Günlükteki darbe planı siyasileri kızdırdı
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen günlükteki notlar, Türkiye'nin 2004 yılında iki ciddi darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığını ortaya koydu.
Nokta Dergisi'nin yayınladığı günlüğe göre dört kuvvet komutanı, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e rağmen Sarıkız ve Ayışığı adıyla iki darbe planı hazırlamış. Ancak komutanların zamanla görüş ayrılığına düşmesi üzerine eylem planları 24 Nisan 2004'teki Kıbrıs referandumundan sonra tamamen rafa kaldırılmış. Özellikle eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'un aktif rol aldığı darbe girişimleri, başkent Ankara'nın gündemini oluşturdu. Darbe sözcüğünün kullanılmasını bile ayıp gören iktidar ve muhalefet partileri sözcüleri, medyaya, "Bunlara gülüp geçin." tavsiyesinde bulundu. Tepkiler özetle şöyle:
Burhan Kuzu (TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı):
Artık darbelerin bu memlekette rüyalara dahi girmemesi lazım. Benim temennim o. AB yolunda hızla yol almış bir Türkiye'nin geriye dönüşünün olmaması lazım. Dört darbe geçirdik, ikisi ana darbe, ikisi postmodern şekilde. 4 darbe hiçbir şey getirmemiştir bu memlekete. Bir anayasa hukukçusu ve siyaset bilimcisi olarak yıllarca tahlilini yaptım. 12 Mart'a, 12 Eylül'e, arkasından 28 Şubat'a bakın... Genel olarak darbenin yapılmasıyla ilgili bağ kurduğunuz zaman belki çok arzu edilmeyen görüşlerin iktidar olduğunu görüyorsunuz.
Köksal Toptan (TBMM Adalet Komisyonu Başkanı): Bunların konuşulması bile bir toplum için çok kötü bir şey aslında. Bu sözler bile çağ dışı kalmıştır. Avrupa Birliği üyesi olmaya çalışan bir ülkede bu tartışmaları çok geride bırakmış olmamız lazım.
Dengir Mir Mehmet Fırat (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı):
Hukuka aykırı olan bazı şeyler zaman zaman gündeme geliyor. Güzel olan şey, bunların ortaya çıkmasıdır. Türkiye'nin 21. yüzyıla girdiğinin farkında olmayanların planlarıdır.
Necati Çetinkaya (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı):
Demokrasinin olduğu yerde darbeden söz edilmesi, dünya topluluğu önünde Türkiye için fevkalâde ayıplanacak bir şey. Darbeler, ülkemizin gündeminden çoktan çıktı. Türk demokrasisi gereken seviyeye ulaşmıştır ve bu tür konular artık ülke gündeminden düşmelidir. Medya bunlara gülüp geçmeli. Demokrasi artık özümsenmiştir ve bütün hücrelerimize kadar işlemiştir.
Mehmet Ağar (DYP Genel Bşk.):
Demokrasi dışında yol yok; herkes milletin iradesine inansın
60 yıldan beri Türkiye'de demokrasiyi var etmiş bir zihniyetin bugünkü temsilcisi olarak, demokrasi dışında Türkiye'nin bir çaresi olduğunu düşünmüyorum. Demokrasi dışında Türkiye'nin hiçbir yolu olamaz. Hepimizin gücü, demokratik bir Türkiye'den yanadır. Türkiye'deki yönetimin yanlışlıklar içinde olduğunu düşünenler varsa büyük milletimizin bunu değiştirecek gücü olduğunu da bilmeleri gerekir. Milletin bu yüksek iradesine inanmamız lazım.
Cemil Çiçek (Adalet Bakanı): Artık demokrasi bu hastalıktan kendini kurtarmalı
Türkiye'nin demokratikleşme yolunda önemli mesafeler aldığı, demokratik standartları yükselttiği dünyaca kabul görürken, bu yönde ciddi çabalar yapılırken, antidemokratik kavramların telaffuzu bile bana ters gelir. Artık, şu kadar yıllık demokrasi ve darbeler tecrübesinden sonra halen aynı şeyleri konuşacaksak, ülkeye de yazık, demokrasimize de yazık. Artık demokrasi bu tür hastalıklardan kendisini kurtarmalıdır.
