Ben gidiyorum... Artık vücudunda seyredemeyeceğim ayın şehre yansımasını.. Bu ev artık çok büyük benim için, seninle yalnızlığa boğuyorum odalardaki çıplak sesleri.. yanına her gelişimde gidişini izliyorum başka bir odaya... yanına geliyorum bakıyorum ki yoksun... Başka bir oda ve başka bir yokluksun her seferinde; sen...
Gidişini seviyorum biliyor musun? gidişin rahatlığım benim... dinlenişim.. Başka tenlere direnişim... Zorsun ve bir o kadar da kolay. cevabını asla bulamayacağım sorular gibi duruşun...Cevabını bulup,sorusunu unuttuğum bir yarışmasın bende...
Ben her gittiğimde sevişirdin sen zaten... ruhun çekerdi, sen sanırdın başka bedenleri... sonra gelirdim, kapıyı açardın; içeri girerdim, odalarda öpüşmelerin kokusunu, terlemelerin hissini yalardım,duvarlarda; ağlardın...
Ben her gittiğimde sevişirdin sen... sigaranın son nefesine yetişirdim, yüreğimi üflerdin ışığa doğru; gittikçe yok olan ruhumu içime çekerdim...
Buralar sensiz ayrılık doğuruyor geceleri...Ebeleri ben doğuranı sen;Varmı başka daha....Ha gayret sabret biraz daha dayan,ıkınnn,sıkınnn nereye kadar yeter....
Yalnızlığın adımlarını bilir misin? her bir adımının arası geceden sabaha kadardır... bu evde, odalarda çok büyüktür yalnızlık... bu şehirde kaplumbağa ve tavşanın yarışına benzer yalnızlık ve aşk... biri ağır gelir kazanır, diğeri hızlıdır ve bitişi göremez nikotinden, acısından, esrardan... bana gidişini anlat vardığın yerden... ben giremeyeceğim yüreğine, gözlerinden...
Gizliliğimden sen akacaksın.. Vücudumda ürperen sessizliği ve aşk kokan saçma sapan vücutlar görmeyeceğim etrafımda.Dizeleri süzgeçten geçireceğim;biriksin bütün aşklar,bütün entrikalar süzgeçte,bana saf suyu kalsın,sanaysa posası...
Sokaklarda yürüyorum ve bakıyorum etrafa aniden bir oda ve kendimi zehirli kollarda buluyorum,gidip gelmelerde sureti takılıyor, bir bakıyorum sen sonra kendime geliyorum adi bir fahişe, gidiyorum....
Ben buradayım.. Kapımda bir araba ve aynada bol makyajlı yüzüm var.. Palyaço gibiyim giderken sen...
Başkalarına güleceğim tenimde, sana ağlayacağım içimden...
Gidişini seviyorum biliyor musun? gidişin rahatlığım benim... dinlenişim.. Başka tenlere direnişim... Zorsun ve bir o kadar da kolay. cevabını asla bulamayacağım sorular gibi duruşun...Cevabını bulup,sorusunu unuttuğum bir yarışmasın bende...
Ben her gittiğimde sevişirdin sen zaten... ruhun çekerdi, sen sanırdın başka bedenleri... sonra gelirdim, kapıyı açardın; içeri girerdim, odalarda öpüşmelerin kokusunu, terlemelerin hissini yalardım,duvarlarda; ağlardın...
Ben her gittiğimde sevişirdin sen... sigaranın son nefesine yetişirdim, yüreğimi üflerdin ışığa doğru; gittikçe yok olan ruhumu içime çekerdim...
Buralar sensiz ayrılık doğuruyor geceleri...Ebeleri ben doğuranı sen;Varmı başka daha....Ha gayret sabret biraz daha dayan,ıkınnn,sıkınnn nereye kadar yeter....
Yalnızlığın adımlarını bilir misin? her bir adımının arası geceden sabaha kadardır... bu evde, odalarda çok büyüktür yalnızlık... bu şehirde kaplumbağa ve tavşanın yarışına benzer yalnızlık ve aşk... biri ağır gelir kazanır, diğeri hızlıdır ve bitişi göremez nikotinden, acısından, esrardan... bana gidişini anlat vardığın yerden... ben giremeyeceğim yüreğine, gözlerinden...
Gizliliğimden sen akacaksın.. Vücudumda ürperen sessizliği ve aşk kokan saçma sapan vücutlar görmeyeceğim etrafımda.Dizeleri süzgeçten geçireceğim;biriksin bütün aşklar,bütün entrikalar süzgeçte,bana saf suyu kalsın,sanaysa posası...
Sokaklarda yürüyorum ve bakıyorum etrafa aniden bir oda ve kendimi zehirli kollarda buluyorum,gidip gelmelerde sureti takılıyor, bir bakıyorum sen sonra kendime geliyorum adi bir fahişe, gidiyorum....
Ben buradayım.. Kapımda bir araba ve aynada bol makyajlı yüzüm var.. Palyaço gibiyim giderken sen...
Başkalarına güleceğim tenimde, sana ağlayacağım içimden...