S
SiR ReaLiST
Guest
Rüya Takım yeni bir boyutta!
38 yaşındaki bir teknik adamın Barcelona'yı taşıdığı nokta bulutların dahi ötesinde. Bu başarının temelleri sağlam bir felsefeyle dolu.
1990'ların başında Johan Cruyff'un yarattığı ve "Rüya Takım" olarak anılan Barcelona, Hollandalı'nın felsefesinden temeller taşıyarak Pep Guardiola ile yep yeni bir boya taşındı. En azından Barcelona Başkanı Joan Laporta'nın düşüncesi bu şekilde.
1970'lerde Barça'da oynamış olan Cruyff, 1988'de Katalan ekibine çalıştırıcı olarak döndüğünde kulübü bir Avrupa Kupası ve peş peşe 4 La Liga şampiyonluğuna taşıdı. Barcelona bu dönemde bütün dünyayı sergilediği atak futbolla büyülemişti.
Barça'da orta sahada görev almış olan Guardiola Cruyff'un başarısına bir sezonda ulaşırken kulübün başındaki ilk sezonunda Katalan ekibinin Şampiyonlar Ligi'ni, La Liga'yı ve Kral Kupası'nı kazanmasını sağlayarak, böyle bir üçleme yapan ilk İspanyol takımı olmalarını sağladı.
"Pep ve çocuklar Barcelona tarihindeki en iyi sezonu çıkarttılar. Barcelona tarihindeki en iyi takım oldular ve bunu bütün dünyaya sahadaki performanslarıyla gösterdiler" açıklamasını yapan zevk sarhoşu Laporta, Barcelona'nun Manchester United'ı 2-0 yendiği Şampiyonlar Ligi finalinden sonra göz yaşlarına hakim olmakta zorlanıyordu.
Laporta'ya göre Pep, Johan'ın felsefesine sadık kaldı ama o da kendisinden eklemeler yaparak Barcelona'yı hiç olmadığı kadar güçlü ve korkulan bir atak ekibi haline getirdi.
Guardiola göreve geldiği günde bir takım eleştiriler alan Laporta da henüz 38 yaşında takımın başına getirdiği Guardiola sayesinde kararlarına daha çok güvenilen ve destek gören bir başkan konumuna geldi.
1992'de Barcelona'nın Sampdoria'yı 1-0 yenerek Avrupa Kupası'nı kazandığı maçta golü kaydeden Hollandalı Ronald Koeman da Pep'in tarafında ve açık konuşuyor, "Biz çok iyi maçlar oynadık. Herkez bize hayrandı ama Guardiola'nın ekibi Cruyff'ın ekibinden daha kuvvetli, bu açık ve net bir şekilde görülüyor."
İspanyol televizyonuna demeç veren Cruyff da Guardiola ve ekibini, "Barça herkesin istediğini şu anda sahaya yansıtıyor. Atak ve gol" sözleriyle överken, gelecek sene de bu başarıyı tekrarlayabilirler mi? sorusuna, "Yeni sezon yeni sezondur o zaman göreceğiz. Yeni sezona 0 puanla başlıyorsunuz" cevabını verdi.
Guardiola Barcelona'nın çok özel bir ekip ve başarılara devam edecek bir güç olduğunu ifade ederken, Cruyff ve ardından göreve gelen Carles Rexach'ın temellerini geliştirerek yola devam ettiğini belirtti. Guardiola son olarak, "Belki tarihteki en iyi takım değilik ama tarihteki en iyi sezonu yaşayan ve yaşatan takım olduk" ifadelerini kullandı.
Haberturk
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İşin sırrı 'altyapı'!
Barcelona'da, finalde ilk 11'de oynayan 7 isim Katalan kulübünün alt yapısından yetişti.
Futbolda Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde 2008-2009 sezonunun şampiyonu olan Barcelona'nın başarısı, alt yapıdan yetişmiş futbolcularında gizli.
İtalya'nın başkenti Roma'daki Olimpiyat Stadı'nda dün akşam oynanan Avrupa Şampiyonlar Ligi final maçında, geçen yılın şampiyonu İngiliz temsilcisi Manchester United'ı 2-0 yenerek, şampiyon olan Barcelona'da, ilk 11'deki isimlerin 7'si, kulübün alt yapısından gelme oyunculardan oluştu.
