patron bizim yuzumuzden kızını dovecek sen nasıl bir insansın
dur dur hikayeyi ben alatayım bildiğim paylaşmak istedim bir hikaye
Bu Dunyadan Bir Yavuz Sultan Selim Gecti
osmanli ordusu misir seferine giderken haliyle baglik – bahcelik yerlerden geciliyordu. salkim uzumler, olgunlasmis elmalar, armutlar ve daha turlu turlu meyvalar vardi.
ordu gebze yakinlarinda konakladigi zaman, yavuz sultan selim,’in icine bir suphe dustu:
- “acaba askerim sahibinden izinsiz uzum ve elma koparmis olabilir mi?” diye dusunuyordu. hemen yeniceri agasi’ni cagirdi ve durumun arastirilmasini emretti.
heybeler – torbalar arastirildi, iyice soruldu ama, asker uzerinde hic bir iz bulunamadi. yeniceri agasi gelip durumu soylediginde padisah rahatlamisti. el acip dua etti:
“ey allah’im!.. bana haram yemeyen bir ordu ihsan ettigin icin sana sukurler olsun.”
sonra yeniceri agasi’na donup sunlari soyledi:
“eger askerlerim icinde bir tek kimse sahibinden izinsiz bir meyve koparip yese idi, misir seferinden vazgecerdim. cunku hay aga, haram yiten bir ordu ile beldelerin fethi mumkun olamaz!..”
*****
misir seferine gidilirken ordunun korkunc sina colu’nden gecmesi gerekiyordu. kum firtinalarinin etrafi kasip kavurdugu, gunduzleri dayanilmaz sicaklara sahne olurken geceleri dondurucu soguklari davet eden bu colu dunya- da hic bir ordu gecememisti. yavuz sultan selim ordusuna moral verici sozler soyledikten sonra atini cole surdu.
herkes yanindaki suyu idareli kullaniyor, namazlar teyemmum yapilarak kiliniyordu. yolculuk boyle surup giderken yavuz sultan selim’in bir ara atindan indigi ve saygili bir halde yaya olarak yurudugu goruldu. herkes sasirmisti ama, kimse sebebini soramiyordu. padisahin hic yanindan ayirmadigi hasan can durumu ogrenmekte gecikmedi. padisah o’na sunlari soylemisti:
“iki cihan sultani peygamber efendimiz onumuzde yaya olarak yururlerken biz nasil at ustunde olabiliriz hasan can?”
ya bende mi bir sorun var yoksa genel bir sorun mu çözemedim habire hackhellin baglatısında dusme yasıyorum