S
SiR ReaLiST
Guest
Melih Şabanoğlu, Mehmet Ayan ve Ahmet Çakır, Galatasaray tarihinin en iyi yabancılarını sizler için belirledi.
Melih Şabanoğlu'nun ilk 10'u:
1-) Horace Armitage: Galatasaray'in ilk yabancı transferi... Bedavaya geldi Galatasaray'a… Fuat Hüsnü Kayacan'la birlikte Galatasaray'ı şampiyon yapmak gayesiyle…
2-) Emil Oberle: Türk-Alman dostluğunun yansıması. İstanbul'da oturan bir bankacıydı. Galatasaray'da uzun yıllar oynadı. Sonra Karlsruche'ye döndü.
3-) Bosko Kajganiç: Futbola ait bir hüznün adı. Sadece altı maç oynadı Galatasaray'da… Samsunspor maçında penaltı kurtardıktan sonra ülkesine dönerken trafik kazasında Silivri yakınlarında öldü.
4-) Eşref Yaşareviç: 1978-79 sezonunda oynadı. 9 golle en skorer oyuncuydu.
5-) Mirza Seydiç: 1982-1984 arasında oynadı… Galatasaray'ın ilk virtüöz yabancısı… Tarık Hoçiç'le birlikte yeni bir dalga yaratmıştı… Türkiye’ye gelmiş en iyi Yugoslavlardan biriydi.
6-) Tarık Hoçiç: Türkiye'nin ilk yabancı gol kralı. Bosna’daki lokantasını bir Türk durağı yapmış Hoçiç’e ne kadar yabancı denirse o kadar yabancıdır kendisi!
7-) Zoran Simoviç: Galatasaray'ın büyük kaleciler kuşağının Kajganiç'ten sonraki ilk efsane yabancısı… Fazla söze ne hacet!
Rudiger Abramcyzk: Bir yıl oynadı. Alman ulusal takımının futbolcusuydu. Türkiye'ye gelince şaşırdık. O dönem bir Alman milli takım oyuncusunun burada oynaması ne kelime! Kritik maçlardaki golleriyle hatırlanıyor.
9-) Cevad Prekazi: Fazla söze gerek yok 2… Bir kuşak onunla büyüdü.
10-) Didier Six: Euro 84’ün şampiyon takımından… Kuzeyinde Fernandez, güneyinde Tigana, doğusunda Giresse, batısında Platini ile oynamış büyük bir üstad! Ekmek parası uğruna Türkiye'ye gelip uyruk değiştirdi, 40 yıllık Didier Six oldu bir günde Dündar Siz!
Mehmet Ayan'ın ilk 10'u:
Okyanusta damla misali fikrimiz, ama madem soruldu, söyleyelim…
10-) Roman Kosecki: Boniek’ten sonra Polonya futbolunun en önemli efsanesiydi. 24 yaşında herhangi bir ülkenin efsanesini bu topraklara getirmenin zor olduğu günlerde son on yılın dünya starlarından birinin veliahtını Türkiye’ye getirmek olaydı. Gelişi olaydı… Gidişi de öyle oldu… Sonra da siyasetçi olarak gördük kendisini.
9-) Iosuf Rotariu: 1990 Dünya Kupası’nda Romanya’nın en başarılı isimlerinden biri. Galatasaray’a gelmesi döneminde olaydı. Hagi kadar tanınan bir orta sahaydı Karpatlarda... Herkes onu 18 Mart 1992 günü oynanan Werder Bremen maçının son dakikasındaki kaçırdığı golle hatırlasa da o pozisyonun esas kahramanının Taner olduğunu unutuyor. Rotariu’nun pozisyon ardından Taner’e attığı fırça, maça gidenlerin malumudur. O meşhur pozisyonun Galatasaray’ın Kupa Galipleri Kupası’na da mal olduğu iddia edilir. Bandı başa saralım. O pozisyon gol olsa ve o sene Kupa Galipleri Kupası Galatasaray’a gelse, bir başta Rumen efsanesi Hagi’nin sarı-kırmızılı takıma gelmesi mümkün olabilir miydi? Yani aslında Galatasaray’ın ilk Rumen efsanesi, NEO-HAGİ’si ROTARIU muydu?
