1. Deterjan reklâmları, her türlü lekeyi hatta 300 lekeyi tek bir deterjanın çıkardığını iddia eden reklâmlar.
2. Çocuklar üzerinden duygu sömürüsünü kullanan reklamlar ve ayrıca, dini bayramlardan ve ramazan ayından önce gösterilen duygusal içerikli şeker, çikolata ve meşrubat reklamlarıdır.
3. Koslanın çamaşır ve bulaşık makinelerinin rezistansına yaptığı ürün lansmanı gayet tabi bu sınıftadır. şöyle ki; yılda bir çamaşır makinesinin rezistansını kireçsiz olması için alacağınız ürünün toplam maliyeti 220 ytl dir . oysa bir rezistans sadece 40 ytl ve artı işçi masrafından başka bir şey değildir.
4. Şampuan reklamları var bir de. ablamız giriyor tuvalete yıkanıyor, keseleniyor, niye? sahnede yandan yemiş charlie pace kılıklı adama verecek . park sorununu bu ablalar saçları ile hallediyor. istanbulun herhangi bir yerinde götünü göstersen yine arabayı koyamazsın bir yere, hadi ulan ordan..
5. mevzu bahis reklam örneklemelerinden biri ülker markasının gofret reklamı. çocukcağız tüm koğuşa soruyor.
-arkadaşlar aranızda ülker gofretini sevmeyen varmı?
diğerleri sus pus gayet tabi. tüketici soruyor çocuğum ne salak soru soruyorsun sen. zaten argo ülkecek jargon olmuş gitmiş. sor bakalım;
-arkadaşlar soksam soluk alabilirmisiniz?
cevap veren var mı? yok tabi. otur çıtır çıtır ye gofretini. bizi de alet etme reklamına. hayır hala cevap veren var mı sor bakalım;
-arkadaşlar sizi benden başka sken var mı?
oeeh, hala cevap vermeyen varsa napıyım arkadaşım ben o gofreti sen tümtümüne ibnelerle yatıyorsun,istemem ben o gofreti..
6. blendax'n her reklamında usanmadan kullandığı, artık bir klişe boyutlarına ulaşmış erkeklerdir. zaten o reklam için seçilen kızın şelaleyi andıran dolgunluktaki saçlarına hiç girmeyeceğim. hanım kızımız sokaktan geçerken o sokakta erkekler için hayat durur, herkesin eli ayağı birbirine dolaşır. ellerinin, dizlerinin bağı çözülür. elde tutulan bilimum objeler yere düşürülür. sanki biri sokağın pause tuşuna basmışcasına tüm erkekler bu kıza kilitlenirler. aslında reklamın saçma olmasının temel sebebi hiçbir abazan erkeğin yoldan geçen hatunun ilk olarak saçlarına bakıp etkilenemeyecek olmasıdır.
7. çekik gözlü bir piç, sıçmaktadır. ve içini boşalttıktan sonra kafasını tuvalate sokmaya yakın eğer ve
- ıyy çok kötü kokuyoo! der.
içimizden 'bre sik kafalı japon askeri gül mü döktün de gül koksun, sıçtın tabi ki bok kokacak, hem niye sıçtığını kokluyorsun amacın ne?' denir.
meğersem bokun bu denli kokmasının sebebi biz işedikçe vs. güzel koku yayan hedenin bitmiş olmasıdır. netekim avrupalı bir bayan içerideki bok kokusuna aldırmadan içeri girer ve üstelik bir de gülerek o hedeyi takar.
büdüt: dikkat ettiniz mi bilmem reklamda çocuğun kafasını bokuna doğru uzattığı kısmı kesmişler. enteresan.
8. gnçtrkcll reklamlarını buna örnek verebiliriz. neymiş 10dksı 1 kontörmüş. 10dakikadan sonra her dakika için 1kontör olduğunu söylemediği için burdan turkcelle ne diyoruz, hep birlikte: bi siktir git....
9. geçen sene posta kutusuna birakilan pvc pencere sistemi reklaminda adam pvc'nin dayanıklılığını övecek aklı sira.
pencelerimizi +400 -400 dereceler arasinda güvenle kullanabilirsiniz.
sen -400 dereceyi sagla ben pencerinin fabrikasini aliym puşt.
