Bundan yaklaşık 50 yıl önce dünyamıza giren efsanevi karakter; James Bond. İngilizlerin meşhur ajanı, MI6’in en prestijli ve başarılı üyesi. Romanlarıyla, filmleriyle ve daha sonra video oyunlarıyla hayatımızda yerini aldı. Son yıllarda Daniel Craig’in canlandırmasıyla farklı bir hal aldı, gerçi ben Pierce Brosnan’ın biraz daha başarılı olduğunu düşünüyorum Bond konusunda ama yaşlandı artık o da. Daniel Craig tiplemesiyle James Bond, yeni bir oyunuyla karşımızda.
Aslında Golden Eye 1995 yılında gösterime giren bir James Bond filmi, Pierce Brosnan’ın başrol oynadığı. İki yıl sonra Nintendo ile sanal dünyaya taşındı. Ve geçtiğimiz yıl tekrar elden geçirilerek Wii ile tekrar sahne aldı. Ancak bu sefer Daniel Craig olan Bond bulunuyordu yapımda, tıpkı bu yıl Reloaded olarak PS3 ve Xbox 360’a çıkan Golden Eye 007’de olduğu gibi. James Bond’a ait video oyunlarını bu zamana kadar pek tutmadım, haliyle bir önyargıyla yaklaştım bu yapıma da. Ancak ne yalan söyleyeyim, düşüncelerim de haksız da değilmişim…
Yakışmadı be Bond
Menümüzde senaryo modunun dışında çoklu oyuncu modu ve özel bölümlerin bulunduğu MI6 Ops bulunuyor. Bu ek bölüm oyun süresini artırmak için konulmuş olabilir ama amacına ulaşabileceğini pek sanmıyorum. Nedeni bu mod değil, oyunun kendisi elbette. Rusların düşman olmasına zaten alıştık son zamanlarda, MW2, Bad Company 2, Battlefield 3, Modern Warfare 3 derken Rusya’yı düşman belledik iyiden iyiye, Sovyetlerin yerini aldı başarılı bir şekilde. Tabi ABD’nin düşmanı, İngilizleri de karşısına almış oluyor.
İngilizlerin istihbarat servisi MI6 (eski ismi bu ama Bond’larda kullanılır hala, şuan SIS olarak geçer gerçekte, yani Secret Intelligence Service), Rus ordusundan çalınan veya Rus ordusunun , en azından bazı üst düzey yetkililerinin bilgisi dahilinde teröristlerin eline geçen silahların peşinde. Ve MI6 en sağlam ajanını, James Bond’u salıveriyor sahaya.
Daniel Craig sesiyle ve tipiyle yer alıyor Golden Eye 007: Reloaded’ta, gerçi pek benzetememişler, yahu başrol karakteri bile doğru dürüst koyamazsanız işimiz var bizim. Zaten oyuna daha ilk dakikalardan itibaren soğuk bir şekilde bakmış olmamın nedeni görsellerdeki kalitesizlik idi. Eurocom, Call of Duty: Black Ops’ta kullanılan IW 3 motoruyla hazırlamış grafikleri, ancak hem eskimiş bir grafik motoru, hem de PS3 faktörü eklenince pek de iç açıcı olmayan görüntülere sahne oluyor yapım. Kaplamalar soluk, ışıklandırma efektleri yok gibi, karakter modellemeleri ve haritalardaki detaylar ise günümüz standartlarının gerisinde seyrediyor.
Ses efektlerin de aynı tabloyla karşılaşıyoruz maalesef, silah seslerinin çok cılız kaldığını göreceksiniz. Yani AK- 47 ile ateş etmişsiniz, ya da basit bir tabancayla pek fark etmiyor. Silah tepmesi diye bir durumla da karşılaşmıyorsunuz pek, Allah ne verdiyse saydırabilirsiniz mermileri düşmanların üzerine gönül rahatlığıyla. Ben PS3’te FPS oynamayı pek beceremem, PC’deki kadar keyif de alamıyorum. Ancak Bond bu haliyle PC’de de olsa pek keyif alamazdım eminim, yani gamepad ile veya PlayStation 3 ile ilgili bir sıkıntı yok şu durumda. Bu arada Move desteği de bulunuyor kontrollerde lakin pek verimli olduğunu söyleyemem, bazen tepkileri algılamada gecikmeler oluyor çünkü.
Tek kişilik mod 10 saat kadar oynanış süresi sunuyor ancak basit senaryo, teknik yetersizlikler ve başarısız sunum nedeniyle bu kadar oynayabileceğinizi sanmıyorum. ‘Multiplayer’a geçiş yapabilirsiniz, tabi oynayacak oyuncu bulabilirseniz. 16 oyuncuya kadar destek sunuluyor ve farklı farklı Bond tiplemeleri ve filmlerde yer alan silahlar renk katıyor bu oyun moduna.
Senaryo modunun belki de tek artısı, ilerleme konusunda özgür bırakması sizi. İsterseniz gizli bir şekilde görevleri sonlandırıyor, isterseniz ortamın sıcaklığını yükseltip çatışmadan çatışmaya atlıyorsunuz. Zor seviyede oynadığınız zaman kolay kolay çatışmaya girmeye cesaret edemeyeceksiniz ancak gerektiği zaman Bond yeteneklerini sergileyerek size yardım edebilir. Bazı bölümlerde ise tam bir Bond gibi davranmaya itiyor sizi oyun, yani işinizi temiz ve sessiz bir şekilde halletmek çok daha sağlıklı oluyor. Bu arada Call of Duty’den esinlenerek hazırlanmış sahnelere de rastlayacaksınız, yakın dövüşler ve yavaş çekimle sunulan kısa anlar gibi.
Sonuç
Senaryo modunda sinematik görüntülerden uzak başarısız bir sunum söz konusu, ki James Bond’un bulunduğu bir yapıma yakışmıyor böyle sunum. Yapay zeka, grafikler ve seslerdeki kalite yoksunluğu oyundan sıkılmanız için yeterli sebepler. Yapımcılar tek düzelikten kurtarmak için hikayenin gidişatını bazı bölümlerde bol aksiyona ve araç kullanımına yer verilmiş. Ancak bu hamlelerin büyük boşlukları doldurabileceğini sanmıyorum. Sessiz ve akıllı bir casus gibi, yada ‘astığım astık, kestiğim kestik’ bir ölüm makinesi gibi ilerleme seçeneklerinin oyuncunun inisiyatifine bırakılmış olması oyunun az bulunan artılarından en önemlisi.
Gayet kaliteli yapımların hem konsolda hem PC’de olduğu şu günlerde Golden Eye 007: Reloaded tercih edilesi bir oyun olmaktan uzak. Daniel Craig’in kendisine, sesine veya James Bond karakterine deliler gibi aşıksanız belki de beğenirsiniz, severek oynarsınız. Ama ben hakkında inceleme yazacak olmasaydım, oynamak için çabalamazdım.
Aral Game
Fiyat: 200,00 TL (PS3)
