Genel kurul senaryoları

yyildirayy

Moderator
Bordo-Mavili camiada artık seçim konuşuluyor. Ancak ilginç olan, hemen her maç sonrasında farklı senaryoların üretiliyor olması. Buna son verilmeli, kongreye girecek olanlar da bir an önce adaylıklarını açıklamalı. Buna Sadri Şener de dahil!

Trabzonspor’da Genel Kurul senaryoları, her maçın skoruna göre değişkenlik gösteriyor. Esasında, Başkan Sadri Şener’in daha sonradan açıkladığına göre, farklı teknik direktörlere danışarak yaptığı transferlerin bekleneni vermemesi, buna bağlı olarak ilk yarıda alınan kötü skorlar, son yapılan Olağan Genel Kurul’un gündemine seçim maddesinin ekleme tartışmalarını beraberinde getirmişti ama olmadı. Zira o dönemde Şener’in ve yönetimin elinde okların yöneltildiği bir Şenol Güneş kozu vardı. Ne zaman ki Güneş istifa etti, Şener de daha Güneş’in ağzından “İstifanın ‘İ’si” çıktığı anda bunu kabul etti, Olağanüstü Genel Kurul süreci başladı. Zira okların hedefi bu kez Şener olmuştu.

Senaryolar sürekli değişiyor

Kötü kadrodan iyi skorlar almasını bekleyemezsiniz. Şenol Güneş’in yapamadığını, Tolunay Kafkas’ın yapacağını iddia etmek demek, en büyük darbeyi Kafkas’a vurmak demektir. Nitekim kaçınılmaz olan gerçekleşti ve Trabzonspor, haftalar önce yaşamaya başladığı küme düşme korkusundan, daha yeni Orduspor galibiyetiyle bir nebze olsun uzaklaştı.
Şimdi Olağanüstü Genel Kurul sürecinin işleyişine bir bakalım: Son Akhisar yenilgisi ve bu maç sonrası Başkan Sadri Şener’e yapılan çirkin hakaret, Şener’in camiayı yok sayıp sadece “ailesine” danışarak aldığı “devam etmiyorum” kararı, ardından önce sözlü, sonra da resmi siteden yapılan mayıs ayındaki Olağanüstü Genel Kurul kararı.

Camiada oluşan bir şok ortamının ardından, Sadri Şener’in Orduspor maçı oynana kadar ortaya çıkmaması, maçı dahi izlememesi, idari açıdan faturanın her zaman olduğu gibi belli çevrelerce sistemli biçimde Nevzat Şakar ve ekibine kesilmesi, ama bu maçın zor da olsa kazanılmasından sonra neredeyse bir zafer sunumunun yapılması vs. yaşandı.
Akhisar maçı sonrası Orduspor maçı öncesi ilk Senaryo: Olağanüstü Genel Kurul yapılacak. Sadri Şener aday olmayacak.
Küme düşme hattındaki Orduspor’a karşı alınan “Zaferden!” sonraki senaryo: Olağanüstü Genel Kurul ertelenebilir. Yapılırsa Şener aday olacak.

Kırıcı süreç!

İşlerin şu ya da bu nedenle kötü gittiği dönemlerde genel kurul önceleri ve hemen sonraları çok tehlikelidir. Kırgınlıkların, suçlamaların tavan yaptığı dönemlerdir bunlar. Örneğin 2010 Genel Kurul sonrası, resmen henüz olmasa da, camianın gururla dile getirdiği 2010-11 sezonun şampiyon kadrosunun oluşmasında katkıları yadsınamaz olan Hayrettin Hacısalihoğlu’nun, Federasyon Yönetim Kurulu üyeliği döneminde daha 3 Temmuz süreci başlamadan önce ligin tesciline şerh koyan Süleyman Atal’ın, medyaya yapılan “Aziz’in arkasındakiler” servisiyle yıpratılmaları... Resmi site aracılığıyla Atal’ın Federasyon Yönetim Kurulu’ndan istifasının istenmesi! Şimdi de bir röportajın başından dibinden kesilerek ön plana çıkarılan bir cümle ile eski asbaşkanlardan Erol Tuna’ya yine resmi siteden ağır suçlamalar... Sivas’ta yönetim yanlısı-karşıtı grupların kavgasıyla oluşan çirkin görüntü vs...

Belli ki, kupa rövanşına yönelik Olağanüstü Genel Kurul kararında revize beklentisi, önümüzdeki günlerde yeni tartışmaları, kırgınlıkları da beraberinde getirecektir. Daha fazla kırıp dökmeden gereken yapılmalıdır.

Olağanüstü Genel Kurul kararı alınmışsa, hemen resmiyet kazandırılmalı ve mutlaka söz verilen tarihte yapılmalıdır. Sadri Şener aday olacaksa olmalı, diğer adayları küçük düşürecek söylemlerden kesinlikle kaçınmalıdır.

Bu Genel Kurul’un gündemine eski yönetici Av. Ali Sürmen’in de uyardığı gibi mutlaka tüzük değişikliği maddesi eklenip, güven tazeleyecek olan Şener’in veya olası adaylardan birinin başkanlığında gelecek yönetimin görev süresinin uzatılması sağlanmalıdır.

Genel Kurul kararını bu saatten sonra saha sonuçlarına bağlamak, üyelerin kafasında, “Ne yani, bu takım küme düşerse mi genel kurula gidecek!” yorumunu yaptırmakta ve camiayı küçültmektedir.

Son sözümüz budur!
 
Üst