- Katılım
- 23 May 2010
- Mesajlar
- 10,583
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

Dişlerim kadar beyazdır benim yüreğim bulutlara inat
Abidin Dino beni görmeden önce çizmişti o mutluluğun resmini
Kaygılarımı unuttum ben şu itfaiye arabasını gördüğümden beri
Çocuk yüreğimde kanatlandı serçeler
Sizin de açar mı bahçenizde çimenler dizboyu
Bir kez olsun kremalı dondurma tadında görebildiniz mi
Gökdelenlerinizin penceresinden mutluluğu ...
Hiçliğime aldırmayın siz,küçücük de olsam koca bir evreni taşırım kalbimde..
Öylesine meşgulsünüz ki siz kendi dertlerinizle
Sevdalarım özlemlerim ancak saklıdır tavan arası kiremitlerinde..
Bir parça buğday bulsam ne bulmasam ne
Hayat öyle çökmüş ki sapsarı tüylerime
Dönsem kabuğuma çekilsem ve hiç çıkmasam ordan anne diye
Ya da bir martıya sığınsam bir yaprağa tutunsam
Çiçeğe dönüşsem en çok
Güneşe aşık bir çiçeğe
*
Bir ayçiçeği düşün
Güneşi gördüğü yöne meyleden
Kökleri toprakta,ama yüzü aydınlık..
İçinde saklı sevda tohumları..
Bir tren düşün,
Acı acı öten sreniyle ilerlerken
İçinde umutları getirip,hasretleri götüren..
En güzel şarkıları düşün,
Sulusepken gözyaşlarınla dinlediğin,
Kalbinden bin parça söken,bin parça ekleyen..
Çatısı sağlam bir ev düşün,
İçinde sımsıcak uyuyabildiğin..
Sana uzanan elleri düşün,
Ellerini kucaklamış,haberin yokken..
Neye benzetsem bilmem gülüm..
Umudun ta kendisidir ; seni beklemek...
*

Çocukluğum,neredesin yıllardır adını unuttuğum...
Çıplak ayaklarımla iskelelerin usturmaçalarına tutunduğum..
Hani en çok da bayram sabahlarında balonlarımı başucumda umduğum..
Anneannemden kalma kör gözleriyle diktiği bir bezden bebek
Ve üçotuz paraya aldığım çamlıca gazozundan ibaret..
Hasretin kördüğümü bu kadar mı illet yapışır bir insana
Arkadaşlarım da olmadı benim isimlerini unuttuğum..
Kısa saçlarım vardı benim hep uzun saçlı kızlara özendim..
O tatar kızın annesi ne güzel kurabiyeler yapardı adını söylendim..
Denizkızı olurdum en çok neydi o özgürlük tutkusu bilmem..
Ey hüzün sen beni çok seversin ama
Ben seni sevmem....
Ateşlerin ortasında dans etmek güzelse
Gel danset asıl ateş tam burda.. yüreğimde..

Hatırlar mısın kırmızı elbisemle ne çok dalga geçerdin
Deliye en çok yakışan renkti değil mi deli değildim oysa
O zaman da maviydi düşlerin boncuk karası gözlerin kirli yanaklarınla
Oturuverirdin dizlerimin dibine usulca...
Çemberimi sen almıştın saçlarım kısaydı hep uzatmak istedim senin için
Sırf o uzun saçlı kıza gönlün meyletmesin
Sırf o yeşil gözlü kızın peşine düşüp gitmeyesin diye...
Omzuma yaslandığın o son günde bilemezdim
Bizi bekleyen kaderin hırçın dalgalarının koparacağını seni benden
Bilmezdim hayatında sadece ben varım sanırdım beni sevmen yeter sanırdım
Bir ailen vardı oysa ve aslında ailen olmayı haketmemişlerdi
Biz küçüktük ve dünya büyüklerin hükümleriyle dönüyordu bilmiyorduk
Ve sen çıkıp gittin havada uçuştu sattığın mendiller
Boyadığın ayakkabılar sattığın kitaplar arkandan ağladı
Bir elinin başka parmaklarıyla bileklerimizi kavrayan hayat
Onca eziyetine rağmen bizi kendine bağladı..
Gözbebeklerimin hüznüne bakma sen
Ardından el sallarken de gülümsediğimi sanmıştın değil mi...yazık..
Bir kızla bir erkek yalnız başınayken, üçüncüsü şeytan olurmuş derler
Sen dünyanın bir ucunda kal,hastalıklı sevdalara gebe
Ben sırtımda evreni taşıyayım şizofren ağrılar nehrinde
Şeytan da geldiği yere dönsün
Cehenneme...cehenneme...
alıntı