Gözbebegim...

Kyriel

New member
Katılım
1 Ocak 2010
Mesajlar
73
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
SILa
Gözbebegim...


Denir ki gözbebeği, insanın en hassas noktasıdır. Dünyaya baktığın iki pencerenin tam ortasıdır. Gözbebeği, uzaklık ve aydınlıkta büyür, yakında ve karanlıktaysa küçülür. Aşık olunca da büyüyormuş gözbebeği, demek ki aşık olunan hep uzaktadır; ve belki bu yüzden, divanda aşkın hasretini azaltmak için sevgiliye "gözbebeğim" denir....

Rüyamda bizi görüyordum, gündelik bir telaşenin ortasında, yanımda olman olağanmış gibi, nasıl olduğunu hiç bilmediğim bir duygu, evet yine yarım yarım, yine kare kare, ama hissedebiliyorum, seni yine özlüyorum, ama akşam kavuşacağımı bilerek, seni çok az gördüm, ama hissedebiliyordum...
Bir telefon yakınımda ama kilometrelerce uzağımda olmaman nasıl bir şey, ben hiç bilmiyorum...Bu kez hissediyordum. Rüyaların en kötü kısmı bu; uyanıp başka bir rüyada, senin yanında gözlerimi açamamak. Telefon çalmaksızın uyandırdığını duyamamak.
Sabah uyanır, sana nasıl dokunacağımı bilemezdim eminim, öyle zamanlar oluyor ki seni nasıl seveceğimi bilemiyorum, tıpkı bunun gibi.

Ne için üzüleceğimizi, neye yanacağımızı şaşırdığımız zamanlar da oldu, hani elimi koyuyorum, öyle kanıyor ki, benim yaram, belki benim açtığım yaram, ama şifa ben değilim kendime, sensin...
Ben sadece beklerim, geçsin diye, daha az acıtsın diye, izi kalmasın diye dua ederim, belki yazarım, kalemimden kan damlayabilir, benim kanım...

Gözbebeğim, canın yansa canım yanıyor, canını yakan ben olduğumda sadece daha çok artıyor, incecik sızlamaya başlıyor, tıpkı seni çok özlediğimde hissettiğim gibi, içime akıyor hasret, seni beklerken ben, gözlerimi kapatıp seni düşünürken hissedebiliyorum... Biliyorum yakınımda da olsan, yanıbaşımda da olsan seni yine özleyeceğim, ama hasretin bu türlüsü bitsin artık...

Kurtuluş Karadeniz
 
Geri
Üst