MHP sözcülerinin söyledikleri
gürültüye karıştırılıyor...
Medya da maalesef bu tespiti
öne çıkarmak istemiyor...
Hatip Dicle'nin mahkumiyet kararının
bulunması nedeniyle milletvekilliğinin
düşürülmesine değişik tepkiler var...
BDP'liler farklı açıdan
meseleye bakıyor...
AK Parti, CHP ve MHP de...
Dicle'nin milletvekilliğinin
düşürülmesi bir yasa gereği...
Ortada mahkumiyet var...
YSK'nın yanlışlığı; karar kendilerine önce ulaşmasına rağmen
Dicle ile ilgili yapılacak işlemleri
seçimden sonraya bırakmasıdır...
Gelelim esas meseleye...
MHP diyor ki;
Dicle ile ilgili bir Anayasal değişiklik olursa,
teröristbaşına da Meclis yolu açılır...
Bu senaryo yeni değil...
Daha önce de duymuştuk...
Ancak, o dönemlerde
geniş kapsamlı bir Anayasa değişikliği
isteği, böylesine yoğun değildi...
30 bin insanımızın katili,
"Şanslı mahkum" İmralı'dan 15 Temmuz'a kadar
hükümete süre verdiğini hatırlatarak, tehdit savuruyor...
Yani, bir oldu-bitti peşinde...
CHP'de Prof. Dr. Haberal ve gazeteci Balbay,
MHP'de de Engin Alan,meselesi var...
Onların konusu ile Dicle olayının
hiç ilgisi yokken, bir "karambol" yaratılmak
isteniyor...
Burada üç partiye çok önemli
görev düşüyor...
AK Parti, CHP ve MHP
"ortak aklı" hakim kılacak bir sürecin içinde
olursa; ülkeyi "kaos" ortamına sürüklemek isteyenlerin
önünü keser ve hesap da bozulmuş olur...
kaynak