Esmaü'l Hüsna

El Kahhar

Kahhar​
Kahredici , Her şeye,her istediğini yapacak surette, galip ve hakim olan.

Al-Qahhar
The Subduer. He who dominates all things, and prevails upon them to do whatever He wills

De ki: 'Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?' De ki: 'Allah'tır.' De ki: 'Öyleyse, O'nu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım veliler mi (tanrılar) edindiniz?' De ki: 'Hiç görmeyen (a'ma) ile gören (basiret sahibi) eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi?' Yoksa Allah a, O'nun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: Allah, her şeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır * Ra'd 13:16 Yerin başka bir yere, göklerin de (başka göklere) dönüştürüldüğü gün, onlar tek olan Allah'ın huzuruna çıka(rıla)caklardır * İbrahim 14:48
De ki: 'Ben, yalnızca bir uyarıcıyım. Bir olan, kahreden Allah'tan başka bir ilâh yoktur.' * Sad 38:65 Eğer Allah bir evlat edinmek isteseydi, elbette yarattıklarından dilediğini seçerdi. O yücedir. O gücü her şeye yeten tek Allah'tır * Zümer 39:4 O gün, orta yere çıkarlar. Onlardan hiç bir şey Allah'a karşı gizli kalmaz. (Allah sorar:) 'Bugün mülk kimindir? Bir olan, Kahhar olan Allah'ındır.' * Mü'min 40:16

Allah'ın ziyadesi ile kahredici, yok edici yüce bir varlık olduğu manasına gelir. Sonsuz kudretinin karşısında hiçbir kimsenin gücü ve kudreti olamaz. Ama serbest iradeleriyle O'nun karşısına çıkma cüretini gösterenlere de lâyık oldukları cezaları tam olarak verecektir. Allah'ın kayıtsız üstünlüğüne sınır koyacak hiçbir varlık yoktur.
 
El Vehhab

Vehhab​
Bahşedici , Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan.

Al-Wahhab
The Giver of All. He who constantly bestows blessings of every kind

'Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen.' * Al-i İmran 3:8 Yoksa aziz ve lütufkar olan Rabbinin rahmet hazineleri onların yanında mıdır! * Sad 38:9 'Rabbim, beni bağışla ve benden sonra hiç kimseye nasib olmayan bir mülkü bana armağan et. Şüphesiz sen, karşılıksız armağan edensin.' * Sad 38:35

Allah'ın çok hibe eden, çok fazla bağışlayan olduğu anlamına gelir. Hak sahibi olmadıkları halde yarattıklarına çok çok verendir.
 
Er Rezzak

Rezzak

Rızık ihsan edici , Bütün mahlukatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.

Ar-Razzaq
The Sustainer. He who provides all things useful to His creatures

Hiç şüphesiz, rızık veren O, metin kuvvet sahibi olan Allah'tır * Zariyat 51:58

Allah'ın bütün yaratıkların rızıklarını veren olduğunu ifade eder. Her canlı için gerekli gıdayı bahşedip yaratan ve bol bol veren Allah'tır.
 
El Fettah

Fettah​
Kapıları açıcı , Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, darlıktan kurtaran.
Al-Fattah
The Opener. He who opens the solution to all problems and makes things easy.

De ki: Rabbimiz (kıyamet günü), hepimizi bir araya toplayacak, sonra aramızda hak ile hükmedecektir. O, en adil hüküm veren, (her şeyi) hakkıyla bilendir * Sebe 34:26

Kulların, her türlü güçlük ve sıkıntılarını açan ve kolaylaştıran manasına gelir. Faydalı ilimlere karşı insanların kalbini açarak, onların islerini kolaylaştıran, bütün zorluklarını ortadan kaldıran yüce Allah'tır. Her işinde üstün gelen O'dur.
 
El Alim

Alim​
Çok iyi bilici , Her şeyi en ince noktasına kadar bilen, ilmi ebedi ve ezeli olan.

Al-'Alim
The Knower of All: He who has full knowledge of all things.

