Ernesto Che

ChaMuR

Altın Üye
o kim ya?

Ortaasyadan mı gelmiş,Makedonyadan mı?
Oda kim yeni bir don markasımı...
dangalağın teki bolivyada geberdi:D
ihtiyar maria adlı şiirinden gelin görün nasıl bir adam olduğunu



Dinle, emekçi büyükanne,
inan gelen insana,
göremeyecek olsan da geleceğe inan.
Tüm bir hayat boyunca umudunu boşa çıkaran
acımasız Tanrıya da dua etme.

Hayır, hayır yapma
bir hayat boyu umudunu boşa çıkaran
umursamaz Tanrı'ya kendini teslim etme,


öncelike konuyu entellektühell bölümüne aldım burada tartışabilirsiniz..



ayrıca üstte alıntı yaptığım mesaj sahibi arkadaşlara;
che bir bir halkın bağımsızlığını kazanmasında çok büyük bir rol oynamıştır,ki bu halk kendi vatandaşı olduğu ülkenin halkı bile değildir..

evet düşüncelerini,görüşlerini hatta yaptıklarını bile beğenmeyebilirsiniz ama bir kişi hakkında konuşurken biraz daha dikkatli olun..
nasıl ki yabancı uyruklu birinin Ata'mız hakkında kötü bir söz söylemesi bizi rahatsız ederse açıkçası sizin söyledikleriniz de bir toplumu aşşağılıyor..

bu kişi o topluma bağımsızlığını vermiş ve başka insanların özgürlüğü için canını ortaya koymuş..
size sormazlar mı siz vatanınız için neler yaptınız diye ?


insanları değerlendirirken yazdığı 3 satıra değilde yaşadıklarına,yaptıklarına bakın bence..

neyse..

nasıl olsa bunları da anlamak istemeyeceksiniz..
iyi forumlar size..
 

SAGDUYU

New member
musluman ulkeye kominist lider ve dusunceler pek uyusmaz. Allah'a da tanri demek O'nu erkek bir varlik yapmaktir
kardeş sen üçlü teslisle karıştırdın sanki.Tanrı kelimesi türkçeden gelir aslı tengridir.
Müslüman olmayanların inandığı varlık için kullanılır.
Bizim ise Tabirimiz Allah ve diğer isimleridir.
 

SENAT0R

Banned
sen bana kübanın gerçek liderinden bahset oda fidel castrodur

bana göre che guavera latin amerikada motorsiklet fantezisinden ve resim çekilmekten başka hiçbirşey yapmadı ülkeyi bağımsızlığa mı getirdiler küba halkı açlıktan kırılıyo hep yoksulluk sefalet

şimdi bu gerilla bozuntuularını kuzey ıraktaki peşmergeler örnek alıyor ama ne çare bir yere varamazlar artık herşey modernleşti

madem kübaya özgürlük getirdiler önce guantanamoya sahip çıksınlar.
 

hbt

New member
arkadaşlar siz şu an sizde katılaşmış fikirlerle yaşıyorsunuz...

bazı arkadaşlarımız che 'yle dalga geçti işte onlar düşünceleri katılaşmış insanlardır...

YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!!!
 

SENAT0R

Banned
arkadaşlar siz şu an sizde katılaşmış fikirlerle yaşıyorsunuz...

bazı arkadaşlarımız che 'yle dalga geçti işte onlar düşünceleri katılaşmış insanlardır...

YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!!!
konuyu açtın ama işe yarar bir yazın yok bizim fikrimizi sordun bizde yazdık sonra kalktın bize fikirleri katılaşmış diyosun

beni ikna et o zaman nedir bildiğin bizde görelim boş boş konu açıyosun
 

hbt

New member
işte senator bu hikayeyi okursan anllayabilirsin kanıtları mı?? anlaması sana
kaldı artık...


Che henüz iki yaşında iken ilk astım krizine yakalandı.Sierra Maestra'da Batista ordularına karşı savaşırken Che'ye zorlu dakikalar yaşatan bu hastalık,Bolivya ormanlarında Barrientos'un askerleri tarafından vuruluncaya kadar yakasını bırakmadı.

