- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 10,386
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Henüz başlamamıştı.. Henüz aynı yolda yürümedik.. Henüz anlatmadım sana çocukluğumun cinnet saatlerini.. Öteki olduğum günleri.. Yorulduklarımı.. Sonra hızlı hızlı koşuşlarımı.. Bahsetmedim kırıldıklarımdan, sevindiklerimi sonra.. Kırmızı ayakkabıyla uyuyuşumu.. Dilek ağacına bağladığım ve arkasından koca bir azar işittiğim o ipliği.. İplik değildi aslında, çayın kenarında bulduğum bilmem hangi kadının işe yaramadığı için fırlattığı bir çamaşır ipinden başka bir şey değildi.. Taş yardımıyla uzun uğraşlar sonucunda koparmış ve aklımdan gecen bilmem hangi düşünceyle bağlamıştım dala.. Bağlamış mıydım?. Henüz anlatmadım..
Kendi bahçemizden koparılan papatyalar pek göz alıcı değildi.. Hırsızlığa o günden alışmıştım.. Önce papatyaları çalmış sonra cebimde kelimeleri biriktirmeye başlamıştım.. Ak sakallı bir dede bırakmıyordu elbette o kelimeleri.. Hepsi bir hikayenin içinden özenle seçilmiş ve kimsecikler ortada yokken hızlı bir el hareketiyle cebe indirilmişti..
Hepsinde alındığı sayfanın izi vardı.. Hepsinde her harfin ayrı bir hikayesi.. Henüz anlatmadım..
Korkum da vardı cesaretin yanında.. Önce arkadaş olsunlar istedim, kol kola gezsinler.. Ne cıkar ki diye düşündüm.. Birbirlerine düştüler zihnimde her birisi ayrı ayrı.. Anladım ki yollarını ayırmalı, yakından uzaktan alakaları kalmamalı.. Takdir cümlelerinden hoşlanıyordum o sıralar.. Beğeni kazandığımda beğenildiğini hissediyor ve daha bir gururla ilerliyordum hangi yolda olduğumu bilmeden.. Yolun önemini kavrayınca kızgınlıklarım da oldu.. Öfkem sonra.. Bir tuzluğa dikkatli bakarak kontrol edebileceğimi sandığım öfkem kapağın renginde ağza alınmayacak kelimelerle bitiyordu.. Di'li geçmiş zamanla yazdığım kompozisyonların bir parmağı tahtaya kaldırmaktan başka bir işe yaramadığını da öğrendim.. Yanlış değil.. Her şeye rağmen öğrendiklerim de vardı unuttuklarımın yanında.. Di'li geçmiş ki geçmişinin nereye dayandığını, hangi kabileden geldiğini henüz çözemedim.. Anlatacaktım oysa.. Anlatmadım..
En çok önyargılarım vardı.. Her şeye inat dimdik duruyordu her biri.. Ayakta.. Bir dönem onlara tutundum sımsıkı.. Bağlandım.. Aramızdan su sızmıyordu.. Sonra bir gün geldi ve hepsini sular seller alıp götürdü.. Yargılarımdan uzakta.. Sarılacak hiç bişeyim olmadan kalakaldım.. Tuzluğun kapağı olsaydı dedim, ama ben onun rengine de önyargıyla yaklaşmıştım.. Haziran'ın aklıma gelişi mesela.. Aklımdan hiç çıkmayışı.. Hepsini ama hepsini.. Uzun uzun soluksuz nefes almayı bile düşünmeden.. anlatacaktım.. Anlatmadım..
Bunlar gözlerindir diyecektim şairin dediği gibi bunlar ellerindir.. hepsine ayrı ayrı öyküler yazacaktım.. Bazılarını beğenmeyip tekrarlarını yazıp ekleyecektim kara kaplı deftere.. Yapmadım.. Henüz başlamamıştı..
Kırgınlığını görüp sakinliğinle buluşturacaktım ikisini.. Kırgınlığına da kelimer inşa edecektim.. Belki çiçekle gelecektim kapına.. Af dileyecektim.. Affet diyecektim.. Şiir de okurdum üstelik kapıda.. En çok sarılmamı isterdin, sarılırdım da o an.. Gelmedim.. Bırakmadım.. Sarılmadım.. Henüz başlamamıştı..
Yazmayı da bırakmıştım oysa.. Başlamayan bir şey üzerine yazmakla başladı her şey..
alıntıdır
Sibel YAZ
Sibel YAZ