Genç Siviller: Türkiye Malezya olamaz, olması teklif dahi edilemez
Beyoğlu'nda eylem yapan "Genç Siviller" isimli grup, son günlerin moda tartışması "Malezyalılaşma" konusunda endişelenenlere atıfta bulunarak, kendi korkularını dile getirdi.
Genç Siviller adına söz alan Bilal Macit, "Türkiye'de bazı gazeteciler, bürokratlar ve akademisyenler, dünya haritasında bile yerini göstermekte zorlanacakları Malezya'yı tehdit olarak savuruyorlar" diye konuştu.
Darbe karşıtlığı eylemleri ile Türkiye'nin gündemine yerleşen Genç Siviller, Galatasaray Meydanı'nda son günlerde bazı medya organlarında yer alan, "Türkiye Malezya oluyor" söylemleriyle ilgili basın açıklaması yaptı. Ellerinde korkmuş kadın figürleri bulunan yaklaşık 30 kişilik grup adına Genç Siviller Platformu Basın Sözcüsü Bilal Macit, basın açıklaması yaptı. Açıklamasına "Genç Siviller korkuyor! " diye başlayan Macit,
"Vatandaşlarına, zengin, özgür ve adil yaşam sunmak yerine korkular üreterek, bağlılıklarını korumaya çalışan rejimimiz bugünlerde kendisine yeni bir öcü keşfetmenin keyfini çıkarıyor. Türkiye'de meşru ve normal olmanın şartlarını belirleme hakkını kendinde gören gazeteciler, bürokratlar ve akademisyenler, fildişi kulelerinden bakarak hiç gitmedikleri mahallelerdeki baskılardan dem vuruyorlar. Dünya haritasında yerini göstermekte zorlanacakları Malezya'yı tehdit olarak savuruyorlar. 'Tek tip insan, Tek tip hayat, oh ne rahat' sloganı ile çözüm önerilerini dillendiriyorlar."
şeklinde konuştu. Bilal Macit'in yaptığı açıklamada dile getirilen korkular şöyle;
-2006 yılında bile darbe olan Tayland gibi olmaktan korkuyoruz.
-Irkçılığın ve ayrımcılığın gündelik hayat haline dönüştüğü Apartheid Güney Afrika'sı olmaktan korkuyoruz.
-Sokaklarda bile başörtüsüyle gezmenin yasak olduğu Tunus olmaktan korkuyoruz.
-İran olma korkusunun tedavülden kalkmasından korkuyoruz.
-Yeni Anayasaya "Türkiye Malezya olamaz, olması teklif dahi edilemez" maddesi konmasından korkuyoruz.
-Emekli Subaylar, ADD ve ÇYDD'nin Kuala Lumpur meydanında Cumhuriyet Mitingi düzenlemesinden korkuyoruz.
-Türkiye'deki cuntacıların Malezya'da darbe girişiminde bulunmasından korkuyoruz.
-Genel Kurmayın, Malezya tehlikesi üzerine, iç hizmet kanunundan kaynaklanan sorumluluklarını hatırlatan bir gece yarısı bildirisi yayımlamasından korkuyoruz.
-Malezya'ya benzememek için Türk bayrağından ay ve yıldızın çıkarılmasından korkuyoruz.
-Bu tartışmaları ciddiye alan Malezyalıların incinmesinden korkuyoruz.
-Malezya'ya benzemek isteyen İslamcı müteahhitlerin boğaza Petronas Kuleleri dikmesinden korkuyoruz.
-Cumhuriyet Gazetesi reklâmlarındaki Tehlikenin Farkında mısınız? yazısının Malay alfabesiyle yazılmasından korkuyoruz.
-Doğan Medya Grubunun Zaman ve Yeni Şafak Gazetelerini de satın almasından korkuyoruz.
-Doğan Medya Grubunun Malezya'da Gazete Almasından korkuyoruz.
-Bu gazetenin de "Malezya Malaylarındır" sloganıyla çıkmasından korkuyoruz!
-Ertuğrul Özkök'ün bu gazeteye Genel Yayın Yönetmeni olmasından ise Malezyalılar korkuyor!
-Aydın Doğan'ın bir kızının daha TÜSİAD başkanı olmasından korkuyoruz
-Laik görünmek için eczanelerde bile içki satılmasından korkuyoruz.
-Ramazan reklamı yapan Coca Cola'nın yeşil sermaye diye ilan edilmesinden korkuyoruz.
-İsmail Türüt'ün Eurovision'da bizi temsil etmesinden korkuyoruz.
-Ozan Arif şiirlerinden ÖSS'de soru sorulmasından korkuyoruz.
-Katilleri öven açıklamalar yapan İzmir Baro Başkanının bir dönem daha seçilmesinden korkuyoruz.
-Hürriyet Gazetesinin Pınar Selek'i 11 Eylül saldırısından da sorumlu tutmasından korkuyoruz
-Yeri gelmişken, Fadime Şahin - Ali Kalkancı filminin devamının çekilmesinden korkuyoruz.
-Meclis'i dualarla açılan Yunanistan'ın bizden önce Malezyalaşmasından korkuyoruz!
-İstanbul Bienalinin Kemalizm eleştirisi yapan Küratörü Hou Hanru'nun ilk görüldüğü yerde Serdar Ortaç ve Reha Muhtar'ın 10. yıl Marşı söylemeye başlamasından, Şenay Düdek'in çatal fırlatmasından, Hürriyet gazetesinin Hanru'nun Kürdistan haritası önünde fotoğraflarını üretmesinden, muhalif Küratörün Çin hükümetine teslim edilmesinden korkuyoruz."
CİHAN
Kaynak
Kaynak