Şüphesiz, 'Safa' ile 'Merve' Allah'ın işaretlerindendir. Böylece kim Evi (Kâbe'yi) hacceder veya umre yaparsa, artık bu ikisini tavaf etmesinde kendisi için bir sakınca yoktur. Kim de gönülden bir hayır yaparsa (karşılığını alır.) Şüphesiz Allah, şükrün karşılığını verendir, bilendir * Bakara 2:158 Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir * Al-i İmran 3:92 (Kadın ile kocanın) Aralarının açılmasından korkarsanız, bu durumda erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar, (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da aralarında başarı sağlar. Şüphesiz, Allah, bilendir, haberdar olandır * Nisa 4:35 Göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kanat çırpıp uçan kuşların Allah'ı tesbih ettiklerini görmez misin? Her biri kendi tesbihini ve duasını (öğrenmiş) bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilir * Nur 24:41 Muhammed, sizin erkeklerinizden hiç birinin babası değildir, ancak o, Allah'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi bilendir * Ahzab 33:40 Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. Gerçek şu ki O, sinelerin özünde (saklı) olanı bilir * Fatır 35:38 Geceyi gündüze bağlayıp katar, gündüzü de geceye bağlayıp- katar. O, göğüslerin özünde (saklı) olanı bilendir * Hadid 57:6

Allah'ın, çok bilen, bilgisi ezelî ve ebedî olan, her şeyi her yönüyle bilen tek yaratıcı olduğu manasını ifade eder.
 
El Kabid

Kabid​
Sıkıcı, kısıcı , Dilediğine darlık veren, sıkan, daraltan.
Al-Qabid
The Constrictor: He who constricts and restricts

Allah'a karşılığını çok arttırma ile kat kat arttıracağı güzel bir borcu verecek olan kimdir? Allah, daraltır ve genişletir ve siz O'na döndürüleceksiniz * Bakara 2:245

Allah'ın, her şeyi sonsuz kudreti altına alan, bu kudretiyle kuşatıp kavrayan, her şeyi emri altına alıp tutan en yüce varlık oldu

Bu anlamına gelir.
 
El Basit

Basit​
Açıcı, genişletici , Dilediğine bolluk veren, açan, genişleten.
Al-Basit
The Reliever. He who releases,letting things expand.

Allah'a karşılığını çok arttırma ile kat kat arttıracağı güzel bir borcu verecek olan kimdir? Allah, daraltır ve genişletir ve siz O'na döndürüleceksiniz * Bakara 2:245

Allah'ın, her hayrı veren, lütuf ve rahmetini kullarına yayan yüce yaratıcı olduğunu ifade eder. Allah, insanlara rızık, neşe, rahatlık ve bolluk vererek onlara lütuf ve rahmetiyle muâmele etmektedir.
 
El Hafid

Hafid​
Dereceleri genişletici , Yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan, dereceleri düşüren.


Al-Khafid
The Abaser. He who brings down, diminishes

Bu isim, bir ayette münhasıran geçmeyip Esmâ-i Hüsnâ hadisinde zikredilmektedir.
Kur'ân-ı Kerim'de zikredilen ilâhi isimler arasında bulunmamakla birlikte meşhur Esmâ-i Hüsnâ hadisinde yer alan bu isim, uluhiyyet ve rububiyyeti inkâr eden, kendisinden başkasını beğenmeyip mütekebbir tavırlar sergileyen, hak ve hukuka riayet etmeyip zorbalık edenlerin, sahip bulundukları geçici şan, şeref, mevki ve izzetten mahrum bırakılıp rezil ve rüsvay kılınabileceğini belirtmektedir.

Allah'ın, emirlerini dinlemeyen, başkalarını beğenmeyen, büyüklenip hak ve hukuk tanımaz zorbaları rezil, perişan eden anlamına gelen bir ismidir
 
Er Rafi

Rafi​
Dereceleri yükseltici , Yukarı kaldıran, yükselten, dereceleri yükselten.
Ar-Rafi'
The Exalter. He who raises up.