10. ''omo, kirlenmek güzeldir.'' hay ananı skiim,de kirlenmek güzeldir desin.bu ne lan. şimdi üstüne bi de iğrenç durum ve espri üreteyim ki tam eksilik olsun. canım çekti gece gece.
iki homoseksuelin diyaloğu olma ihtimali yaratan bir reklam sloganı olmuştur bu kepaze reklam.
+ allah belanı versin necati,kirlettin beni.ühühüh....
-- homo,kirlenmek güzeldir. ekieki...
11. akbank'ın cepten kredi uygulaması buna örnek teşkil eder. bir japon, bir amerikalı ve bir de türk kredi almayı denerler. fakat o da ne! büyük türk buluşu(!) cepten kredi alma dönemi başlamış, amerikalı ve japon arkadaş mal gibi ortada kalmıştır. adamları tüketim konusunda bile aştığımızı anlatan bu reklam çok komiktir ve aynı zamanda da hüzünlüdür. türk vatandaşlarının hangi konuma getirldiğini gözler önüne serer. vay be biz neymişiz.
12. seda sayan, sibel can ve türevlerinin oynadığı, insanın içini boğan halı reklamları
13. po*'nun köstebekli aptal reklamı. aydın doğan her yere köstebek yerleştirdiğini de çaktırmadan gösteriyor sanırsam.
14. coca cola nın ramazan ayında yayınlanan tüm reklamları. ırak'ta bir milyona yakın insanın ölmesine neden ol, lübnan'ı bir ay boyunca bombardıman altında tutup büyükşehirleri tarumar eden, filistinlilere etmediği zülum kalmayan israil'e destek çık, ardından "ramazan coşkusunu coca cola ile yaşayın, hayırlı ramazanlar" sözleri ve tasavvufi bir melodi eşliğinde müthiş bir yüzsüzlükle coca cola almamızı iste. yok, o kadar aptallaşmadık.
15. vodafone'nin son reklamında; sosyetenin saygın isimlerinden derin hanım'ın mehmet bey'in dükkanını ziyaret etmesi ve mehmet bey'in yurtdışında bulunmasından ötürü, kızı deniz'in işleri yürütmeye çalışması. derin hanımı görünce babasını araması ve babasının; "acilse ara, bana yazıyor" demesi üzerine kızın bir şey diyememesi.
"yazarsa yazsın. kadın sosyeteymiş para gelecek işte. kızını zor durumda neden bırakıyorsun gerizekalı" diye içimden çok geçirdim bu reklamlarda.
16. bi yumuşatıcı reklamı:
iki kadın konuşmaktadır.
--- aaa çocuğun üstündeki gömleğe bak. ne güzel siyah bi siyah. yeni mi acaba? (gerçekten de aralarında böyle muhabbetler eden kadınlar var mı çok merak ediyorum)
--- hayır yeni diil x yumuşatıcısıyla yıkandı.
--- nerden biliyosun?
--- çünkü o benim erkek arkadaşım
--- ayy hahahaha (bi de gülüyo bok var sanki)
gerçekten bi siktirin gidin yaaa...
17. küçük şehirlerdeki her türlü yerel tv ve yerel radyo reklamları.
sloganlar ya saçmadır ya araklamadır.
fon müzikleri kötüdür, özellikle reklamı veren ve aslında reklamcılıkla ilgisi olmayan firma sahibi müziği seçtiyse.
spotları okuyan spikerler vurgulama özürlüdür.
ibrahim tatlıses'in "atalım mı arap kızı atalım mı vaaayyy vay" türküsü eşliğinde, "eski ayakkabılarınızı atın" sloganıyla, ve kollarını açmış sizi dükkan kapısında bekleyen ayakkabıcı görüntüsüyle reklam filmi mi çekilir? çekiliyor. ayakkabıyı kimin kafasına atacağımızı anlatan bir mesaj mı bu yoksa?