Yaşları 20 ila 31 arasında değişen bu oyuncular arasında kaleci Victor Valdes, savunma oyuncuları Gerard Pique ve Carles Puyol, orta saha oyuncuları Xavi Hernandez ve Andres Iniesta ile Sergio Busquets İspanyol kökenli iken, 21 yaşındaki Lionel Messi ise Arjantinli olmasına karşın, Barcelona'nın genç kadrosundan yetişen bir diğer futbolcu olma özelliğini taşıyor.
Futbol kariyerine, Arjantin Birinci Futbol Ligi takımlarından Newell's Old Boys'un alt yapısında başlayan Messi, bu maçta Manchester United'ın en önemli kozu, Cristiano Ronaldo ile ''düelloya çıkacak'' haberleriyle medyada sıkça yer aldı. Katalan ekibi, kupayı kaldırmaya, 10. dakikada Samuel Eto'o'nun, 70. dakikada da Messi'nin attığı gollerle hak kazandı. Barcelona'nın yedek oyuncuları arasından 18 yaşındaki Sırp asıllı İspanyol Bojan Krkic ve 21 yaşındaki Pedro Rodriguez de altyapıdan yetişen futbolcular arasında bulunuyor.
İngiltere liginde şampiyonluğunu ilan etse de dünkü maçta 2-0 yenik düşen Manchester United'ta ise ismi ilk 11'de okunan futbolcular arasında, Ryan Giggs ve John O'Shea olmak üzere altyapıdan sadece 2 futbolcu yer aldı. Yedek kulübesinde oturan oyuncular arasında ise Paul Scholes ve Johnny Evans bulundu.
A.A.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Biz ne izliyoruz?
Enis Berki
Avrupa'nın en büyüğü belli oldu. Şampiyonlar Ligi Finali'nde, rakibi Manchester United'ı ilk 10 dakika dışında sürklase eden Barcelona, hakettiği şampiyonluğa ulaştı.
Katalan ekibi bu sezonun en iyi takımıydı hiç kuşkusuz. Bütün sezon boyunca mükemmel bir futbol oynadılar ve sezonu 3 kupayla kapadılar. Bu başarıda emeği geçen herkesi kutlamak gerekiyor. Geçen sezonki hayal kırıklığından sonra bir takımın 1 sezonda böyle ayağa kalkması gerçekten örnek alınmalı. Bu noktada Guardiola'ya ayrı bir teşekkür etmek gerekiyor galiba..
Final maçına gelirsek, daha önce maço değerlendirdiğim yazıda Barcelona'nın bir adım önde olduğunu söylemiştim. Buna neden olarak, Barcelona'nın kendisine açık alan bırakan takımlar karşısında çok daha iyi oynadığını, defans yapan takımlara karşı ise daha zorlandığını göstermiştim. Manchester United da yapısı gereği alanı daraltacak ve defans yapan bir takım olmadığı için Barcelona'nın kurbanlarından biri oldu.
Açıkçası hayran olduğum ve belki bu dünyanın en iyi teknik direktörü olarak görülen Sir Alex Ferguson, Barcelona karşısına bence yanlış bir kadroyla çıktı. (Bunu söylerken uzun bir süre düşündüm). Ancak bu takımın Katalan ekibi karşısında hiç şansı yoktu. İlk 10 dakika dışında Kırmızı Şeytanlar oyunda hiç yoktu, ne hücum yapabildi, ne de Barcelona'dan top kapmayı başarabildi. Orta sahada dünyanın en iyi ikilisi olan Xavi ve İniesta istedikleri gibi oynadılar topla, oyunu durdurdular, hızlandırdılar, gol attırdılar, topu direğe nişanladılar ve sonunda kupayı aldılar götürdüler..
Biraz önce dediğim gibi bu futbol için futbolcular kadar Guardiola'ya da teşekkür etmek gerekiyor. Tamam Barcelona inanılmaz bir kadroya sahip, evet gerçekten Messi, Xavi, İniesta, Eto'o, Henry gibi süper yıldızları bünyesinde bulunduruyor ancak bu illaki başarıyı getircek diye birşey yok. Geçen sene de bu oyuncular Barça'daydı, ancak çok beğendiğim teknik direktörlerden biri olan Franck Rijkaard, krizleri yönetemedi ve Katalan ekibi o kadroyla büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Guardiola'yla ise mükemmel bir geri dönüş yaptı. Teknik konulara girmeden sırf bu takımı bir arada gittiği için bile genç teknik adam alkışı hak ediyor.