Bu isim, bir ayette münhasıran geçmeyip Esmâ-i Hüsnâ hadisinde zikredilmektedir.
Bu isim, Allahü Teâlâ'nın istediği kulunu itibardan indirdiği gibi, dilediğini de yüceltip yükselttiğini gösterir. Nitekim Allah, bazı gönülleri iman ve irfan ışığıyla parlatır, onu çok yüce hakikatlardan haberdar eder. Ancak O, bazı gönüllere de Hâfıd ve Müzil isimleriyle tecelli ederek onları gaflet ve cehâletle karartır, onlar da alçaklık çevresinde dolanıp dururlar.

Kaldıran, yükselten ve yüksek olan anlamlarına gelir. Gönülleri iman ve irfan ışığıyla parlatan, yüksek gerçeklerden haberdar eden yüce Allah'tır. Her yönüyle yüce ve yüksek olan O'dur.
 
El Muiz

Muiz​
İzzet verici , İzzet veren, aziz kılan.
Al-Mu'izz
The Bestower of Honors. He who confers honor and dignity.

De ki: 'Ey mülkün sahibi Allah'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir. Gerçekten her şeye güç yetirensin * Al-i İmran 3:26
İzzet ve ikrâm edici, şeref sahibi anlamına gelir. Yalancılığa, samimiyetsizliğe itibar etmez.
 
El Muzil

Muzill​
Zelil kılıcı , Zillete düşüren, hor ve hakir eden
Al-Mudhill
The Humiliator. He who degrades and abases.

De ki: 'Ey mülkün sahibi Allah'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir. Gerçekten her şeye güç yetirensin * Al-i İmran 3:26

Yüce Allah'ın, lâyık olanları zillete düşüren, zelil kılan, onları hor ve hakir eden anlamına gelen bir sıfat isimdir.
 
Es Semi

Semi​
İşitici , Her şeyi işiten, kullarının niyazını kabul eden
As-Sami
The Hearer of All. Allah takes care of all the needs of those who invoke this glorious Name one hundred times.

İbrahim, İsmail'le birlikte Evin (Kâbe'nin) sütunlarını yükselttiğinde (ikisi şöyle dua etmişti): 'Rabbimiz bizden (bunu) kabul et. Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir * Bakara 2:127 Şayet onlar da, sizin inandığınız gibi inanırlarsa, kuşkusuz doğru yolu bulmuş olurlar; yok eğer yüz çevirirlerse, onlar elbette bir (çelişki ve) aykırılık içindedirler. Sana onlara karşı Allah yeter. O, işitendir, bilendir * Bakara 2:137 Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir * Bakara 2:256 Onları siz öldürmediniz, ama onları Allah öldürdü; attığın zaman sen atmadın, ama Allah attı. Mü'minleri kendinden güzel bir imtihanla imtihan etmek için (yaptı.) Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir * Enfal 8:17 Ey iman edenler, Allah'ın ve Resul'ünün huzurunda öne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir * Hucurat 49:1

İşiten, işitme kuvve tine sahip olan ve işitme gücünü verendir. O, hiçbir şartla ve kayda bağlı olmaksızın işitir.
 
El Basir

Basir​
Görücü, Her şeyi gören
Al-Basir
The All-Seeing. To those who invoke this Name one hundred times between the obligatory and customary prayers in Friday congregation, Allah grants esteem in the eyes of others.

Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir * Nisa 4:58 Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid- Aksa'ya götüren O (Allah) yücedir. Gerçekten O, işitendir, görendir * İsra 17:1 O, göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Size kendi nefislerinizden eşler, davarlardan da çiftler var etti. Sizleri bu tarzda türetip-yayıyor. O'nun benzeri gibi olan hiç bir şey yoktur. O, işitendir, görendir * Şura 42:11 Eğer Allah, kulları için rızkı (sınırsızca) geniş tutup- yaysaydı, gerçekten yeryüzünde azarlardı. Ancak O, dilediği miktar ile indirir. Çünkü O, kullarından haberi olandır, görendir * Şura 42:27 Gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa istiva eden O'dur. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni ve ona çıkanı bilir. Her nerede iseniz, O sizinle beraberdir. Allah, yaptıklarınızı görendir * Hadid 57:4 Onlar, üstlerinde dizi dizi kanat açıp kapayarak uçan kuşları görmüyorlar mı? Onları Rahman (olan Allah') tan başkası (boşlukta) tutmuyor. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla görendir * Mülk 67:19

Herşeyi her yönüyle eksiksiz gören, yaratıklarına da görme duyusunu veren anlamını taşır.
 
