Gazeteler internetten içerik satabilir mi?

react

Admin
Süper Moderatör
Katılım
18 Haz 2005
Mesajlar
25,237
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
an insatiable prsn from hell
online_gazete621.jpg

Financial Times ve Wall Street Journal’dan sonra New York Times da internette ücretli modele geçti. Peki internette paralı içerik modeli ne kadar gerçekçi ve Türkiye için geçerli mi?

İnternette Amerika’nın en çok ziyaret edilen gazetesi The New York Times, 28 Mart’tan itibaren internet içeriğini “kademeli” olarak ücretlendirmeye başlayacağını duyurduktan sonra “internette içerik bedava mı olmalı, yoksa içeriği paralı hale getirerek bir gelir modeli oluşturulabilir mi?” tartışması yeniden alevlendi.

Bugüne kadar çeşitli türde reklamlarla gelir elde eden NY Times, içinde bulundukları durumda zararda olduklarını ve reklamların giderleri karşılama konusunda yeterli olmadığını açıkladı. İnternet kullanıcıları gazetedeki makaleleri yine ücretsiz olarak takip edebilecek ancak 28 Mart’tan itibaren “20 veya daha fazla makale okumak isteyen okuyucular” gibi bir sınıflandırma getirildi. Ayda 20’den fazla makaleye ulaşmak isteyen okuyucu aylık en az 15 dolar olmak üzere üyelik bedelini ödeyecek. Bu yeni gelişme NY Times gazetesinin ilk ücretli modele geçiş denemesi değil. 2007 yılında da buna benzer şekilde köşe yazılarını okuyabilmek için yıllık 50 dolar ücret talep edilmesi gibi bir ücretlendirme sistemini deneyen gazete, 200 binden fazla çevrimiçi kullanıcıya ulaşmış olmasına rağmen reklam gelirleri azaldığı için bu uygulamadan vazgeçmişti.

New York Times, internet sitelerini takip eden kullanıcıların yüzde 85’inin ayda 20 makaleden fazlasını okumadığını ve bu yeni uygulamanın büyük bir şaşkınlık yaratmayacağını düşünüyor. Amerikan basınında çevrimiçi mecra dahil reklam gelirlerinin 2010 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 6.3 gerilediğini belirten gazete yetkilileri, bu yeni uygulamanın yeni çağın kaçınılmaz bir gereği olduğunu düşünüyor. Gazete tarafından yayınlanan duyuruda ayrıca konuyla ilgili iki karşıt okuyucu görüşüne de yer verilmiş. Los Angeles’tan bir okuyucu “Ücret çok yüksek. Bu ücreti karşılayamacağım. Artık sadece BBC.com veya CNN.com’u tercih ediyorum” derken, Boston’dan bir okuyucu ise “Ücret gayet makul. McDonald’s’tan iki menü fiyatına hem de bir aylık erişim olacak! NY Times’ı bu cüzi miktarla desteklemekten mutluluk duyacağım” şeklinde konuşuyor.

Amerika basınında e-gazeteler ve ücretli abonelikler

İş dünyasının yakından takip ettiği gazetelerden biri olan The Wall Street Journal ise 2010 yılından bu yana internet sitesindeki haberleri ücretli olarak okutuyor. WSJ, gazeteyi sadece çevrimiçi okumak isteyenlerden haftalık 2 dolar alırken, gazeteyi hem basılı olarak hem de çevrimiçi takip etmek isteyenlerden ise haftalık 2.7 dolar istiyor.

Ücretli abonelik sistemi kullanan bir başka ekonomi gazetesi ise The Financial Times. FT, internet sitesindeki haberlerini okumak isteyen okuyucudan aylık 26 euro alırken, aynı şekilde hem gazete haberlerini takip etmek hem de gazeteyi çevrimiçi olarak okumak isteyenlerden 39 euro istiyor.

Amerika’da yayın hayatını sürdüren ve ücretli abonelik sistemini kullanan gazeteler sadece bunlarla sınırlı değil. Örneğin Detroit Free Press’in hem çevrimiçi basılı haline hem de evlere gönderilebilen baskısına aylık 13 dolara üye olabiliyorsunuz. Aynı şekilde Los Angeles Daily News gazetesinin çevrimiçi baskılı haline ulaşabilmek için 52 haftalığına 65 dolar vermeniz gerekiyor. USA Today’in çevrimiçi baskı halini görebilmek için ise 2 aylık 20 doları gözden çıkartmak gerekiyor. Bir başka Amerikan gazetesi New York Post gazetesi ise abonelik bedeli olarak aylık 14 dolar talep ediyor.

Amerika’da basılı yayınlarının, çevrimiçi yayınlara göre büyük düşüş yaşadığını belgeleyen Washington merkezli medya araştırma şirketi The Pew Research Center’ın, “Project for Excellence in Journalism” (14 Mart 2011) raporuna göre; gazete okurlarının sayısı 2009-2010 yılları arasında 5 puan gerilerken, internet okurları sayısı 17 puan yükseldi. Aynı rapora göre insanlar bir haberi gazetelerden önce internet ortamından okuyor. Bu alışkanlığın ilerleyen zamanlarda geleneksel gazeteciliğin pabucunu dama atacağı düşünülüyor.

