Hakk'ın inâyetine sunulan dilekçeler

innuendo

HANZALA
Moderatör
Katılım
5 Nis 2007
Mesajlar
9,878
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
FİLİSTANBUL
Hakk'ın inâyetine sunulan dilekçeler
1239pqv.jpg

Allah'ın (celle celâluhu) inâyetine kapı aralayan hususlardan bir tanesi sebeplere riâyettir. İnsan, esbâb dairesinde yaratıldığından, Müsebbibü'l-esbâba tam itimat etmekle beraber, her zaman sebepleri yerine getirmekten de mesuldür.

Nebiler Serveri (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz'in mücahede meydanında bir taraftan Mevlâ-yı Müteâl'e dua dua yalvarması, diğer yandan da birbirinden farklı fevkalâde tabyalar kurarak ve üst üste iki zırh giyerek sebepler planında gerekenleri yapması bu mevzuda çok önemli bir derstir.

Allah'ın inayetine çağrı sayılabilecek önemli dinamiklerden bir başkası, ulaşılmak istenen hedef (rıza-yı İlahî) istikametindeki gayretlerin hiç kesilmemesi, hep sürüp gitmesidir. Zira, çok çalımlı başladığı halde temsilcilerinin ya yorulmalarından, ya bıkmalarından, ya da ülfete takılıp çalışmayı bırakmalarından dolayı kısa sürede yıkılıp giderek birer tarihî malzemeye dönüşmüş nice dâvâlar vardır. Aksine, birkaç sâdık ve vefalı mümessilin, Cenâb-ı Hakk'ın inâyetine davetiye mahiyetindeki sabırlı ve mütemâdi cehdleri sayesinde zamanla gelişip boy atmış ve dört bir yana yayılmış mefkureler de az değildir.

İnâyet-i ilâhiyenin çok büyük bir vesilesi de vifak ve ittifaktır. Hazreti Üstad'ın yaklaşımıyla; kendi değerleri itibarıyla toplanınca sadece on altı eden dört tane dört, eğer sırr-ı uhuvvet, ittihad-ı maksat ve ittifak-ı vazife ile tevafuk edip bir çizgi üstünde omuz omuza verirlerse, o vakit dört bin dört yüz kırk dört kıymeti kazanırlar. İnsanlık tarihine dikkatle bakılırsa, bu hakikate şahitlik eden pek çok hâdise görülebilir. Nitekim bu husus en son Çanakkale destanında ve topyekun millî mücadelede de açıkça müşahede edilmiş; fakr u zaruret içindeki bir milllet, ihlas sırrı ve uhuvvet bağı ile el ele verince, kendisinden kat kat büyük orduları yenmişti.

Sözün özü; her Kur'an talebesi belli ölçüde inâyet-i ilahiyeye mazhardır. Şu kadar var ki, bu inâyetin celbi ve devamı için, hem hususiyle sıdk, emniyet, tebliğ, fetanet ve ismet sıfatlarıyla muttasıf olmak, hem de bilhassa Allah'a teveccüh, esbâba riâyet, hizmette temadî ve ittifak arayışı misillü sâlih amellere yapışmak gerekmektedir. Bu hususlara dikkat eden bir Hak eri, iman hizmetinde hiç umulmadık anlarda sürpriz ihsanlara mazhar kılınacak, en olumsuz şartlarda dahi bir gizli el tarafından korunup kollanacak ve zâhiren çok çirkin görünen hadiselerde bile maddî manevî pek büyük muvaffakiyetlere ulaştırılacaktır.


 
Geri
Üst