El Hakem

Hakem​
Hükmedici , Hikmet sahibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden
Al-Hakam
The Judge. He who judges and makes right prevail.

Çünkü Allah, kıyamet gününde, ihtilaf etmekte olduğunuz konulara dair aranızda hüküm verecektir * Hac 22:69

Hüküm koyan, emir veren, varlıklar hakkında hükmünü tamamen icra eden anlamına gelir.
 
El Adil

Adl​
Çok adaletli , Son derece adaletli olan.
Al-'Adl
The Just. He who is Equitable

Bu isim, bir ayette münhasıran geçmeyip Esmâ-i Hüsnâ hadisinde zikredilmektedir.

'Adl' kökü, Kur'ân-ı Kerim'de çeşitli türevleriyle birlikte pek çok âyette geçerse de, bunların hiçbirinde Allah'ın adalet sıfatını ifade edecek bir muhteva içinde kullanılmamıştır. Sadece bir âyet-i kerimede: 'Rabbinin sözü, doğruluk (sıdk) ve adalet (adl) bakımından tamamlanmıştır.' (En'âm 6:115) buyurularak, O'nun sözünün adaletli olduğu belirtilmiştir. Ancak birçok âyette Allah, adaletin zıddı olan 'zulüm' kavramından tenzih edilmiş, ayrıca 'adl' anlamına gelen 'kıst' ve 'hak' kelimeleri Kur'ân'da ve hadislerde Allah'a izafe edilmiştir.

Bu isim için ayrıca şu isimlere bakınız: el-HAKEM, el-MUKSIT

Allah'ın herkese hakkını veren, koyduğu âdil hükümleriyle zulme razı olmayan, zulmü ve zâlimi sevmeyen anlamına gelen sıfatının ismidir. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır (el-A 'raf, 7/85; Yûnus, 10/109; Yûsuf, 12/80).
 
El Latif

Latif​
Lütfedici , En ince işlerin bütün inceliklerini bilen,lütuf ve ihsan sahibi olan
Al-Latif
The Subtle One. He who knows the minutest subtleties of all things.

Gözler O'na erişemez, halbuki O, gözleri görür, O, eşyayı pek iyi bilen, her şeyden haberdar olandır * En'am 6:103 Görmedin mi, Allah gökten su indirdi, böylece yeryüzü yemyeşil donatıldı. Şüphesiz Allah, lutfedicidir, her şeyden haberdardır * Hac 22:63 (Lokman, öğütlerine devamla şöyle demişti:) 'Yavrucuğum! Yaptığın iş (iyilik veya kötülük), bir hardal tanesi ağırlığınca olsa bile ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde yahut yer(in derinliklerin)de bulunsa, yine de Allah onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allah, çok lütufkardır, her şeyden haberdardır.' * Lokman 31:16 Evlerinizde okunmakta olan Allah'ın ayetlerini ve hikmeti hatırlayın.Şüphesiz Allah latifdir,haberdar olandır * Ahzab 33:34 O, yarattığını bilmez mi? O, Latif'tir; Habir'dir * Mülk 67:14

En ince işlerin bile bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nüfuz edilemeyen en ince şeyleri de yapan, seçilmez yollardan da kullarına çeşitli faydalar ulaştırandır (el-En'âm, 6/103).
 
El Habir

Habir​
Kulunu imtihan edici , Herşeyin iç yüzünden, gizli taraflarından haberi olan
Al-Khabir
The All-Aware. He who has knowledge of the inner, most secret aspects of all things.

O, kullarının üstünde (her türlü tasarrufa) sahiptir. O her şeyi yerli yerinde yapan, her şeyden haberdar olandır * En'am 6:18 Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine-genişletir-yayar ve daraltır. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir * İsra 17:30 Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır * Hucurat 49:13 Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve herkes yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır * Haşr 59:18 Oysa Allah, kendi eceli gelmiş bulunan hiç bir kimseyi kesinlikle ertelemez. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdar olandır * Münafikun 63:11

Herşeyden haberdar olan, her şeyin iç yüzünden ve gizli tarafından her yönüyle haber sahibi bulunan, onlara yumuşak davranarak cezalarını geriye bırakandır.
 