Yüksek mühendis olan babası Ernesto Guevara Lynch, İrlanda asıllı bir aileden, annesi Clia dela Sena ise İrlandalı-İspanyol karışımı bir aileden geliyordu.Che üç yaşında iken ailesi Buenos Aires'e yerleşti. Daha sonraları astım krizlerinden dolayı Che'nin durumu dahada kötüleşti. Doktorlar tedavisinin çok güç olduğunu, mutlaka iklim değiştirmesi gerektiğini söylediler. Böylece Guevara ailesi yeniden göç etti.Cordoba'ya yerleştiler.

Guevara ailesi tipik bir burjuva ailesi idi. Politik eğilimleri itibarıyla da sola açık liberal olarak tanınırlardı. İspanya iç savaşında açıkça cumhuriyetçileri desteklemişlerdi. Zamanla maddi durumları bozuldu. Che, eğitim bakanlığına bağlı Dean Funes lisesine başladı. Okulda İngilizce eğitim yapılırken, annesinden de fransızca öğreniyordu. Daha ondört yaşındayken Freud'un kitaplarını okumaya başlayan Che, fransızca şiirlere bayılırdı. Baudelaire'e karşı büyük bir tutkusu vardı. Onaltı yaşında ise Neruda'ya hayran olmuştu.

Guevara ailesi,1944 yılında Buenos Aieres'e göçtü. Durumları iyiden iyiye bozulmuştu. Che, biryandan öğrenimine devam ederken bir yandan da çalışıyordu.Tıp fakültesine yazıldı. Fakültedeki ilkyıllarında Arjantin'in kuzey ve batı bölgelerini baştan başa dolaşmış, buralardaki orman köylerinde cüzzam ve tropikal hastalıklar üzerinde çalışmalar yapmıştı.

Son sınıfta iken Che, arkadaşı Alberto Granadas ile bütün Latin Amerika'yı içine alan bir motosiklet turuna çıktı. Bu tur ona, Latin Amerika'nın sömürülen köylülerini yakından tanıma fırsatı verdi. Che, 1953 yılının Mart ayında üniversiteyi bitirmiş doktor olmuştu. Venezuella'daki cüzzam kolonisinde çalışmak üzere anlaşmıştı. Buraya gitmek için çıktığı yolculuğu sırasında Peru'ya da uğradı. Orada yerliler hakkında daha önce yayınlanmış bir incelemesi yüzünden tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Hapisten çıktıktan sonra Ekvator'da bir kaç gün kaldı. Burada Ricardo Rojo adında bir avukatla tanışması hayatının dönüm noktası oldu. Che, Venezulla'ya gitmekten vazgeçip, Ricardo Rojo ile birlikte Guetamala'ya gitti. Devrimci Arbenz Hükümeti sağcı bir darbe ile devrilince Arjantin büyük elçiliğine sığındı. İlk fırsatta ihtilalcilerin safına katıldı. Faaliyetlerinden dolayı elçilik binasından çıkartıldı. Guetamala'da kalması tehlikeli bir durum alınca Meksika'ya gitti. Ernesto, Guatemala'da bir çok Kübalı sürgün ve Fidel Castro'nun kardeşi Raul ile karşılaşmıştı. Meksika'ya geçtiğinde ise Fidel Castro ve arkadaşları ile tanışarak Küba devrimcileri safında yer aldı. Daha sonra Granma gemisiyle Küba'ya hareket etti ve savaşın sonuna kadar en ön safhada yer aldı.

Devrim sonrasında Binbaşı Ernesto Che Guevara Havana'nın la Cabana Kalesi'nin komutanlığına getirildi.1959 yılında Küba vatandaşı ilan edildi . Bir süre sonra silah arkadaşı Aleida March ile evlendi. 7 Ekim 1959'da Milli Tarım Reformu Enstitüsü başkanlığına atandı. 26 Kasım'da da Küba Milli Bankası başkanlığına getirildi. Böylece Che ülkenin mali işlerini yüklenmiş oluyordu.

23 Şubat 1961'de Küba Devrim Hükümeti bir sanayi bakanlığı kurarak Che'yi bunun başına getirdi. Ancak Playa Giran çatışması sırasında, tekrar kale komutanlığı görevine getirildi. Daha sonra az gelişmiş ülkelere çeşitli seyahatlar yapan Che, sömürülen halkları ve emperyalistleri daha yakından tanıma fırsatı buldu. Bu durum Che'nin savaşcı yanının tekrar canlanmasına yol açtı.