Falco Götz: Ekürisi Reinhard Stumph kadar takımın saha performansına yararlı oldu mu bilemeyiz ama kadınları çıldırtan yakışıklılığıyla ülkenin en az % 51’inin gönlünde taht kurdu. 1992-94 yıllarında Galatasaray’da oynadı. 1992-93 sezonundaki Feldkamp’ın 4 kupa alan takımının önde gelen ismi, usta liberosuydu.
7-) Aly Faryd Mondragon: Yasin Özdenak’tan bu yana yerli kaleci yetiştirememiş Florya topraklarının yabancı efsanelerinden biri… Galatasaray’ın halen Şampiyonlar Ligi’ndeki en büyük başarısının mümessillerinden… Hem de sağbek Perez, sol bek Victoria ile falan…
6-) Zoran Simoviç: Anlatılmaz yaşanır bir adam… Türk desen Türk değil, Sırp desen Sırp değil; nüfus kağıdına göreyse Karadağlı! Euro-84’ün armağanlarından… Bir dönemin efsanesi… Kanal 6’daki lunapark kaleciliğinin içimizi acıttığı koca adam… Galatasaray’ın ilk Avrupa başarısının en güzel 100 metresi…
5-) Tarık Hoçiç: Galatasaray’ın İngiliz ekolüyle Alman ekolü arasındaki tadımlık Yugosu… Mirza Sejdiç ile birlikte takımın izlenebilirliğini sağlayan koca Boşnak! Türkiye’nin ilk yabancı gol kralı! Fatih Terim’in takım arkadaşı… Restoranında her daim Türk ağırlayan güleryüzlü insan!
4-) Mirsad Kovaçeviç: Galatasaray’ın yasa delme matkabı. Bir gecede Türk olarak bu yolu açanların uzun süre özellikle Beşiktaşlılar tarafından hatırlanacağı golcü. Siyah beyazlılarda iki sezon forma giyip çok yararlı işler yaptı. Gece Yugo yatıp sabah Mirsad Güneş adıyla Türk olarak kalktığı Florya çimeninde ise Kupa-1 yarı finalinin gölgedeki kahramanıydı. Tanju Çolak ve Cevat Prekazi’nin başarısındaki önemli etkenlerin başında geliyordu.
3-) Gheorghe Popescu: Bir ekol, bir kültür, bir yönetmen, defansın kreatif direktörü… Popescu denince akla gelen ilk kare Hagi’ye benzemiyor. Hagi gibi kariyer zirvesini Galatasaray’da yapmış bir oyuncudan söz etmiyoruz. Onun Everest’i Galatasaray’a gelmeden az önce Barcelona’daydı. Kolundaki pazubandıyla kaldırdığı Kupa Galipleri Kupası, onun Galatasaray’a hırslarından ve başarı açlığından arınmış bir akıl adam edasıyla gelmesine yol açtı. Kimbilir belki Fatih Terim, ona Terim tarihinin ve Galatasaray tarihinin (hatta belki Türk futbol tarihinin) en önemli anının sorumluğunu verdi… Sonuç ortada… Hoca yine haklı!
