En son Türk Malı dizisinde oynayan Fatoş Kabasakal, Hafta Sonu dergisine verdiği röportajda “Her oyuncu kendini zorlayacak roller ister. Mesela bir psikopat gibi” diyor.
Hiç acelesi yok Fatoş Kabasakal’ın... Oyunculuk dünyasına alaylı olarak katılsa da, kendine güveni tam. Yakın bir gelecekte Amerika’ya giderek oyunculuğunu geliştirmeyi hedefleyen Kabasakal’la önce ‘komedi’yi konuşarak başladık sohbetimize...
‘Bez Bebek’ dizisinin Simge’si Fatoş Kabasakal’ı son olarak ‘Türk Malı’ dizisinde Erman Kuzu’nun bacanağı Yarcan’ın yabancı sevgilisi rolünde izledik...
Komedi sizin seçiminiz mi yoksa size sürekli yakıştırılan bu mu?
Öyle denk geldi diyelim. Özel bir nedeni yok. Zaten ben orada konuk oyuncuydum. Bulgaristan’dan mafyanın elinden kaçan Bulgar kızı Natalie’yi oynuyordum. Güzeldi, çok başarılı bir projeydi. Türkiye’nin önemli oyuncularının oynadığı bir dizide rol almak keyif verdi, deneyim kazandım. Oyunculuk adına da yeni şeyler öğrendim.
Özel hayatınızda da gülmeyi ve güldürmeyi sever misiniz?
Ben aslında dışarıdan bakıldığında soğuk ve mesafeli görünürüm. Beni tanımayanlar hep “Ne kadar soğuk” derler. Ama yakın arkadaşlarımın yanında çok eğlenceliyimdir. Ben aslında sit-com gibi bir insanım ama bunu herkes bilmiyor.
Hüzünlü müsünüz, her şeyi kafanıza takar mısınız, dertlenir misiniz?
Dediğim gibi; çok eğlenceli biriyimdir. Ama işimdeki, özel hayatımdaki olayları veya ailevi problemlerimi birkaç arkadaşım dışında kimseyle paylaşmam.
Sinema filmini çok istiyor
Şimdi de Amerika’ya gideceğini söylüyorsunuz... Neden Amerika? Mesela, Meltem Cumbul gitti geldi, Ekin Türkmen gitti geldi... Gidenlerin neler yaptıklarını öğrendiniz mi?
Evet, Amerika’ya gitmek gibi bir düşüncem var. Çünkü oradaki workshop’ların çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. Benim için çok değişik bir deneyim olacak. Ama kesinlikle yerleşmeyi düşünmüyorum. Burada reddedemeyeceğim bir proje önüme gelirse erteleyebilirim.
Beklediğiniz, istediğiniz, arzu edip hayalini kurduğunuz bir rol var mı?
Açıkçası öyle bir rol yok. Her rolü oynayabilirim. Çünkü her oyuncu kendini zorlayacak rollerde oynamak ister. Mesela bir psikopat veya kötü ruhlu biri gibi.. Düz rolleri çok az insan ister diye düşünüyorum.
Bir röportajınızda “Festivallere katılacak filmden rol teklifi gelirse para bile istemeden oynarım” demişsiniz. Doğru mu?
(Gülüyor) En çok istediğim şey bu. Şu ana kadar hiç sinema filmim yok. Çünkü hiçbiri bana uymadı. Ama inşallah bir sanat filmi olursa içinde yer alırım. Bütün ödül törenlerine gidecek bir filmde oynamayı çok istiyorum şu anda.
Teknoloji aşkı öldürüyor
Fatoş Kabasakal aşkı nasıl yaşar, aşık olunca neler yapar?
Ben aşık olunca anaç, alttan alan, sakin bir insan oluyorum. Başak burcuyum zaten. Aşk çok güzel bir şey, ama aşkın kimyasının bozulduğuna inanıyorum. Teknolojinin de aşkı öldüren unsurlardan biri olduğunu düşünüyorum. Bu devirde her şey çok hızlı tüketiliyor. Aşklar da öyle... Herkesin ve her şeyin alternatifi var. Keşke annemin döneminde yaşasaydım diyorum bazen.
İdealinizdeki erkek tipi nasıl?
Aşk kimyasal bir duygu olduğu için fiziksel görüntünün pek önemi yok. Alakasız bir insana da aşık olabilirsiniz. Büyük konuşmamak gerekiyor. Tek kriterim benden kısa olmaması.
Neden sınırlarım olsun ki?
Oyunculukta sınırın, sınırların var mı?
Öyle bir şey yok. Bu konuyu çok irdelediler, pek fazla konuşmayalım. Senaryoya çok inanırsam veya güvenirsem, inandığım bir şeyin içinde yer alıyorsam, neden sınırlarım olsun ki? Ayrıca oyuncu rol seçmez.