Artık başka Latin Amerika ülkelerine gidip halkları örgütlemesi gerektiği kararını vermişti.1965 Eylül'ünde bilinmeyen ülkelere doğru yola çıktı. 3 Ekim 1965'de Fidel Castro, Che'nin ünlü veda mektubunu Küba Halkı'na okudu.

...Ve ölüm Che'yi Bolivya'da Higueras yakınlarında yakaladı. Barrientos'un askerleri O'nu 7 Ekim 1967 gecesi Hieguras yakınlarında kıstırdılar. Bacağından ağır bir yara aldı ve Hieguras'da bir okula hapsedildi. Kimsenin karşısında eğilmedi. Ve 9 Ekim günü Barrientos'un kiralık katillerinden Mario Turan'ın dokuz kurşunuyla can verdi.

bu arada senator ben o yazıyı dalga geçenlere söyledim.
demek sende dalga geçiyosun

yabancı birisi ATATÜRK'E bişey söyleseydi hakkında senin tepkin ne olurdu...
 

SENAT0R

Banned
işte senator bu hikayeyi okursan anllayabilirsin kanıtları mı?? anlaması sana
kaldı artık...


Che henüz iki yaşında iken ilk astım krizine yakalandı.Sierra Maestra'da Batista ordularına karşı savaşırken Che'ye zorlu dakikalar yaşatan bu hastalık,Bolivya ormanlarında Barrientos'un askerleri tarafından vuruluncaya kadar yakasını bırakmadı.

Yüksek mühendis olan babası Ernesto Guevara Lynch, İrlanda asıllı bir aileden, annesi Clia dela Sena ise İrlandalı-İspanyol karışımı bir aileden geliyordu.Che üç yaşında iken ailesi Buenos Aires'e yerleşti. Daha sonraları astım krizlerinden dolayı Che'nin durumu dahada kötüleşti. Doktorlar tedavisinin çok güç olduğunu, mutlaka iklim değiştirmesi gerektiğini söylediler. Böylece Guevara ailesi yeniden göç etti.Cordoba'ya yerleştiler.

Guevara ailesi tipik bir burjuva ailesi idi. Politik eğilimleri itibarıyla da sola açık liberal olarak tanınırlardı. İspanya iç savaşında açıkça cumhuriyetçileri desteklemişlerdi. Zamanla maddi durumları bozuldu. Che, eğitim bakanlığına bağlı Dean Funes lisesine başladı. Okulda İngilizce eğitim yapılırken, annesinden de fransızca öğreniyordu. Daha ondört yaşındayken Freud'un kitaplarını okumaya başlayan Che, fransızca şiirlere bayılırdı. Baudelaire'e karşı büyük bir tutkusu vardı. Onaltı yaşında ise Neruda'ya hayran olmuştu.

Guevara ailesi,1944 yılında Buenos Aieres'e göçtü. Durumları iyiden iyiye bozulmuştu. Che, biryandan öğrenimine devam ederken bir yandan da çalışıyordu.Tıp fakültesine yazıldı. Fakültedeki ilkyıllarında Arjantin'in kuzey ve batı bölgelerini baştan başa dolaşmış, buralardaki orman köylerinde cüzzam ve tropikal hastalıklar üzerinde çalışmalar yapmıştı.

Son sınıfta iken Che, arkadaşı Alberto Granadas ile bütün Latin Amerika'yı içine alan bir motosiklet turuna çıktı. Bu tur ona, Latin Amerika'nın sömürülen köylülerini yakından tanıma fırsatı verdi. Che, 1953 yılının Mart ayında üniversiteyi bitirmiş doktor olmuştu. Venezuella'daki cüzzam kolonisinde çalışmak üzere anlaşmıştı. Buraya gitmek için çıktığı yolculuğu sırasında Peru'ya da uğradı. Orada yerliler hakkında daha önce yayınlanmış bir incelemesi yüzünden tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Hapisten çıktıktan sonra Ekvator'da bir kaç gün kaldı. Burada Ricardo Rojo adında bir avukatla tanışması hayatının dönüm noktası oldu. Che, Venezulla'ya gitmekten vazgeçip, Ricardo Rojo ile birlikte Guetamala'ya gitti. Devrimci Arbenz Hükümeti sağcı bir darbe ile devrilince Arjantin büyük elçiliğine sığındı. İlk fırsatta ihtilalcilerin safına katıldı. Faaliyetlerinden dolayı elçilik binasından çıkartıldı. Guetamala'da kalması tehlikeli bir durum alınca Meksika'ya gitti. Ernesto, Guatemala'da bir çok Kübalı sürgün ve Fidel Castro'nun kardeşi Raul ile karşılaşmıştı. Meksika'ya geçtiğinde ise Fidel Castro ve arkadaşları ile tanışarak Küba devrimcileri safında yer aldı. Daha sonra Granma gemisiyle Küba'ya hareket etti ve savaşın sonuna kadar en ön safhada yer aldı.