Abdüllatif Şener (Başbakan Yard.): Doğruluğuna inanmıyorum
Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde müzakere sürecinde olduğu dönemde, demokrasi kültürünün gittikçe yerleştiğini biliyoruz. Bunların demokratik teamüllere uygun bir yapılanma içerisinde olduğunu biliyoruz. Neticede 21. yüzyıldayız. Ben her şeyin Anayasa ve yasalar çerçevesinde yürüdüğünü düşünüyorum. Bu tür şeyler haber değeri olduğu için zaman zaman basında görülebilir. Fakat bunlara sadece bakıp geçmek lazım.
Berhan Şimşek (CHP Milletvekili):
Önce ben karşı çıkarım
Darbelerin bir daha olması mümkün değildir. Olursa en önce ben karşı çıkarım. Bu darbeleri, seçim sandığında halk yapacaktır.
0rduyu pasiflikle suçladığı iddia edilen CHP'li Öymen:
Aklımdan bile geçmedi
Emekli Oramiral Özden Örnek'e atfedilen günlükte bir siyasetçi de yer alıyor: CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen. Askere çeşitli konularda bilgi veren CHP'li vekilin kullandığı ifadeler dikkat çekiyor. ABD'nin Türk medyasını satın aldığını ima ediyor, Genelkurmay'ı pasiflikle suçluyor, işçi ve öğrenci eylemlerinden medet umuyor. Ancak Öymen, bu ifadeleri yalanladı. "Aklımdan geçmeyen şeyler bana atfen yazılmış." dedi. İddiaların aksine demokrasi çağrısı yaptı. Türkiye'de artık askerî darbelere ihtimal vermediğini vurgulayarak, "Demokrasi, ülkenin vazgeçilmez bir yaşam biçimidir." şeklinde konuştu. Günlükte, Öymen'le ilgili şu bilgiler yer alıyor: "Öymen'den öğrendiğimiz bir ifade bizi bayağı şaşırttı. ABD'nin AKP'yi desteklemek üzere Türk basınını yönlendirmek üzere 200 milyon dolara yakın bir yatırım yaptığına dair bazı bilgiler varmış. Mehmet Ağar'a işbirliği teklif edilmiş; ama o, "Ben tarikatlar ile işbirliği çarelerini arıyorum." diyerek bunu kabul etmemiş... Genelkurmay Başkanı'nı tenkit etti (Hilmi Özkök) ve artık kimsenin ordudan bir şey beklemediğini ve ordunun bir şey yapacağını sanmadıklarını, ayrıca Genelkurmay Başkanı'nın partinin bir adamı gibi hareket ettiğinin yaygın kanaat olduğunu belirtti. Beni dehşete düşüren bir konu da O.Ö. gibi bir kişinin hâlâ gerçeklerin farkında olamamasıydı. Hâlâ işçiler ve talebelerden medet umuyordu. Kendisine biraz sendikalar ile konfederasyonların nasıl satıldıklarını anlattım, öğrencilerle ilgili olarak rektörlerin anlattıklarını ve öğrencilerin nasıl atıl ve maddeci olduklarını, artık eskisi gibi sokaklara düşmeyeceklerini izah ettim. Kiminle konuştuysak bugüne kadar kimsenin bir darbeyi ister olmadığını gördüm." Eski Büyükelçi Öymen ise kimseye, "ABD, basını yönlendirmek için yatırım yapmış." şeklinde bir açıklama yapmadığını kaydetti. Ağar'a 'işbirliği teklifi' ve karşılığında Ağar'ın buna karşı çıkması iddiasının da doğru olmadığını belirten Öymen, "Aklımdan bile geçmeyen laflar, söylemişim gibi yazılmış." dedi. Günlükte DYP liderinin tarikatlarla ilişkisi olduğuna dair ifadeler bulunduğunu hatırlatan Öymen, "Böyle bir bilgi ne bizde var, ne de biz böyle bir bilgiyi vermişiz." ifadesini kullandı.
Güçlü Türkiye Partisi (GTP) Genel Başkanı Tuna Bekleviç, "darbe planladıkları" iddiasıyla emekli 4 kuvvet komutanı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen dilekçede, dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına, Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman ve Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek hakkında ''Anayasa'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek'' suçundan işlem yapılması istendi.
