- Katılım
- 20 Nis 2006
- Mesajlar
- 13,704
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 42
Futbol dünyamızın en renkli teknik adamı Yılmaz Vural, Türkiye Milli Takımı ve Kasımpaşaspor hakkında Goal.com’a çok özel açıklamalar yaptı…
Yılmaz Vural, Goal.com’un telefonunu açıp sabah 8 – akşam 8 arasındaki yoğun mesaisinde bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğinde, sesi biraz kızgın biraz da sitemkâr geliyordu… Bir kez daha son dakika golleriyle puan kaptıran takımın hocası olarak, nasıl kızgın olmasın ki? Sitemi ise yine ülkemizdeki futbol düzenineydi:
“Federasyon'un genç hakemleri sürekli bizim maçlara atayarak Kasımpaşaspor’u deneme tahtasına çevirmesi yetmezmiş gibi, bir de ülkemizdeki ‘maskeli balo’ oyun tarzıyla uğraşıyoruz. ‘Maskeli balo’dan kastım, Turkcell Süper Lig’deki tüm teknik direktörler ayağa kısa pasa dayalı oyun oynattıklarını gururla söylüyorlar ama sahaya çıkınca oyuncuları 50-60 metre top şişiriyorlar. Mesela İstanbul Büyükşehir Belediyespor zaman zaman sahada ayağa kısa pas yapsa da aslında anlattıkları, övündükleri kadar da ayağa paslarla estetik oynamıyorlar. Onlar da sıkışınca topu şişirip sonuca gitmeye çalışıyorlar. Biz her şeye rağmen, güzel ve estetik futbol anlayışımızdan vazgeçmeyeceğiz.”
“Sonra herkes ekolden bahsediyor. ‘Milli takımımızın bir ekolü olmalı’ diyorlar” diyerek devam ediyor Yılmaz hoca: “Kimsenin ekolü falan düşündüğü yok, varsa yoksa günü kurtarmayı düşünüyorlar”.
“Yabancı geleceğine Terim dönsün ama benim tanıdığım Fatih asla geri dönmez!”
Türkiye Milli Takımı demişken, biz daha sorumuzu sormadan, olabilecek en ciddi ses tonunda “Ben hâlâ Türkiye Milli Takımı’nı çalıştırmaya talibim” diyor Yılmaz Vural, ancak onu kimsenin aramadığını da belirtiyor:
“Herkes yanıma gelip ‘Sizi destekliyoruz hocam, milli takımın başına Yılmaz Vural geçsin’ diyor, sonra aynı adamların gazetelerdeki köşelerini, televizyondaki programlarını açıyorum; bu sefer hepsi ‘Türkiye Milli Takımı’nın başına mutlaka yabancı bir hoca geçsin’ diyorlar. Bazıları da birkaç ay önce ‘Hemen istifa etmeli’ dedikleri Fatih Terim’in yeniden göreve getirilmesini istiyorlar. Bence de yabancı hoca getirileceğine Fatih Terim yeniden göreve getirilsin ama benim tanıdığım Fatih Terim artık yalvarsalar da geri gelmez çünkü zor zamanında arkasında durmadılar!”
“Türk futbolcusu pozisyon almayı bilmiyor, öğrenemiyor!”
Son olarak Kasımpaşaspor’ın başına bela olan son dakikada yenilen gollere nasıl bir çözüm bulacağını soruyoruz Yılmaz hocaya… Bu sorumuza cevabında da tüm verdiği cevaplardaki kadar samimi, sıcak ve dürüst:
“Bu durum iddia edildiği gibi oyuncularımızın mental sorunlarından kaynaklanmıyor. Sorun aslında daha da derin: Türk futbolcuların büyük çoğunluğu pozisyon almayı bilmiyorlar. Özellikle yan toplarda feci pozisyon hataları yapıyor, yanlış yerde duruyorlar. Artık dünyanın hiçbir yerinde savunmacılar 180 derece arkalarını dönerek pozisyon almıyorlar. Futbol 45 derecelik açılarla oynanır. 45 dereceden fazla dönerek pozisyon alırsan son dakikada golü yersin tabii! Oyuncularımız sadece topa endeksleniyorlar ve hep topu uzaklaştırma içgüdüsüyle oynuyorlar, bu durumda da topu rakipten 3-4 kişinin olduğu yere atıp rakip takıma yeniden atak yapma fırsatını veriyorlar. Bunun yanlış olduğunu defalarca öğretiyor, doğrusunu gösteriyoruz ama bir gün sonra hepsini unutuyorlar. Maalesef bu durum Türkiye Milli Takımı’nda forma giyen oyuncularımız için de geçerli!”