Devrim sonrasında Binbaşı Ernesto Che Guevara Havana'nın la Cabana Kalesi'nin komutanlığına getirildi.1959 yılında Küba vatandaşı ilan edildi . Bir süre sonra silah arkadaşı Aleida March ile evlendi. 7 Ekim 1959'da Milli Tarım Reformu Enstitüsü başkanlığına atandı. 26 Kasım'da da Küba Milli Bankası başkanlığına getirildi. Böylece Che ülkenin mali işlerini yüklenmiş oluyordu.

23 Şubat 1961'de Küba Devrim Hükümeti bir sanayi bakanlığı kurarak Che'yi bunun başına getirdi. Ancak Playa Giran çatışması sırasında, tekrar kale komutanlığı görevine getirildi. Daha sonra az gelişmiş ülkelere çeşitli seyahatlar yapan Che, sömürülen halkları ve emperyalistleri daha yakından tanıma fırsatı buldu. Bu durum Che'nin savaşcı yanının tekrar canlanmasına yol açtı.

Artık başka Latin Amerika ülkelerine gidip halkları örgütlemesi gerektiği kararını vermişti.1965 Eylül'ünde bilinmeyen ülkelere doğru yola çıktı. 3 Ekim 1965'de Fidel Castro, Che'nin ünlü veda mektubunu Küba Halkı'na okudu.

...Ve ölüm Che'yi Bolivya'da Higueras yakınlarında yakaladı. Barrientos'un askerleri O'nu 7 Ekim 1967 gecesi Hieguras yakınlarında kıstırdılar. Bacağından ağır bir yara aldı ve Hieguras'da bir okula hapsedildi. Kimsenin karşısında eğilmedi. Ve 9 Ekim günü Barrientos'un kiralık katillerinden Mario Turan'ın dokuz kurşunuyla can verdi.

bunları ben az çok biliyorum bunlar che sempatizanı olmaya yetrlimi sence her hayatını öğrendiğim adamın fikirlerini benimsemek zorundamıyım işte şiirinde nasıl bir ruh hali olduğu açık yazmıştım

adam zaten keyfi olarak kübaya gelmediki astım hastası olduğu için sık sık seyahate çıkıyordu che nin tek takdir ettiğim yönüde tıp alanında cüzzamlı insanlara çare olması onun haricinde sıradan biri bana göre
 

derbederin

Altın Üye
ben de merak ettim ödevlerim sınavlarım vizelerim derslerim okumam gereken kitaplarım hayatta uğraşmam gereken sorunlarım bittiği zaman vakit ayırabilirsem bu adamı bi araştırırım :goz:
 

halocu

New member
Ernesto Che Guavera cubalı büyük sosyalist devrimci

hayatı ülkesini daha iyi biryere getirmek ve emperyalist güçlerin elinden kurtulmak için şavaşmakla geçen büyük lider

Cubanın gelmiş geçmiş en büyük lideri olarak kabul edilir

şu özellikleriyle tanınır çok alçak gönüllü, egodan arınmış bi kişiliği wardır ve liderliği sürecinde asla devlete yük olmamıştır herhangi özel bi ihtiyacını devlet hazinesinden karşılamamıştır

aşırı çalışma ve yorgunluğun getirdiği bazı hastalıklar sebebiyle ölmüştür

puro ya olan düşkünlüğüylede bilinir

2 gün önce belgeselini izlemiştim :D
O belgesel yalan söylemiş. Comandante Che Guevara faşistler tarafından katledilmiştir

Oda kim yeni bir don markasımı...
Biliyorsan konuş ibret alsınlar, Bilmiyorsan sus adam sansınlar!

dangalağın teki bolivyada geberdi:D

Adam gibi laf yaz :mad:
 

dogukan444

New member
Atatürk bizim liderimizdi tabiki onun kadar büyük bir deha yoktur Ancak Ernesto Che Guevara'da Atatürk gibi bir devlet kurtarmamaıştır ancak emperyalist güçlere karşı bağımsızlık mücadelesi vermiş özgürlükçü ve mükemmel bir insandır.

