Gözlerimi kapattım yokluğumda var olan kendimin üstüne
Çığlığımda taşıdım ellerime sığmayan bensizliği,
Kızıl sancıların içdökümünde
Rüzgar saçlı bir yalnızlıkta yandım
Nehirler geçti içimden, içim nehirlerden geçti;
Talan edilirken Züleyha´sına aşk düşen bağışlanmış mısralar
Ve şimdi kalbimde adı konulmamış bir süveydanın ölüm günahları
Ve tufanları avuçlayan ömrümde
Nuh´un ayak izleri...
Adıma küstüm
İsimsizliğimin ölgün kentlerinde vurulup duruyorum,
Sana hep altı susuş kala
Hadi konuşsana !
Susma gözlerime öyle derin derin.
Kimsesizliğimin kimliğine suret olmayacak mısın yoksa?
Aynalarda göremediğim hükümsüz yüzümü
Yüzüne kabul etmeyecek misin?
Bak el pençe divan durdum aşkın önünde,
Beni biraz daha susarak acıtacak mısın sesimi?
Biliyorsun, rengi mahpus aşkımın mahşere and içen gözleridir sensizlik
Ey boğazıma kadar battığım yağmur,
Hadi al beni!
Gözbebeklerinde yıldızlar eriten gece,
Hadi boğ beni!
´´YAĞMUR GECEDEN AL BENİ´´
AlınTıdıR