Gerçekten bu sezonki Barcelona sonrası, biz ülkemizde ne izliyoruz diye merak ediyorum. Tabii ki şartlar aynı değil, bütçeler aynı değil ve hiçbir takımımızda Messi ya da Xavi yok, ancak sorun bu değil. Sorun mantelite. Bizim ülkemizde oynayan değil oynatmayan takım başarılı oluyor. Oynatmaya çalışan teknik adamları ise ben dahil herkes eleştiriyor. Şu anki Galatasaray'ı izledikten sonra, takıma futbol oynatmayı hedefleyen Skibbe'yi eleştirdiğim için kendime de kızmıyor değilim..
Haberturk
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+ BONUS
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Ronaldo'nun Ferguson öfkesi!
Barcelona karşısında varlık gösteremeyen Manchester United'ın yıldız ismi Ronaldo, Ferguson'un taktiklerine ateş püskürdü.
Şampiyonlar Ligi finalinde Barcelona'ya 2-0 mağlup olarak peş peşe Avrupa'nın 1 numarası olma şansını kaçıran ve sergilediği futbolla sahada bir varlık gösteremeyen Manchester United'da Portekizli yıldız Ronaldo'dan gelen açıklamalar ManU'da buz etkisi yarattı.
Ronaldo, takımı ve tecrübeli hocası Sir Alex Ferguson'u eleştirirken, "İyi oynamadık, iyi mücadele edemedik. Taktikler iyi değildi ve bizim açımızdan her şey ters gitti. Sadece 10 dakika işin içerisindeydik sonra da toparlayamadık. Messi ve diğerlerini bu şekilde durduramazdık" dedi.
Ronaldo'nun bu açıklamaları ManU'daki geleceğinin daha çok sorgulanmasına sebep olurken, bir kez daha adı Real Madrid ile geçmeye başladı.
Haberturk
38 yaşındaki bir teknik adamın Barcelona'yı taşıdığı nokta bulutların dahi ötesinde. Bu başarının temelleri sağlam bir felsefeyle dolu.
1990'ların başında Johan Cruyff'un yarattığı ve "Rüya Takım" olarak anılan Barcelona, Hollandalı'nın felsefesinden temeller taşıyarak Pep Guardiola ile yep yeni bir boya taşındı. En azından Barcelona Başkanı Joan Laporta'nın düşüncesi bu şekilde.
1970'lerde Barça'da oynamış olan Cruyff, 1988'de Katalan ekibine çalıştırıcı olarak döndüğünde kulübü bir Avrupa Kupası ve peş peşe 4 La Liga şampiyonluğuna taşıdı. Barcelona bu dönemde bütün dünyayı sergilediği atak futbolla büyülemişti.
Barça'da orta sahada görev almış olan Guardiola Cruyff'un başarısına bir sezonda ulaşırken kulübün başındaki ilk sezonunda Katalan ekibinin Şampiyonlar Ligi'ni, La Liga'yı ve Kral Kupası'nı kazanmasını sağlayarak, böyle bir üçleme yapan ilk İspanyol takımı olmalarını sağladı.
"Pep ve çocuklar Barcelona tarihindeki en iyi sezonu çıkarttılar. Barcelona tarihindeki en iyi takım oldular ve bunu bütün dünyaya sahadaki performanslarıyla gösterdiler" açıklamasını yapan zevk sarhoşu Laporta, Barcelona'nun Manchester United'ı 2-0 yendiği Şampiyonlar Ligi finalinden sonra göz yaşlarına hakim olmakta zorlanıyordu.
Laporta'ya göre Pep, Johan'ın felsefesine sadık kaldı ama o da kendisinden eklemeler yaparak Barcelona'yı hiç olmadığı kadar güçlü ve korkulan bir atak ekibi haline getirdi.
Guardiola göreve geldiği günde bir takım eleştiriler alan Laporta da henüz 38 yaşında takımın başına getirdiği Guardiola sayesinde kararlarına daha çok güvenilen ve destek gören bir başkan konumuna geldi.