18. chevrolet captiva radyo reklamı
"kemal abi bir 4x4 alıyım diyorum ne dersin?" diye başlıyor adam lafa kemal abiside ballandıra ballandıra anlatıyor. öyle bir diyalog geçiyor ki aralarında zannedersin kazak pantolon falan alıyorlar.
memleketimde hala asgari ücretin 400 ytl olduğu bir zamanda minimum 70-80 bin ytl fiyatlara satılan bu araçların böyle gündelik mevzularmış gibi bahsedilmesi karşısında çılgına dönmek işten bile değil.
19. şu posta gazetesinin son reklamı kadar saçma sapan, yapanın, çekenin, oynayanın kafasına hunharca tokmak atasıdığım başka bir reklam görmedim.
şimdi şarkının sözlerine gelelim;
"
1-ne olacak sosyal güvenlik tasarısı
2-ak partiye kapatma davası açıldı
3-ligin zirvesi, tam bir keşmekeş
4-unakıtan very special bir eş (edit: burayı hala çözemedim)
5-anjelina joli hamile
6-işsiz sayısı artıyor habire
7-hepsi postada
8-hepsi postada
9-hepsi postada
10-hepsi postada
posta; türkiye'nin sesi, türkiye'nin gazetesi"
allah'ım sana geliyorum. lan bu ne? bu reklamı görüp gazete alanda/alacak olanda gizli eşcinsellik vardır. şöyle ki; 1'den 10'a kadar olan cümlelere baktığımızda alakasızlığın gokyüzünde yalnız gezen yıldızlar kadar bariz-aşikar-aleni olduğunu anlamayan ve buna itaat edenlerde pipinin ve kukunun doğa üstü karışım kokularının burunla teması sonrası bunu beyine ileten nörotransmitler madde bolluğundan mütevellit %100e yakın verimle algılanmasına kuyu kazacak stable ortamların varlığına kafa çevirmek fener-pendik maçı için oynanacak iddaa kuponunda tüm parayı fenere yatırmak gibi ucube bir tanıdır. bilmem anlatabildim mi?
20. activia reklamları kesinlikle. sıçmak ve sıçamamak üzerine reklam mı olur? başka bir şey bulamadınız mı?
2. Çocuklar üzerinden duygu sömürüsünü kullanan reklamlar ve ayrıca, dini bayramlardan ve ramazan ayından önce gösterilen duygusal içerikli şeker, çikolata ve meşrubat reklamlarıdır.
3. Koslanın çamaşır ve bulaşık makinelerinin rezistansına yaptığı ürün lansmanı gayet tabi bu sınıftadır. şöyle ki; yılda bir çamaşır makinesinin rezistansını kireçsiz olması için alacağınız ürünün toplam maliyeti 220 ytl dir . oysa bir rezistans sadece 40 ytl ve artı işçi masrafından başka bir şey değildir.
4. Şampuan reklamları var bir de. ablamız giriyor tuvalete yıkanıyor, keseleniyor, niye? sahnede yandan yemiş charlie pace kılıklı adama verecek . park sorununu bu ablalar saçları ile hallediyor. istanbulun herhangi bir yerinde götünü göstersen yine arabayı koyamazsın bir yere, hadi ulan ordan..
5. mevzu bahis reklam örneklemelerinden biri ülker markasının gofret reklamı. çocukcağız tüm koğuşa soruyor.
-arkadaşlar aranızda ülker gofretini sevmeyen varmı?
diğerleri sus pus gayet tabi. tüketici soruyor çocuğum ne salak soru soruyorsun sen. zaten argo ülkecek jargon olmuş gitmiş. sor bakalım;
-arkadaşlar soksam soluk alabilirmisiniz?
cevap veren var mı? yok tabi. otur çıtır çıtır ye gofretini. bizi de alet etme reklamına. hayır hala cevap veren var mı sor bakalım;
-arkadaşlar sizi benden başka sken var mı?
oeeh, hala cevap vermeyen varsa napıyım arkadaşım ben o gofreti sen tümtümüne ibnelerle yatıyorsun,istemem ben o gofreti..
