candır ama peygamberimiz bu Ben-i Kureyza kabilesine ilk önce bir şans tanımıştır çünkü ilk ihanetleri değildir bu halkın..Ee anlaşmayı yap boz nereye kadar hemde en sıkıntılı dönemde.İdam hakedilmiş orda ki kararı peygamberimiz değil eski bir yahudi hakem vermiştir.Hakemin tutulmasınıda kendileri istemiş ayrıca hakemide kendileri belirlemiştir.Bu kadar geniş bir açıdan bakılırsa gayet net bir adalet.

Bunların dışında Peygamberimiz munafık olduğu apaçık belli olan ve müslümanlara onlarca kez ihanet eden İbni Selül ün oğlunun isteği üzerine cenaze namazını kıldırdı.Hz Ömer buna karşı çıkmış olmasına rağmen peygamberimiz genede merhametini gösterdi ve namazını kıldırdı.Anlıcanız peygamberimizin merhameti değil bir ateiste hiçbir müslümana bile düşmez.

Cevabı alamadım. Sorduğum Kureyza kabilesine Kuran-ı Kerime göre verilecek cezanın ne olduğu idi.
Ermeniler 1915 olayları öncesi Osmanlıya ihanet etmişlerdi. Düşmanla iş birliği yapmışlardı. Hatta bir çok masumuda öldürmüşlerdi. Kureyzanın müslümanı katledip etmediği, ettiyse kaç müslümanı katlettiği bilinmemektedir. En azından ben cevabını bulamadım.

Soru şu:

Bu ihanet eden Ermenilerin (ihanete karışsın veya karışmasın) cezası kuranda nedir
Tevrata göre ceza nedir
İncile göre ceza nedir
Zebura göre ceza nedir.

Başka sorum yoktur.


Müslümanlık geldikten sonra, hak din kabul edildikten sonra eski dinin geçerliliği olur mu ?

Ayrıca ilk peygamberden son peygambere kadar yaşanan tüm olaylar hakkında ve ayetler hakkında çok geniş bilgiye sahibim. Bu nedenle alıntılar yapılmadan cevabın verilmesini rica ederim.

Amacım din hakkında bilgiye dayalı sohbettir sadece. Bilgilenelim, bilgilendirelim.
 
Buyur Trafoo hadislerle beraber...

Buyrun hadislerle beraber Kureyza katliyamı hepsini okuyun bakalım:



BENİ KUREYZA KATLİAMI

Hendek Savaşı biter bitmez Muhammed, savaş sırasında Beni kureyza Yahudilerinin putperestlere destek verdiğini ve Cebrail’in emir getirdiğini öne sürer.

“Ya Rasulallah silahınızı bıraktınız mı? Ama biz melekler topluluğu henüz silahlarımızı bırakmadık. Allah (cc) Sana, Kurayzaoğulları üzerine yürümeni emir buyuruyor.” Buhari, Meğâzi 30; İbni Kesir, el-Bidaye, 3/134

Müslümanlara ikindi namazını Beni Kureyza’da kılacaklarını bildirerek Kureyza seferini başlatır ve kalelerini kuşatırlar.

Resûl-i Ekrem Efendimiz, mücahidlerle Benî Kurayza Yahudilerinin kalelerinin dibine kadar vardı. Oradan Yahudi ileri gelenlerinin isimlerini birer birer zikrederek onlara şöyle seslendi:
“Ey Allah’ın gazabına uğrayarak maymuna çevrilmiş olanların kardeşleri! Allah sizi hor, hakîr kıldı mı ve belâsını, cezasını üzerinize indirdi mi? Demek siz bana kötü söz söylediniz öyle mi?”
Yahudi ileri gelenleri süt dökmüş kediye dönmüşlerdi:

“Yâ Ebâ’l-Kasım! Sen, sözünü bilmezlerden değilsin! Musâ’ya indirilmiş olan Tevrat’a yemin ederiz ki, biz sana hiçbir kötü laf sarfetmedik” diyerek söylediklerini inkâr ettiler. (Sîre, 3:245.)


