Gizli tanık tutanağı...

MG_eVİL

New member
Katılım
20 May 2008
Mesajlar
3,623
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Sevsenizde sevmesenizde sonuna kadar Atatürk ve fi
Araştırmacı gazetecilik var.

Soruşturmacı gazetecilik var.

¡

Şimdi yeni moda çıktı:
“Sokuşturmacı”gazetecilik!

¡

Geçen salı sabahı Star Haber’de Uğur Dündar yönetiminde toplantıdayız... Özel haber müdürümüz Turgut Erat, “Erzincan Başsavcısı’nın içeri tıkılmasına vesile olan gizli tanıklar telefon etti, söylemedikleri laflar tutanağa geçirilmiş, ifadeler palavraymış, Star Haber’e çıkıp anlatmak istiyorlarmış”dedi...“Sen ne cevap verdin?”dedik... Uğur Dündar’ın habercilik ve yayıncılık kriterlerini iyi bilen Turgut, “Birincisi, gizli tanık olup olmadıklarını bilemeyiz. İkincisi, gizli tanıkları deşifre etmek suçtur. Üçüncüsü, derhal savcıya gidin, basına değil, savcıya anlatın dedim” dedi...“Ağzına sağlık”dedik.

¡

Çarşamba sabahı toplantı halindeyiz, Uğur Dündar’ın asistanı Türkan içeri girdi, “Hayırdır?”dedik.. “Erzincan’daki gizli tanıklar arıyor, itiraflarda bulunacaklarmış, Uğur Dündar’a anlatmak istiyorlarmış”dedi.

Uğur Dündar,“Söyle
onlara, derhal savcıya gitsinler”
dedi.

¡

Perşembe sabahı toplantıdayız, Ankara haber müdürümüz Esat Pala, “Erzincan’daki gizli tanıklar 38 defa filan telefon etti, ifadeleri yalanmış, illa yüz yüze Uğur Dündar’a anlatmak istiyorlarmış”dedi. “Sen ne yaptın?”dedik.. “Kardeşim siz ne biçim gizli tanıksınız? Biz savcı değiliz, gazeteciyiz, savcıya gidin, ona anlatın dedim” dedi.. “Ha yaşa” dedik.

¡

Cuma sabahı toplantı halindeyiz, Star Televizyonu’nun dış kapısındaki güvenlikten sorumlu olan arkadaşlar aradı,“Gizli tanık olduğunu söyleyen birileri geldi, Uğur Dündar’la görüşmek istiyorlar”dedi.. “En yakın adliyenin adresini ver, gidip savcıya anlatsınlar” dedik.

¡

Cumartesi sabahı, Uğur Dündar yakında piyasaya çıkacak olan kitabı için çalışıyor, ben spor yazılarımı yazıyorum, toplantıya girmiyoruz... Bülteni hazırlayan Nazlı Öztarhan geldi,“Gizli tanıklar aradı, Uğur Dündar olmasa bile, Uğur Dündar’ın kadrosundan birileriyle görüşmek istiyorlar”dedi.. "E-ee?"dedik... “Lütfen savcıya gidin, ne biliyorsanız savcıya anlatın dedim” dedi...“Biz bu cümleyi bir yerden hatırlıyoruz galiba”dedik, güldük.

¡

Biz önde...

Gizli tanıklar arkada.

Mevzu komediye döndü.

Kaçıyoruz, kovalıyorlar.

¡

Ve, pazar sabahı...

Uğur Dündar yok, ben izinliyim, haber koordinatörümüz Mustafa Sağlamer aradı,

“Gazeteleri gördün mü?”dedi..

“Yo-oo” dedim.. “Gizli tanıkların çarşaf çarşaf fotoğrafları yayınlanmış, internet sitelerinde de
var, adamları ruh gibi takip etmişler, güya ifadelerinin değiştirilmesi için baskı yapılıyormuş, eğer görüşseydik veya
binadan içeri alsaydık, yanmıştık”
dedi.

¡

Uğur Dündar’ın pazar
günü Ruhat Mengi’nin programına çıkıp anlattığı kumpasişte bu.

¡

Yani?