''YAŞASIN ÖZGÜRLÜK''

''YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ''
 

blackk_01

New member
che amerkiya kafa tutmus idealist bi lider bana gore diger liderler gibi amerikanın kolesi olmamıstır ataturk zamanında turkiyede kimseye baglı deildi ama su anda amerikanın kolesi olmus durumda
 

VANILLA SKY_

New member
Sen burada onca atesli ama Cahil milliyetci arasinda konuyu acarsan boyle tepki alirsin.Bu adamlarin Che ile ne isi olur.kimisi diyor Don markasi mi..Kimisi diyor O danGalak kim..Bunlari diyenler unutmasin ki Kendi zihniyetindeki diger milletlerin halkari da sizin onderiniz icin boyle saygisiz seviyesiz seyler soyleyebilir..
Che gueavra bi halkın kaderini degistiren hayatini insanlarin daha iyi bi yasanti surmesi icin harcayan bi insandir..Yakalandiginda vucutu kucucuk parcalara bolene kadar cesedini parca pincik yapmislardir..Biraz sayginiz olsun..En azindan o mahalle agziyla serseri lugatinizdaki kelimeleri baska konulara saklayin..Gerci dunyanin benimsedigi bi devrimciyi burada bikac lümpen, laflariyla karalasa ne farkeder :)))Adam dunyaya adini kabul ettirmish..Siz ne yaptiniz ki..
 

hbt

New member
arkadaşlar hepinize bu konu hakkında düşündüğünüz fikirlerden dolayı tesekkür ediyorum...
 

GebzeLi

Altın Üye
EmperyaLizme kar$ı mücadeLe eden amerikan itine ba$kaLdıran bir devrimcinin önünde saygıyLa eğiLirim...
Zamanında ÇanakkaLe'de emperyaLizmi nasıL yeniLgiye uğrattıktan sonra Atatürk'e yabancıLardan nasıL sempati duyuLursa Lider oLarak görüLüyorsa Che'de bunLardan biridir.
Bu insanLarın ya$am tarzını benimsemi$ oLmak gerekiyor.
Bana göre Che mükemmeL bir insandı.
 

realtime

New member
Fikirlerini beğenmezseniz bile. Ki ben de sosyalist değilim. Che bütün dünyanın iyiliği için çalışmış bir insandır. yani kendisine göre doğru veya yanlış . Adam kendi için değil insanlık için savaşmıştır.
O don markası diyen cahile. Eğer Sen Mustafa Kemalin Saygıyla anılmasını istiyorsan sende başka milletlerin önderlerine saygı göster.
saygı tek taraflı olmaz.
Che hayatının en az 4-5 yılını afrikadaki insanlara yardım etmek için devlet bakanlığını bırakıp.
Afrikaya gitmiştir.
Sen insanlık veya yardıma muhtaçlar için ne kadar zamanını harcıyorsun kara cahil.
 

CounTRy

Gülen Manyak
Ata ile Che karşılaştırlımaz.. Sebebi ise Che gerçekleştirdiği devrimler sonunda kübada kominist rejimi sağladı.. Emperyalist rejime karşı koydu fakat kapitalist rejimi benimsetmedi.. Yani Che kominist liderdi..

Ata ise tam tersi.. Tam anlamıyla Anti-Emperyalist bir lider değildi.. Sebebi ise Anti-Emperyalist olmak için herşeyden önce Anti-Kapitalist olmak gerekir.. Ata ise Kurduğu Cumhuriyet rejiminin devamında Türkiye İş Bankası Ve Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası ile kapitalist rejimi Cumhuriyet rejiminin içerisine yaymıştır. Yani Kapitalist düzene uyum sağlamıştır.

Bu sebeblerde Ata ile Che'nin karşılaştırılması mantıksızdır..
 

edgo

New member
che küba için büyük bir devrimci liderdir marxist görüse sahiptir bunun yanında amerika sömürgesinden ülkesini kurtardıgı için bence büyük bir liderdir en yakın arkadsı fidel castro olup maddi destegide o saglamıstır davsında elbetteki ulu önder Atatürk seviyesine gelememiş hatta ulu önderden cok geridedir fidelin kübaya Atatürk büstü diktirerek onun kadar büyük bi devrimci tanımadım demeside bunun kanıtıdır
 

HTML

Üst