El Halim

Halim​
Yumuşaklık gösterici , Yumuşak davranan, hilmi çok olan
Al-Halim
The Forbearing. He who is Most Clement.

Allah sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemelerinizden, boş, amaçsız sözler'den dolayı sorumlu tutmaz; fakat kalplerinizin kazandıklarından dolayı sorumlu tutar. Allah bağışlayandır, yumuşak davranandır * Bakara 2:225 (İddeti bekleyen) Kadınları nikâhlamak istediğinizi (onlara) sezdirmenizden ya da böyle bir isteği gönlünüzde saklamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Gerçekte Allah, sizin onları (kalbinizden geçirip) anacağınızı bilir. Sakın bilinen (meşru) sözler dışında onlarla gizlice vaadleşmeyin; bekleme süresi tamamlanıncaya kadar nikâh bağını bağlamaya kesin karar vermeyin. Ve bilin ki, elbette Allah kalbinizden geçeni bilmektedir. Artık ondan kaçının. Ve bilin ki, şüphesiz Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak davranandır * Bakara 2:235 Yedi gök, dünya ve bunlarda bulunan herkes, O'nu tesbih eder. O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbihini anlamazsınız. O, çok yumuşak ve bağışlayıcıdır * İsra 17:44 Allah onları, herhalde memnun kalacakları bir yere girdirecektir. Allah, kesinlikle tam bilgilidir, halimdir * Hac 22:59 Şüphesiz Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor. Andolsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa kendisinden sonra hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halimdir (cezalandırmada aceleci değildir), çok bağışlayıcıdır * Fatır 35:41

Acele etmeyen, günahkârların cezasını vermeye güç yetirdiği halde bunu acele yapmayıp, onlara yumuşak davranarak cezalarını geriye bırakandır.
 
El Azim

Azim​
Sonsuz büyük , Pek azametli olan, yüce
Al-'Azim
The Magnificent. He who is Most Splendid.

Allah... O'ndan başka ilâh yoktur. Diridir, kaimdir. O'nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. İzni olmaksızın O'nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir. (Onlar ise) Dilediği kadarının dışında, O'nun ilminden hiç birşeyi kavrayıp-kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır. Onların korunması O'na güç gelmez. O, pek yücedir, pek büyüktür * Bakara 2:255 Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O, yücedir, büyüktür * Şura 42:4 Öyleyse büyük Rabbini ismiyle tesbih et * Vakıa 56:96

Çok yüce ve çok büyük olan; sınırsız ve kayıtsız büyüklük, üstünlük de yalnız O'ndadır.
 
El Gafur

Gafur​
Bağışlayıcı , Çok bağışlayan, mağfireti çok
Al-Ghafur
The Forgiver and Hider of Faults.

O, size ölüyü (leşi)-kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilmiş olan (hayvan)ı kesin olarak haram kıldı. Fakat kim kaçınılmaz olarak muhtaç kalırsa, taşkınlık yapmamak ve haddi aşmamak şartıyla (ölmeyecek oranda yiyebilir), ona bir günah yoktur. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir * Bakara 2:173 Artık elde ettiğiniz ganimetten helâl ve temiz olarak yeyin. Ve Allah'tan korkun. Şüphesiz ki Allah bağışlayan, merhamet edendir * Enfal 8:69 Sonra gerçekten Rabbin, işkenceye uğratıldıktan sonra hicret edenlerin, ardından cihad edip sabredenlerin (destekçisidir). Şüphesiz senin Rabbin, bundan sonra da gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir * Nahl 16:110 Çok bağışlayan, çok esirgeyen (Allah)tan bir ağırlanma olarak * Fussilet 41:32 Belki Allah, sizlerle onlardan kendilerine karşı düşmanlık beslemekte olduklarınız arasında bir sevgi-bağı kılar. Allah, güç yetirendir. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir * Müntehine 60:7

Mağfiret eden, yargılayan, suçları bağışlayan, affeden, insanların beğenilmeyen taraflarını gizleyendir.
 
Geri
Üst