1992'de Barcelona'nın Sampdoria'yı 1-0 yenerek Avrupa Kupası'nı kazandığı maçta golü kaydeden Hollandalı Ronald Koeman da Pep'in tarafında ve açık konuşuyor, "Biz çok iyi maçlar oynadık. Herkez bize hayrandı ama Guardiola'nın ekibi Cruyff'ın ekibinden daha kuvvetli, bu açık ve net bir şekilde görülüyor."
İspanyol televizyonuna demeç veren Cruyff da Guardiola ve ekibini, "Barça herkesin istediğini şu anda sahaya yansıtıyor. Atak ve gol" sözleriyle överken, gelecek sene de bu başarıyı tekrarlayabilirler mi? sorusuna, "Yeni sezon yeni sezondur o zaman göreceğiz. Yeni sezona 0 puanla başlıyorsunuz" cevabını verdi.
Guardiola Barcelona'nın çok özel bir ekip ve başarılara devam edecek bir güç olduğunu ifade ederken, Cruyff ve ardından göreve gelen Carles Rexach'ın temellerini geliştirerek yola devam ettiğini belirtti. Guardiola son olarak, "Belki tarihteki en iyi takım değilik ama tarihteki en iyi sezonu yaşayan ve yaşatan takım olduk" ifadelerini kullandı.
Haberturk
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İşin sırrı 'altyapı'!
Barcelona'da, finalde ilk 11'de oynayan 7 isim Katalan kulübünün alt yapısından yetişti.
Futbolda Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde 2008-2009 sezonunun şampiyonu olan Barcelona'nın başarısı, alt yapıdan yetişmiş futbolcularında gizli.
İtalya'nın başkenti Roma'daki Olimpiyat Stadı'nda dün akşam oynanan Avrupa Şampiyonlar Ligi final maçında, geçen yılın şampiyonu İngiliz temsilcisi Manchester United'ı 2-0 yenerek, şampiyon olan Barcelona'da, ilk 11'deki isimlerin 7'si, kulübün alt yapısından gelme oyunculardan oluştu.
Yaşları 20 ila 31 arasında değişen bu oyuncular arasında kaleci Victor Valdes, savunma oyuncuları Gerard Pique ve Carles Puyol, orta saha oyuncuları Xavi Hernandez ve Andres Iniesta ile Sergio Busquets İspanyol kökenli iken, 21 yaşındaki Lionel Messi ise Arjantinli olmasına karşın, Barcelona'nın genç kadrosundan yetişen bir diğer futbolcu olma özelliğini taşıyor.
Futbol kariyerine, Arjantin Birinci Futbol Ligi takımlarından Newell's Old Boys'un alt yapısında başlayan Messi, bu maçta Manchester United'ın en önemli kozu, Cristiano Ronaldo ile ''düelloya çıkacak'' haberleriyle medyada sıkça yer aldı. Katalan ekibi, kupayı kaldırmaya, 10. dakikada Samuel Eto'o'nun, 70. dakikada da Messi'nin attığı gollerle hak kazandı. Barcelona'nın yedek oyuncuları arasından 18 yaşındaki Sırp asıllı İspanyol Bojan Krkic ve 21 yaşındaki Pedro Rodriguez de altyapıdan yetişen futbolcular arasında bulunuyor.
İngiltere liginde şampiyonluğunu ilan etse de dünkü maçta 2-0 yenik düşen Manchester United'ta ise ismi ilk 11'de okunan futbolcular arasında, Ryan Giggs ve John O'Shea olmak üzere altyapıdan sadece 2 futbolcu yer aldı. Yedek kulübesinde oturan oyuncular arasında ise Paul Scholes ve Johnny Evans bulundu.
A.A.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Biz ne izliyoruz?
Enis Berki
Avrupa'nın en büyüğü belli oldu. Şampiyonlar Ligi Finali'nde, rakibi Manchester United'ı ilk 10 dakika dışında sürklase eden Barcelona, hakettiği şampiyonluğa ulaştı.