Günler geçtikçe Yahudilerin direnme gücü azalır. Şartları görüşmek üzere Muhammed’e elçi gönderirler:

Nabbaş, “Yâ Muhammed!” dedi, “Benî Nadir Yahudilerinin teslim olmalarındaki gibi kanımızı dökme, mal ve silahlar senin olsun! Kadınlarımız ve çocuklarımızı alıp memleketinden çıkıp gidelim. Her cins silah hariç olmak üzere, her âile için bir devenin taşıyabileceği gerekli eşyayı götürmemize müsâade et!”
Peygamber Efendimiz, “Hayır, bu teklifi kabul edemem” buyurdu.
Nabbaş ikinci olarak şu teklifi yaptı:
“Öyle ise kanımızı bize bağışla. Sadece kadınlarımızı ve çocuklarımızı alıp gidelim. malları olduğu gibi bırakalım!”
Peygamber Efendimiz, “Hayır,” dedi, “kayıtsız, şartsız, benim hükmüme itaat edip teslim olmaktan başka hiçbir çareniz yoktur!”
Nabbaş, me’yus ve perişan bir halde, kavminin yanına döndü. Olup bitenleri olduğu gibi anlattı. (Sîre, 3:246)


Bu gelişme üzerine Yahudiler iyice tedirgin olurlar. Eskiden Musevi olup da müslümanlığa geçen Ubabe ile görüşmek isterler.

Benî Kurayza, Peygamberimiz’den, Evs kabîlesinden Ebû Lübabe’nin istişâre için yanlarına gönderilmesini istediler. Bunun üzerine Ebû Lübabe, gönderildi. Ebû Lübabe, Medîne yahûdîlerinden Müslüman olmuş servet sâhibi bir kimse idi. Peygamberimiz, kendisine kıymet verirdi. Peygamberimiz, Ebû Lübabe’yi gönderirken; “git onlara Allah ve Rasûlü için nasihat et.” buyurdu.

Ebû Lübabe, kale kapısından yanlarına vardı.

Kureyza yahûdîleri O’na; “Yâ Eba Lübabe! Sen ne dersin? Muhammed bize, “benim hükmüm ile kaleden dışarı çıkın!” dedi” dediler.
Ebû Lübabe de onlara nasihat etti. Fakat, bu arada bir eliyle sakalını bir eliyle de boğazını tutarak, “başınızı keser bilmiş olasınız” diye, harbetmelerine işâret etti. (Sîre, 3:247.)


Fakat Yahudilerin dayanacak güçleri kalmamıştı. Teslim olmak zorunda kaldılar. Ele geçirilen bu insanların elleri boyunlarına bağlanıyor ve onların akıbeti hakkında Muhammed, daha önce Yahudi olup da sonradan Müslüman olan Sad Bin Muaz’a yetki veriyor. Sad’ın kararı aynen şudur:

“Ben, onlar hakkında buluğ çağına eren erkeklerin boyunlarının vurulmasına; malların Müslümanlar arasında taksim edilmesine, çocuklarla kadınların ise esir alınmasına hükmettim.”
Peygamber Efendimiz, Hz. Sa’d'ı bu hükmünden dolayı tebrik ve takdir ederek, “Sen, onlar hakkında, Allah Teâlâ’nın yedi kat gökler üzerinde verdiği hükmüne uygun hüküm verdin” buyurdu. (Sîre, 3:251; Tabakât, 3:426; Taberî, 3:56.)


İslami kaynaklara göre, (inanılır gibi değil ama) 400 ila 900 arasında bir sayıda Yahudi, eş ve çocuklarının gözü önünde kafaları kesilerek öldürülür.

Bunun sonucunda, Medine’nin pazar yerinde hendekler kazılmış, Kurayza’nın adamları gruplar halinde getirilmiş ve boyunları vurulmuştur. (Sîre, 684-700/II, 233-54.)

“Ayşe (Hz.) nin aktardığına göre, bu kesim işi sabahtan akşama kadar sürmüş. Erkekler idam edilirken, Yahudi kadınlar ve çocuklar da buna feryat edip saçlarını başlarını yolmuşlar.” (Vakıdi, Meğazi, 2/512-517)

Muhammed, Yahudileri teslim aldıktan sonra bir yerde toplayıp kendilerine, “Ey domuz ve maymun kardeşleri! Yediniz mi! İşte haliniz; görün bakalım” diyerek hakaret ediyor. Onlar da buna karşı, “Ey Muhammed, biz senden bunu beklemezdik, neden böyle haksızlık yapıyorsun?” şeklinde yanıt veriyorlardı (Bu kısım pek çok İslami Kaynakta yer alır örnek olarak, Taberi, Ahzap Tefsiri, ayet 26-27)

Muhammed, bu Yahudilerin karıları ve kızlarından 16 tanesini özel olarak ayırıyor ve bunlardan Reyhane’yi kendine seçip geriye kalan 15 tanesini de diğer önemli dostlarına dağıtıyor. (Bu önemli dostların kim olduğu neden belli değil?) Bir Yahudi:

“Artık her şeyimize el koydunuz, hiç olmazsa gözlerimizin önünde namusumuza el uzatmayın” diyor. Fakat, Muhammed bunu dinlemiyor. (Vakıdi, Meğazi, 2/250)