Türkiye’de “e-gazete”

Türkiye’de gazetelerin internet sayfalarını takip edebilmek için herhangi bir ücret talep edilmiyor ancak gazetelerin basılı haline internet aracılığıyla ulaşabilmek ücretli abonelik gerektiriyor. İnternetten bir gazeteyi basılı haliyle okuyabilmeye “e-gazete” deniliyor. Neredeyse Türkiye’deki bütün gazeteler “e-gazete” hizmetini okuyucularına sunuyor. Bu hizmeti ücretsiz olarak sağlayan gazeteler varken, aynı hizmet için ücret talep eden gazeteler de bulunuyor. Türkiye’de “e-gazete” sistemini kullanan gazeteler ve belirlenen “çevrimiçi” abonelik ücretleri şöyle:

Sabah, Takvim, Fotomaç aylık 2 TL, Taraf, aylık 20 TL, 3 aylık 50 TL, 6 aylık 90 TL, 12 aylık 160 TL, Radikal, 1 aylık 3 dolar, 1 yıllık 33 dolar (IPAD’ler için sağlanan basılı gazete), Hürriyet, 6 aylık 15 TL, 1 yıllık 25 TL, Cumhuriyet 3 aylık 42 TL, 6 aylık 81 TL, 1 yıllık 150 TL.

Tek elden “e-gazete” okumak

Gazetelerin kendi “e-gazete” sistemleri dışında, ReadJournal.com internet sitesi de kullanıcılarına bilgisayar başında “gazete” okuma imkanı sağlıyor. Bu internet sitesi henüz deneme aşamasında ancak anlaşmalı oldukları gazeteler de bulunuyor.

Star, Akşam, Agos, Evrensel, Birgün gazetelerinin hem güncel hem de arşiv gazetelerine tüm sayfalarına kadar ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca bu gazetelerin sayfalarından istediğiniz bir kısmı küpür olarak kesip mail adresinize gönderebiliyorsunuz. Anlaşmalı gazetelerin her birinin ayrı çevrimiçi abonelik ücretleri bulunuyor:

Akşam yıllık 323 TL, Star, Evrensel, Birgün, yıllık 175 TL, Agos yıllık 43 TL. Sistemde Zaman ve Türkiye gazetesi ücretsiz olarak sunuluyor.

Neden ücretli abonelik?

Radikal gazetesi yazarı Serdar Kuzuloğlu’na göre Amerika’da geçtiğimiz sene Rupert Murdoch tarafından başlatılan “ücretli” abonelik sistemi, ilerleyen zamanlarda daha kapsamlı şekilde, gazetelerin internet sitelerindeki haberlere ücretsiz olarak ulaşılmasını da imkansız hale getirebilir. “Buna rağmen şu an için bütün yayınların ücretli aboneliğe geçmesi mümkün görünmüyor” diyen Kuzuloğlu, “İçeriği online takip edenlerden gelen kişi başı gelir, basılı yayınlardaki oranın çok gerisinde kalıyor” sözleriyle de internet içeriğinin “ücretli” hale getirilmesinin anormal karşılanmaması gerektiğini belirtiyor.

“Reklam açısından bakacak olursak; bir reklamveren gazeteye, dergiye ilan verirken kaç kişi gördü, kaç kişi bakıp da kendisini aradı bilmez, ölçemez. Ama internette bütün denklem bunun üstüne kuruludur.” diyen yazar; “bir yayın tirajım 1 milyon diye reklam alıp peşin para kazanabilirken, bir site 1 milyon ziyaretçisini reklama çeviremez. Görüntülenme yetmez, tıklama gerekir. Tıklamadan gelen gelir de her zaman yayıncı aleyhinedir.” sözleriyle de gazetelerin internet ayağını “ücretli” hale getirmeye başlamasının temel nedenini açıklıyor.

“Amaç sadık okurlardan para kazanmak”

The New York Times’ın 28 Mart 2011’de paralı sisteme geçmesinin beklenen bir şey olduğunun altını çizen İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Tunç, kuruluşların alternatif bir gelir modeli yaratma peşinde olduğunu “Sistemin amacı arada sırada gazeteye göz atanlardan çok, gazetenin sadık okurlarından para kazanabilmek. The New York Times’in web sitesini ayda 30 milyon kişinin izlediğini düşünürsek bu oldukça radikal bir iş modeli hamlesi. Aslına bakılırsa internet üzerindeki içeriği paralı hale getirmek oldukça riskli bir karar çünkü internet reklam gelirlerindeki artış, henüz yazılı basındaki düşüşü kapatacak kadar keskin değil. Dolayısıyla medya kuruluşları internet üzerinden para kazanmak için alternatif yollar aramaya çalışıyorlar.”