6. blendax'n her reklamında usanmadan kullandığı, artık bir klişe boyutlarına ulaşmış erkeklerdir. zaten o reklam için seçilen kızın şelaleyi andıran dolgunluktaki saçlarına hiç girmeyeceğim. hanım kızımız sokaktan geçerken o sokakta erkekler için hayat durur, herkesin eli ayağı birbirine dolaşır. ellerinin, dizlerinin bağı çözülür. elde tutulan bilimum objeler yere düşürülür. sanki biri sokağın pause tuşuna basmışcasına tüm erkekler bu kıza kilitlenirler. aslında reklamın saçma olmasının temel sebebi hiçbir abazan erkeğin yoldan geçen hatunun ilk olarak saçlarına bakıp etkilenemeyecek olmasıdır.
7. çekik gözlü bir piç, sıçmaktadır. ve içini boşalttıktan sonra kafasını tuvalate sokmaya yakın eğer ve
- ıyy çok kötü kokuyoo! der.
içimizden 'bre sik kafalı japon askeri gül mü döktün de gül koksun, sıçtın tabi ki bok kokacak, hem niye sıçtığını kokluyorsun amacın ne?' denir.
meğersem bokun bu denli kokmasının sebebi biz işedikçe vs. güzel koku yayan hedenin bitmiş olmasıdır. netekim avrupalı bir bayan içerideki bok kokusuna aldırmadan içeri girer ve üstelik bir de gülerek o hedeyi takar.
büdüt: dikkat ettiniz mi bilmem reklamda çocuğun kafasını bokuna doğru uzattığı kısmı kesmişler. enteresan.
8. gnçtrkcll reklamlarını buna örnek verebiliriz. neymiş 10dksı 1 kontörmüş. 10dakikadan sonra her dakika için 1kontör olduğunu söylemediği için burdan turkcelle ne diyoruz, hep birlikte: bi siktir git....
9. geçen sene posta kutusuna birakilan pvc pencere sistemi reklaminda adam pvc'nin dayanıklılığını övecek aklı sira.
pencelerimizi +400 -400 dereceler arasinda güvenle kullanabilirsiniz.
sen -400 dereceyi sagla ben pencerinin fabrikasini aliym puşt.
10. ''omo, kirlenmek güzeldir.'' hay ananı skiim,de kirlenmek güzeldir desin.bu ne lan. şimdi üstüne bi de iğrenç durum ve espri üreteyim ki tam eksilik olsun. canım çekti gece gece.
iki homoseksuelin diyaloğu olma ihtimali yaratan bir reklam sloganı olmuştur bu kepaze reklam.
+ allah belanı versin necati,kirlettin beni.ühühüh....
-- homo,kirlenmek güzeldir. ekieki...
11. akbank'ın cepten kredi uygulaması buna örnek teşkil eder. bir japon, bir amerikalı ve bir de türk kredi almayı denerler. fakat o da ne! büyük türk buluşu(!) cepten kredi alma dönemi başlamış, amerikalı ve japon arkadaş mal gibi ortada kalmıştır. adamları tüketim konusunda bile aştığımızı anlatan bu reklam çok komiktir ve aynı zamanda da hüzünlüdür. türk vatandaşlarının hangi konuma getirldiğini gözler önüne serer. vay be biz neymişiz.
12. seda sayan, sibel can ve türevlerinin oynadığı, insanın içini boğan halı reklamları
13. po*'nun köstebekli aptal reklamı. aydın doğan her yere köstebek yerleştirdiğini de çaktırmadan gösteriyor sanırsam.
14. coca cola nın ramazan ayında yayınlanan tüm reklamları. ırak'ta bir milyona yakın insanın ölmesine neden ol, lübnan'ı bir ay boyunca bombardıman altında tutup büyükşehirleri tarumar eden, filistinlilere etmediği zülum kalmayan israil'e destek çık, ardından "ramazan coşkusunu coca cola ile yaşayın, hayırlı ramazanlar" sözleri ve tasavvufi bir melodi eşliğinde müthiş bir yüzsüzlükle coca cola almamızı iste. yok, o kadar aptallaşmadık.
