Hayat Işte

:..asker..:

New member
Katılım
5 Tem 2005
Mesajlar
2,518
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Bahtın güzel olsun , mutlu yaşa!
Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki
bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor
>ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük
bir dükkan için yeterliydi. Onların en güzelini öntarafa koyunca, çocuk
vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği
kullanmaktaydı. Hem de güçlükle..
>Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol kısmı,
dizinin alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu.
>Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti.Bir müddet
öyle durdu.. Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkandan
dışarı fırlayıp:
>Küçükk!. diye seslendi. Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki
modeller bir harika!.
>Çocuk, ona dönerek:
>Gerçekten çok güzeller!. diye tebessüm etti. Ama benim bir bacağım
doğuştan eksik.
>Bence önemli değil!. diye, atıldı adam. Bu dünyada her şeyiyle tam
insan yok ki!. Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin de aklı ya
da vicdanı.
>Küçük çocuk, bir şey söylemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü:
>Keşke vicdanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsa idi. Çocuğun
kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp:
>Anlayamadım!. dedi. Neden öyle olsun ki?
>Çok basit!. dedi, adam. Eğer yoksa, cennete giremeyiz. Ama ayaklar
yoksa, problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak. Hatta sakat
insanlar, sağlamlara oranla, daha fazla mükafat görecekler...
>Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar,
hafiflemiş gibiydi. Adam, vitrine işaret ederek:
>Baktığın ayakkabı, sana yakışır!. dedi. Denemek ister misin?
>Çocuk, başını yanlara sallayıp:
>Üzerinde 30 lira yazıyor, dedi. Almam mümkün değil ki!. İndirim
sezonunu, senin için biraz öne alırım!.
>dedi adam. Bu durumda 20 liraya düşer. Zaten sen bir tekini alacaksın,
o da 10 lira eder.
>Çocuk biraz düşünüp:
>Ayakkabının diğer teki işe yaramaz!. dedi. Onu kim alacak ki?
>Amma yaptın ha!. diye güldü adam. Onu da, sağ ayağı eksik olan bir
çocuğa satarım.
>Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı. Adam, devam ederek:
>Üstelik de öğrencisin değil mi? diye sordu.
>İkiye gidiyorum!. diye atıldı çocuk. Üçe geçtim sayılır..
>Tamam işte!. dedi adam. 5 Lira da öğrenci indirimi yapsak,
>geri kalır 5 lira.
>O da zaten pazarlık payı olur. Bu durumda ayakkabı senindir,
>sattım gitti!. Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında
>dükkana girdi. İçerdeki
>raflar, onun beğendiği modelin aynısıyla doluydu. Ama adam, vitrinde
olanı çıkarttı. Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni
ayakkabısını giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek
>Benim satış işlemim bitti!. dedi. Sen de bana, bunu satsan memnun
olurum. Şaka mı yapıyorsunuz? diye kekeledi çocuk. Onun tabanı
>delinmek üzere.
> Eski bir ayakkabı, para eder mi?
>Sen çok câhil kalmışsın be arkadaş.. dedi, adam. Antika eşyalardan
haberin yok her halde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar.
Bu yüzden ayakkabın, bence en az 30- 40 lira eder.
>Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları, üzerinden atabilmiş
değildi.Mutlaka bir rüyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rüya.
Adamın, heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kağıt paralara göz
gezdirdikten sonra, 10 Liralık banknotu geri vererek:
>Bana göre 20 lira yeterli.. dedi. İndirim mevsimini başlattınız ya!..
> Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve bu arada yanağına bir öpücük
>kondurdu.
>Her nedense içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir günde
satsa, böyle bir mutluluğu bulamazdı. Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu.
>Sanki koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle
teşekkür edip:
>Babam haklıymış!. dedi. 'Sakat olduğum için, üzülmeme hiç gerek yok!
demişti.
>Her Rüzgar Savuracak Bir Toz bulur,
>Her Hayat Yaşanacak Bir Can Bulur,
>Her Umut Gerçekleşecek Bir Düş Bulur
>Bulunmayacak Tek Şey Senin benzerindir....
 
Saol Kaders Işte Biz Böyle Yaparasak Kimse Açikta Kimse Aç Kalmaz....
 
Geri
Üst