Muhammed, ihtiyaç fazlası kadın ve erkek çocukların bir bölümünü, Sad bin Zeyd’e teslim edip onları satmak için Necd bölgesine, bir kısmını da şam tarafına gönderiyor. Müslümanlardan Muhammed bin Mesleme:

“Beni Kureyza Savaşı’nda kadınlar bölüşülürken bana üç tane düştü; hepsini de sattım” diyor. (Diyarbekir Tarihi Hamis,1/499 ve Vakıdi age 2/523-25)

Bu katliamdan sonra Medine’de Yahudi kalmıyor. Şehir tamamen müslüman oluyor. Ama müslümanların Yahudi düşmanlığı bitmiyor:

Ebû Hüreyre (ra) bildirmiştir: “Resûl-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtu Vesselâm şöyle buyurdu: ‘Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; ‘Ey Müslüman, Ey Allah’ın kulu, şu arkamdaki Yahudi’dir, gel de onu öldür!’ diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır.”(Müslim, Fiten, 82)

MEDİNE’DEN YAHUDİLERİN TEMİZLİĞİ BİLİMSEL FELSEFE ——> Karanlığa Meşale
 
katliyam değil katliam...
Türkçe ye dikkat...

Ayrıca Trafoo banlı ama ben sana cevabını vereyim , Trafoo hadislere inanmaz sahih hadislere bile inanmıyor seninkiler zaten kofti biz bile inanmıyorsak var sen düşün...
ayrıca israiloğullarına cezayı gene bir israiloğlu veriyor ki onların adetlerine göre ,
bu adam öldürme konusundaki hassasiyetini dinsiz Nemrut un kestiği başlarda da göstermeni dilerim bir de onu araştır istersen...
ama direkt kopyala yapıştır yapma istersen...
 
ateistleri gerçekçi sanırdım meğer onlarda masalcıymış.
 
v_k sen türkçe öğretmeni falansın heralde. Yada benim kelime hatalarımı bulup küçük egonumu tatmin ediyorsun? O kadar Türkçeye duyarlıysan herkezin yanlışlarını düzelt. Hatta seni bu konuda oybirliği ile görevlendirelim de samimiyetin belli olsun ne dersin? Eminim bu sendeki Türkçeye olan duyarlılık değil samimiyetsizlik. Bana karşı ufak zihniyetli bir saldırı mı artık anlayamadım gitti.

Neyse Trafoonun müslümanlığı yada neye inanıp neye inanmadığı beni bağlamaz. İspatla dedi kapı gibi hadisleri döktüm. Müslümanlardan 3 gün sonra cevap gelebildi. E tabi yine müslümanca taktikler. Hadisleri yalanlamalar. Herşeyi en iyi kendileri biliyormuş tavırlar. Küçük ego gösterileri.

Cezayı veren israiloğlu demişsinde o zat sonradan müslüman olmuş bir israiloğludur. Ve Muhammedin en sadık adamlarından biridir. Hatta bir mafya tetikçisi gibi çadırının önünde bile nöbet beklemiştir. Muhammet o zatın ne karar vereceğini ondan daha iyi biliyordu. Ve saçmalığa bakarmısın islam peygamberinin kitabı tevratmıdırda tevrattan ceza vermeye müsade etti. Bizmi yanlış biliyoruz yani kitabınız kuran değilmi sizin? Nasıl olurda islam peygamberi tevrattan hükme onay verebilir?

Neyse boşver klasik müslüman tavırlarınız sıktı artık. Ama şunu iyice anla, öldürmenin ve vahşetin hertürlüsüne karşıyım. Konu kureyzadan açıldı ona göre yorumladım. Konu nemrut olsaydı onada cevap verirdim. Bu vahşeti örtmek için başka başka vahşetler ileri sürmene gerek yok.

O kadar çok istiyorsan o hikayeyide sen ekle. Hem istersen kopyala yapıştır yapabilirsin. Gerçi kopyala yapıştır yapmadan kaynak belirtmeden nasıl yapacaksın o işi gerçekten düşündürücü. Aklınca laf soktuğunu sanıyor eleman...

Ve gerçekten bu müslümanları anlamak çok zor. İşlerine gelmedimi Hitleri dünyanın en büyük zorbası, en büyük ateisti ilan ederler. İşlerine geldimide yahudi soykırımını göstererek en büyük müslüman ilan ederler. Evet evet bu müslümanları anlamak gerçekten çok zor...

AyIşığı,

mesajını gerçekten samimi buldum. Ateistleri gerçekçi, müslümanların da zaten masalcı olduğunu belirtmişsin. Samimiyetini taktir ettim...
 
Geri
Üst