15. vodafone'nin son reklamında; sosyetenin saygın isimlerinden derin hanım'ın mehmet bey'in dükkanını ziyaret etmesi ve mehmet bey'in yurtdışında bulunmasından ötürü, kızı deniz'in işleri yürütmeye çalışması. derin hanımı görünce babasını araması ve babasının; "acilse ara, bana yazıyor" demesi üzerine kızın bir şey diyememesi.
"yazarsa yazsın. kadın sosyeteymiş para gelecek işte. kızını zor durumda neden bırakıyorsun gerizekalı" diye içimden çok geçirdim bu reklamlarda.
16. bi yumuşatıcı reklamı:
iki kadın konuşmaktadır.
--- aaa çocuğun üstündeki gömleğe bak. ne güzel siyah bi siyah. yeni mi acaba? (gerçekten de aralarında böyle muhabbetler eden kadınlar var mı çok merak ediyorum)
--- hayır yeni diil x yumuşatıcısıyla yıkandı.
--- nerden biliyosun?
--- çünkü o benim erkek arkadaşım
--- ayy hahahaha (bi de gülüyo bok var sanki)
gerçekten bi siktirin gidin yaaa...
17. küçük şehirlerdeki her türlü yerel tv ve yerel radyo reklamları.
sloganlar ya saçmadır ya araklamadır.
fon müzikleri kötüdür, özellikle reklamı veren ve aslında reklamcılıkla ilgisi olmayan firma sahibi müziği seçtiyse.
spotları okuyan spikerler vurgulama özürlüdür.
ibrahim tatlıses'in "atalım mı arap kızı atalım mı vaaayyy vay" türküsü eşliğinde, "eski ayakkabılarınızı atın" sloganıyla, ve kollarını açmış sizi dükkan kapısında bekleyen ayakkabıcı görüntüsüyle reklam filmi mi çekilir? çekiliyor. ayakkabıyı kimin kafasına atacağımızı anlatan bir mesaj mı bu yoksa?
18. chevrolet captiva radyo reklamı
"kemal abi bir 4x4 alıyım diyorum ne dersin?" diye başlıyor adam lafa kemal abiside ballandıra ballandıra anlatıyor. öyle bir diyalog geçiyor ki aralarında zannedersin kazak pantolon falan alıyorlar.
memleketimde hala asgari ücretin 400 ytl olduğu bir zamanda minimum 70-80 bin ytl fiyatlara satılan bu araçların böyle gündelik mevzularmış gibi bahsedilmesi karşısında çılgına dönmek işten bile değil.
19. şu posta gazetesinin son reklamı kadar saçma sapan, yapanın, çekenin, oynayanın kafasına hunharca tokmak atasıdığım başka bir reklam görmedim.
şimdi şarkının sözlerine gelelim;
"
1-ne olacak sosyal güvenlik tasarısı
2-ak partiye kapatma davası açıldı
3-ligin zirvesi, tam bir keşmekeş
4-unakıtan very special bir eş (edit: burayı hala çözemedim)
5-anjelina joli hamile
6-işsiz sayısı artıyor habire
7-hepsi postada
8-hepsi postada
9-hepsi postada
10-hepsi postada
posta; türkiye'nin sesi, türkiye'nin gazetesi"
allah'ım sana geliyorum. lan bu ne? bu reklamı görüp gazete alanda/alacak olanda gizli eşcinsellik vardır. şöyle ki; 1'den 10'a kadar olan cümlelere baktığımızda alakasızlığın gokyüzünde yalnız gezen yıldızlar kadar bariz-aşikar-aleni olduğunu anlamayan ve buna itaat edenlerde pipinin ve kukunun doğa üstü karışım kokularının burunla teması sonrası bunu beyine ileten nörotransmitler madde bolluğundan mütevellit %100e yakın verimle algılanmasına kuyu kazacak stable ortamların varlığına kafa çevirmek fener-pendik maçı için oynanacak iddaa kuponunda tüm parayı fenere yatırmak gibi ucube bir tanıdır. bilmem anlatabildim mi?
20. activia reklamları kesinlikle. sıçmak ve sıçamamak üzerine reklam mı olur? başka bir şey bulamadınız mı?