2-) Gherorghe Hagi: Ercan Taner’in anlatımıyla… HAGİ… HAGİ… HAGİ… Ve sonsuzluk… Karpatların Maradonası, boğazın boğası… Sarı-kırmızılı taraftarların tüm zamanlardaki en büyük aşklarından biri… Fazla söze gerek yok…
1-) Cevad Prekazi: Hagi mi büyük Cevad mı büyük sorusunun yanıtı dünyanın her yerinde aynıdır: HAGİ… Hagi mi Galatasaray’a daha büyük katkı yapmıştır, Cevad mı sorusunun yanıtı da ağırlıklı olarak HAGİ çıkar! Ama soru “Galatasaray tarihinin en önemli yabancı oyuncusu kimdir?” sorusu ise benim yanıtım burun farkıyla Cevad’dır. Çünkü kaldırdığı su itibariyle Hagi’den büyüktür Cevad. Bu sorunun yanıtı sportif değil bende! Bu çok daha toplumsal bir yanıt… Prekazi bir dönemdir, Prekazi bir olaydır… Dönemleri kıyaslarsanız Cevad’ın seksenli yılların sonunda Galatasaray’a kattıklarının toplumsal bilançosu, Türkiye vizyonuna neler eklediğine bakılırsa sorunun yanıtı Cevad’dır. UEFA KUPASI Türkiye için futbol belgeselidir. Şampiyon Kulüpler Kupası Yarı Finali ise Türkiye’nin belgesel eskizi… Prekazi de o eskizi çizen adamdı… Bir nesil Cevad’ın saçları gibi kendi saçlarını kestirdi; unutulmamalı!
Ahmet Çakır'ın ilk 10'u:
1- Gherorghe Hagi
2- Claudio Taffarel
3- Gheorghe Popescu
4- Cevad Prekazi
5- Zoran Simoviç
6- Harry Kewell
7- MİRZA SEJDİÇ
8- Iosuf Rotariu
9- Falco Götz
10- Reinhard Stumpf
Ahmet Çakır Notu: Roman Kosecki, Mario Jardel ve Dean Saunders'ın da bu listede bulunmasına itiraz etmem. Günümüz oyuncularından Baros, Keita, Elano, henüz böyle bir listeye girebilecek Galatasaray kariyerinde değiller. Belki Baros, geçen yılın gol kralı olarak listeye girebilir ama Sarı Kırmızılı takımın gecen sezonki çöküşünde ciddi bir pay sahibi olduğu da unutulmamalıdır. (Özellikle 5-2'lik Kocaelispor maçıyla 2-0 kaybedilen Hacettepe maçlarında kaçırdıklarına inanmak mümkün değildi...)
Melih Şabanoğlu'nun ilk 10'u:
1-) Horace Armitage: Galatasaray'in ilk yabancı transferi... Bedavaya geldi Galatasaray'a… Fuat Hüsnü Kayacan'la birlikte Galatasaray'ı şampiyon yapmak gayesiyle…
2-) Emil Oberle: Türk-Alman dostluğunun yansıması. İstanbul'da oturan bir bankacıydı. Galatasaray'da uzun yıllar oynadı. Sonra Karlsruche'ye döndü.
3-) Bosko Kajganiç: Futbola ait bir hüznün adı. Sadece altı maç oynadı Galatasaray'da… Samsunspor maçında penaltı kurtardıktan sonra ülkesine dönerken trafik kazasında Silivri yakınlarında öldü.
4-) Eşref Yaşareviç: 1978-79 sezonunda oynadı. 9 golle en skorer oyuncuydu.
5-) Mirza Seydiç: 1982-1984 arasında oynadı… Galatasaray'ın ilk virtüöz yabancısı… Tarık Hoçiç'le birlikte yeni bir dalga yaratmıştı… Türkiye’ye gelmiş en iyi Yugoslavlardan biriydi.
6-) Tarık Hoçiç: Türkiye'nin ilk yabancı gol kralı. Bosna’daki lokantasını bir Türk durağı yapmış Hoçiç’e ne kadar yabancı denirse o kadar yabancıdır kendisi!
7-) Zoran Simoviç: Galatasaray'ın büyük kaleciler kuşağının Kajganiç'ten sonraki ilk efsane yabancısı… Fazla söze ne hacet!
Rudiger Abramcyzk: Bir yıl oynadı. Alman ulusal takımının futbolcusuydu. Türkiye'ye gelince şaşırdık. O dönem bir Alman milli takım oyuncusunun burada oynaması ne kelime! Kritik maçlardaki golleriyle hatırlanıyor.9-) Cevad Prekazi: Fazla söze gerek yok 2… Bir kuşak onunla büyüdü.