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen günlükteki notlar, Türkiye'nin 2004 yılında iki ciddi darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığını ortaya koydu.

Nokta Dergisi'nin yayınladığı günlüğe göre dört kuvvet komutanı, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e rağmen Sarıkız ve Ayışığı adıyla iki darbe planı hazırlamış. Ancak komutanların zamanla görüş ayrılığına düşmesi üzerine eylem planları 24 Nisan 2004'teki Kıbrıs referandumundan sonra tamamen rafa kaldırılmış. Özellikle eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'un aktif rol aldığı darbe girişimleri, başkent Ankara'nın gündemini oluşturdu. Darbe sözcüğünün kullanılmasını bile ayıp gören iktidar ve muhalefet partileri sözcüleri, medyaya, "Bunlara gülüp geçin." tavsiyesinde bulundu. Tepkiler özetle şöyle:
Burhan Kuzu (TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı):
Artık darbelerin bu memlekette rüyalara dahi girmemesi lazım. Benim temennim o. AB yolunda hızla yol almış bir Türkiye'nin geriye dönüşünün olmaması lazım. Dört darbe geçirdik, ikisi ana darbe, ikisi postmodern şekilde. 4 darbe hiçbir şey getirmemiştir bu memlekete. Bir anayasa hukukçusu ve siyaset bilimcisi olarak yıllarca tahlilini yaptım. 12 Mart'a, 12 Eylül'e, arkasından 28 Şubat'a bakın... Genel olarak darbenin yapılmasıyla ilgili bağ kurduğunuz zaman belki çok arzu edilmeyen görüşlerin iktidar olduğunu görüyorsunuz.
Köksal Toptan (TBMM Adalet Komisyonu Başkanı): Bunların konuşulması bile bir toplum için çok kötü bir şey aslında. Bu sözler bile çağ dışı kalmıştır. Avrupa Birliği üyesi olmaya çalışan bir ülkede bu tartışmaları çok geride bırakmış olmamız lazım.
Dengir Mir Mehmet Fırat (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı):
Hukuka aykırı olan bazı şeyler zaman zaman gündeme geliyor. Güzel olan şey, bunların ortaya çıkmasıdır. Türkiye'nin 21. yüzyıla girdiğinin farkında olmayanların planlarıdır.
Necati Çetinkaya (AK Parti Genel Başkan Yardımcısı):
Demokrasinin olduğu yerde darbeden söz edilmesi, dünya topluluğu önünde Türkiye için fevkalâde ayıplanacak bir şey. Darbeler, ülkemizin gündeminden çoktan çıktı. Türk demokrasisi gereken seviyeye ulaşmıştır ve bu tür konular artık ülke gündeminden düşmelidir. Medya bunlara gülüp geçmeli. Demokrasi artık özümsenmiştir ve bütün hücrelerimize kadar işlemiştir.
Mehmet Ağar (DYP Genel Bşk.):
Demokrasi dışında yol yok; herkes milletin iradesine inansın
60 yıldan beri Türkiye'de demokrasiyi var etmiş bir zihniyetin bugünkü temsilcisi olarak, demokrasi dışında Türkiye'nin bir çaresi olduğunu düşünmüyorum. Demokrasi dışında Türkiye'nin hiçbir yolu olamaz. Hepimizin gücü, demokratik bir Türkiye'den yanadır. Türkiye'deki yönetimin yanlışlıklar içinde olduğunu düşünenler varsa büyük milletimizin bunu değiştirecek gücü olduğunu da bilmeleri gerekir. Milletin bu yüksek iradesine inanmamız lazım.
Cemil Çiçek (Adalet Bakanı): Artık demokrasi bu hastalıktan kendini kurtarmalı
Türkiye'nin demokratikleşme yolunda önemli mesafeler aldığı, demokratik standartları yükselttiği dünyaca kabul görürken, bu yönde ciddi çabalar yapılırken, antidemokratik kavramların telaffuzu bile bana ters gelir. Artık, şu kadar yıllık demokrasi ve darbeler tecrübesinden sonra halen aynı şeyleri konuşacaksak, ülkeye de yazık, demokrasimize de yazık. Artık demokrasi bu tür hastalıklardan kendisini kurtarmalıdır.