Yılmaz Vural, Goal.com’un telefonunu açıp sabah 8 – akşam 8 arasındaki yoğun mesaisinde bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğinde, sesi biraz kızgın biraz da sitemkâr geliyordu… Bir kez daha son dakika golleriyle puan kaptıran takımın hocası olarak, nasıl kızgın olmasın ki? Sitemi ise yine ülkemizdeki futbol düzenineydi:
“Federasyon'un genç hakemleri sürekli bizim maçlara atayarak Kasımpaşaspor’u deneme tahtasına çevirmesi yetmezmiş gibi, bir de ülkemizdeki ‘maskeli balo’ oyun tarzıyla uğraşıyoruz. ‘Maskeli balo’dan kastım, Turkcell Süper Lig’deki tüm teknik direktörler ayağa kısa pasa dayalı oyun oynattıklarını gururla söylüyorlar ama sahaya çıkınca oyuncuları 50-60 metre top şişiriyorlar. Mesela İstanbul Büyükşehir Belediyespor zaman zaman sahada ayağa kısa pas yapsa da aslında anlattıkları, övündükleri kadar da ayağa paslarla estetik oynamıyorlar. Onlar da sıkışınca topu şişirip sonuca gitmeye çalışıyorlar. Biz her şeye rağmen, güzel ve estetik futbol anlayışımızdan vazgeçmeyeceğiz.”
“Sonra herkes ekolden bahsediyor. ‘Milli takımımızın bir ekolü olmalı’ diyorlar” diyerek devam ediyor Yılmaz hoca: “Kimsenin ekolü falan düşündüğü yok, varsa yoksa günü kurtarmayı düşünüyorlar”.
“Yabancı geleceğine Terim dönsün ama benim tanıdığım Fatih asla geri dönmez!”
Türkiye Milli Takımı demişken, biz daha sorumuzu sormadan, olabilecek en ciddi ses tonunda “Ben hâlâ Türkiye Milli Takımı’nı çalıştırmaya talibim” diyor Yılmaz Vural, ancak onu kimsenin aramadığını da belirtiyor:
“Herkes yanıma gelip ‘Sizi destekliyoruz hocam, milli takımın başına Yılmaz Vural geçsin’ diyor, sonra aynı adamların gazetelerdeki köşelerini, televizyondaki programlarını açıyorum; bu sefer hepsi ‘Türkiye Milli Takımı’nın başına mutlaka yabancı bir hoca geçsin’ diyorlar. Bazıları da birkaç ay önce ‘Hemen istifa etmeli’ dedikleri Fatih Terim’in yeniden göreve getirilmesini istiyorlar. Bence de yabancı hoca getirileceğine Fatih Terim yeniden göreve getirilsin ama benim tanıdığım Fatih Terim artık yalvarsalar da geri gelmez çünkü zor zamanında arkasında durmadılar!”
“Türk futbolcusu pozisyon almayı bilmiyor, öğrenemiyor!”
Son olarak Kasımpaşaspor’ın başına bela olan son dakikada yenilen gollere nasıl bir çözüm bulacağını soruyoruz Yılmaz hocaya… Bu sorumuza cevabında da tüm verdiği cevaplardaki kadar samimi, sıcak ve dürüst:
“Bu durum iddia edildiği gibi oyuncularımızın mental sorunlarından kaynaklanmıyor. Sorun aslında daha da derin: Türk futbolcuların büyük çoğunluğu pozisyon almayı bilmiyorlar. Özellikle yan toplarda feci pozisyon hataları yapıyor, yanlış yerde duruyorlar. Artık dünyanın hiçbir yerinde savunmacılar 180 derece arkalarını dönerek pozisyon almıyorlar. Futbol 45 derecelik açılarla oynanır. 45 dereceden fazla dönerek pozisyon alırsan son dakikada golü yersin tabii! Oyuncularımız sadece topa endeksleniyorlar ve hep topu uzaklaştırma içgüdüsüyle oynuyorlar, bu durumda da topu rakipten 3-4 kişinin olduğu yere atıp rakip takıma yeniden atak yapma fırsatını veriyorlar. Bunun yanlış olduğunu defalarca öğretiyor, doğrusunu gösteriyoruz ama bir gün sonra hepsini unutuyorlar. Maalesef bu durum Türkiye Milli Takımı’nda forma giyen oyuncularımız için de geçerli!”
GoaL.com