¡

“Sokuşturmacı gazetecilik”yapılıyor... Eğer “hukuka” inanmasaydık,“gazeteciliğin sınırlarını” bilmeseydik, tıpış tıpış kapımıza gelen ve hatta peşimizden koşan gizli tanıkların üstüne balıklama atlasaydık, şu anda yandaş medyanın manşetlerine “ampul”gibi konmuştuk!

¡

“Tıraştırmacı gazeteci”arkadaşlar da, keyifle yazardı artık:“Vay vay vay, görüyor musunuz şunların yaptığını, gizli tanıklarla gizli gizli görüşüp, ifadelerini değiştirmeye çalışmışlar...”

¡

Başka kapıya!

NOT:

Villalarda giyeriz galoş, memleketimin gerçeği gakkoş... “Kerpiç kerpiç üstüne kurdum binayı, binayı kurar iken gördüm leylayı” yarın!

..::YILMAZ ÖZDİL::..
 
Bu günkü teknoloji harikası elektronik mikroskoplarla MİKROP VE VİRÜS Aramaya gerek yok.
Virüsler Ortalarda dolaşıyor.

Zebella gibi kim olduğu belirsiz adamlar bir aksırmalarıyla iki tıksırmalarıyla yaydıkları virüsle Baş savcıları bile yatırdı.
Şimdi bunlar çöplüklerinden çıkıp hastalığı yaymak, sağa sola bulaştırmak için saldırıyorlar.

Cümbüşün böylesi ancak Türkiyede olabilir.
Çünkü Ortam bu Virüsü beslemeye müsait
 
Gizli tanıklar ifadelerinin değiştirildiğini,ekleme
yapıldığını söylüyorlar.Star tv savcıya gidin diyor
o tanıkların ifadelerini alacak savcı kaldımı
kaldıysa vay haline...
 
gizli tanık mı gizlendirilen tanık mı?


gizli tanık.

kimden gizli?
-sanıklardan.

ee nasıl oluyor. sanık bilmiyorsa tanığı kim bilecek?
-savcı.

olur mu öyle şey, zaten savcı bu adam suçlu diye iddia atıyor ortaya? birde tanıkları gizleyerek sanıklara nasıl savunma hakkı vercek?
-ne savunması, yapmasaydı savunmasına da gerek kalmazdı.

ee yaptığını nerden biliyorsunuz? suçu ispatlanana kadar herkes suçsuz değil miydi?
-hayır siz yanlış biliyorsunuz. suçsuzluğu ispatlanana kadar herkes suçludur.

öyle şey ni olur? bu nasıl bir hukuk devleti?
-hukuk değil guguk.

...
...
...


bişey daha aklıma takıldı.
ergenekon davasının ana delili olan ümraniyede bir gecekonduda yakalanan el bombaları noldu?
-onları imha ettik. çünkü eskilerdi. mazallah depoda patlar falan.

nasıl yani? el bombasının pimi çıkarıldımı patlar mı ya?
-patlar matlar. mazallah. allah korusun.

eee devlet o kadar el bombasının koruyamayacak kadar aciz mi?
-devlete aciz mi diyoırsun sen? vatan haini misin?

yok ne alaksı var. ben sadece devlet el bombasını saklayabilir demek sitedim.
-öyle de o zaman.

ee nolcak şimdi delil var dediniz mahkeme açtınız ama deliller imha edilmiş.
-biz gördük, gerçekten vardı o el bombaları.

sizden başka kim gördü?
-gerek varmı başkasının görmesine? biz gördük yetmiyo mu?

...
...
...

bi şey daha kafama takıldı.
bi savcı işçi partisinde yapılan aramaların tamamen hukuksuz ve kanunlara aykırı olduğunu söylemiş ve bunun hakkında rapor tutmuş, bu armalar sonucu elde edilen delillerin delil olamyacağını, bunalra dayanılarak suçlama yapılamyacağınısöylemiş. peki işçi aprtisi yöneticileri neden hala cezaevinde ve haklarında suçlama var?
-ben savcı değil miyim? benim sözüme inanmıyor musun? başka savcıya ne gerek var* biz biliyoruz öyle olduğunu.

ama hukuk devleti...
-hukuk değil guguk.
...
...
...


5 perdelik komedi oyunu çıkar. ama bazıları hala trajedi yaşamaya devam ediyor.
 
Geri
Üst