Abdüllatif Şener (Başbakan Yard.): Doğruluğuna inanmıyorum
Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde müzakere sürecinde olduğu dönemde, demokrasi kültürünün gittikçe yerleştiğini biliyoruz. Bunların demokratik teamüllere uygun bir yapılanma içerisinde olduğunu biliyoruz. Neticede 21. yüzyıldayız. Ben her şeyin Anayasa ve yasalar çerçevesinde yürüdüğünü düşünüyorum. Bu tür şeyler haber değeri olduğu için zaman zaman basında görülebilir. Fakat bunlara sadece bakıp geçmek lazım.
Berhan Şimşek (CHP Milletvekili):
Önce ben karşı çıkarım
Darbelerin bir daha olması mümkün değildir. Olursa en önce ben karşı çıkarım. Bu darbeleri, seçim sandığında halk yapacaktır.
0rduyu pasiflikle suçladığı iddia edilen CHP'li Öymen:
Aklımdan bile geçmedi
Emekli Oramiral Özden Örnek'e atfedilen günlükte bir siyasetçi de yer alıyor: CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen. Askere çeşitli konularda bilgi veren CHP'li vekilin kullandığı ifadeler dikkat çekiyor. ABD'nin Türk medyasını satın aldığını ima ediyor, Genelkurmay'ı pasiflikle suçluyor, işçi ve öğrenci eylemlerinden medet umuyor. Ancak Öymen, bu ifadeleri yalanladı. "Aklımdan geçmeyen şeyler bana atfen yazılmış." dedi. İddiaların aksine demokrasi çağrısı yaptı. Türkiye'de artık askerî darbelere ihtimal vermediğini vurgulayarak, "Demokrasi, ülkenin vazgeçilmez bir yaşam biçimidir." şeklinde konuştu. Günlükte, Öymen'le ilgili şu bilgiler yer alıyor: "Öymen'den öğrendiğimiz bir ifade bizi bayağı şaşırttı. ABD'nin AKP'yi desteklemek üzere Türk basınını yönlendirmek üzere 200 milyon dolara yakın bir yatırım yaptığına dair bazı bilgiler varmış. Mehmet Ağar'a işbirliği teklif edilmiş; ama o, "Ben tarikatlar ile işbirliği çarelerini arıyorum." diyerek bunu kabul etmemiş... Genelkurmay Başkanı'nı tenkit etti (Hilmi Özkök) ve artık kimsenin ordudan bir şey beklemediğini ve ordunun bir şey yapacağını sanmadıklarını, ayrıca Genelkurmay Başkanı'nın partinin bir adamı gibi hareket ettiğinin yaygın kanaat olduğunu belirtti. Beni dehşete düşüren bir konu da O.Ö. gibi bir kişinin hâlâ gerçeklerin farkında olamamasıydı. Hâlâ işçiler ve talebelerden medet umuyordu. Kendisine biraz sendikalar ile konfederasyonların nasıl satıldıklarını anlattım, öğrencilerle ilgili olarak rektörlerin anlattıklarını ve öğrencilerin nasıl atıl ve maddeci olduklarını, artık eskisi gibi sokaklara düşmeyeceklerini izah ettim. Kiminle konuştuysak bugüne kadar kimsenin bir darbeyi ister olmadığını gördüm." Eski Büyükelçi Öymen ise kimseye, "ABD, basını yönlendirmek için yatırım yapmış." şeklinde bir açıklama yapmadığını kaydetti. Ağar'a 'işbirliği teklifi' ve karşılığında Ağar'ın buna karşı çıkması iddiasının da doğru olmadığını belirten Öymen, "Aklımdan bile geçmeyen laflar, söylemişim gibi yazılmış." dedi. Günlükte DYP liderinin tarikatlarla ilişkisi olduğuna dair ifadeler bulunduğunu hatırlatan Öymen, "Böyle bir bilgi ne bizde var, ne de biz böyle bir bilgiyi vermişiz." ifadesini kullandı.
4 eski kuvvet komutanı hakkında suç duyurusu
Güçlü Türkiye Partisi (GTP) Genel Başkanı Tuna Bekleviç, "darbe planladıkları" iddiasıyla emekli 4 kuvvet komutanı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen dilekçede, dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına, Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman ve Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek hakkında ''Anayasa'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek'' suçundan işlem yapılması istendi.