Hasan Mezarcı

SEYDİALİ

seyri alem
Moderatör
Katılım
4 May 2009
Mesajlar
18,132
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ARAF



Hasan Mezarcı (d. 1954, Düzce), radikal ve muhafazakar görüşleriyle tanınan Türk siyasetçi ve din adamıdır.

İlkokuldan sonra Düzce Merkez Kur'an Kursu'nda hafızlığını yaptı ve İmam-Hatip Okulu'na girdi. İmam-Hatip'i bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni kazandı. İlahiyat okurken medrese tahsili de aldı. Alanında uzman ilim adamlarından dersler alan Mezarcı, Arapça, tefsir, hadis ve kelam gibi ilimler öğrendi.

Daha küçüklüğünde dedesinin okuduğu Ahmediye ve Muhammediye gibi İslam klasiklerine büyük ilgi duyan Hasan Mezarcı, "Osmanlı'ya, tarihe alakamız, resmi tarihin zıddı olan fikirlere alışkanlığımız aileden geliyor" diyor. Öğrencilik yıllarında müezzinlik ve imamlık ile Diyanet İşleri Başkanlığı ve Tarım Bakanlığı'nda memurluk yaptı. Müftülüğe Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde başladı. Daha sonra askerlik hizmetini tamamladı. Yedek Subaylığı sıkıyönetim dönemindeydi. Adana 6. Kolordu Komutanlığı'nda Basın ve Halkla İlişkiler subayı olarak görev aldı. Askerlikten sonra Sakarya'nın Akyazı ilçesine müftü olarak atandı. Daha sonra da İstanbul'un Ümraniye ilçesinde tayin edildi. Akyazı'da 5, Ümraniye'de ise 3,5 yıl görev yaptı. Dokuz yılı müftü olmak üzere devlet memurluğundaki hizmeti 15 yılı aştı.

Müftülük yaptığı bölge İstanbul'dan Refah Partisi tarafından aday gösterilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girdi. Evli ve altı çocuk babası olan Hasan Mezarcı yakın tarihle ilgili tartışmalı konuları gündeme getirmesiyle dikkatleri çekti ve bu sebeple partisinden ihraç edildi. Daha sonra hapis cezasına çarptırıldı. Hasan Mezarcı’nın hapishane süreciyle başlayarak bir içine kapanma ve yalnızlaşma sürecine girdiği gözlendi. Hapis cezasının bitiminden sonra gittiği Almanya’da kendisinin İsa - Mesih olduğunu iddia etti. Katıldığı televizyon programları ve yazılı basındaki söylemleri nedeniyle psikolojik rahatsızlıkları olduğu sanılmaktadır.
 
Adamı delirtti sistem =)....
 
ben çok iyi hatırlıyorum bu adam çok eskiden show tv ye canlı yayına reha muhtarın programına bağlanıp saçma sapan şeyler söylemişti tövbe haşa adam kendini peygamber zannetmişti :)
hatta üzerinde sarı renkli parlak bir elbise be baston vardı çocukluğumda izlmeiştim hey gidi günler hey... :) :)
 
Hah bu dadamı da kahraman ilan edin meydan boş.
Atış serbest.
 
Efendim bir doktor bir programa çıkıp konuşurken atıyo bu diyemeyen adamlar, bir islam alimi programa çıkıp konuştuğunda atıyo, böyle saçma şey olur mu demeleri de kendi acizliğini gösterir... Resmi türk tarihi kişiyi dünyaya at gözlüğüyle bakacak şekilde yetiştirir... Hep olayı taraflı ve kendi tarafından değerlendirir.. halbuki islam ahlakı kürtlerin dil ve tarih gibi eğitim haklarının verilmeyişinden haberdardır, filistinden haberdardır,kafkaslardan, ıraktan, pakistandan, afganistandan kısaca tüm müslüman kardeşlerinden ve hatta batıdaki yanlış gidişattan haberdardır.. bunları ispat edebilecek delilleri ve idraki vardır... kısaca içi sızlar... Mescid-i aksadan ortadoğudan israil oyunlarından emellerinden haberdardır... Ama resmi tarihle uyutulmuş olanlar taassub sahibidir.. Dünyayı görmek istedikleri gibi görürler... Bir taraftan türkiyenin dogmalarla yönetilemeyeceğini iddia ederken diğer taraftan cumhuriyetin ilk yıllarındaki fikirlerini korumak zorundadırlar... İnsanlar kılık kıyafet meselelerini kanada gibi memleketlerde zamanında türkiye gibiyken sonradan aşmışken, bunlar 100 yıl sonra hala milletin sakalı sarığı cübbesi başörtüsü gibi meselelerle uğraşırlar... Bu cübbelinin de memlekete faydalı olabileceğini hiç düşünmezler. Çünkü tartışmasız en doğruları yapmış olan ilahları her şekilde hatasız olan ve en üstün olandır. Kurandaki yüzlerce ayette allah tarafından açıkça belirtilen hukuk kuralları ona göre yalandır dogmatiktir ve hayatın gerçekleriyle bağdaşmaz...1400 yıllık on binlerce islam alimlerinin düşünemediği mutlak ve tartışılamaz doğruları bir ilah 15 yılda tek başına kesin şekilde doğru düşünüp uygulamıştır.... Kanadada sarıklı profesör, polis kara çarşaflı devlet dairesi çalışanı vardır... Bu da gösterir ki dogmatik düzene karşı olduklarını iddia ederler ama aslında kendileri ne kadar dogmatik olduklarını gözler önüne sererler... Kürt sorunu maddi sıkıntıdan diye savunurlar ama hiçbir kürte derdin ne hacı diye sormak aklının ucundan geçmez... Çünkü şu yasaklanan cumhuriyet tarihi müfredattan kaldırılmıştır... Çünkü okutulsa görürler ki her nane açığa çıkacaktır... kurtuluş savaşı denilen 3 yıllık dönem tam 200 sayfa anlatılırken, aynı oranla 15 senelik mutlak ve tartışılmaz iktidara sahip ve başka otoritenin olmadığı aslında diktatörlük olan sistem hakkında tarih kitabında 5x200=1000 sayfa bilgi yer alması gerekirken 25 sayfayla sınırlıdır... Çünkü o kadar detaylı yazarsa uydurması gereken çok kılıf vardır ve bunları öğrenci sorgular... En basitinden şapka kanunu öncesi ne tarz şapkalar vardı. 1500 yıl bunlar neden giyilmişti neden alnı açıktı sonra niye şapka kanunu çıktı neden yurtdışından binlerce şapkalar geldi... Yahudi fabrikaları nasıl bayram etti, allahın alimleri neden bir şapka parçasına asıldılar.Kaç tane alim asılmıştır. bunlara cevap verilse kılıfını ayarlamak imkansızdır...Minareyi çalan kılıfını hazırlar ama bunların çaldıkları(kapattıkları da denebilir..) külliye be hacım.10 minare kılıfını yırtıp diksen de külliyeyi içine sokarken bi tarafından patlak verir =)... bunu bildikleri için hiç anlatıpta başlarını ağrıtmama yolunu seçmeleri normaldir...
 
Geri
Üst