Katalan ekibi bu sezonun en iyi takımıydı hiç kuşkusuz. Bütün sezon boyunca mükemmel bir futbol oynadılar ve sezonu 3 kupayla kapadılar. Bu başarıda emeği geçen herkesi kutlamak gerekiyor. Geçen sezonki hayal kırıklığından sonra bir takımın 1 sezonda böyle ayağa kalkması gerçekten örnek alınmalı. Bu noktada Guardiola'ya ayrı bir teşekkür etmek gerekiyor galiba..
Final maçına gelirsek, daha önce maço değerlendirdiğim yazıda Barcelona'nın bir adım önde olduğunu söylemiştim. Buna neden olarak, Barcelona'nın kendisine açık alan bırakan takımlar karşısında çok daha iyi oynadığını, defans yapan takımlara karşı ise daha zorlandığını göstermiştim. Manchester United da yapısı gereği alanı daraltacak ve defans yapan bir takım olmadığı için Barcelona'nın kurbanlarından biri oldu.
Açıkçası hayran olduğum ve belki bu dünyanın en iyi teknik direktörü olarak görülen Sir Alex Ferguson, Barcelona karşısına bence yanlış bir kadroyla çıktı. (Bunu söylerken uzun bir süre düşündüm). Ancak bu takımın Katalan ekibi karşısında hiç şansı yoktu. İlk 10 dakika dışında Kırmızı Şeytanlar oyunda hiç yoktu, ne hücum yapabildi, ne de Barcelona'dan top kapmayı başarabildi. Orta sahada dünyanın en iyi ikilisi olan Xavi ve İniesta istedikleri gibi oynadılar topla, oyunu durdurdular, hızlandırdılar, gol attırdılar, topu direğe nişanladılar ve sonunda kupayı aldılar götürdüler..
Biraz önce dediğim gibi bu futbol için futbolcular kadar Guardiola'ya da teşekkür etmek gerekiyor. Tamam Barcelona inanılmaz bir kadroya sahip, evet gerçekten Messi, Xavi, İniesta, Eto'o, Henry gibi süper yıldızları bünyesinde bulunduruyor ancak bu illaki başarıyı getircek diye birşey yok. Geçen sene de bu oyuncular Barça'daydı, ancak çok beğendiğim teknik direktörlerden biri olan Franck Rijkaard, krizleri yönetemedi ve Katalan ekibi o kadroyla büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Guardiola'yla ise mükemmel bir geri dönüş yaptı. Teknik konulara girmeden sırf bu takımı bir arada gittiği için bile genç teknik adam alkışı hak ediyor.
Gerçekten bu sezonki Barcelona sonrası, biz ülkemizde ne izliyoruz diye merak ediyorum. Tabii ki şartlar aynı değil, bütçeler aynı değil ve hiçbir takımımızda Messi ya da Xavi yok, ancak sorun bu değil. Sorun mantelite. Bizim ülkemizde oynayan değil oynatmayan takım başarılı oluyor. Oynatmaya çalışan teknik adamları ise ben dahil herkes eleştiriyor. Şu anki Galatasaray'ı izledikten sonra, takıma futbol oynatmayı hedefleyen Skibbe'yi eleştirdiğim için kendime de kızmıyor değilim..
Haberturk
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
+ BONUS
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Ronaldo'nun Ferguson öfkesi!
Barcelona karşısında varlık gösteremeyen Manchester United'ın yıldız ismi Ronaldo, Ferguson'un taktiklerine ateş püskürdü.
Şampiyonlar Ligi finalinde Barcelona'ya 2-0 mağlup olarak peş peşe Avrupa'nın 1 numarası olma şansını kaçıran ve sergilediği futbolla sahada bir varlık gösteremeyen Manchester United'da Portekizli yıldız Ronaldo'dan gelen açıklamalar ManU'da buz etkisi yarattı.
Ronaldo, takımı ve tecrübeli hocası Sir Alex Ferguson'u eleştirirken, "İyi oynamadık, iyi mücadele edemedik. Taktikler iyi değildi ve bizim açımızdan her şey ters gitti. Sadece 10 dakika işin içerisindeydik sonra da toparlayamadık. Messi ve diğerlerini bu şekilde durduramazdık" dedi.
Ronaldo'nun bu açıklamaları ManU'daki geleceğinin daha çok sorgulanmasına sebep olurken, bir kez daha adı Real Madrid ile geçmeye başladı.
Haberturk