10-) Didier Six: Euro 84’ün şampiyon takımından… Kuzeyinde Fernandez, güneyinde Tigana, doğusunda Giresse, batısında Platini ile oynamış büyük bir üstad! Ekmek parası uğruna Türkiye'ye gelip uyruk değiştirdi, 40 yıllık Didier Six oldu bir günde Dündar Siz!
Mehmet Ayan'ın ilk 10'u:
Okyanusta damla misali fikrimiz, ama madem soruldu, söyleyelim…
10-) Roman Kosecki: Boniek’ten sonra Polonya futbolunun en önemli efsanesiydi. 24 yaşında herhangi bir ülkenin efsanesini bu topraklara getirmenin zor olduğu günlerde son on yılın dünya starlarından birinin veliahtını Türkiye’ye getirmek olaydı. Gelişi olaydı… Gidişi de öyle oldu… Sonra da siyasetçi olarak gördük kendisini.
9-) Iosuf Rotariu: 1990 Dünya Kupası’nda Romanya’nın en başarılı isimlerinden biri. Galatasaray’a gelmesi döneminde olaydı. Hagi kadar tanınan bir orta sahaydı Karpatlarda... Herkes onu 18 Mart 1992 günü oynanan Werder Bremen maçının son dakikasındaki kaçırdığı golle hatırlasa da o pozisyonun esas kahramanının Taner olduğunu unutuyor. Rotariu’nun pozisyon ardından Taner’e attığı fırça, maça gidenlerin malumudur. O meşhur pozisyonun Galatasaray’ın Kupa Galipleri Kupası’na da mal olduğu iddia edilir. Bandı başa saralım. O pozisyon gol olsa ve o sene Kupa Galipleri Kupası Galatasaray’a gelse, bir başta Rumen efsanesi Hagi’nin sarı-kırmızılı takıma gelmesi mümkün olabilir miydi? Yani aslında Galatasaray’ın ilk Rumen efsanesi, NEO-HAGİ’si ROTARIU muydu?
Falco Götz: Ekürisi Reinhard Stumph kadar takımın saha performansına yararlı oldu mu bilemeyiz ama kadınları çıldırtan yakışıklılığıyla ülkenin en az % 51’inin gönlünde taht kurdu. 1992-94 yıllarında Galatasaray’da oynadı. 1992-93 sezonundaki Feldkamp’ın 4 kupa alan takımının önde gelen ismi, usta liberosuydu.7-) Aly Faryd Mondragon: Yasin Özdenak’tan bu yana yerli kaleci yetiştirememiş Florya topraklarının yabancı efsanelerinden biri… Galatasaray’ın halen Şampiyonlar Ligi’ndeki en büyük başarısının mümessillerinden… Hem de sağbek Perez, sol bek Victoria ile falan…
6-) Zoran Simoviç: Anlatılmaz yaşanır bir adam… Türk desen Türk değil, Sırp desen Sırp değil; nüfus kağıdına göreyse Karadağlı! Euro-84’ün armağanlarından… Bir dönemin efsanesi… Kanal 6’daki lunapark kaleciliğinin içimizi acıttığı koca adam… Galatasaray’ın ilk Avrupa başarısının en güzel 100 metresi…
5-) Tarık Hoçiç: Galatasaray’ın İngiliz ekolüyle Alman ekolü arasındaki tadımlık Yugosu… Mirza Sejdiç ile birlikte takımın izlenebilirliğini sağlayan koca Boşnak! Türkiye’nin ilk yabancı gol kralı! Fatih Terim’in takım arkadaşı… Restoranında her daim Türk ağırlayan güleryüzlü insan!
