Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Gönlümüzde hoş lezzetler bırakan gazellerin köşesi , isteyen herkes paylaşımda bulunabilir...
Ganîdir aşk ile gönlüm ne mülküm ne menâlim var
Ne vasl-ı yâra handânam ne hicrândan melâlim var
Ne sağ olmak murâdımdır ne ölmekten kaçar cânım
Cihânda hasta-i aşk olalı bir hoşça hâlim var
Ben ol hayrân-ı aşkım ki yitirdim akl u idrâki
Ne âlemden haberdâram ne kendimden hayâlim var
Ne meyl-i külbe-i ahzân ne seyr-i sohbet-i yârân
Ne ta’n-ı zâhid-i nâdân ne ceng ü ne cidâlim var
Cihân fânidir ey Yahyâ Hüvel-Hayyü Hüvel-Bâkî
Değişmem atlas-ı çarha benim bir köhne şâlım var
Taşlıcalı Yahyâ
[Mal-mülk sahibi değilim; gönlüm aşk ile zengin. Yâra kavuşma arzusu da taşımıyorum, ayrılıktan gam çektiğim de yok.]
[Sağ olmak arzum da yok, ölmekten korkum da. Şu dünyada aşk hastası olduğumdan beri bir hoş haldeyim.]
[Aşkın hasıl ettiği hayranlıkla öylesine yitirdim ki aklı ve idrâki; âlemden de kendimden de haberim yok.]
[Hüzünler kulübesinde bulunma arzum olmadığı gibi; ham softa-kaba yobaz tipindeki sığ ve mürâî dindarı eleştirmeye de bakmam; kavga-gürültü içinde de değilim.]
[Her şey fânî; Bâkî olan yalnız Allah. Dilenci kıyafetini andıran elbisemi, paha biçilmez kumaşlara vermem ben. Rıza makamındayım.]
"Bir insanin kalbindeki sevgiyi bir kelime ile simgeleştirip bunu sevilene söylemesi hayatın olağan vakalarından biridir...Günümüzde; gülüm, aşkım, canım, hayatım, bitanem gibi anlamı müspet ama sıradan olan sözcükler bu olağan vakalarda kullanılmaktadır.Sıradan anlama sahip sözcükler dışında ise; kuşum, balım, böcegim, tırtılım gibi lakayt sözcükler de günümüzün anlamsızlığı içinde anlamlıymış gibi kullanılmaktadır.Peki eskiler sevilene sevgilerini hangi sözcüklerle ifade ederdi?..Gelin bu sorunun cevabını 14. yüzyılda Anadolu'da yaşamış olan Seyyit Nesimi'den alalım..."
Ne tende cân ile sensiz ümîd-i sıhhât olur
Ne cân bedende gâm-ı firkatûnle rahat olur
( Vücudumda sensiz ne can ve sağlık umudu olur. Ne de can bedenimde ayrılığın gamıyla rahat yüzü görür.)
Ne çâre var ki firâkunla eglenem bir dem
Ne tâli’üm meded eyler visâle fırsat olur
( Ne senin ayrılığın yüzünden bir an oturup kalmanın çaresi var ne de talihim yardım eder de sana kavuşma fırsatı bulabilirim.)
Ne şeb ki kûyuna yüz sürmesem o şeb ölürüm
Ne gün ki kâmetüni görmesem kıyâmet olur
(Hangi gece bulunduğun yerlere yüzümü sürmesem o gece ölürüm. Hangi günde selvi boyunu görmesem benim için kıyamet olur.)Kaynakwh webhatti.com: Kaynakwh webhatti.com:
Dil ise gitdi kesülmez hevâ-yı aşkundan
Nasîhat eyledüğümce beter melâmet olur
(Gönül ise elden giden aşkının arzusundan bir türlü vazgeçmiyor, ben nasihat ettikçe o daha beter rezil oluyor.)
Belâ budur ki alışdı belâlarunla gönül
Gamun da gelse bâ’is-i meserret olur
( Asıl belâ şu ki gönül belâlarınla alıştı.Şimdi gönüle gamın da gelse sevinç sebebi oluyor.)
Nedür bu tâli’ ile derdi Nef’î-i zârun
Ne şûhı sevse mülâyim dedükçe âfet olur
( Bu talihsiz ve zavallı Nef’î’nin çektiği dertler nedir? Hangi güzeli sevse ona yumuşak huylu ve uysal dedikçe bir afet kesiliyor.)