No-Panix
New member
- Katılım
- 30 Tem 2006
- Mesajlar
- 121
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Gazi: Filistin’e El Sürülemez
Mustafa Kemal Paşa'nın Filistin için o zamanlar söylediği o tarihi sözleri sizlere aktarmak istiyorum.
“…’Arapların arasında mevcut olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu, kimse bizim kadar bilemez; biz, vakıa birkaç sene Araplar’dan uzak kaldık, fakat şimdi kendimize kâfi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz içini İslamiyet’in Mukaddes Yerleri’nin, Museviler’in ve Hıristiyanlar’ın nüfuzu altına girmesine mani olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki buraların Avrupa Emperyalizmi’nin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz’…”
“…biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyete lakayt olmakla ittiham edildik; fakat bu ittihamlara rağmen, Peygamber’in son arzusu, yani ‘Mukaddes Topraklar’ın, daima İslamiyet hâkimiyetinde kalmasını temin için, hemen bugün kanlarımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin Selahaddin-i Eyyubi idaresi altında, uğrunda Hıristiyanlarla mücadele ettikleri toprakların, yabancı hâkimiyeti ve nufüzu altında bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar, bugün, -Allah’ın inayetiyle- kuvvetliyiz’…”
“…’Avrupa’nın, bu mukaddes yerlerine temellük etmek için, atacağı ilk adımda; bütün İslam âleminin ayaklanıp, icraata geçeceğinden şüphe yoktur’…”
"Gazi Mustafa Kemal Paşa hakkında, türlü ‘tertibat, tezvirat ve tahrifat’ ile, onun Batı’dan başka bir şey düşünmediğini, Batılı olmak ya da görünmek için, bin yıllık Türk Medeniyeti’ni inkâr ettiğini ileri sürenlerin, bu satırları okudukları takdirde, biraz yüzleri kızarır mı?
Pek sanmıyorum…)"
Müslüman olsun, laik olsun, Musevi ya da Hıristiyan olsun; her Türk , Gazi’nin, Lausanne’dan yıllar sonra, Hayat Meselesi ortalığı kızıştırmışken; bunları beyan edip, Avrupa Emperyalizmi’ne karşı, böyle açık, bu kadar net bir tavır takınmasının üzerinde düşünülmelidir.
Tabii, onun vefatını müteakip, bu tavrından ne kaldığını; hele yıllar sonra, Ankara’nın Filistin konusunda, kimlerle ‘ittifak’ içinde olduğunuda!..)
(…bu evrak, o zamanki Dâhiliye Vekili Şükrü Kaya Bey’in imzasıyla; ‘TC Dâhiliye Vekâleti, Matbuat Umum Müdürlüğü’ antetli bir evrak ile Başvekâlet Yüksek Makamı’na sevk metni ise şöyle:
“Başvekâlet Yüksek Makamına! Bombay Chronicle gazetesinin 27/VII/937 tarihli nüshasında, ‘Filistin’e El Sürülemez.. Kemal Paşa Avrupa’ya İhtar Ediyor’ başlığı altında bir yazı intişar etmiştir. Bu yazının bir örneği ilişik olarak sunulmuştur. Bu vesile ile saygılarımı tekrarlarım. / Dâhiliye vekili, Şükrü Kaya!”
Sevgili Atilla İlhan'ın yazısının bir kısmından alıntıdır.
Mustafa Kemal Paşa'nın Filistin için o zamanlar söylediği o tarihi sözleri sizlere aktarmak istiyorum.
“…’Arapların arasında mevcut olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu, kimse bizim kadar bilemez; biz, vakıa birkaç sene Araplar’dan uzak kaldık, fakat şimdi kendimize kâfi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz içini İslamiyet’in Mukaddes Yerleri’nin, Museviler’in ve Hıristiyanlar’ın nüfuzu altına girmesine mani olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki buraların Avrupa Emperyalizmi’nin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz’…”
“…biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyete lakayt olmakla ittiham edildik; fakat bu ittihamlara rağmen, Peygamber’in son arzusu, yani ‘Mukaddes Topraklar’ın, daima İslamiyet hâkimiyetinde kalmasını temin için, hemen bugün kanlarımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin Selahaddin-i Eyyubi idaresi altında, uğrunda Hıristiyanlarla mücadele ettikleri toprakların, yabancı hâkimiyeti ve nufüzu altında bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar, bugün, -Allah’ın inayetiyle- kuvvetliyiz’…”
“…’Avrupa’nın, bu mukaddes yerlerine temellük etmek için, atacağı ilk adımda; bütün İslam âleminin ayaklanıp, icraata geçeceğinden şüphe yoktur’…”
"Gazi Mustafa Kemal Paşa hakkında, türlü ‘tertibat, tezvirat ve tahrifat’ ile, onun Batı’dan başka bir şey düşünmediğini, Batılı olmak ya da görünmek için, bin yıllık Türk Medeniyeti’ni inkâr ettiğini ileri sürenlerin, bu satırları okudukları takdirde, biraz yüzleri kızarır mı?
Pek sanmıyorum…)"
Müslüman olsun, laik olsun, Musevi ya da Hıristiyan olsun; her Türk , Gazi’nin, Lausanne’dan yıllar sonra, Hayat Meselesi ortalığı kızıştırmışken; bunları beyan edip, Avrupa Emperyalizmi’ne karşı, böyle açık, bu kadar net bir tavır takınmasının üzerinde düşünülmelidir.
Tabii, onun vefatını müteakip, bu tavrından ne kaldığını; hele yıllar sonra, Ankara’nın Filistin konusunda, kimlerle ‘ittifak’ içinde olduğunuda!..)
(…bu evrak, o zamanki Dâhiliye Vekili Şükrü Kaya Bey’in imzasıyla; ‘TC Dâhiliye Vekâleti, Matbuat Umum Müdürlüğü’ antetli bir evrak ile Başvekâlet Yüksek Makamı’na sevk metni ise şöyle:
“Başvekâlet Yüksek Makamına! Bombay Chronicle gazetesinin 27/VII/937 tarihli nüshasında, ‘Filistin’e El Sürülemez.. Kemal Paşa Avrupa’ya İhtar Ediyor’ başlığı altında bir yazı intişar etmiştir. Bu yazının bir örneği ilişik olarak sunulmuştur. Bu vesile ile saygılarımı tekrarlarım. / Dâhiliye vekili, Şükrü Kaya!”
Sevgili Atilla İlhan'ın yazısının bir kısmından alıntıdır.