4-) Mirsad Kovaçeviç: Galatasaray’ın yasa delme matkabı. Bir gecede Türk olarak bu yolu açanların uzun süre özellikle Beşiktaşlılar tarafından hatırlanacağı golcü. Siyah beyazlılarda iki sezon forma giyip çok yararlı işler yaptı. Gece Yugo yatıp sabah Mirsad Güneş adıyla Türk olarak kalktığı Florya çimeninde ise Kupa-1 yarı finalinin gölgedeki kahramanıydı. Tanju Çolak ve Cevat Prekazi’nin başarısındaki önemli etkenlerin başında geliyordu.
3-) Gheorghe Popescu: Bir ekol, bir kültür, bir yönetmen, defansın kreatif direktörü… Popescu denince akla gelen ilk kare Hagi’ye benzemiyor. Hagi gibi kariyer zirvesini Galatasaray’da yapmış bir oyuncudan söz etmiyoruz. Onun Everest’i Galatasaray’a gelmeden az önce Barcelona’daydı. Kolundaki pazubandıyla kaldırdığı Kupa Galipleri Kupası, onun Galatasaray’a hırslarından ve başarı açlığından arınmış bir akıl adam edasıyla gelmesine yol açtı. Kimbilir belki Fatih Terim, ona Terim tarihinin ve Galatasaray tarihinin (hatta belki Türk futbol tarihinin) en önemli anının sorumluğunu verdi… Sonuç ortada… Hoca yine haklı!
2-) Gherorghe Hagi: Ercan Taner’in anlatımıyla… HAGİ… HAGİ… HAGİ… Ve sonsuzluk… Karpatların Maradonası, boğazın boğası… Sarı-kırmızılı taraftarların tüm zamanlardaki en büyük aşklarından biri… Fazla söze gerek yok…
1-) Cevad Prekazi: Hagi mi büyük Cevad mı büyük sorusunun yanıtı dünyanın her yerinde aynıdır: HAGİ… Hagi mi Galatasaray’a daha büyük katkı yapmıştır, Cevad mı sorusunun yanıtı da ağırlıklı olarak HAGİ çıkar! Ama soru “Galatasaray tarihinin en önemli yabancı oyuncusu kimdir?” sorusu ise benim yanıtım burun farkıyla Cevad’dır. Çünkü kaldırdığı su itibariyle Hagi’den büyüktür Cevad. Bu sorunun yanıtı sportif değil bende! Bu çok daha toplumsal bir yanıt… Prekazi bir dönemdir, Prekazi bir olaydır… Dönemleri kıyaslarsanız Cevad’ın seksenli yılların sonunda Galatasaray’a kattıklarının toplumsal bilançosu, Türkiye vizyonuna neler eklediğine bakılırsa sorunun yanıtı Cevad’dır. UEFA KUPASI Türkiye için futbol belgeselidir. Şampiyon Kulüpler Kupası Yarı Finali ise Türkiye’nin belgesel eskizi… Prekazi de o eskizi çizen adamdı… Bir nesil Cevad’ın saçları gibi kendi saçlarını kestirdi; unutulmamalı!
Ahmet Çakır'ın ilk 10'u:
1- Gherorghe Hagi
2- Claudio Taffarel
3- Gheorghe Popescu
4- Cevad Prekazi
5- Zoran Simoviç
6- Harry Kewell
7- MİRZA SEJDİÇ
8- Iosuf Rotariu
9- Falco Götz
10- Reinhard Stumpf
Ahmet Çakır Notu: Roman Kosecki, Mario Jardel ve Dean Saunders'ın da bu listede bulunmasına itiraz etmem. Günümüz oyuncularından Baros, Keita, Elano, henüz böyle bir listeye girebilecek Galatasaray kariyerinde değiller. Belki Baros, geçen yılın gol kralı olarak listeye girebilir ama Sarı Kırmızılı takımın gecen sezonki çöküşünde ciddi bir pay sahibi olduğu da unutulmamalıdır. (Özellikle 5-2'lik Kocaelispor maçıyla 2-0 kaybedilen Hacettepe maçlarında kaçırdıklarına inanmak mümkün değildi...)