“ABD’de yazılı basın çok zor bir dönemden geçiyor”

Aslı Tunç, “ABD’de yazılı basın çok zor bir dönemeçten geçiyor. Pek çok prestijli ve bilinen gazete yayın hayatına son vermek zorunda kaldı.” derken, Zeynep Atikkan ile birlikte yazdıkları “Blogdan Al Haberi” kitabında da bu konuya dikkat çektiklerinin altını çiziyor. Tunç, “kitabımızın sonuç bölümü bu konuda geleceğe yönelik projeksiyonlarımızı özetliyor. Orada internetin gazetecilik yeteneği, sezgileri, temposu olan kişilere kendilerini ifade edebilecek yepyeni mecralar açarken habercilik de bir avuç medya elitinin elinden kaydığını belirtiyoruz. Dijital devrimle medyada güç ve iktidar yeni aktörler tarafından paylaşılır hale gelecek.” öngörüsünde bulunuyor.

“Türkiye’de yazılı basın hızla kan kaybetmeye başlayacak”

Dijital devrimle medyada güç ve iktidarın yeni aktörler tarafından paylaşılır hale geleceğini düşünen Aslı Tunç, gazete yönetimlerinin ve gazetecilerin bu dijital devrimin ortaya çıkarttığı yapının hiç beklenmedik sonuçlarıyla karşı karşıya kalacağının uyarısını yapıyor.

“Hantal yönetimler, üstten alta ilerleyen katı hiyerarşik kurumsal yapılar çatırdamaya başlayacak, hatta başladı bile. Türkiye’de çok dinamik, genç bir internet kullanıcısı kitlesi var. Bu kitle özellikle ana akım medyaya kuşkuyla hatta güvensizlikle bakıyor. İnternet ortamı ise bu ruh haline karşılık verebilecek alternatif alanlarla dolu. Bu nedenle yazılı basının Türkiye’de de hızla kan kaybetmesi şaşırtıcı olmayacak.” diye konuşan Aslı Tunç, Türkiye’deki gazeteciliğin gelecekte çok ciddi değişikliklere uğrayacağını düşünüyor.

“Türk gazeteciliği hangi içeriğine güveniyor?”

Ücretli kullanım modelinin Türk gazeteciliği için mantıklı olmadığını düşünen Aslı Tunç, bu düşüncesini şu sözlerle dile getiriyor; “Kanımca Türkiye’de var olan gazetelerin internet sitelerinin paralı abonelilik sistemine geçmesi en azından kısa vaade mümkün değil. İnternet kullanıcılarının online içeriğe para vermesi için bu gazetelerin vazgeçilmez değerde bir habercilik sunması beklenir. Ancak başka yerlerde okuyamayacağımız yorum, analiz ve haberleri sunan bir siteye para verilebilir.”

Blogdan Al Haberi kitabının iki yazarından biri olan Aslı Tunç, son olarak çok kritik bir soru soruyor; “The New York Times gibi prestijli, dünyaca okunan ve sadık bir okur kitlesi yaratmış bir gazete bile abonelilikle risk aldığını kabul ederken Türk gazeteleri hangi içerik düzeylerine güvenerek böyle bir sisteme gidebilirler ki?”

Türkiye’deki gazetelerle Amerikan gazetelerinin “e-gazete” uygulamaları karşılaştırıldığında, Türk gazetelerinin çok daha uygun fiyatlara abonelik sağladığını görebiliyoruz. Amerikan gazetelerinin bazıları abonelerine sadece “e-gazete” ayrıcalığı tanımakla kalmıyor bununla birlikte gazeteyi de eve gönderiyorlar. İlerleyen zamanlarda Türkiye’deki gazetelerin de “e-gazete” abonelerine bu ayrıcalığı tanımaları beklenebilir. Gazetelerin internet sitelerindeki reklamlarından “illallah” diyenler veya bir haberi okuyabilmek için gazetelerin internet sitelerinde “kırk takla atanlar” için kalıcı çözümün reçetesi, kim bilir belki de ücretli abonelik sistemidir?




 
Amerika'da satılır ama Türkiye'de maalesef satılmaz.. interneti kullanan büyük bir kesim asgari ücretle geçimini sağlıyor.. Örnek verecek olursak dosya paylaşım siteleri bile uploaderlara Amerika,İngiltere,Almanya gibi gelişmiş ülkelere indirme başına verdiği ücret A kategorisinde iken Türkiye en alt sınıf olan D kategorisinde.. Çünkü premium satamayacağını çok iyi biliyor..
 
IOS 5 ile birlikte gelen bir özellik. Dün test ettim Türkiye'yi desteklemiyor. Sanırım onlarda Türkiye'de satılmayacağını gayet iyi biliyorlar. Ama bu proje olarak yapılabilir. 30 gün süreli belli bir gazetenin fiyatında ciddi indirime gidilip telefonlarla veya internet üzerinden erişim yapılabilir. IOS 5 in betadan kurtulup normal sürümünün çıkması ile daha net bilgi edineceğiz.
 
Geri
Üst