- Katılım
- 10 Kas 2005
- Mesajlar
- 10,456
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Bir volkandım patlamaya hazır. Sen geldin. Önceleri seninle coştum. Sevmenin ne olduğu hakkında en fazla nutuk veren ama sevmeyi anlayamayacak yaşlardaydım. Topluca sevmiştik seni. Annem, babam, kardeşim… Önceleri özgürlüktü seni sevmek. Sonraları bağlanmaktı aynı toprağa. Oysa ben daha yeni oturmuştum sofraya. Ya çok açtım ya da aç gözlü. Şimdi adlarını bile unuttuğum insanlar için mi terk ettim seni. Ama çok küçüktüm be sevgilim.
Korkmuştum şimdi tadını sevdiğim cinsellikten. Şimdilerde farkediyorum ki cinsellik aslında hep sendin. Bundan dolayı hiç tatmin olmadım başka vücutlarda. Hep kaçtım seni hatırlatan herşeyden kaçtığım gibi bundanda. Geçmişi düşününce yüzümde garip bir tebessüm oluyor içim ise tebessüm kadar tatlı bir acıyla kıvrılıyor. Çocuk, diyorum kendi kendime “seni leylekler mi getirdi?”
Senden gittim ya ben lokmalar dizildi boğazımda. Gülücüklerde eksildi yavaş yavaş benden. Sana benzeyen her sese aşık oldum sandım. Sen beni hiç incitmedin ya sandım herkes senin gibi. Seninkine benzeyen gözlere bıraktım kendimi. Sonra çok canım acıdı. Sen sevdiğim beni tekrar çağırdığında beni inciteceğinden korktum. Sana koştuğumda sen de başka yüreklerdeydin.
Şarkıdaki gibi senede bir gün geliyorsun. Hayatındakilere inat mahsumca. Bende başkalarına ait bedenime rağmen kalbimi sevdiğine kavuşturuyorum. Hani sarılıyorsun ya bana. Aşk şarkıları hayat buluyor o anda. Hiçbir gün o gün gibi güzel fısıldanmıyorlar kulağıma. Zaman doğa kanunlarına inat hem duruyor hem de inanılmaz hızla geçiyor.
Geçmişten gelen hortum gibisin sevdiğim. Ara ara gelen ve yüreğimi yerle bir eden. Tamam, gel gel de canımı acıtmadan gel. Gözlerimi yaşla doldurmadan gel. Hiç gitmeyecekmiş gibi gel.
Korkmuştum şimdi tadını sevdiğim cinsellikten. Şimdilerde farkediyorum ki cinsellik aslında hep sendin. Bundan dolayı hiç tatmin olmadım başka vücutlarda. Hep kaçtım seni hatırlatan herşeyden kaçtığım gibi bundanda. Geçmişi düşününce yüzümde garip bir tebessüm oluyor içim ise tebessüm kadar tatlı bir acıyla kıvrılıyor. Çocuk, diyorum kendi kendime “seni leylekler mi getirdi?”
Senden gittim ya ben lokmalar dizildi boğazımda. Gülücüklerde eksildi yavaş yavaş benden. Sana benzeyen her sese aşık oldum sandım. Sen beni hiç incitmedin ya sandım herkes senin gibi. Seninkine benzeyen gözlere bıraktım kendimi. Sonra çok canım acıdı. Sen sevdiğim beni tekrar çağırdığında beni inciteceğinden korktum. Sana koştuğumda sen de başka yüreklerdeydin.
Şarkıdaki gibi senede bir gün geliyorsun. Hayatındakilere inat mahsumca. Bende başkalarına ait bedenime rağmen kalbimi sevdiğine kavuşturuyorum. Hani sarılıyorsun ya bana. Aşk şarkıları hayat buluyor o anda. Hiçbir gün o gün gibi güzel fısıldanmıyorlar kulağıma. Zaman doğa kanunlarına inat hem duruyor hem de inanılmaz hızla geçiyor.
Geçmişten gelen hortum gibisin sevdiğim. Ara ara gelen ve yüreğimi yerle bir eden. Tamam, gel gel de canımı acıtmadan gel. Gözlerimi yaşla doldurmadan gel. Hiç gitmeyecekmiş gibi gel.